"iradelerini" Arama Sonuçları
Siyonist işgal rejimi, Mescid-i Aksa Muhafızlarının iradelerini kırmaya çalışıyor"
Siyonist işgalcilerin Mescid-i Aksa'ya baskınları sırasında gözaltına alınan Filistinli İlyan, "İsrail, bu tür baskılarla Mescid-i Aksa'yı korumakla yükümlü muhafızların iradelerini kırmaya çalışıyor" dedi.
Siyonist işgalcilerin Mescid-i Aksa'ya baskınları sırasında gözaltına alınan Filistinli İlyan, "İsrail, bu tür baskılarla Mescid-i Aksa'yı korumakla yükümlü muhafızların iradelerini kırmaya çalışıyor" dedi.
Sinirlioğlu'na göre "Bölgede eninde sonunda seküler demokratik bir düzen kurulacak"
Ferudun Sinirlioğlu: Bu çokkültürlü coğrafyanın inanç ve din özgürlüğü temelinde seküler, demokratik bir geleceğe doğru yönelmesi gerektiğini de görüyoruz. Zaten 2011’de başlayan Arap Baharı da bu taleple ortaya çıkmıştır. İnsanlar demokrasi talep ediyordu. Demokrasi ve sekülerizm birlikte gündemdeydi. Bu süreç başlangıçta çok büyük beklentilerle hemen netice alınabilecekmiş gibi erken ve aşırı bir iyimserlik havası yarattı. Ama hemen arkasından da büyük bir karamsarlık ortaya çıktı. Ne o iyimserlik doğru yaklaşımdır ne de daha sonra içine düşülen karamsarlık. “Bu bölgenin kültürüyle demokrasi bağdaşmaz” yaklaşımı çok yanlış ve hatta ırkçı bir anlayışın ürünüdür. Akdeniz’in güneyinde ve doğusunda 2011’de başlayan demokratikleşme ve Akdeniz’in kuzeyindeki demokrasilerle ortak paydada buluşma süreci devam edecek. Bu değişim ve dönüşümün ne kadar süreceğini kestirmek mümkün değil. Ama eninde sonunda, halkların iradelerini ve rızalarını yönetimlerine seçimler yoluyla yansıtabilecekleri bir seküler demokratik düzen kurulacaktır. Bu süreç zaman alabilir. Unutmayalım, Doğu Avrupa’da Soğuk Savaş sonrasındaki demokratikleşme süreci de 10 yıl sürdü, hatta bazı yerlerde aslında hâlâ tamamlanamadı. Dolayısıyla beklentilerimizde sabırlı olalım ve hedefi gözden kaybetmeyelim.
Ferudun Sinirlioğlu: Bu çokkültürlü coğrafyanın inanç ve din özgürlüğü temelinde seküler, demokratik bir geleceğe doğru yönelmesi gerektiğini de görüyoruz. Zaten 2011’de başlayan Arap Baharı da bu taleple ortaya çıkmıştır. İnsanlar demokrasi talep ediyordu. Demokrasi ve sekülerizm birlikte gündemdeydi. Bu süreç başlangıçta çok büyük beklentilerle hemen netice alınabilecekmiş gibi erken ve aşırı bir iyimserlik havası yarattı. Ama hemen arkasından da büyük bir karamsarlık ortaya çıktı. Ne o iyimserlik doğru yaklaşımdır ne de daha sonra içine düşülen karamsarlık. “Bu bölgenin kültürüyle demokrasi bağdaşmaz” yaklaşımı çok yanlış ve hatta ırkçı bir anlayışın ürünüdür. Akdeniz’in güneyinde ve doğusunda 2011’de başlayan demokratikleşme ve Akdeniz’in kuzeyindeki demokrasilerle ortak paydada buluşma süreci devam edecek. Bu değişim ve dönüşümün ne kadar süreceğini kestirmek mümkün değil. Ama eninde sonunda, halkların iradelerini ve rızalarını yönetimlerine seçimler yoluyla yansıtabilecekleri bir seküler demokratik düzen kurulacaktır. Bu süreç zaman alabilir. Unutmayalım, Doğu Avrupa’da Soğuk Savaş sonrasındaki demokratikleşme süreci de 10 yıl sürdü, hatta bazı yerlerde aslında hâlâ tamamlanamadı. Dolayısıyla beklentilerimizde sabırlı olalım ve hedefi gözden kaybetmeyelim.
Makaleler
Hava Durumu