"dinin" Arama Sonuçları
Bir milyon yahudi, işgal altındaki toprakları terketti
İşgal ordusunun Gazze Şeridi’ne soykırım savaşı açtığı 7 Ekim’den bu yana bir milyon İsrailli yahudinin geri dönmemek üzere işgal altındaki Filistin topraklarından ayrıldığı belirtildi.
İşgal ordusunun Gazze Şeridi’ne soykırım savaşı açtığı 7 Ekim’den bu yana bir milyon İsrailli yahudinin geri dönmemek üzere işgal altındaki Filistin topraklarından ayrıldığı belirtildi.
“Siyaseti Dinin Dışında Görmek” aslında ne demek?
“Siyaseti dinin dışında görmek” demek, siyasetle dinin –İslam’ın- arasını açmak, siyasete dini, dinin sahibi Allah’ı, Allah’ın Resulünü, dinin hükümlerini, dinin kabullerini, haram ve helallerini karıştırmamaktır.
“Siyaseti dinin dışında görmek” demek, siyasetle dinin –İslam’ın- arasını açmak, siyasete dini, dinin sahibi Allah’ı, Allah’ın Resulünü, dinin hükümlerini, dinin kabullerini, haram ve helallerini karıştırmamaktır.
Açlık ve Fakirlik Korkusuyla Gazze’nin Canına Kıymayın
“Av tüfeğinin çeşitli aksam ve parçalarına” dair ticaret ise hâlâ taşmayan bardağın son damlalarından oldu. Malezya gibi ülkelerin limanlarına girişini yasakladığı İsrail bayraklı gemiler, Ekim ayından Aralık ayı sonuna kadar 86 kez Türk limanlarına giriş yaptı ve yapmaya devam ediyor.
“Av tüfeğinin çeşitli aksam ve parçalarına” dair ticaret ise hâlâ taşmayan bardağın son damlalarından oldu. Malezya gibi ülkelerin limanlarına girişini yasakladığı İsrail bayraklı gemiler, Ekim ayından Aralık ayı sonuna kadar 86 kez Türk limanlarına giriş yaptı ve yapmaya devam ediyor.
Tesettürlü olmak mesuliyeti
İslâm dininde teşhircilik haramdır. İslâm bunun için işe hâin bakışların önüne geçerek başlıyor. Sonra hem kadını, hem erkeği, hem nesli korumak için erkeğe ve kadına tesettürü emrediyor. İslâm dini dünya ve ahiret saadeti için kurallar koymuştur. Tesettür de bu kurallardan birdir.
İslâm dininde teşhircilik haramdır. İslâm bunun için işe hâin bakışların önüne geçerek başlıyor. Sonra hem kadını, hem erkeği, hem nesli korumak için erkeğe ve kadına tesettürü emrediyor. İslâm dini dünya ve ahiret saadeti için kurallar koymuştur. Tesettür de bu kurallardan birdir.
Bir Nebi, Zindanda Doğruyu Söyleyip Sarayda (Hâşâ) Şaşar Mı?
Aslında Yusuf (a.s.)'ın Mısır'ın başına geçmesiyle, Rasulullah (a.s.)'ın Yesrib'in (Medine'nin) başına geçmesi süreçleri ilkesel olarak aynıdır. Barışçıl bir süreçte toplum ve idarecilerin İslam'a tâbi olması ve İslam'ın kesin egemenliğinin kurulması.
Aslında Yusuf (a.s.)'ın Mısır'ın başına geçmesiyle, Rasulullah (a.s.)'ın Yesrib'in (Medine'nin) başına geçmesi süreçleri ilkesel olarak aynıdır. Barışçıl bir süreçte toplum ve idarecilerin İslam'a tâbi olması ve İslam'ın kesin egemenliğinin kurulması.
Şahitlik nedir, ne değildir?
Müslümanlar açıklıkla insanları Allah’ın dinine çağırır, İslam’dan başka hiçbir düzen, sistem, ideoloji ve yaşama biçiminin yeryüzüne hayır, bereket, kardeşlik, saygı ve sevgi getiremeyeceğini, avazları çıktığı kadar söyleyebilirlerse, o zaman bir şahitlikten bahsedilebilir. Yoksa mevcut siyasi partilerden birine eklemlenip, rejimin ‘güvenlikli’ mekanlarını siper edinerek, sisteme göz kırpan aktivitelerle şahitlik yapmak pek sahici görünmemektedir.
