"etmektir" Arama Sonuçları
Kurban Kesmek Aslında Ne Demektir?
Kurban, seküler-dünyevi, nefsi ve şeytani ayartmalara karşı bir başkaldırıdır. Siyasi, iktisadi, hukuki ve içtimai olarak, her hususta belirleyici olan Allah’ın tarafına rücu etmektir. Nefsin tamah ettiklerinden uzaklaşıp, Allah’ın yap-yapma dediklerine yönelmektir.
Kurban, seküler-dünyevi, nefsi ve şeytani ayartmalara karşı bir başkaldırıdır. Siyasi, iktisadi, hukuki ve içtimai olarak, her hususta belirleyici olan Allah’ın tarafına rücu etmektir. Nefsin tamah ettiklerinden uzaklaşıp, Allah’ın yap-yapma dediklerine yönelmektir.
Rejimin eskimeyen havarisi Milli Görüş
Necmettin Erbakan ve çizgisi Milli Görüş’ün tüm mücadelesinin özü, laik-demokratik-kemalist rejimin asla karşıtı olmadıkları, aksine müslümanların sistemi daha iyi ıslah edeceğini ve yöneteceğini ispat etmektir.
Necmettin Erbakan ve çizgisi Milli Görüş’ün tüm mücadelesinin özü, laik-demokratik-kemalist rejimin asla karşıtı olmadıkları, aksine müslümanların sistemi daha iyi ıslah edeceğini ve yöneteceğini ispat etmektir.
Hicret, Rabbimizi her şeye tercih etmektir
Hicret, doğduğumuz veya doyduğumuz yerin Allah için terk edilemeyecek değerde olmadığını ilan etmek, Allah'ı her şeye tercih etmektir. Hicret, memleketinde müslümanca yaşayamayan bir mü’min için, Allah’ın geniş arzında mutlaka müslümanca ve insanca yaşanacak bir yer olduğunun bilincine varmaktır. Hicret; kavmiyetçilik, ırkçılık, şehircilik anlayışına vurulan darbenin adıdır. Ülke vatandaşlığından ümmet bilincine yükselmektir. Kendi memleketinin bâtıl yönetimine karşı mücâdele hazırlığıdır.
Hicret, doğduğumuz veya doyduğumuz yerin Allah için terk edilemeyecek değerde olmadığını ilan etmek, Allah'ı her şeye tercih etmektir. Hicret, memleketinde müslümanca yaşayamayan bir mü’min için, Allah’ın geniş arzında mutlaka müslümanca ve insanca yaşanacak bir yer olduğunun bilincine varmaktır. Hicret; kavmiyetçilik, ırkçılık, şehircilik anlayışına vurulan darbenin adıdır. Ülke vatandaşlığından ümmet bilincine yükselmektir. Kendi memleketinin bâtıl yönetimine karşı mücâdele hazırlığıdır.
Vefalı olmak
En büyük vefakarlık, yaratanını tanımak, kulluk görevlerini yapmak O’nun verdiği nimetlerin kıymetini bilmektir, şükür etmektir. En büyük nankörlük de kulun, Rabini inkâr etmesi, şirk koşması, O’nun yüceliğini tanımamasıdır. Ahde vefa, kulun Allah'a, ümmetin peygamberine, dostun dostuna, aile fertlerinin birbirine sevgi ve sadakatidir.
En büyük vefakarlık, yaratanını tanımak, kulluk görevlerini yapmak O’nun verdiği nimetlerin kıymetini bilmektir, şükür etmektir. En büyük nankörlük de kulun, Rabini inkâr etmesi, şirk koşması, O’nun yüceliğini tanımamasıdır. Ahde vefa, kulun Allah'a, ümmetin peygamberine, dostun dostuna, aile fertlerinin birbirine sevgi ve sadakatidir.
