
<.
"ela" Arama Sonuçları

ABD’nin himayesi altındaki siyonist işgal rejiminin, Gazze’deki Müslüman halka yönelik yıkıcı saldırıları artarken, ağır abluka ve tüm sınır kapılarının kapatılması Filistinlileri benzeri görülmemiş bir insani felakete ve açlığın pençesine sürüklüyor. Barbarların saldırılarında şehid olanların sayısı ise 900’e yükseldi.

Kısacası tarihsel anlayış ve kimlikler üzere rekabet yerine, Kitab-ı Kerim'in öğrettiği velayet bilinci (Bkz: Tevbe 71. ayet) üzere hareket etmekten başka çıkar yol yoktur.

Kur'an'ın inzal olunmaya başladığı ay olma özelliği ve bu itibarla "Kur'an ayı" vasfı taşıyan Ramazan ayı nihayet yeniden bizleri selamladı. Hoş geldi, safalar getirdi.

Filistinlilerin makus tarihi 14 Mayıs 1948'de, ondan da önce İngilizlerin Kasım 1917'de Balfour Deklarasyonunu yayınlaması ve Aralık 1917'de Filistin topraklarını ve Kudüs'ü işgal etmesi ile başlamıştı.

“Siyaseti dinin dışında görmek” demek, siyasetle dinin –İslam’ın- arasını açmak, siyasete dini, dinin sahibi Allah’ı, Allah’ın Resulünü, dinin hükümlerini, dinin kabullerini, haram ve helallerini karıştırmamaktır.

Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığı’nın 15 Nisan Pazartesi günü yayınladığı günlük raporda işgal güçlerinin, son 24 saat içinde 7 katliam gerçekleştirdikleri 68 kişiyi şehit ettikleri, 94 kişiyi de yaraladıkları duyuruldu. İsmail Heniyye’nin yaralı torunu Melak da hayatını kaybetti.

Allah’ın kendilerine güç kuvvet verip en güzel biçimde yarattığı halde esfeli safilinde olmayı tercih edenlerin vay haline… Ve selam olsun salih amelleriyle bu dünya ve ahirette alınlarının akıyla duran mücahitlere…

Kur'an'ın inzal olunmaya başladığı ay olma özelliği ve bu itibarla "Kur'an ayı" vasfı taşıyan Ramazan ayı nihayet yeniden bizleri selamladı. Hoş geldi, sefalar getirdi.

Gazze ile Dayanışma gayesiyle 2 Mart’ta İstanbul Çamlıca Camii Konferans Salonunda bir gece düzenleniyor. Bir grup İslami kuruluş tarafından düzenlenen programın katılımcıları arasında İktibas Dergisi, Venhar, Kur’an Yurdu, Kur'an Nesli, Yeni Nesil İnsani Yardım Derneği, Yetim Derneği ve Darusselam da bulunuyor.

“Bu deprem değil abi, kıyamet” dedi ve sonrasında yaşanan yıkımın büyüklüğü ve kayıpların boyutundan söz etti. Kahramanmaraş’ta üniversite yerleşkesinde kurulmuş olan çadırkentte sohbet ettiğimiz bir depremzede de bu durumu, “Deprem olmaya başladığında ‘Bu deprem değil, kıyamet kopuyor olmalı’ dedim” şeklinde ifade ediyordu.

Dilimle Müslüman olduğumu söyler de yaşantımla kafirlere, müşriklere, münafıklara, modernistlere, laiklere, Hristiyanlara, Yahudilere, mala ve mülke kul olmuş kârunlara, firavunlara yaranmak için bin bir takla atan belamlara ve nefsinin uydusu olmuş zavallılara benzersem öbür dünyada halim nice olur? Bunu şimdiden düşünmem/düşünmeniz lazım gelmektedir.

Bu noktada Ercümend Özkan’ın, modern cahiliyenin kavramları karşısındaki net duruşu öne çıkmaktadır. Mesela demokrasiyi “Hevaya uyma rejimi” olarak tanımlamıştır ki, bu tanıma 12’den vurmak desek yeridir.

Yaklaşık bir aydır siyonist vahşete maruz kalan Gazze Müslümanlarını ve direnişin önderi Hamas’ı selamlayan İktibas Dergisi, 539. sayısıyla okurlarına ulaştı.

Filistin halkıyla empati yapabilme noktasında, İslâm coğrafyasında belki de en hassas halk, Güney Afrika Müslümanları. Dışarıdan gelip yerleşerek, bir halkın yüzyıllardır yaşadığı toprakları işgal eden ve 1948’den 1990’lara kadar akla hayale gelmedik zulümleri uygulamaya koyan “Beyaz” ırkçıların kurduğu Apartheid rejimi, bugün İsrail’in uygulamalarında yaşamaya devam ediyor. Her iki yönetimin de 1948’de sahneye çıktığı gerçeği, meselenin bir başka hatırlatıcı unsurunu oluşturuyor.

Bir grup İslami kuruluş, siyonist işgal rejiminin Filistin'deki gayri meşru varlığını giderek daha da genişletme yönündeki politikaları ile ilk kıblemiz Kudüs ve Mescid-i Aksa'nın mahremiyetine yönelik artan saldırılarına karşı Gazze İslami direnişinin başlattığı "Aksa Tufanı" cihadını selamlayan ve mücahitler karşısında büyük bir yenilgi alan işgal rejiminin hıncını Gazzeli sivillerden çıkarmak için başlattığı katliam saldırılarını telin eden bir bildiri yayınladı.

Helak olmayı hak ettiren bütün kötülükler ülkeyi kuşatmış bulunmakta, ülkenin bir köşesi de Celalettin Rumi’nin raksıyla gönül eğlendirmektedir. Kültür bakanlığı Konya’yı ifsat etmeye devam etmektedir. İfsadı da manevi atmosfer tavan yaptı diyerek örtbas etmektedirler.

İşte “Selamun aleykum” ifadesi, İslam’ın bize öğrettiği, Rabbimizin birçok ayetinde vurgu yaptığı ve Rasulullah (a.s.)’ın aramızda yaygınlaştırmamız öğüdünde bulunduğu selamlama biçimi olarak İslam’ın bir şiarı niteliğindedir.

Kur'an Nesli Mescidi'nde irad edilen bir hutbeden, Muharrem ayı ve Kerbela mesajı...

Hakeza “sahiplik” düşüncesiyle “iktidarın” tekelleştirildiği durumlarda, rekabet ve çatışmanın ortaya çıkması kaçınılmazdır. Oysa Rabbimiz, bizim için sosyal ilişkilerde rekabeti değil velayeti, yani dayanışmayı, işbirliğini, birlikte hareket etmeyi öngörmektedir...

Filistin halkı tarafından Nekbe yani Büyük Felaket olarak isimlendirilen olayın bugün (14 Mayıs), 75. yıl dönümü. Bu olay sadece Filistin açısından değil tüm İslam âlemi açısından gerçekten büyük bir felaket olduğundan yıl dönümünde bu olaydan söz etmemiz ve siyonist işgale karşı sürdürülen mücadelenin yanında durmamız gerekiyor.
Makaleler
Hava Durumu