"iradesini" Arama Sonuçları
Hamas’tan uluslararası topluma, “ABD’nin iradesini aşın” çağrısı
ABD’nin çıkarlarına hizmet eden BMGK ve BM’de Filistin devletinin tanınmasına yönelik son girişimin de akim kalması üzerine, Hamas yaptığı açıklamada uluslararası toplumu ABD’nin iradesini aşarak Filistin halkının direnişini desteklemeye davet etti.
ABD’nin çıkarlarına hizmet eden BMGK ve BM’de Filistin devletinin tanınmasına yönelik son girişimin de akim kalması üzerine, Hamas yaptığı açıklamada uluslararası toplumu ABD’nin iradesini aşarak Filistin halkının direnişini desteklemeye davet etti.
Eylemlerimizin temeli ve pratikteki sonuçları üzerine
Temelsiz ve devşirme değer yargılarıyla şekillenen düşünce dünyamız ve edimlerimiz ve en önemlisi bunların tetkikinin yapılmayıp Hakk’a uygunluğunun gözetilmemesi ile insanlık kendine en büyük zulmü yapıyor, irâdesini ve dolayısıyla onur ve haysiyetini kendi elleriyle sömürgeci zâlim uluslara çiğnetiyor ve böylece kendine yabancılaşıyor.
Temelsiz ve devşirme değer yargılarıyla şekillenen düşünce dünyamız ve edimlerimiz ve en önemlisi bunların tetkikinin yapılmayıp Hakk’a uygunluğunun gözetilmemesi ile insanlık kendine en büyük zulmü yapıyor, irâdesini ve dolayısıyla onur ve haysiyetini kendi elleriyle sömürgeci zâlim uluslara çiğnetiyor ve böylece kendine yabancılaşıyor.
İnsanın sorumluluğu
Kur’an’ın ifadesiyle birisi takva diğeri ise fısk ve fücur olan iki ana yolu belirleyen unsurlar vardır. Toplumların ana çatılarını oluşturan din ve yaşam biçimi, insanın içindeki farklı seslerin bir uzantısı ve yansımasıdır. Allah da insana aklını ve iradesini, takvasını ve fıskını vererek önünde doğruya ve yanlışa gidebileceği yolları gösteriyor. “Nefse ve onu biçimlendirene, Sonra da ona kötülük ve takva kabiliyetini verene yemin olsun ki, Elbette nefsini temizleyip arındıran kurtulmuştur. Onu kirletip gömen de ziyan etmiştir”. (Şems: 7-9)
Kur’an’ın ifadesiyle birisi takva diğeri ise fısk ve fücur olan iki ana yolu belirleyen unsurlar vardır. Toplumların ana çatılarını oluşturan din ve yaşam biçimi, insanın içindeki farklı seslerin bir uzantısı ve yansımasıdır. Allah da insana aklını ve iradesini, takvasını ve fıskını vererek önünde doğruya ve yanlışa gidebileceği yolları gösteriyor. “Nefse ve onu biçimlendirene, Sonra da ona kötülük ve takva kabiliyetini verene yemin olsun ki, Elbette nefsini temizleyip arındıran kurtulmuştur. Onu kirletip gömen de ziyan etmiştir”. (Şems: 7-9)
Gazze üzerinden işgal rejimini meşrulaştırmak!
İsrail'in normalleşme karşılığında elinde tuttuğu en büyük kozun Hamas konusu olacağı kesin. Hatta Gazze'ye kısmi ablukanın kaldırılması bile ikinci planda kalabilecek. Muhtemelen İsrail Hamas'ın terörist olarak tanımlanması konusunda pazarlık yapacaktır. Bu durumda Gazze'ye kısmi ablukayı kaldırmış olsa bile siyasi olarak kaybedilmiş bir anlaşma olacaktır. Zira Gazze'yi abluka altına alan işgal aynı zamanda Gazzelilerin siyasi iradesini de ipotek altına almak istemektedir.
İsrail'in normalleşme karşılığında elinde tuttuğu en büyük kozun Hamas konusu olacağı kesin. Hatta Gazze'ye kısmi ablukanın kaldırılması bile ikinci planda kalabilecek. Muhtemelen İsrail Hamas'ın terörist olarak tanımlanması konusunda pazarlık yapacaktır. Bu durumda Gazze'ye kısmi ablukayı kaldırmış olsa bile siyasi olarak kaybedilmiş bir anlaşma olacaktır. Zira Gazze'yi abluka altına alan işgal aynı zamanda Gazzelilerin siyasi iradesini de ipotek altına almak istemektedir.
Demokrasi bir dindir!
Demokrasi, tanım(lar)ından da anlaşılacağı üzere, -içi boş bir iddia olsa da- halkın iradesini esas alan bir yönetim şeklidir. Oysa demokrasilerde hiçbir zaman halkın iradesi esas alınmamıştır. Demokrasilerde esas olan irade bir avuç güçlü, elitist azınlığın iradesidir. Demokrasilerde ister halkın iradesi, isterse bir avuç azınlığın iradesi esas alınsın, her iki halde de hüküm koymada İlahi Vahiy değil, halkın iradesi esas alınmaktadır. Bu ise halkın iradesinin ilahlaştırılması anlamına gelmektedir. Oysa İslami hükümleri esas alan sistemlerde ilahi vahiy esas alınmaktadır. Demokrasiler, çoğunluğun (aslında küçük, ama güçlü kapitalist/sermayedar bir grubun) görüşünü, İslami sistemler ise, -çoğunluk ya da azınlık fark etmez- Allah’ın hükümlerini esas alır. Yani helal ve haramı tayinde, hele kanun ve şeriat vaz’ etmede ‘çoğunluk’ kavramının hiçbir anlamı ve önemi yoktur.