Bazı dâvetçi mü'minlerden "Koronavirüs" değerlendirmesi ve insanlığa çağrı (VİDEO)
İslami dâvet çalışmalarıyla tanınan bir grup mü'min, "Koronavirüs" gündemini değerlendirip, bu virüsün verdiği mesajlar üzerinden insanlığa mevcut istiğna, istikbar ve tuğyan halini sorgulama ve halini ıslah etme çağrısı içeren bir metin yayınladı. "Bizim insanlığa çağrımız, bu virüs musibetine köklü bir muhasebe ve özeleştiri ile yaklaşmak, insanların dünya ve âhiret saadetini harap eden, başta şirk ve tuğyan olmak üzere her türlü pisliklerden imana ve onun gerektirdiği takvaya hicret etmeye gayret etmektir. Nasuh bir tevbeyle İslâmî hayata topluca yönelmek ve yeryüzünde İslâm nizamını egemen kılma gayretine sarılmaktır" ifadelerine yer verilen metni ve bu metne göre hazırlanan videoyu dikkatlerinize sunuyoruz:
İslami dâvet çalışmalarıyla tanınan bir grup mü'min, "Koronavirüs" gündemini değerlendirip, bu virüsün verdiği mesajlar üzerinden insanlığa mevcut istiğna, istikbar ve tuğyan halini sorgulama ve halini ıslah etme çağrısı içeren bir metin yayınladı. "Bizim insanlığa çağrımız, bu virüs musibetine köklü bir muhasebe ve özeleştiri ile yaklaşmak, insanların dünya ve âhiret saadetini harap eden, başta şirk ve tuğyan olmak üzere her türlü pisliklerden imana ve onun gerektirdiği takvaya hicret etmeye gayret etmektir. Nasuh bir tevbeyle İslâmî hayata topluca yönelmek ve yeryüzünde İslâm nizamını egemen kılma gayretine sarılmaktır" ifadelerine yer verilen metni ve bu metne göre hazırlanan videoyu dikkatlerinize sunuyoruz:
Takva sahibi olma yükümlülüğü
Takvânın aslı, önce şirkten, sonra günah olan fiillerden, daha sonra da günah olması muhtemel olan şüpheli hareketlerden kaçınmaktır. En son olarak da, kendisini ilgilendirmeyen (mâlâyani) faydasız ve lüzumsuz olan şeyleri de terk etmektir.
Takvânın aslı, önce şirkten, sonra günah olan fiillerden, daha sonra da günah olması muhtemel olan şüpheli hareketlerden kaçınmaktır. En son olarak da, kendisini ilgilendirmeyen (mâlâyani) faydasız ve lüzumsuz olan şeyleri de terk etmektir.
Mcdonaldslaşmış seyyahlık
Gezmek de artık süratli işlerden biri haline geldi. Günübirlik geziler ise bunun en aşikâr örneği. İnsanoğlu modern dönemde saati olan ama zamanı olmayan hale büründü. Haliyle gezmek de bu durumdan payını aldı. Esasında, rüyasında “Seyahat ya Resulallah” deyip de seyahat etmeyle ve seyyahlıkla ünsiyet kurarak ve dahi gittiği yerlerle de ünsiyet kurarak oraları tarif eden, betimleyen Evliya Çelebi’nin yaptığı şey gezmektir daha doğrusu seyahat etmektir.
Gezmek de artık süratli işlerden biri haline geldi. Günübirlik geziler ise bunun en aşikâr örneği. İnsanoğlu modern dönemde saati olan ama zamanı olmayan hale büründü. Haliyle gezmek de bu durumdan payını aldı. Esasında, rüyasında “Seyahat ya Resulallah” deyip de seyahat etmeyle ve seyyahlıkla ünsiyet kurarak ve dahi gittiği yerlerle de ünsiyet kurarak oraları tarif eden, betimleyen Evliya Çelebi’nin yaptığı şey gezmektir daha doğrusu seyahat etmektir.