Müslümanlar açıklıkla insanları Allah’ın dinine çağırır, İslam’dan başka hiçbir düzen, sistem, ideoloji ve yaşama biçiminin yeryüzüne hayır, bereket, kardeşlik, saygı ve sevgi getiremeyeceğini, avazları çıktığı kadar söyleyebilirlerse, o zaman bir şahitlikten bahsedilebilir. Yoksa mevcut siyasi partilerden birine eklemlenip, rejimin ‘güvenlikli’ mekanlarını siper edinerek, sisteme göz kırpan aktivitelerle şahitlik yapmak pek sahici görünmemektedir.
İzlenimler... Deprem değil kıyamet
Enkaza dönmüş bir şehir, terk edilmiş evler, arabalar, dükkanlar ve bunun da ötesinde enkazlardan çıkarılıp ceset torbalarına konulmuş olan mevtaların bir kısmının dahi enkazın bir kenarında sahiplerini beklediği, enkaz başında tek başına ağlayan insanların çaresizliğinin yaşandığı bir şehir…
Enkaza dönmüş bir şehir, terk edilmiş evler, arabalar, dükkanlar ve bunun da ötesinde enkazlardan çıkarılıp ceset torbalarına konulmuş olan mevtaların bir kısmının dahi enkazın bir kenarında sahiplerini beklediği, enkaz başında tek başına ağlayan insanların çaresizliğinin yaşandığı bir şehir…
Deprem bölgesi izlenimleri
Deprem bölgesini gezerken yaşadıklarım karşısında iç dünyamda geçirip kendi nefsime fısıldadığım şu nasihatleri sizlerle paylaşarak bitirmek istiyorum: Dünyanın, içindekilerinin ve kendinin fani, geçici olduğunu asla unutma!
Deprem bölgesini gezerken yaşadıklarım karşısında iç dünyamda geçirip kendi nefsime fısıldadığım şu nasihatleri sizlerle paylaşarak bitirmek istiyorum: Dünyanın, içindekilerinin ve kendinin fani, geçici olduğunu asla unutma!
Şiir diliyle Kur’an’ı Kerim meali
Prof. Dr. Nusret Çam’ın bu mealini derinlemesine okuyan birisi olarak, tüm ayetlerde anlamın ön planda olduğunu, şiirsellik uğruna anlamdan ödün verilmediğini, ayetlerin şiirsel görselliğinin okumayı özendirdiğini ve kolaylaştırdığını özellikle vurgulamak istiyorum.
Prof. Dr. Nusret Çam’ın bu mealini derinlemesine okuyan birisi olarak, tüm ayetlerde anlamın ön planda olduğunu, şiirsellik uğruna anlamdan ödün verilmediğini, ayetlerin şiirsel görselliğinin okumayı özendirdiğini ve kolaylaştırdığını özellikle vurgulamak istiyorum.
Kur'an Nesli Kürsüsü ve Minberinden
Bu hafta Kur'an Nesli Mescidi'nde, İsmail Hakkı Güleç "Allah'ın Sınırlarını Koruma Sorumluluğumuz" konulu Cuma sohbeti verirken, Şükrü Hüseyinoğlu "Başöğretmen"iniz Kim İse Onun Dinindensiniz" başlıklı bir hutbe irad etti.
Bu hafta Kur'an Nesli Mescidi'nde, İsmail Hakkı Güleç "Allah'ın Sınırlarını Koruma Sorumluluğumuz" konulu Cuma sohbeti verirken, Şükrü Hüseyinoğlu "Başöğretmen"iniz Kim İse Onun Dinindensiniz" başlıklı bir hutbe irad etti.
İstikamet krizine girmiş tevhidî uyanış süreci öncülerini hâllerini sorgulamaya çağrı -II-
Evet, hepinizin de takip ettiğiniz üzere, tevhidî uyanış süreci bakiyesi grupların savrulması ve ortak birikimimizi laik bir iktidara destek uğruna harcamaları yüzünden büyük bir yozlaşma yaşanıyor. Onlar yanlıştan dönüp tevbe ederek eski istikametlerine yönelerek ıslah çabası göstermeden susmak hem onlara hem de Allah’ın dinine zulümdür ve büyük vebale ortak olmaktır.
Evet, hepinizin de takip ettiğiniz üzere, tevhidî uyanış süreci bakiyesi grupların savrulması ve ortak birikimimizi laik bir iktidara destek uğruna harcamaları yüzünden büyük bir yozlaşma yaşanıyor. Onlar yanlıştan dönüp tevbe ederek eski istikametlerine yönelerek ıslah çabası göstermeden susmak hem onlara hem de Allah’ın dinine zulümdür ve büyük vebale ortak olmaktır.
