"birbirini" Arama Sonuçları
İkrime Sabri: İslam ümmeti tek vücut olduğunu kanıtladı
Kahramanmaraş’ta meydana gelen depremler sonrası İslam dünyasının gösterdiği duyarlılığın, ümmetin “tek vücut” olduğunu kanıtladığını savunan Mescid-i Aksa’nın imam hatibi İkrime Sabri, bu depremin İslam ümmetinin duygularında birleşmesi ve birbirinin yanında olması için adeta bir “uyarı” niteliğinde olduğunu söyledi.
Kahramanmaraş’ta meydana gelen depremler sonrası İslam dünyasının gösterdiği duyarlılığın, ümmetin “tek vücut” olduğunu kanıtladığını savunan Mescid-i Aksa’nın imam hatibi İkrime Sabri, bu depremin İslam ümmetinin duygularında birleşmesi ve birbirinin yanında olması için adeta bir “uyarı” niteliğinde olduğunu söyledi.
Ercümend Özkan'ın eşi Mukaddes Özkan'la
Mukaddes Özkan, İslami mücadelenin öncü isimlerinden eşi Ercümend Özkan’la savundukları davayı "Hatıralarım" adlı kitabında anlattı. Özkan, “Biz aile konusunda da Asrı Saadet yaşamını örnek almaya çalıştık ve eşlerin her zaman omuz omuza olmasını, birbirini desteklemesini savunduk” diyor.
Mukaddes Özkan, İslami mücadelenin öncü isimlerinden eşi Ercümend Özkan’la savundukları davayı "Hatıralarım" adlı kitabında anlattı. Özkan, “Biz aile konusunda da Asrı Saadet yaşamını örnek almaya çalıştık ve eşlerin her zaman omuz omuza olmasını, birbirini desteklemesini savunduk” diyor.
İşgalci ABD ordusu ve İstihbaratı, 29 Ağustos günü katlettikleri Afgan aile için birbirini suçladı
CENTCOM Komutanı McKenzie, Kabil’de 10 sivili katlettikleri saldırıyı acil istihbarat üzerine gerçekleştirdiklerini iddia ederken, CIA ise saldırıdan hemen önce saldırı alanında sivillerin bulunduğu konusunda orduyu uyardıklarını ileri sürdü.
CENTCOM Komutanı McKenzie, Kabil’de 10 sivili katlettikleri saldırıyı acil istihbarat üzerine gerçekleştirdiklerini iddia ederken, CIA ise saldırıdan hemen önce saldırı alanında sivillerin bulunduğu konusunda orduyu uyardıklarını ileri sürdü.
Kitap Tanıtımı : İslam Topraklarındaki Rejimleri Anlamak
“İslam Topraklarında Otoriter Rejimler”de Türkiye, İran, Mısır, Fas, Tunus, Cezayir, kısmen Afganistan gibi İslam topraklarının geçirdikleri modernleş(tiril)me azapları işleniyor. Makus talihli toprakların hikayesi birbirine o kadar yakın ki, neredeyse birbirinin aynısı.
“İslam Topraklarında Otoriter Rejimler”de Türkiye, İran, Mısır, Fas, Tunus, Cezayir, kısmen Afganistan gibi İslam topraklarının geçirdikleri modernleş(tiril)me azapları işleniyor. Makus talihli toprakların hikayesi birbirine o kadar yakın ki, neredeyse birbirinin aynısı.
Kadınla erkek birbirini tamamlayan iki eşit parçadır
Kadınlar anamız, bacımız, kızımız, halamız, teyzemiz, ninemiz, ablamız ve eşimizdir. Kadınlarımız varlık sebebimizdir. Kadınlar hayatın ağır yükünü omuzlayarak erkeklere yardımcı olan eli öpülesi mübarek varlıklardır. Onlar olmasaydı, erkekler hayat denen bu ağır yükü taşıyamazlardı. Onlar zorlu hayat yolculuğumuzda bize omuz veriyorlar.