Hamd etmek fark etmektir
Bütün bir güç, kuvvet ve kudretin sahibi, sayısız âlemlerin, sürüp gitmekte olan sonsuz olayların, hakikatine varamadığımız nice bilginin, nice hikmetin yaratıcısı olan Rabbimize hamd etmek, akıl ve irade sahibi olmanın, insan olmanın bir gereğidir.
Bütün bir güç, kuvvet ve kudretin sahibi, sayısız âlemlerin, sürüp gitmekte olan sonsuz olayların, hakikatine varamadığımız nice bilginin, nice hikmetin yaratıcısı olan Rabbimize hamd etmek, akıl ve irade sahibi olmanın, insan olmanın bir gereğidir.
İmanını ispat eden tutarlı Mü’minler ve vahyin şahidi “Müslimler” olmak – I
Kur’an’ın belirlediği mü’min ve müslimliğin en temel şartı; hayatın bütün alanlarında hükmüne tabi olunması, kendisine itaat ve ibadet edilmesi gereken tek İlah ve Rab olarak Allah’ı kabul etmek, Allah’tan başka ilahlık ve Rablik taslayan şeytan, heva ya da tağutların arzularına ve hükümlerine itaat etmeyi reddetmektir. (Enbiya, 21/25, Yasin, 36/60, Casiye, 45/18, Nahl, 16/36). Bu imanın ve teslimiyetin gereği olarak, hayatın (kamusal-özel, bireysel-toplumsal) hiçbir alanında Allah unutulmayacak ve Allah yokmuş gibi davranılmayacaktır
Kur’an’ın belirlediği mü’min ve müslimliğin en temel şartı; hayatın bütün alanlarında hükmüne tabi olunması, kendisine itaat ve ibadet edilmesi gereken tek İlah ve Rab olarak Allah’ı kabul etmek, Allah’tan başka ilahlık ve Rablik taslayan şeytan, heva ya da tağutların arzularına ve hükümlerine itaat etmeyi reddetmektir. (Enbiya, 21/25, Yasin, 36/60, Casiye, 45/18, Nahl, 16/36). Bu imanın ve teslimiyetin gereği olarak, hayatın (kamusal-özel, bireysel-toplumsal) hiçbir alanında Allah unutulmayacak ve Allah yokmuş gibi davranılmayacaktır
Hutbe: Ağır bir mes’ûliyet ve davetci
İslâm için şâhid olmak; kişinin kendisinden, evinden, ailesinden ve daha sonra aşiretinden başlar. Davet edilen İslâm’ın pratik örneği olarak şâhidlik yapılır. Şâhidliğin ikinci adımı, ümmeti davet etmektir. Bu şâhidliğin son merhalesi ise cihaddır, yani bu konuda elden gelen bütün cehd-ü gayreti göstermektir
İslâm için şâhid olmak; kişinin kendisinden, evinden, ailesinden ve daha sonra aşiretinden başlar. Davet edilen İslâm’ın pratik örneği olarak şâhidlik yapılır. Şâhidliğin ikinci adımı, ümmeti davet etmektir. Bu şâhidliğin son merhalesi ise cihaddır, yani bu konuda elden gelen bütün cehd-ü gayreti göstermektir
Ebu Cehil'in Fransız torunlarına verilecek en büyük ders
Bu şeytan ve dostlarına verilebilecek en büyük ders, ayetlerini ortadan kaldırmaya çalıştıkları mübarek Kur'an'ın tam olarak 6.236 ayetini anayasa haline getirmek ve bu anayasayla hükmetmektir.
Bu şeytan ve dostlarına verilebilecek en büyük ders, ayetlerini ortadan kaldırmaya çalıştıkları mübarek Kur'an'ın tam olarak 6.236 ayetini anayasa haline getirmek ve bu anayasayla hükmetmektir.
