
"duruma" Arama Sonuçları

Kur'an Nesli Tv youtube kanalında, Gazze'den bağlantı ile "Soykırım Saldırısı Altındaki Gazze'de Son Durum" konuşuldu. Osman Yıldız'ın sunduğu programda, Dr. Rukiye Demir Salhiya Gazze'den bağlantı ile son duruma dair bilgiler verdi.

Irpin Belediye Başkanı Aleksandr Marşukin tahliyeler sırasında Ruslar tarafından saldırı yapıldığını söyleyerek, “Bir aile katledildi. Gözlerimin önünde iki küçük çocuk ve iki yetişkin öldü. Toplam 8 kişi öldü! Barbarlar!” diyerek duruma tepki gösterdi.

Mepa News, Uygur aktivist Arslan Hidayet ile, Doğu Türkistan'da son duruma ilişkin bir özel röportaj gerçekleştirdi.

Salgın nedeniyle vatandaşın alım gücü düşerken, esnaf iş yapamaz duruma geldi, hayat pahalılığı arttı. Ancak kriz her zamanki gibi bankalara yaradı. Bankacılık sektörü, bu yılın ocak-eylül döneminde 46,3 milyar lira ile tüm zamanların en yüksek 9 aylık kârını elde ederken bu durum "Kriz bir tek bankaları vurmadı!" yorumlarını da beraberinde getirdi.

Kur’an hakkıyla okunup öğüt alınmadığı ve gereğince hayata taşınmadığı için, “Müslüman” oluğunu söyleyenlerin çok büyük kısmı, “Müslim” olmanın şartlarından ve tevhidî imanın gerektirdiği ölçü ve ilkelerden habersiz bir konumda bulunmaktadır. Kur’an’ı “mehcur”/terk edilmiş bırakıp Rasûlün (s) güzel örnekliğinden uzaklaşılınca, Müslim olmak için ne yapılması gerektiğini ve nasıl yapılması gerektiğini bilemez bir duruma gelinmiştir.

2011 yılından beri iç savaşın yaşandığı Suriye’de halk un krizi ile karşı karşıya. Fırınlardaki un stoku azaldı. Bu duruma dikkat çeken İHH İnsani Yardım Vakfı Başkanı Bülent Yıldırım, acil un yardımı çağrısı yaptı

BBC Türkçe adına Mahmut Hamsici, Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek ile seçim sonuçları üzerine bir mülakat gerçekleştirdi. Perinçek, mülakatta yargı konusundaki soruya verdiği "Türkiye’nin oralarda bir sorunu yok. Yargı bağımsız. Yargıdan şikayet ne için? Dört bin FETÖ bağlantılı savcı ve hakim temizlendi. Yargı bağımlı diyenler bundan şikayet edenler. Ben hukuk faükltesi hocası olduğum için çok sayıda öğrencim şu anda yargının en üst kademelerinde. Sürekli onlarla görüşüyorum. Yargıda şu anda solcu, Atatürkçü ve millici olanlar duruma hakim" sözleriyle mealen "Yeni Fetö biziz" ifşaatında bulundu.

İşte Cumhuriyet döneminde Menderes, Özal ve nihayet AKP-Gülen koalisyonu sürecinde, hep sistem içi değişimle bazı talepler karşılanarak sistemi yeniden üretme serüveni tekrarlanıp durdu. Toplumun dindarlık seviyesi ve talepleri yükseldikçe, sistem hep bu duruma uygun yeni bir statüko oluşturup buna uygun bir din algısını da yeni statükonun dini olarak kurgulayıp, her seferinde muhalif yeni kitleleri sisteme eklemleyerek kendini yeniden üretti ve böylece hayatiyetini sürdürdü.

Ali Şeriati, ''İki Sure İki Yorum''da Kerim kitabımız yüce Kur’an’ın mesajını anlamayan, anlamak istemeyen, ona kulaklarını tıkayanların tarih boyunca hep zelil duruma düştüklerinden, kaybettiklerinden, helak olduklarından dem vuruyor. Fatih Pala yazdı.

Taha Kılınç, Yeni Şafak'taki bugünkü yazısında eski Türkiye ve Tunus'taki jakoben laikliğe karşı Fas ve Mısır örneğini anlatırken, isim vermeden yeni Türkiye'deki sistemi de özetlemiş oldu. "İslâm dünyasındaki laiklik tecrübesi sadece yasakçı, jakoben laiklik biçiminde tezahür etmedi. Tunus ve Türkiye örneklerinin aksine Fas ve Mısır’da da laik rejimler oluşturuldu. Ama “dinle barışık” bir laiklikti bu. İslâm görünürde mevcuttu, hayatın her alanında çeşitli tezahürleriyle arz-ı endam ediyordu; fakat bazı kritik alanlara din kesinlikle sokulmuyordu. İşin garibi, halkın geneli de zamanla bu duruma rıza olur hale gelmişti. Dinin, sosyal hayatın her alanında ayan-beyan görünürken, girmeye müsaade alamadığı yerler şunlardı: Dış politika, ekonomi ve devlet yönetimi" tesbiti yapan Kılınç'ın yazısını sistemiz okurlarının dikkatine sunuyoruz:

İran'ın en büyük ikinci kenti Meşhed'de halk herhangi bir siyasi çağrı olmadan, ülkelerindeki duruma itiraz etmek için gösterilere başladı ve protestolar iki gün içinde Kum, Kirmanşah, Yezd, Kazvin ve diğer bazı kentlere sıçradı.

