"hukuk" Arama Sonuçları
Kurban Kesmek Aslında Ne Demektir?
Kurban, seküler-dünyevi, nefsi ve şeytani ayartmalara karşı bir başkaldırıdır. Siyasi, iktisadi, hukuki ve içtimai olarak, her hususta belirleyici olan Allah’ın tarafına rücu etmektir. Nefsin tamah ettiklerinden uzaklaşıp, Allah’ın yap-yapma dediklerine yönelmektir.
Kurban, seküler-dünyevi, nefsi ve şeytani ayartmalara karşı bir başkaldırıdır. Siyasi, iktisadi, hukuki ve içtimai olarak, her hususta belirleyici olan Allah’ın tarafına rücu etmektir. Nefsin tamah ettiklerinden uzaklaşıp, Allah’ın yap-yapma dediklerine yönelmektir.
Siyonizm, Holokost’u kalkan olarak kullanıyor
"İsrail’in" Orta Doğu’daki suçlarına karşı Güney Afrika’nın kazandığı hukuki zaferin ardından dünyada milyonlarca insan Güney Afrika ekibini destekliyor. Siyonistler ise Filistin davasının sadık bir savunucusu olan Güney Afrika Uluslararası İlişkiler ve İşbirliği Bakanı Naledi Pandor başta olmak üzere Güney Afrika hükümetini hedef alıyor.
"İsrail’in" Orta Doğu’daki suçlarına karşı Güney Afrika’nın kazandığı hukuki zaferin ardından dünyada milyonlarca insan Güney Afrika ekibini destekliyor. Siyonistler ise Filistin davasının sadık bir savunucusu olan Güney Afrika Uluslararası İlişkiler ve İşbirliği Bakanı Naledi Pandor başta olmak üzere Güney Afrika hükümetini hedef alıyor.
5816’ya karşı hak ve hukuk savunması
Mahkeme öncesi “5816 dayatmasına karşı, 6236 ayetin bize öğrettiği tevhid akidesini dillendireceğim. 6236, 5816'ya galebe çalacak!” mesajını paylaştım. Açılan dâvâ karşısındaki tutumumu ilk baştan itibaren “dik durmak, fakat diklenmemek” olarak belirlemiştim.
Mahkeme öncesi “5816 dayatmasına karşı, 6236 ayetin bize öğrettiği tevhid akidesini dillendireceğim. 6236, 5816'ya galebe çalacak!” mesajını paylaştım. Açılan dâvâ karşısındaki tutumumu ilk baştan itibaren “dik durmak, fakat diklenmemek” olarak belirlemiştim.
Hukukullah Ve Hududullah Eksenli Hayat (VİDEO)
Cuma vaazı:Hukukullah Ve Hududullah Eksenli Hayat | İsmail Hakkı Güleç I Kur'an Nesli İlim Merkezi
Cuma vaazı:Hukukullah Ve Hududullah Eksenli Hayat | İsmail Hakkı Güleç I Kur'an Nesli İlim Merkezi
Zor Bir Sınav Alanı: İktidar Ahlakı
Kolektif bilincin, akılların birleştirilmesinin, kısacası paylaşımın olmadığı bir yerde “iktidar ahlakı”ndan söz etmek beyhude olacaktır. İslam’ın asli ve asil değerlerini teşkil eden hakkaniyet ve ona dayalı adalet öğretisi, Hukukullah ve Hududullah temelinde “hukuku’l-ibad”ı (kulların hak ve hukuklarını) gözetmeyi ve yeryüzünde bu düzlemde bir işleyişi cari kılmayı öngörür.
Kolektif bilincin, akılların birleştirilmesinin, kısacası paylaşımın olmadığı bir yerde “iktidar ahlakı”ndan söz etmek beyhude olacaktır. İslam’ın asli ve asil değerlerini teşkil eden hakkaniyet ve ona dayalı adalet öğretisi, Hukukullah ve Hududullah temelinde “hukuku’l-ibad”ı (kulların hak ve hukuklarını) gözetmeyi ve yeryüzünde bu düzlemde bir işleyişi cari kılmayı öngörür.
Tağutlardan korunmak
Bunlar tam da, kuzu postuna bürünmüş kurtlardır. Ayrıca da; melek maskesi giymiş şeytanlardır... Şeytanizm; sapkın, asi, bağy, karanlık olan, hak, hukuk ve Allah (cc) ve de insan düşmanı olan bir inanç, düşünce, sistem, rejim, anlayış ve ideolojidir...