Kadınlar anamız, bacımız, kızımız, halamız, teyzemiz, ninemiz, ablamız ve eşimizdir. Kadınlarımız varlık sebebimizdir. Kadınlar hayatın ağır yükünü omuzlayarak erkeklere yardımcı olan eli öpülesi mübarek varlıklardır. Onlar olmasaydı, erkekler hayat denen bu ağır yükü taşıyamazlardı. Onlar zorlu hayat yolculuğumuzda bize omuz veriyorlar.
Ahmed Kalkan'dan üç yeni eser
Hak ile bâtılların, doğru ile yanlışların karıştırıldığı ve esrarengiz içeriği olan cinler, cincilik, cin çıkarma, şeytan, büyü, üfürükçülük, muskacılık ve rukye konularında birbirini tamamlayan 3 kitap yayınlandı. 1-Rukyecilik ve Muskacılık, 2- Koca Bir Yalan: Cinlerin İnsana Musallat Olması, 3- Büyü ve Şeytan.
Hak ile bâtılların, doğru ile yanlışların karıştırıldığı ve esrarengiz içeriği olan cinler, cincilik, cin çıkarma, şeytan, büyü, üfürükçülük, muskacılık ve rukye konularında birbirini tamamlayan 3 kitap yayınlandı. 1-Rukyecilik ve Muskacılık, 2- Koca Bir Yalan: Cinlerin İnsana Musallat Olması, 3- Büyü ve Şeytan.
Ahmed Kalkan'dan üç yeni eser
Hak ile bâtılların, doğru ile yanlışların karıştırıldığı ve esrarengiz içeriği olan cinler, cincilik, cin çıkarma, şeytan, büyü, üfürükçülük, muskacılık ve rukye konularında birbirini tamamlayan 3 kitap yayınlandı. 1-Rukyecilik ve Muskacılık, 2- Koca Bir Yalan: Cinlerin İnsana Musallat Olması, 3- Büyü ve Şeytan.
Hak ile bâtılların, doğru ile yanlışların karıştırıldığı ve esrarengiz içeriği olan cinler, cincilik, cin çıkarma, şeytan, büyü, üfürükçülük, muskacılık ve rukye konularında birbirini tamamlayan 3 kitap yayınlandı. 1-Rukyecilik ve Muskacılık, 2- Koca Bir Yalan: Cinlerin İnsana Musallat Olması, 3- Büyü ve Şeytan.
İnsanı kuzu ve kurt yapan teknoloji
İnsanlık bir taraftan “kuzulaşarak”; diğer taraftan “kurtlaşarak“ yaşıyor bu serencâmı.. Kuzu kuzu, 6 yetmez 7; yetmez 8; yetmez 15 G teknolojiyi bekliyor .. Tabiî ki bir de kurt tarafımız var; sosyal medyada ortaya çıkan, herkesin birbirini yediği ve asla doymadığı…
İnsanlık bir taraftan “kuzulaşarak”; diğer taraftan “kurtlaşarak“ yaşıyor bu serencâmı.. Kuzu kuzu, 6 yetmez 7; yetmez 8; yetmez 15 G teknolojiyi bekliyor .. Tabiî ki bir de kurt tarafımız var; sosyal medyada ortaya çıkan, herkesin birbirini yediği ve asla doymadığı…
''Vicdan'' ve ''Akıl'' üzerine...
Ben bu tanımlamada, vicdan ile akıl kavramlarının birbirinden farklı anlamı haiz olduklarını belirttim fakat bunu düalist bir perspektif üzerinden yapmadım. Çünkü iki kavram da aynı noktaya ulaşma gayesini taşırlar, şu farkla ki; biri diğeri üzerinde denetim etkisine sahiptir. Karşı taraf ise söz konusu kavramların iç içe geçmiş, yani aynı anlama gelen ve birbirini tamamlayan mefhumlar olduğunu savundu. Ve bana “conscientia” (bu kavram etimolojik olarak latince kökenli olup genelde vicdan, bilinç olarak çevirilir) kavramı üzerine düşünmemi ve bu bağlamda Spinoza’nın, “Aklın Islahı” kitabını incelememi tavsiye etti.