İran'da yaşananlar bağlamında, "din temelli iktidar dayatma doğurur" söylemi üzerine
İslam hak ve ona dayalı adalet eksenli bir öğretidir ve İslam'ın iktidarı da Allah'ın tüm kullarına merhamet üzere adaleti sağlamayı esas alır. Fakat bu coğrafyada yaşayanlar, bir kişinin putlaştırılıp topluma dayatılması demek olan Kemalizm dininin, batıdan ithal bâtıl öğretisi adına ne cinayetler işlediğini, ne büyük zulümler irtikap ettiğini çok iyi bilir.
İslam hak ve ona dayalı adalet eksenli bir öğretidir ve İslam'ın iktidarı da Allah'ın tüm kullarına merhamet üzere adaleti sağlamayı esas alır. Fakat bu coğrafyada yaşayanlar, bir kişinin putlaştırılıp topluma dayatılması demek olan Kemalizm dininin, batıdan ithal bâtıl öğretisi adına ne cinayetler işlediğini, ne büyük zulümler irtikap ettiğini çok iyi bilir.
"Atatürk"e rahmet okuyacak mıyız?
Mesele şayet İslam ise, rahmet duası ise, bu durumda ölçüyü ancak bu dinin sahibi Yüce Allah belirler. Nitekim bu din, baştan sona bir ölçü dinidir. Temenni ve varsayım dini değildir. Bu durumda Yüce Rabbimize, kimlere rahmet okunup kimlere okunamayacağını soralım ve cevabı Kitab-ı Kerim'den hep birlikte okuyalım...
Mesele şayet İslam ise, rahmet duası ise, bu durumda ölçüyü ancak bu dinin sahibi Yüce Allah belirler. Nitekim bu din, baştan sona bir ölçü dinidir. Temenni ve varsayım dini değildir. Bu durumda Yüce Rabbimize, kimlere rahmet okunup kimlere okunamayacağını soralım ve cevabı Kitab-ı Kerim'den hep birlikte okuyalım...
Çin polis arşivi, Doğu Türkistan'daki zulmü belgelerle ortaya koydu
İşgalci Çin hükümetinin Müslüman Uygurlara karşı uyguladığı baskı ve zulüm sınır tanımıyor. Kamplarda yaşanan insanlık dışı uygulamaları gösteren binlerce resmi belge, bir halkın kimliğinin soykırım yöntemleriyle yok edildiğini gösteriyor. Kaynak: Çin polis arşivi Doğu Türkistan'daki zulmü belgelerle ortaya koydu.
İşgalci Çin hükümetinin Müslüman Uygurlara karşı uyguladığı baskı ve zulüm sınır tanımıyor. Kamplarda yaşanan insanlık dışı uygulamaları gösteren binlerce resmi belge, bir halkın kimliğinin soykırım yöntemleriyle yok edildiğini gösteriyor. Kaynak: Çin polis arşivi Doğu Türkistan'daki zulmü belgelerle ortaya koydu.
İslam, akledenin dinidir
Genç Müslümanlar akıllı olunuz, düşününüz, okuyunuz ve yaşayınız öğrendiğiniz İslâmi doğruları.. Evet, yaşayınız ki sizlerde teşekkül edecek pırıl pırıl İslâmi kişilik çevrenizde örnek olsun ve insanların Allah’ın dinine tehalükü daha da artsın ve sizleri güzelleştiren İslam’ın kendilerini de güzelleştireceği düşüncesi yayılsın insanlar arasında, imrenenler artsın müslüman olmaya.
Genç Müslümanlar akıllı olunuz, düşününüz, okuyunuz ve yaşayınız öğrendiğiniz İslâmi doğruları.. Evet, yaşayınız ki sizlerde teşekkül edecek pırıl pırıl İslâmi kişilik çevrenizde örnek olsun ve insanların Allah’ın dinine tehalükü daha da artsın ve sizleri güzelleştiren İslam’ın kendilerini de güzelleştireceği düşüncesi yayılsın insanlar arasında, imrenenler artsın müslüman olmaya.
Nida Dergisi 208. sayısıyla okuyucuyla buluştu
208. Sayısında Nida Dergisi ‘Meşruluk ve Meşruluğun Görünümleri' konusunu ele alıyor. Arka kapakta Weal Hallaq’tan bir alıntıyla konuya dikkat çekiyor: “ Meşruiyet, dinin, ilmin, takvanın ahlaki faziletin varlığına; kısacası Peygamber ve selef-i salihinin(kurucu ümmet)örnekliği hakkında derin bilgi sahibi olan ve yaşamalarını buna göre tanzim eden kişilere dayanıyordu..”