Bunlar tam da, kuzu postuna bürünmüş kurtlardır. Ayrıca da; melek maskesi giymiş şeytanlardır... Şeytanizm; sapkın, asi, bağy, karanlık olan, hak, hukuk ve Allah (cc) ve de insan düşmanı olan bir inanç, düşünce, sistem, rejim, anlayış ve ideolojidir...
Siyonist işgal rejiminin yıkım kararlarına cılız tepkiler
Ankara’ya ziyaret gerçekleştiren Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım Kuruluşu (UNRWA) Genel Komiseri Philip Lazzarini, siyonist İsrail işgali altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te Müslüman Filistinlilere ait mülklerin siyonist güçlerce yıkılmasının uluslararası hukuka aykırı olduğunu söyledi.
Ankara’ya ziyaret gerçekleştiren Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım Kuruluşu (UNRWA) Genel Komiseri Philip Lazzarini, siyonist İsrail işgali altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te Müslüman Filistinlilere ait mülklerin siyonist güçlerce yıkılmasının uluslararası hukuka aykırı olduğunu söyledi.
"Siyonistler, Ebu Akile’yi gözdağı vermek için katletti"
Filistinli ve uluslararası hukukçular, el Cezire televizyonunun deneyimli kadın muhabiri Şirin Ebu Akile cinayetiyle Filistin gerçeğini duyurmaya çalışan gazetecilere işgalci İsrail’in gözdağı vermek istediğine dikkati çekiyor. Euro-Med Başkanı Rami Abdu, katilin İsrail olduğunu söyledi.
Filistinli ve uluslararası hukukçular, el Cezire televizyonunun deneyimli kadın muhabiri Şirin Ebu Akile cinayetiyle Filistin gerçeğini duyurmaya çalışan gazetecilere işgalci İsrail’in gözdağı vermek istediğine dikkati çekiyor. Euro-Med Başkanı Rami Abdu, katilin İsrail olduğunu söyledi.
İslam hukukunu had cezalarına indirgeme yanlışı
Əslində İslami Şəriət, adil nizamın diger adıdır. Təəssüf ki, bu vəsfiylə insanlara heç tanidilmadi. Buraxın düşmənləri, dostları tərəfindən belə (bilincli və ya bilncsiz) üstü örtüldü. Elə bir adil nizam düşünün kı insan haqqlarına riayet edilən, zəngin kasıb arasında ədalətli bölgünün oldugu, cəmiyyətin bir-birini əzmədiyi bir sistem.
Əslində İslami Şəriət, adil nizamın diger adıdır. Təəssüf ki, bu vəsfiylə insanlara heç tanidilmadi. Buraxın düşmənləri, dostları tərəfindən belə (bilincli və ya bilncsiz) üstü örtüldü. Elə bir adil nizam düşünün kı insan haqqlarına riayet edilən, zəngin kasıb arasında ədalətli bölgünün oldugu, cəmiyyətin bir-birini əzmədiyi bir sistem.
İktibas canlı yayınında konu "Modern Dünyada Fıkıh" idi (HABER-VİDEO)
Klasik İslami ilimler arasında sayılan fıkhın, modern dönemde İslam hukukuna ‘dönüştüğünü’ belirten Prof. Dr. İhsan Toker bunun yapıştırma bir tabir olarak durduğunu, sanki fıkhın modern bir hukuk tarzına tabi olması gerekiyormuş gibi bir algı oluştuğunu söyledi.
Klasik İslami ilimler arasında sayılan fıkhın, modern dönemde İslam hukukuna ‘dönüştüğünü’ belirten Prof. Dr. İhsan Toker bunun yapıştırma bir tabir olarak durduğunu, sanki fıkhın modern bir hukuk tarzına tabi olması gerekiyormuş gibi bir algı oluştuğunu söyledi.
Mehmet Kantar ağabeyin yolculuğu
Müslümanlarla birlikte olmak en büyük mutluluktu onun için. Allah ve Rasulünden sonra müminleri velî edinmek onu en fazla memnun eden bir işti, dininin bir parçasıydı. Sırf buradaki bir kısım Müslümanlarla bir hukuku olduğu için, emekli olduktan sonra kendi beldesine gitmeyip, Kayseri’de kalmayı tercih etmişti.