Ben bu tanımlamada, vicdan ile akıl kavramlarının birbirinden farklı anlamı haiz olduklarını belirttim fakat bunu düalist bir perspektif üzerinden yapmadım. Çünkü iki kavram da aynı noktaya ulaşma gayesini taşırlar, şu farkla ki; biri diğeri üzerinde denetim etkisine sahiptir. Karşı taraf ise söz konusu kavramların iç içe geçmiş, yani aynı anlama gelen ve birbirini tamamlayan mefhumlar olduğunu savundu. Ve bana “conscientia” (bu kavram etimolojik olarak latince kökenli olup genelde vicdan, bilinç olarak çevirilir) kavramı üzerine düşünmemi ve bu bağlamda Spinoza’nın, “Aklın Islahı” kitabını incelememi tavsiye etti.
Günün ayeti
Maide 51. ayet: Ey iman edenler! Yahudileri ve hıristiyanları veli (dayanak ve sırdaş) edinmeyin. Zira onlar birbirinin velisidirler. İçinizden onları veli edinenler, onlardandır. Şüphesiz Allah, zâlimler topluluğuna yol göstermez.
Maide 51. ayet: Ey iman edenler! Yahudileri ve hıristiyanları veli (dayanak ve sırdaş) edinmeyin. Zira onlar birbirinin velisidirler. İçinizden onları veli edinenler, onlardandır. Şüphesiz Allah, zâlimler topluluğuna yol göstermez.
Halil Berktay, Sabah yazarı Melih Altınok'un Venezuela izlenimlerini değerlendirdi
Oraya gidip de olayları daha yakından izleyince, Altınok’un yazdıkları sanki biraz değişmeye başladı gibi. Bütün dünyanın gördüklerini görmeye mi başladı, nedir? Örneğin 31 Ocak Perşembe günkü yazısının ortalarına doğru, “2 Venezuela’da öğrendiklerim” alt-başlığını takiben şunları kaydetti: “Ülkeye dair … kesin kanaatlerimin biraz törpülendiğini söyleyebilirim. Örneğin yoksullar Maduro'yu, zenginler muhalefeti destekliyor diye net bir ayrım olmadığını gördüm. (…) Maduro taraftarı belki solcu olabilir ama karşılarındakiler sağcı falan değil! Üç... ABD karşıtlığı ya da taraftarlığı ülkede bir politik ayrışma zemini değil. Dört... Yalan değilmiş, gerçekten ülkede birbirini tanımayan karşılıklı iki meclis var. Beş... Bu ülkede kuyruğa girmeden büfeden bir şişe su almak bile imkânsız.” Buna ertesi gün, yani 1 Şubat’ta “Ekonomik kriz almış başını gitmiş”i de ekledi.
Oraya gidip de olayları daha yakından izleyince, Altınok’un yazdıkları sanki biraz değişmeye başladı gibi. Bütün dünyanın gördüklerini görmeye mi başladı, nedir? Örneğin 31 Ocak Perşembe günkü yazısının ortalarına doğru, “2 Venezuela’da öğrendiklerim” alt-başlığını takiben şunları kaydetti: “Ülkeye dair … kesin kanaatlerimin biraz törpülendiğini söyleyebilirim. Örneğin yoksullar Maduro'yu, zenginler muhalefeti destekliyor diye net bir ayrım olmadığını gördüm. (…) Maduro taraftarı belki solcu olabilir ama karşılarındakiler sağcı falan değil! Üç... ABD karşıtlığı ya da taraftarlığı ülkede bir politik ayrışma zemini değil. Dört... Yalan değilmiş, gerçekten ülkede birbirini tanımayan karşılıklı iki meclis var. Beş... Bu ülkede kuyruğa girmeden büfeden bir şişe su almak bile imkânsız.” Buna ertesi gün, yani 1 Şubat’ta “Ekonomik kriz almış başını gitmiş”i de ekledi.