Allah'a iman etmenin ilk şartı Tağut'u reddetmektir (VİDEO)
Geçtiğimiz Cumartesi akşamı, Venhar Kur'an Evi'nin konuşmacısı Mehmed Durmuş idi. Durmuş, Tağut kavramı ile ilgili Kur'an'da geçen ayetleri irdeledi ve çok önemli hatırlatmalarda bulundu. Tuğyan ve azgınlık kavramının üzerinde duran Durmuş, günümüzde Rabb'lik taslayanlara vahiyden cevaplar bulunduğunu ve Tağutluğun çok çeşitlerinin olduğunu dile getirdi.
Geçtiğimiz Cumartesi akşamı, Venhar Kur'an Evi'nin konuşmacısı Mehmed Durmuş idi. Durmuş, Tağut kavramı ile ilgili Kur'an'da geçen ayetleri irdeledi ve çok önemli hatırlatmalarda bulundu. Tuğyan ve azgınlık kavramının üzerinde duran Durmuş, günümüzde Rabb'lik taslayanlara vahiyden cevaplar bulunduğunu ve Tağutluğun çok çeşitlerinin olduğunu dile getirdi.
Birliğin tesisi ve hakların ikamesi için şûrâ meclisi'ni toplamak
“Kur’an’ın getirmiş olduğu hükümler üç ana temel üzerinde durur: Bunların ilki, adalettir ki bu; hükümlerin temeli, düzeni ve tamamına erme aracıdır. İkincisi, maslahatın gözetilmesidir. Üçüncüsü ise Müslümanlar arasında istişare etmektir.
“Kur’an’ın getirmiş olduğu hükümler üç ana temel üzerinde durur: Bunların ilki, adalettir ki bu; hükümlerin temeli, düzeni ve tamamına erme aracıdır. İkincisi, maslahatın gözetilmesidir. Üçüncüsü ise Müslümanlar arasında istişare etmektir.
En büyük darbe Allah’ın hâkimiyet hakkını gasp etmektir
Meydanlara “Allahu Ekber” nidaları ile çıkan halk bu yine meydanlara davet edildi. Ancak bu sefer darbeyi engelleyen İslamî ruh, demokrasi ve vatancılık ile örtülmeye çalışıldı. “Hâkimiyet milletindir” yazılarının önünde “Demokrasi nöbetleri”, “Demokrasi şölenleri-eğlenceleri” düzenlendi. Demokrasi şehitleri ilan edildi, demokrasi için sabah namazına davetler yapıldı. Canını, malını Allah için tehlikeye atan Müslümanların bulunduğu meydanlarda Kur’an okundu ancak anlatılan demokrasi, cumhuriyet ve milli ruhtu. Vatan o kadar öne çıkarıldı ki milli ruh, ümmet ruhunu unutturdu. Hiç kimse düşünmesin diye her şey düşünüldü, puslu havayı seven kurt kuzuyu boğazladı.
Meydanlara “Allahu Ekber” nidaları ile çıkan halk bu yine meydanlara davet edildi. Ancak bu sefer darbeyi engelleyen İslamî ruh, demokrasi ve vatancılık ile örtülmeye çalışıldı. “Hâkimiyet milletindir” yazılarının önünde “Demokrasi nöbetleri”, “Demokrasi şölenleri-eğlenceleri” düzenlendi. Demokrasi şehitleri ilan edildi, demokrasi için sabah namazına davetler yapıldı. Canını, malını Allah için tehlikeye atan Müslümanların bulunduğu meydanlarda Kur’an okundu ancak anlatılan demokrasi, cumhuriyet ve milli ruhtu. Vatan o kadar öne çıkarıldı ki milli ruh, ümmet ruhunu unutturdu. Hiç kimse düşünmesin diye her şey düşünüldü, puslu havayı seven kurt kuzuyu boğazladı.