Arakan (Rohingya) Birliği Genel Direktörü Dr. Wakar Uddin, Myanmar’ın Arakan eyaletindeki Müslümanları hedef alan şiddet olaylarının katliama dönüştüğünü vurgulayarak, uluslararası toplumun duruma derhal müdahale etmesini istedi.

Asgari ücrete yıllık yüzde 10 oranında rekor (!) zam yapılan bir ekonomide, sermayenin 6 ayda yüzde 965 kâr yapması son derece doğal (!) değil mi? Bu vahşi, su katılmamış kapitalist rant ekonomi sistemini maalesef alnı secdeye değen insanlar işletiyor ve Türkiye'deki İslami çevrelerin çoğu da bu duruma muhalefet etmek yerine kimi kazanımlar adına onlara destek veriyor.

Emperyalist saldırganlar kana doymuyor. Irak, Libya ve Afganistan'dan sonra şimdi de gözlerini Mali'ye diktiler. Afrika'nın Müslüman nüfusuyla öne çıkan ülkesi Mali'de Müslümanlar giderek daha da güçleniyor. Bu duruma seyirci kalmayacağını açıklayan Fransa eski sömürgesi Mali'nin kontrolünden çıkacağı endişesiyle, askeri harekâta başlayacağını duyurdu. Bahane tanıdık: Ülkede istikrarı sağlamak...

Diyarbakır'ın Suriçi semtinde, bir dönem JİTEM karargâhı olarak kullanılan binanın yan tarafında 8’e yakın kafatası ve çok sayıda kemiğin bulunmasından sonra, Diyarbakır Özel Yetkili Savcısı duruma el koydu.

İçinde yaşadığımız toplumda ağzı oruçlu alnı secdesiz olmak, Cuma, bayram ve tarihsel süreçte üretilmiş olan kandiller dışında namaza yanaşmamak kitlesel bir tutum olarak varlığını sürdürmektedir. Maalesef bu duruma İslami bilinç sahiplerinden ciddi bir itiraz da yükselmemektedir. Hatta “Hiç değilse oruç, Cuma namazı, bayram namazları ve kandiller sayesinde insanların bir şekilde İslam’la irtibatı devam ediyor” şeklinde düşünüp bu duruma olumlu anlam yükleyenler de az değil.

Kendi imkanlarıyla hastaneye giden yaralı yolculardan Adem Özdemir, yoldan geçen araçların kazazedelere yardım etmediğini söyleyerek duruma tepki gösterdi. Kaza sonrası kırılan camdan çıkarak kurtulduğunu anlatan Özdemir, "Ambulans gelmedi, yoldan geçen aracın kaportasına vurup 'abi adamlar yanıyor' dedim, durup yardım etmediler.

Ahmed Kalkan: Tevbe sözlükte, “asl”a geri dönmek demektir. Dolayısıyla ‘tevbe’ geçici olan günah halini terk edip günah öncesi duruma, düzgün hale (salah haline/fıtrata) dönmek anlamına gelir.

"Bütün ilişki bağlarını kaybeden modern toplumun bireyi, sadece banka hesabına, emekli cüzdanına ya da sağlık karnesine güvenir ve hayatı onlara yaslanarak yaşamaya çalışır. Müslümanlar eğer bu duruma düşmek istemiyorlarsa ve alternatif bir topluluk olmak istiyorlarsa, evvelce akrabalık bağlarını güçlendirmeli ve cemaat olmanın bütün imkanlarını aramalarıdırlar. Cemaat Müslüman’ın koruyucu sosyal formudur, onun kıymetini iyi bilmeliyiz. Unutmamak lazım ki Müslümanları cemaat yapan, onlara cemaat olmanın bütün imkanlarını sunan bizzat vahyî bilginin kendisidir. Cemaatin kıymetini bilmeyen vahyin bilgisini yeteri kadar anlayamaz; ve tabii ki politik gücünü de.

Laiklik miladî 19. Yy. pozitivizminin, materyalizminin en katı uygulamaları örnek alınarak, resmî ideolojiye açıkça eklenince, laiklik, hakkında ancak 'güzelleme' yapılabilen bir 'özgürlük' alanına geçilmiştir. Hattâ o kadar ki, niceleri, laikliğe yan bakmış duruma düşmemek için, 'laiklik' yerine 'laikçilik' terimine sığınma özgürlüğünü bile seçiyor.
Makaleler
Hava Durumu