Müslümanlarla birlikte olmak en büyük mutluluktu onun için. Allah ve Rasulünden sonra müminleri velî edinmek onu en fazla memnun eden bir işti, dininin bir parçasıydı. Sırf buradaki bir kısım Müslümanlarla bir hukuku olduğu için, emekli olduktan sonra kendi beldesine gitmeyip, Kayseri’de kalmayı tercih etmişti.
Ahmet Varol’dan Sudan’daki gösteriler üzerine
“Sudan’da iktidar paylaşımı kavgası” başlıklı yazısında Ahmet Varol, şer’i hukuku terk ederek laik hukuka geçtiğini ilan eden Sudan’da yaşanan iktidar kavgasını özetledi, asker sultasının ‘sürenin dolmasına karşın’, sivil geçiş aşamasını başlatmadığını vurguladı.
“Sudan’da iktidar paylaşımı kavgası” başlıklı yazısında Ahmet Varol, şer’i hukuku terk ederek laik hukuka geçtiğini ilan eden Sudan’da yaşanan iktidar kavgasını özetledi, asker sultasının ‘sürenin dolmasına karşın’, sivil geçiş aşamasını başlatmadığını vurguladı.
Alan: Modern çağda egemen tek bir din vardır o da devlet dinidir
“Modern çağda tek bir din vardır o da devlet dini” diyen Hüseyin Alan, “Bu din, klasik çağdaki diğer dinleri bireye has olarak özelleştirdi, inançlara dönüştürdü, hukuken bütün inançları eşitledi, aynı statüye soktu ve böylece kategorize etti, onları inançlar çizgisinde bir yere oturttu, bir hükümranlık alanına sınırladı” dedi.
“Modern çağda tek bir din vardır o da devlet dini” diyen Hüseyin Alan, “Bu din, klasik çağdaki diğer dinleri bireye has olarak özelleştirdi, inançlara dönüştürdü, hukuken bütün inançları eşitledi, aynı statüye soktu ve böylece kategorize etti, onları inançlar çizgisinde bir yere oturttu, bir hükümranlık alanına sınırladı” dedi.
İran seçiminin düşündürdükleri
Nizam aklı, bu seçimde faz değiştirdi ve taşını başka bir kareye, “restorasyon” karesine sürdü. Reisi’nin bir hukukçu olarak sicili de buna işâret ediyordu. İdâre ettiği vakıflarda herhangi bir yolsuzluğun olmaması, İran seçmeninin ona güven duymasını pekiştiren bir unsurdu. Anlaşılıyor ki, fakirleşen ve kapalı rejimin içindeki rüşvet, irtikap vb. yozlaşmışlıklardan bıkmış belli bir vasattaki İran seçmeni, son umut Reisî’ye sarıldı.
Nizam aklı, bu seçimde faz değiştirdi ve taşını başka bir kareye, “restorasyon” karesine sürdü. Reisi’nin bir hukukçu olarak sicili de buna işâret ediyordu. İdâre ettiği vakıflarda herhangi bir yolsuzluğun olmaması, İran seçmeninin ona güven duymasını pekiştiren bir unsurdu. Anlaşılıyor ki, fakirleşen ve kapalı rejimin içindeki rüşvet, irtikap vb. yozlaşmışlıklardan bıkmış belli bir vasattaki İran seçmeni, son umut Reisî’ye sarıldı.
Naziler ne yaptılarsa ABD’den öğrenerek yapmışlar
Hitler iktidara geldikten bir buçuk yıl kadar sonra bir grup Nazi hukukçu ABD’ye giderek Amerikan ırkçı yasalarını incelemiş. Özellikle ABD’nin Güney eyaletlerindeki uygulamalar Naziler’i büyülemiş. Hitler’in kendisi de “Kavgam” kitabında Amerikan modelini övmüştü... Whitman kitabında Hitler dönemine damgasını vuran “Üçüncü Reich” rejimi tarafından getirilen ırkçı “Nürnberg Yasaları”nın ABD’deki “Jim Crow Yasaları”ndan esinlenilerek inşâ edildiğini belgeliyor.
Hitler iktidara geldikten bir buçuk yıl kadar sonra bir grup Nazi hukukçu ABD’ye giderek Amerikan ırkçı yasalarını incelemiş. Özellikle ABD’nin Güney eyaletlerindeki uygulamalar Naziler’i büyülemiş. Hitler’in kendisi de “Kavgam” kitabında Amerikan modelini övmüştü... Whitman kitabında Hitler dönemine damgasını vuran “Üçüncü Reich” rejimi tarafından getirilen ırkçı “Nürnberg Yasaları”nın ABD’deki “Jim Crow Yasaları”ndan esinlenilerek inşâ edildiğini belgeliyor.