Hicret, Rabbimizi her şeye tercih etmektir
Hicret, doğduğumuz veya doyduğumuz yerin Allah için terk edilemeyecek değerde olmadığını ilan etmek, Allah'ı her şeye tercih etmektir. Hicret, memleketinde müslümanca yaşayamayan bir mü’min için, Allah’ın geniş arzında mutlaka müslümanca ve insanca yaşanacak bir yer olduğunun bilincine varmaktır. Hicret; kavmiyetçilik, ırkçılık, şehircilik anlayışına vurulan darbenin adıdır. Ülke vatandaşlığından ümmet bilincine yükselmektir. Kendi memleketinin bâtıl yönetimine karşı mücâdele hazırlığıdır.
Hicret, doğduğumuz veya doyduğumuz yerin Allah için terk edilemeyecek değerde olmadığını ilan etmek, Allah'ı her şeye tercih etmektir. Hicret, memleketinde müslümanca yaşayamayan bir mü’min için, Allah’ın geniş arzında mutlaka müslümanca ve insanca yaşanacak bir yer olduğunun bilincine varmaktır. Hicret; kavmiyetçilik, ırkçılık, şehircilik anlayışına vurulan darbenin adıdır. Ülke vatandaşlığından ümmet bilincine yükselmektir. Kendi memleketinin bâtıl yönetimine karşı mücâdele hazırlığıdır.
Dava nedir? Davet neyimiz olur?
Dava Allah Teala ile olan ahdimize sahip çıkmaktan ibarettir. Bu ahdimizde Allah Teala’ya “O’nun Rabb, bizlerin ise kullar” olduğu hakikatine şahitlik etmiştik. Buna göre elbette Allah Teala hayatımıza müdahale edecek, bizden kulluk bekleyecektir. İşte davamız budur. Allah Teala’ya verdiğimiz sözün gereği olarak kulluk etmektir.
Dava Allah Teala ile olan ahdimize sahip çıkmaktan ibarettir. Bu ahdimizde Allah Teala’ya “O’nun Rabb, bizlerin ise kullar” olduğu hakikatine şahitlik etmiştik. Buna göre elbette Allah Teala hayatımıza müdahale edecek, bizden kulluk bekleyecektir. İşte davamız budur. Allah Teala’ya verdiğimiz sözün gereği olarak kulluk etmektir.
Adâlet Allah’ın indirdiğiyle hükmetmektir
Toplumdaki zalimler gücü ellerine geçirdikleri zaman da zulümler artar. Kitab’ın yanında indirilen ‹demir' güç anlamında alınırsa, şöyle demek mümkündür: Güç ve iktidar adâletin emrinde olmalıdır. Bunu sağlayacak olan da insanların Kitab'a ve O'nun hükümlerine uyup, mizan'ı yani ölçüyü korumalarıdır. O zaman hukukun üstünlüğü sağlanır ve insanlar haklarına kolaylıkla ulaşırlar. Kendini hukukun üstünde gören güçler, adâlet anlayışını çiğner geçerler.
Toplumdaki zalimler gücü ellerine geçirdikleri zaman da zulümler artar. Kitab’ın yanında indirilen ‹demir' güç anlamında alınırsa, şöyle demek mümkündür: Güç ve iktidar adâletin emrinde olmalıdır. Bunu sağlayacak olan da insanların Kitab'a ve O'nun hükümlerine uyup, mizan'ı yani ölçüyü korumalarıdır. O zaman hukukun üstünlüğü sağlanır ve insanlar haklarına kolaylıkla ulaşırlar. Kendini hukukun üstünde gören güçler, adâlet anlayışını çiğner geçerler.