Kent insanı hem toplumdan hem de maneviyattan uzaklaştırıyor
Sosyolojik ve psikolojik çözülmenin birbirini hem etkilediği hem de birbirine hız verdiği birey-kent modelinde her bir şey kapital Tanrı’ya sunulan adak gibi.
Sosyolojik ve psikolojik çözülmenin birbirini hem etkilediği hem de birbirine hız verdiği birey-kent modelinde her bir şey kapital Tanrı’ya sunulan adak gibi.
Mehmet Pamak: İşte Kur'an ilimlerini tahsil etmiş ve yıllarca Kur'an'a davet etmiş bu alim, akademisyen, hoca ve öncü şahsiyetlerin, bu birikimlerini bir tarafa bırakıp ya da yeni tevillerle eğip bükerek sistem içi siyasete destek amacıyla kullanmaları ibret verici ve son derece üzücüdür. Bu kesimlerin böyle bir basiretsizlik ve ilkesizlikle, pragmatizmin yol açtığı sığlık ve ufuk darlığıyla sonuçta tevhidi nebevi yöntemden uzaklaşmaları sebebiyle şiddet eksenli tekfirci "aşırı uç" bunlara yönelik haklı tepkiden de beslenerek daha fazla büyümüştür. Yani alimlerden, hocalardan, cemaat önderlerinden sadır olan bu tür sistem içi siyasete meşruiyet kazandırma ilkesizlikleri, bir kısım Müslümanları sistem içi uzlaşma zeminlerine savururken, diğer bir kısmını da bu savrulmaya kızgınlık ve tepkisellikle şiddet eksenli öteki uca itmektedir. Aslında bu iki sapma, iki uç birbirini itme, tahrik etme ve besleme rolü de oynuyorlar. Batıl sistem içi uzlaşmacı çizgiye savrulanlara kızanlar yeni bir ilkesizlikle ölçüsüz tekfir ve kör şiddete kayarken, onların bu kör şiddetini ve zulmünü görenler de laik demokrasinin "faziletlerini" (!) yeniden keşfetmeye başlayabiliyorlar. Sonuçta bu iki uca kayanlar birlikte, vasat olan Nebevi yönteme, İslam'a, Müslümanlara ve İslami tevhidi mücadeleye büyük zararlar veriyorlar.
Mescidler, tefrika aracı haline getirilmemeli
Müslümanların mescidleri, ihtiyaca binaen farklı mekanlarda ve birden fazla olsa bile 'bir dine mensup ve tamamı birbirinin kardeşi olan ümmet fertlerinin tamamına ait bir bütün teşkil ederler'. Mescidler bir grubun tekelinde olamaz, bütün müminlere açıktır, ümmetin birlik ve bütünlüğünü temsil eder.
Müslümanların mescidleri, ihtiyaca binaen farklı mekanlarda ve birden fazla olsa bile 'bir dine mensup ve tamamı birbirinin kardeşi olan ümmet fertlerinin tamamına ait bir bütün teşkil ederler'. Mescidler bir grubun tekelinde olamaz, bütün müminlere açıktır, ümmetin birlik ve bütünlüğünü temsil eder.
"İman ve amel birbirinin olmazsa olmazıdır"
Yüce Allah'ın Kitab-ı Keriminde adeta bir nakış gibi işlediği ve birbirinin olmazsa olmazı kıldığı iman - amel bağının tarihsel süreçte koparıldığına vurgu yapan konuşmacı, "amelsiz bir iman iddiasının makbul olduğu" anlayışının insanları Allah'ın dinine karşı duyarsızlaştırdığını ve laubaliliğe sevk ettiğini söyledi. Hüseyinoğlu, aynı sapmanın önceki ümmetlerde de yaşandığını hatırlatarak Âl-i İmran Sûresi 22 - 23. âyetler çerçevesinde çıkarımlarda bulundu.