İzin verilmeyen "Hilafet Konferansı"na ceza yağdırıldı
2017 yılında İstanbul’da yapılması planlanan ancak mülki idarenin izin vermemesi sebebiyle gerçekleşmeyen Hilafet Konferansı sebebiyle başlatılan yargılamanın bugün yapılan karar duruşmasında düzen kendi hukukunu da katletti. İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi konferans konuşmacısı 4 kişi hakkında toplam 31 yıl 3 ay ceza verdi.
2017 yılında İstanbul’da yapılması planlanan ancak mülki idarenin izin vermemesi sebebiyle gerçekleşmeyen Hilafet Konferansı sebebiyle başlatılan yargılamanın bugün yapılan karar duruşmasında düzen kendi hukukunu da katletti. İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi konferans konuşmacısı 4 kişi hakkında toplam 31 yıl 3 ay ceza verdi.
Akademisyen ve uzmanlar Doğu Türkistan’daki hukuksuzlukları masaya yatırdı
Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi'nin Türkiye ziyareti, protesto amaçlı yapılan basın açıklamasının ardından akademisyen ve uzmanlar tarafından Doğu Türkistan’daki hukuksuzlukları masaya yatırarak çözüm önerilerinde bulundular.
Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi'nin Türkiye ziyareti, protesto amaçlı yapılan basın açıklamasının ardından akademisyen ve uzmanlar tarafından Doğu Türkistan’daki hukuksuzlukları masaya yatırarak çözüm önerilerinde bulundular.
Dik durduğunu sanıp Allah'a diklenen insan!
Yolunu ve yönünü kaybederek radardan kaybolan her insan, dibi görünmeyen sularda pusulasız bir şekilde rotasını çizemeyen gemi gibi varlık aleminde şapşal ve nankör bir şekilde çıkar karşımıza. Dik durduğunu sanarak diklenir hakkı ve hukuku olmayan konularda.
Yolunu ve yönünü kaybederek radardan kaybolan her insan, dibi görünmeyen sularda pusulasız bir şekilde rotasını çizemeyen gemi gibi varlık aleminde şapşal ve nankör bir şekilde çıkar karşımıza. Dik durduğunu sanarak diklenir hakkı ve hukuku olmayan konularda.
Medine, Medine Sözleşmesi, medeniyet kavramları dolayımında mülahazalar
Dünkü şartlar tekrar tahakkuk eder, Yesrib’i Medine’ye dönüştüren irade kâbil-i kıyas sayı azlığına rağmen taraflarca mutlak bir itaat ve teveccühle nihaî hâkim karar kabul edilirse, şüphesiz bugün de Medine vesikası hukuku üzerinden toplumsal mutabakat vücûbiyet arz eder. Ancak bugün roller tamamen farklı iken, İslâmî bir ıstılahın paravan olarak kullanılması ve mağlubu galip sanma duygusal motivasyonuyla İslâm, küfrün hâkimiyetini meşrûlaştırma vasıtası kılınma riskiyle yüz yüzedir. İslâm namına tescil ve tahkimin söz konusu olmadığı bir vasatta, İslâm’ın, varlık-bilgi (ontolojik-episteme) bağı vahiyle kopuk ideoloji ve sistemler tarafından suni teneffüs için popülizme malzeme kılınması kaçınılmazdır.
Dünkü şartlar tekrar tahakkuk eder, Yesrib’i Medine’ye dönüştüren irade kâbil-i kıyas sayı azlığına rağmen taraflarca mutlak bir itaat ve teveccühle nihaî hâkim karar kabul edilirse, şüphesiz bugün de Medine vesikası hukuku üzerinden toplumsal mutabakat vücûbiyet arz eder. Ancak bugün roller tamamen farklı iken, İslâmî bir ıstılahın paravan olarak kullanılması ve mağlubu galip sanma duygusal motivasyonuyla İslâm, küfrün hâkimiyetini meşrûlaştırma vasıtası kılınma riskiyle yüz yüzedir. İslâm namına tescil ve tahkimin söz konusu olmadığı bir vasatta, İslâm’ın, varlık-bilgi (ontolojik-episteme) bağı vahiyle kopuk ideoloji ve sistemler tarafından suni teneffüs için popülizme malzeme kılınması kaçınılmazdır.
Makaleler
Hava Durumu