"esasta" Arama Sonuçları
Alan: Kur’an varken siyere ihtiyacımızın olmadığı iddiası modern zihne dayanıyor
İktibas Dergisi yazarlarından Hüseyin Alan’la “Siyerin Gölgesinde” kitap serisi üzerine bir söyleşi gerçekleştirdik. Alan, "Siyerle irtibatımızın zayıflığı yahut Kur’an varken siyere ihtiyacımızın olmadığı gibi bir düşünüş nebevi örnekliğe ve modele göre değil modern zihne, bilimsel bilgiye, hümanizm temelli eleştirel okumaya, tarihselciliğe, seküler veya çoğulcu bakışa vs dayanıyor. Esasta yanlış olansa budur" diyor.
İktibas Dergisi yazarlarından Hüseyin Alan’la “Siyerin Gölgesinde” kitap serisi üzerine bir söyleşi gerçekleştirdik. Alan, "Siyerle irtibatımızın zayıflığı yahut Kur’an varken siyere ihtiyacımızın olmadığı gibi bir düşünüş nebevi örnekliğe ve modele göre değil modern zihne, bilimsel bilgiye, hümanizm temelli eleştirel okumaya, tarihselciliğe, seküler veya çoğulcu bakışa vs dayanıyor. Esasta yanlış olansa budur" diyor.
Rasulullah (a.s.) yerli ve milli miydi?
Kur’an nasları ve siyer bilgisinden öğreniyoruz ki, bu anlamda Mekke’de de bir “yerlilik ve millilik” anlayışı ve dayatması söz konusuydu. Darun Nedve merkezli müşrik Mekke oligarşisi, Mekke’deki yerleşik değer yargıları ve işleyişi “yerli ve milli” değerler olarak sonuna kadar savunmairadesi ortaya koyuyor ve şirke, sömürüye, tuğyana dayalı bu değer yargılarını esastan reddederek kendilerini yalnızca Âlemlerin Rabbi’nin ilahlığı ve rabliğine, yani göklerin olduğu gibi yerlerin de hükümranı olduğu hakikatine dâvet eden, dini (dünya görüşü ve hayat tarzı) ancak O’na has kılmaya çağıran Rasulullah (a.s.)’a karşı amansız bir mücadeleye girişiyorlardı.
Kur’an nasları ve siyer bilgisinden öğreniyoruz ki, bu anlamda Mekke’de de bir “yerlilik ve millilik” anlayışı ve dayatması söz konusuydu. Darun Nedve merkezli müşrik Mekke oligarşisi, Mekke’deki yerleşik değer yargıları ve işleyişi “yerli ve milli” değerler olarak sonuna kadar savunmairadesi ortaya koyuyor ve şirke, sömürüye, tuğyana dayalı bu değer yargılarını esastan reddederek kendilerini yalnızca Âlemlerin Rabbi’nin ilahlığı ve rabliğine, yani göklerin olduğu gibi yerlerin de hükümranı olduğu hakikatine dâvet eden, dini (dünya görüşü ve hayat tarzı) ancak O’na has kılmaya çağıran Rasulullah (a.s.)’a karşı amansız bir mücadeleye girişiyorlardı.
Dünya Bizim sitesine konuşan Hüseyinoğlu: Peygamberlerin mücadelesi, esasta da usulde de ortaktır
Şükrü Hüseyinoğlu: Zaman ve coğrafya şartlarının değişmesine bağlı olarak kimi önceliklerde ve mücadele araçlarında değişim kaçınılmaz olsa da, Kur’an kıssalarından şunu öğrenmekteyiz ki temel öncelikler ve mücadelenin ilkeleri açısından hiçbir zaman hiçbir şey değişmemiştir. Araçlar değişse de, araçları İslami açıdan meşru veya gayri meşru kılan Rabbani ölçüler, ilkeler değişmemiştir. Kısacası, Peygamberler, esasta olduğu gibi usulde de ortak çizgide hareket etmişlerdir. Bu açıdan Peygamber kıssalarını ve Rasulullah’ın (a.s.) sîretini, Rabbani hayat nizamı ve mücadele usulünün farklı zaman ve coğrafyalardaki ortak tezahürleri olarak görmekteyiz.
Şükrü Hüseyinoğlu: Zaman ve coğrafya şartlarının değişmesine bağlı olarak kimi önceliklerde ve mücadele araçlarında değişim kaçınılmaz olsa da, Kur’an kıssalarından şunu öğrenmekteyiz ki temel öncelikler ve mücadelenin ilkeleri açısından hiçbir zaman hiçbir şey değişmemiştir. Araçlar değişse de, araçları İslami açıdan meşru veya gayri meşru kılan Rabbani ölçüler, ilkeler değişmemiştir. Kısacası, Peygamberler, esasta olduğu gibi usulde de ortak çizgide hareket etmişlerdir. Bu açıdan Peygamber kıssalarını ve Rasulullah’ın (a.s.) sîretini, Rabbani hayat nizamı ve mücadele usulünün farklı zaman ve coğrafyalardaki ortak tezahürleri olarak görmekteyiz.
"Hep o daire!"
Sivas olaylarında; slogan atan sanıkların idamla yargılanmaları için davayı esastan bozan dönemin Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin birçok hukuksuz kararlara daha imza attığını Akit gazetesinden Kenan Kıran deşifre ediyor.
Sivas olaylarında; slogan atan sanıkların idamla yargılanmaları için davayı esastan bozan dönemin Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin birçok hukuksuz kararlara daha imza attığını Akit gazetesinden Kenan Kıran deşifre ediyor.
Ekrem Dumanlı'ya bir "tasfiye" eleştirisi daha geldi
Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı'nın "Tasfiye edilecek gazete(ci)ler listesi"ne esastan bir eleştiri daha geldi.
Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı'nın "Tasfiye edilecek gazete(ci)ler listesi"ne esastan bir eleştiri daha geldi.
Ehl-i Sünnet ve Ehl-i Teşeyyu
Kur'ân, inananlar kendilerine müslümanım desinler isteyen bir kitab iken, bunlardan bir kısmı sünniyim, bir kısmı da şiiyim diyorlarsa esasta yanılıyorlar demektir. Kur'ân müslümanların kitabıdır; sünnilerin veya şiilerin kitabı değil. Bu demektir ki Kur'ân'a inananlar kendine yine O kitabın buyurduğu gibi yalnızca müslümanım demelidirler. Başka bir isimle isimlendirilmeyi ise kabullenmemelidirler.
Kur'ân, inananlar kendilerine müslümanım desinler isteyen bir kitab iken, bunlardan bir kısmı sünniyim, bir kısmı da şiiyim diyorlarsa esasta yanılıyorlar demektir. Kur'ân müslümanların kitabıdır; sünnilerin veya şiilerin kitabı değil. Bu demektir ki Kur'ân'a inananlar kendine yine O kitabın buyurduğu gibi yalnızca müslümanım demelidirler. Başka bir isimle isimlendirilmeyi ise kabullenmemelidirler.
Makaleler
Hava Durumu