İnsanlığın kurtuluş yolu, Asr Suresi gereğince amel etmektir
İLKAV’ın onbeş yılı aşkındır sürdürdüğü alternatif eğitim konferanslarının, 2015-2016 yılı başlangıcı Şeyho DUMAN hocanın sunmuş olduğu “Asr Suresi Bağlamında İnsanlığın Kurtuluş Yolu” konulu konferansı ile yapıldı. Kur’an ve mealini Kenan DOĞAN kardeşimizin okuması ile başlayan konferansta Şeyho DUMAN Asr suresinin Kur’an mesajının bir özeti mahiyetinde olduğunu, insanın zaaflarla malul bir yaratılmış olarak, sahibi olan Rabbinin terbiyesine ve vahyine muhtaç olduğunu, Peygamberlerin bu örnekliği en kamil biçimde yerine getirdiğini ifade etti.
İLKAV’ın onbeş yılı aşkındır sürdürdüğü alternatif eğitim konferanslarının, 2015-2016 yılı başlangıcı Şeyho DUMAN hocanın sunmuş olduğu “Asr Suresi Bağlamında İnsanlığın Kurtuluş Yolu” konulu konferansı ile yapıldı. Kur’an ve mealini Kenan DOĞAN kardeşimizin okuması ile başlayan konferansta Şeyho DUMAN Asr suresinin Kur’an mesajının bir özeti mahiyetinde olduğunu, insanın zaaflarla malul bir yaratılmış olarak, sahibi olan Rabbinin terbiyesine ve vahyine muhtaç olduğunu, Peygamberlerin bu örnekliği en kamil biçimde yerine getirdiğini ifade etti.
İslami çalışmalarda eğitimin önemi
İslam’ı hayata hakim kılma mücadelesi veren mü’minlerin çalışmalarında eğitimin önemi başat faktördür. Yani olmazsa olmaz mesabesindedir. İslami eğitimin hedefi en yalın ifadeyle “Salih insan” inşa etmektir. Bu, ister erkek ister kadın olsun, toplumdaki görevi ister yönetici, ister yönetilen, ister doktor, ister mühendis, ister tacir, ister sanayici, ister çiftçi olsun fark etmez.
İslam’ı hayata hakim kılma mücadelesi veren mü’minlerin çalışmalarında eğitimin önemi başat faktördür. Yani olmazsa olmaz mesabesindedir. İslami eğitimin hedefi en yalın ifadeyle “Salih insan” inşa etmektir. Bu, ister erkek ister kadın olsun, toplumdaki görevi ister yönetici, ister yönetilen, ister doktor, ister mühendis, ister tacir, ister sanayici, ister çiftçi olsun fark etmez.
"Hicret kaçış değil, ümmete giden yolun bir parçasıdır"
Mehmet Gündüz: Hicret bir kaçış değildir. Görevi bırakıp rahata kavuşmak değildir. Ümmete ve devlete giden yolun taşlarını döşeme çabasının bir parçasıdır. Nitekim Hz. Peygamber “biraz sizden, biraz bizden” diye taviz verip uzlaşarak Mekke’de kalabilirdi. Ancak bunu asla yapmadığını biliyoruz. Oysa bugün Müslümanlar Mekke şirk sistemiyle temelde aynı niteliklere sahip şirk sistemleriyle barışık yaşamaktadırlar. Bize düşen Rabbimize, onun hidayet yoluna hicret etmektir. Elimizde bizi yolda bırakmayacak yoldaki işaretler, yol haritası bulunmaktadır.
Mehmet Gündüz: Hicret bir kaçış değildir. Görevi bırakıp rahata kavuşmak değildir. Ümmete ve devlete giden yolun taşlarını döşeme çabasının bir parçasıdır. Nitekim Hz. Peygamber “biraz sizden, biraz bizden” diye taviz verip uzlaşarak Mekke’de kalabilirdi. Ancak bunu asla yapmadığını biliyoruz. Oysa bugün Müslümanlar Mekke şirk sistemiyle temelde aynı niteliklere sahip şirk sistemleriyle barışık yaşamaktadırlar. Bize düşen Rabbimize, onun hidayet yoluna hicret etmektir. Elimizde bizi yolda bırakmayacak yoldaki işaretler, yol haritası bulunmaktadır.
Makaleler
Hava Durumu