
"Zulme" Arama Sonuçları

Dr. Hussam Ebu Safiya, tüm benliğiyle zulme karşı durdu. Mesleğinin ve mümin kimliğinin tüm gereklerini yerine getirerek mücadelesinde yalnız kalmasına rağmen yılmadı. İyilerin safında kalmanın kaderi hep yalnızlık olmamalıdır. Bu konuda bu kadar yalnızlık, bu kadar suskunluk iyilikler için, yarınlar için hiçbir umut taşımıyor. Bu suskunluk, tepkisizlik, keyfilik zalimleri daha da zalimleştiriyor.

Cuma hutbesi: Zulüm Mefhumu ve Zulme Karşı Tavır | Rıdvan Dinçer I Kur'an Nesli İlim Merkezi

Hasan ve arkadaşları, ağaya karşı ilk başkaldırıyı gerçekleştirmiş, onun zalim otoritesini sarsmış olmanın sevinç ve gururunu yaşıyorlardı. Artık köyde hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı.

Cuma sohbeti: Zulme Karşı Hep Birlikte Karşı Çıkma Sorumluluğumuz | Hasan Çelenk I Kur'an Nesli İlim Merkezi

Ülkedeki üsleri kullandırıp İslam coğrafyasını bombalatarak batı emperyalizmine, Çin'le yakınlaşma adına onun bir halkı topyekün yok etme politikasına susarak, susmayanları da cezalandırarak doğu emperyalizmine zulümde ortaklı etmeye dayalı "denge politikası".

İran meclisi eski başkan yardımcısı ve Murtaza Mutahhari’nin oğlu Ali Mutahhari, Esed rejiminin halkına iyi davranmadığını, çok şiddet uyguladığını ve insanları öldürdüğünü ifade etti.

Kur'an Nesli Tv canlı yayınında, Osman Yıldız, Şahin Özdaş ve Şükrü Hüseyinoğlu, 28 Şubat zulmünü, zulme karşı direnişi ve sonrasında yaşanan savrulma süreçlerini konuştular. Kur'an Nesli Tv youtube kanalında yayınlanan panelin video kaydını dikkatlerinize sunuyoruz...

Kur'an Nesli Tv'de bu akşam 21.00'da canlı yayında "28 Şubat Süreci Zulmü ve Sonrası Süreçteki Halimiz" başlıklı panel gerçekleştirilecek. Osman Yıldız, Şahin Özdaş ve Şükrü Hüseyinoğlu, Kur'an Nesli Tv canlı yayınında, inşallah 28 Şubat zulmünü, zulme karşı direnişi ve sonrasında yaşanan savrulma süreçlerini konuşacaklar. 1 Mart 2021 Pazartesi akşamı Saat: 21.00'da canlı yayında Kur'an Nesli Tv web sayfası ve youtube kanalında.

İskilipli Atif Hoca, Hasan El-Benna, Abbas Musavi ve Malcolm X başta olmak üzere birçok mazlum Müslüman, zulme boyun eğmedikleri için küfrün hedefi olmuş ve bu ayda şehit edilmişlerdir.

Filistin Tarım Bakanlığı, siyonist işgal rejiminin yağmur sularını biriktirdiği barajları açarak abluka altındaki Gazze Şeridi'nin doğu sınırına yakın tarım arazilerini sular altında bıraktığını açıkladı.

Kitabın en önemli özelliği yazarının Sudanlı olması. Sudanlı bir yazarın gelip bu kitap özelinde düşünürsek Müslüman Türkler ve onların Bulgaristan’da yaşadığı eziyetleri kaleme alması son derece ilginç. Genelde böyle bir şeyi zulme uğrayan taraftan beklersiniz. Fakat yazar, kendisini de eziyete uğrayan topluluktan kabul ediyor. Zaten “Bütün Müslümanlar kardeştir” hadisinin gereği de budur. Olayları dinlerken gözyaşları içinde kaldığını, her şeyini toplayıp oradan uzaklaştığını ve tekrar geri dönmesinin uzun zaman aldığını belirtiyor. Bu arada kendi kendini de sorguluyor ve ne Türk ne de Bulgar olduğu halde kendisini bu meseleyle ilgilenmeye itenin ne olduğunu düşünüyor. Herhalde bu da Müslüman kardeşinin derdiyle dertlenmek ilkesinin gereği olsa gerek.