Demokrasi, tanım(lar)ından da anlaşılacağı üzere, -içi boş bir iddia olsa da- halkın iradesini esas alan bir yönetim şeklidir. Oysa demokrasilerde hiçbir zaman halkın iradesi esas alınmamıştır. Demokrasilerde esas olan irade bir avuç güçlü, elitist azınlığın iradesidir. Demokrasilerde ister halkın iradesi, isterse bir avuç azınlığın iradesi esas alınsın, her iki halde de hüküm koymada İlahi Vahiy değil, halkın iradesi esas alınmaktadır. Bu ise halkın iradesinin ilahlaştırılması anlamına gelmektedir. Oysa İslami hükümleri esas alan sistemlerde ilahi vahiy esas alınmaktadır. Demokrasiler, çoğunluğun (aslında küçük, ama güçlü kapitalist/sermayedar bir grubun) görüşünü, İslami sistemler ise, -çoğunluk ya da azınlık fark etmez- Allah’ın hükümlerini esas alır. Yani helal ve haramı tayinde, hele kanun ve şeriat vaz’ etmede ‘çoğunluk’ kavramının hiçbir anlamı ve önemi yoktur.
Pamak: Demokrasi, seküler aklın acıkınca yediği putudur
İLKAV Başkanı Mehmet Pamak, Mısır’da gerçekleştirilen askeri darbe ile ilgili bir basın açıklaması yaptı. "Halk iradesine kast eden ve kendi hevalarını dayatan, Hak ve halk düşmanı darbeciler, hayvandan aşağı mahluklardır” diyen Pamak, demokrasinin halk iradesinin egemenliği iddiasının da acıkınca yedikleri ve sadece aldatmacadan ibaret bir put olduğuna dikkat çekti.
İLKAV Başkanı Mehmet Pamak, Mısır’da gerçekleştirilen askeri darbe ile ilgili bir basın açıklaması yaptı. "Halk iradesine kast eden ve kendi hevalarını dayatan, Hak ve halk düşmanı darbeciler, hayvandan aşağı mahluklardır” diyen Pamak, demokrasinin halk iradesinin egemenliği iddiasının da acıkınca yedikleri ve sadece aldatmacadan ibaret bir put olduğuna dikkat çekti.
Ramazan Yazçiçek, "Tevhidsiz adalet" sapmasını yazdı
Tevhid, İslam inancının beynidir. Tevhitsiz bir adalet Kur’anî manada adalet değildir. İslam'ın vaad ettiği adalet, her bilenin üstünde mutlak bir bilen; mülkün gerçek sahibi olan; her an her yerde iradesinin önünde hiç bir engel olmayan Allah’a dayanır. Allah’ın koymuş olduğu hükümler muvacehesinde bir uygulama, beşerin koyduğu hükümler gibi olur mu hiç? İslamsız adalet anlayışında insan Allah gibi konumlanmakta; salt aklına, heva-hevesine terk edilmektedir. İşte bu büyük bir zulümdür. Bu eksende adaletin tecelli imkânı yoktur. Böyle bir beklenti, aklen muhal, tecrübî marufa ters ve dahası varoluş hakikati cihetiyle de imkânsızdır.
Tevhid, İslam inancının beynidir. Tevhitsiz bir adalet Kur’anî manada adalet değildir. İslam'ın vaad ettiği adalet, her bilenin üstünde mutlak bir bilen; mülkün gerçek sahibi olan; her an her yerde iradesinin önünde hiç bir engel olmayan Allah’a dayanır. Allah’ın koymuş olduğu hükümler muvacehesinde bir uygulama, beşerin koyduğu hükümler gibi olur mu hiç? İslamsız adalet anlayışında insan Allah gibi konumlanmakta; salt aklına, heva-hevesine terk edilmektedir. İşte bu büyük bir zulümdür. Bu eksende adaletin tecelli imkânı yoktur. Böyle bir beklenti, aklen muhal, tecrübî marufa ters ve dahası varoluş hakikati cihetiyle de imkânsızdır.
Heniye hutbeden seslendi: Allah siyonistlerin planlarını bozdu
Heniye: “Siyonist düşman, Gazze’ye, halkımıza, hükümetimize ve direnişimize açtığı savaşı, halkımızın direniş iradesini zayıflatmak, hükümeti düşürmek ve bölgedeki dengeleri değiştirmek için planladı. Fakat Allah, onların planlarını bozdu."
Heniye: “Siyonist düşman, Gazze’ye, halkımıza, hükümetimize ve direnişimize açtığı savaşı, halkımızın direniş iradesini zayıflatmak, hükümeti düşürmek ve bölgedeki dengeleri değiştirmek için planladı. Fakat Allah, onların planlarını bozdu."
Makaleler
Hava Durumu