208. Sayısında Nida Dergisi ‘Meşruluk ve Meşruluğun Görünümleri' konusunu ele alıyor. Arka kapakta Weal Hallaq’tan bir alıntıyla konuya dikkat çekiyor: “ Meşruiyet, dinin, ilmin, takvanın ahlaki faziletin varlığına; kısacası Peygamber ve selef-i salihinin(kurucu ümmet)örnekliği hakkında derin bilgi sahibi olan ve yaşamalarını buna göre tanzim eden kişilere dayanıyordu..”
Çeviri kavramlarla sığınmacı düşmanlığı
Göç araştırmacısı Maastricht Üniversitesi’nden Prof. Hein de Haas Avrupa ülkelerinde 2016’da zirveye ulaşan göç karşıtlığını “ istila miti” kavramıyla açıklamıştı. Bunu bir iklim olarak değerlendirip, “istila” içeriğinin de Hristiyanlık-Müslümanlık ekseninden ziyade, Avrupa toplumlarının din ile irtibatını göz önünde bulundurularak, “zengin ülkelerin, yoksul ülkeler tarafından istilâ edildiği”ne çevrildiğine dikkat çekmişti.
Göç araştırmacısı Maastricht Üniversitesi’nden Prof. Hein de Haas Avrupa ülkelerinde 2016’da zirveye ulaşan göç karşıtlığını “ istila miti” kavramıyla açıklamıştı. Bunu bir iklim olarak değerlendirip, “istila” içeriğinin de Hristiyanlık-Müslümanlık ekseninden ziyade, Avrupa toplumlarının din ile irtibatını göz önünde bulundurularak, “zengin ülkelerin, yoksul ülkeler tarafından istilâ edildiği”ne çevrildiğine dikkat çekmişti.
Dinin sahibi kim?
Dini Allah'a has kılmak, müminlere özgü bir iştir. Allah'a has kılınan din, hayata müdahale eden dindir. Şu haram şu da helaldir; şunlar Allah'ın hudududur. Sakın Allah'ın hududunu aşmayın, zulüm işlemiş olursunuz diyebilmektir. İnsanlara Allah'ın ahkamını hatırlatmaktır.
Dini Allah'a has kılmak, müminlere özgü bir iştir. Allah'a has kılınan din, hayata müdahale eden dindir. Şu haram şu da helaldir; şunlar Allah'ın hudududur. Sakın Allah'ın hududunu aşmayın, zulüm işlemiş olursunuz diyebilmektir. İnsanlara Allah'ın ahkamını hatırlatmaktır.
Bir politik hokus-pokus: Sistem tartışması
Bu tabloya bakarak, Türkiye’deki tüm partilerin, Firavun’un sihirbazları misali mevcut düzenin sihirbazlığı misyonunu icra ettiklerini söyleyebiliriz. Zira Türkiye’deki asıl meselenin sistem sorunu değil rejim sorunu olduğu gerçeğinin üzerini iktidarı-muhalefetiyle hep birlikte örtmekte, halkı sistem tartışmalarıyla oyalayıp avutmaktadırlar.
Bu tabloya bakarak, Türkiye’deki tüm partilerin, Firavun’un sihirbazları misali mevcut düzenin sihirbazlığı misyonunu icra ettiklerini söyleyebiliriz. Zira Türkiye’deki asıl meselenin sistem sorunu değil rejim sorunu olduğu gerçeğinin üzerini iktidarı-muhalefetiyle hep birlikte örtmekte, halkı sistem tartışmalarıyla oyalayıp avutmaktadırlar.
Mehmet Kantar ağabeyin yolculuğu
Müslümanlarla birlikte olmak en büyük mutluluktu onun için. Allah ve Rasulünden sonra müminleri velî edinmek onu en fazla memnun eden bir işti, dininin bir parçasıydı. Sırf buradaki bir kısım Müslümanlarla bir hukuku olduğu için, emekli olduktan sonra kendi beldesine gitmeyip, Kayseri’de kalmayı tercih etmişti.
Müslümanlarla birlikte olmak en büyük mutluluktu onun için. Allah ve Rasulünden sonra müminleri velî edinmek onu en fazla memnun eden bir işti, dininin bir parçasıydı. Sırf buradaki bir kısım Müslümanlarla bir hukuku olduğu için, emekli olduktan sonra kendi beldesine gitmeyip, Kayseri’de kalmayı tercih etmişti.
Makaleler
Hava Durumu