Özellikle 28 Şubat sürecinde zulme maruz kalan Müslümanların düzenin mahkemelerindeki vekilliğini bilâbedel üstlenerek, İslam davası ve Müslümanların haklarına sahip çıkan gayretiyle tanıdığımız Av. Necip Kibar ağabey, koronavirüs tedavisi gördüğü hastanede vefat etti.

Herkese hesap sorulacağı gün; Cenab-ı Hakk’ın yüz çevirdiği, muhatap olmadığı, “Niçin öldürdünüz?” sorusunu bile sormadığı insanlardır onlar. O masuma soracaktır Cenab-ı Hak. İşte o gün, o masum, ana babasının onu nasıl diri diri toprağa gömdüğünü bir bir anlatacaktır. Dünyada hiçbir hâmisi olmamış, herkesin gözü önünde zulme uğrarken kimse müdahale bile etmemiştir. Peki hangi günahı sebebiyle öldürülmüştür? Zalimlere sorarsanız -kendilerince- haklı birçok nedenleri vardır. Cahiliye toplumu, bu iğrenç fiili uygulayanları değil cezalandırmak, kınamamıştır bile. Bunu yapanlar da utanmamıştır yaptığından, bütün toplum ise “Allah’ın verdiği gözlerle” seyircidir sadece.

Diyarbakırlı Ramazan kardeşimizin maruz bırakıldığı zulme bir de bu açıdan bakalım. Bu takdirde kim akıllı, kim akıl sağlığını kaybetmiş çok daha iyi anlaşılır.

Mısır hapishanelerinde mahpus bulunan genç, yaşlı, kadın ve erkek binlerce insanın en kısa zamanda özgürlüğüne kavuşması için meşalelerle Fatih Camii’nden Saraçhane Parkı’na bir yürüyüş gerçekleştirildi.

İçinde yaşadığı dünyanın ve özellikle yaşadığı ülkenin, yaşadığı zamanın sorunlarını iyi bilip onlara Kur’an ve Sünnetten çözümler üreten kimsedir âlim. Allah’tan hakkıyla korkan, Allah’tan başkasından da korkmayan, zor şartlarda bile zulme karşı çıkıp hakkı haykıran kimsedir âlim.

Yeni Şafak'ın yayın yönetmeni İ.Karagül'ün son birkaç yıldır Perinçekleşme sendromunun bütün semptomlarını göstermekte olduğu malum. Son olarak, Doğu Türkistan'da artık tam anlamıyla bir toplu asimilasyon ve soykırım hedefine yönelen Çin zulmüne karşı Türkiye kamuoyunda oluşmaya başlayan tepkiler karşısında ilgili zat yine çıktı sahneye ve zulme karşı tepkileri mahkûm edecek izan ve insaf dışı yorumlarda bulundu. İşte bu yorumlara gazetenin yazarı Zekeriya Kurşun sessiz kalmadı...

Hayat, mü’minler için bir imtihan alanıdır. Çeşitli şekillerde denendiğimiz bu alanı, imanın gereğine göre değiştirmek, ıslah etmek, dönüştürmekle yükümlüyüz. Bu görevin başarısı toplu bir eylemliliği de içerir. İslâm’ın ferdî veya toplu şâhidliğini yapmak, gerçek anlamda Müslümanca bir hayat sürdürmek, öyle kolay bir iş değildir. Bu zorlu, çileli ama sonunda ferahlığa (dünyada fethe, âhirette cennete) çıkan yolda, zulme, şirke, tuğyana bulaşmadan yürüyebilmek

“Halkına zulmeden sistemin kuruluş yıldönümünü, değişim sürecinde bile bayram olarak kutlamaya devam etmek, bu amaçla halkın vergilerinden harcamalar yapmak, hem değişimciler açısından ibretlik bir çelişki, hem de halka ilave bir zulüm ve saygısızlık değil midir?”
Makaleler
Hava Durumu