Yüce Allah'ın Kitab-ı Keriminde adeta bir nakış gibi işlediği ve birbirinin olmazsa olmazı kıldığı iman - amel bağının tarihsel süreçte koparıldığına vurgu yapan konuşmacı, "amelsiz bir iman iddiasının makbul olduğu" anlayışının insanları Allah'ın dinine karşı duyarsızlaştırdığını ve laubaliliğe sevk ettiğini söyledi. Hüseyinoğlu, aynı sapmanın önceki ümmetlerde de yaşandığını hatırlatarak Âl-i İmran Sûresi 22 - 23. âyetler çerçevesinde çıkarımlarda bulundu.
Nida, Müslümanların "Gündem"le imtihanını irdeliyor
Bu ay Nida Dergisi, aktif gibi görünen ama aslında birbirinin tekrarından öteye geçmeyen gelişmelerin, yani "Gündem" denilen olgunun ne olduğu ve ne olması gerektiğini tartışıyor.
Bu ay Nida Dergisi, aktif gibi görünen ama aslında birbirinin tekrarından öteye geçmeyen gelişmelerin, yani "Gündem" denilen olgunun ne olduğu ve ne olması gerektiğini tartışıyor.
Lübnan'da İslam kardeşliğine yakışan kucaklaşma
Hizbullah ile Selefi Hareketi arasında imzalanan anlaşmada, Sünni ve Şiiler arasında birbirini tekfir etme düşüncesine son vermek için ciddi çaba harcanacağı belirtildi.
Hizbullah ile Selefi Hareketi arasında imzalanan anlaşmada, Sünni ve Şiiler arasında birbirini tekfir etme düşüncesine son vermek için ciddi çaba harcanacağı belirtildi.
İslamveHayat Özel / Suudi Krallığı Kutsal Beldeler'i tarumar ediyor: Mekke ve Medine'ye sahip çıkalım
Kâbe’nin etrafını yüksek otellerle çeviren Suudi Krallığı, bu otellerin daha uygun yerlere yapılması için yer gösterebilirdi. İstimlâk ettikleri birçok alanı Kâbe’ye katıp, Kâbe’nin kullanım alanını genişletip, hacıların daha rahat ve birbirini ezmeden ibadet etmelerini sağlayabilirdi.
Kâbe’nin etrafını yüksek otellerle çeviren Suudi Krallığı, bu otellerin daha uygun yerlere yapılması için yer gösterebilirdi. İstimlâk ettikleri birçok alanı Kâbe’ye katıp, Kâbe’nin kullanım alanını genişletip, hacıların daha rahat ve birbirini ezmeden ibadet etmelerini sağlayabilirdi.
Çocuklara din ve Allah (c. c.) nasıl anlatılmalı?
Çocuğumuzun sorularına mutlaka doğru cevaplar vermeliyiz. O küçüktür anlamaz diye cevapları geçiştirmemeliyiz. “Kardeşim nereden geldi?” diye sorduğunda, “Onu Allah yarattı, büyüyünce beraber oynayacaksınız, birbirinize yardımcı olacaksınız” gibi doğru bir cevap verebiliriz. Yoksa “kardeşini leylekler getirdi” gibi, çocuğa bir faydası olmayacak masallarla onun zihnini dondurmaktan, düşüncesinin gelişmesini baltalamaktan kesinlikle kaçınmalıyız.
Çocuğumuzun sorularına mutlaka doğru cevaplar vermeliyiz. O küçüktür anlamaz diye cevapları geçiştirmemeliyiz. “Kardeşim nereden geldi?” diye sorduğunda, “Onu Allah yarattı, büyüyünce beraber oynayacaksınız, birbirinize yardımcı olacaksınız” gibi doğru bir cevap verebiliriz. Yoksa “kardeşini leylekler getirdi” gibi, çocuğa bir faydası olmayacak masallarla onun zihnini dondurmaktan, düşüncesinin gelişmesini baltalamaktan kesinlikle kaçınmalıyız.
Makaleler
Hava Durumu