
"iz" Arama Sonuçları

Bugün Filistin’de siyonist işgal rejiminin varlığı söz konusu ise, işgal 1948’den bugüne varlığını daha da genişletiyor ve İslam coğrafyasının merkezi bir bölgesi olan Filistin’de sürekli olarak hunharca katliamlar gerçekleştirebiliyor, 500 güne yaklaşan bir süredir de Gazze’de açık bir soykırım gerçekleştirebiliyorsa, tüm bunların temelinde, İngiliz emperyalizmi tarafından İslam coğrafyası için bir asır önce biçilmiş olan ulus, ulusal sınırlar ve ulus-devlet formatı yatmaktadır.

Cuma sohbeti: Tağutların Çizdiği Dairede Kontrollü İslamcılık! I Şükrü Hüseyinoğlu I Kur'an Nesli İlim Merkezi

1981’den bu yana yayın hayatını sürdüren İktibas Dergisi’nin 556. sayısı “Bir Siyasi Krizin Anatomisi” başlığı altında çıktı. Yeni sayının kapağında İstanbul Saraçoğlu’nda gösterilerin en yoğun olduğu günlerden bir kare yer aldı.

Filistin'e Yürüyüş Platformu'ndan bir grup duyarlı Müslüman, dün İstanbul'daki Mısır Konsolosluğu önünde "Refah Kapısı" eylemi gerçekleştirdi. Eylemde, Gazze'deki soykırım saldırılarının yanı sıra Gazzeli kardeşlerimizin mahkûm edildiği açlık ve susuzluk ambargosuna dikkat çekilerek, işbirlikçi Mısır rejimi telin edildi ve Refah Sınır Kapısı'nın açılması çağrısı yapıldı.

Bize Düşen Allah'ın Yardımını Hak Etmektir I Mikail Karaman I Kur'an Nesli İlim Merkezi

İnananların sayısı, tüm Rasuller ve Nebiler dönemlerinde tarih boyunca genelde azınlık olarak kalmıştır. Ancak Rabbimizin hiçbir buyruğunda kemiyeti, Allah’a ‘gönülden’ boyun eğen az sayıdaki kimselere tercih ettiğine dair bir delil yoktur.

Halimizin Muhasebesi: Hem Dünyayı Hem Âhireti Kaybediyoruz I Şükrü Hüseyinoğlu I Kur'an Nesli İlim Merkezi

Müsaadenizle tekrarlayacağım, sıralamanın karışmaması şartıyla. Yani öncelik namazı eda etmektir. Çocukların gençlerin eğlenmesi değil. Her Ramazan şahit olduğum durumları görmekten, yazmaktan yoruldum. Gönlüm yoruldu.

Rabbimizin inayetiyle Gazzeli kardeşlerimiz için harekete geçiyoruz. Amerikan emperyalizmi ve siyonazi çetesinin soykırım saldırılarına karşı mazlum kardeşlerimizin yanında olma bilinciyle Suriye sınırına dayanıyoruz.

Hep sorarım neden bir İslam beldesinde ramazan ayı gelince fiyatlar hep tavan yapar? Merhametin ve adaletin kaynağı olan bir din Ramazan’da nerede? İslam’ın ticaret ahlakı, tüketim ahlakı oruçlu iken olmayacaksa ne zaman olacak? Neden? Neden? Neden? Çünkü içimizde İslam’ın üflediği ruh değil, kokuşmuş kapitalizmin daha çok kazanma ruhu hüküm sürüyor. Hiç kusura bakmayın sokakta ve alışverişte gördüğümüz manzara bu.

Daha önce yapılması gereken ve fakat maalesef küçük girişimler olmaktan öteye gidemeyen bir eylemlilik olarak, Türkiye'nin her tarafından kefenlerimizi giyinmiş şekilde Suriye sınırına akın etmeliyiz.

Ramazanda takva özlemimiz daha da coşuyorsa, Kur’an’a olan açlığımız dayanılmaz hale geliyorsa, Rasûlullah'a olan bağlılığımız bizi yerinde duramaz hale getiriyorsa, işte o zaman akidemizin düzgün olduğunu anlıyoruz.

Kısacası "yağsız süt" nasıl kapitalist tağşişin ürünü ise, "namazsız, tesettürsüz, cih@dsız, ahkâmsız İslam" da aynı kapitalizmin, Allah'ın dinini tahrif etme çabalarının bir neticesidir.

Videoda, öğrenilmiş çaresizlik içinde köle ruhlu insana dönüşen müslümanların bu halleri tasvir ediliyor; bu halden kurtulmanın formülü verilip gereken stratejiler anlatılmaya çalışılıyor.

Birbirimizi dahi yaşatmayı başaramamışken İslam ve müslümanları insanlığın umudu nasıl kılacağız. Bu savaşların insanları ölüme, kalanların gittikçe İslam'dan ve Müslümanlardan uzaklaşmasına neden olduğunu ne zaman anlayacağız.

Her Şeyimizle İslam'a Tâbi Olmalıyız I Yasin Aydoğan I Kur'an Nesli İlim Merkezi

Bu ayette müminlere duâ adabı öğretilmektedir. Allah’ın öğrettiği birinci adap kul olarak O’na duâ etmemizin zaruretidir. Ayet “üd’û rabbekum” diye başlamaktadır. “De ki, duânız olmasa Rabbim size ne diye değer versin ki!” (Furkan, 77) ayeti de bu zarurete işaret buyurmaktadır. Allah’a duâ etmek kulluğun gereğidir. Duâdan kaçınmak ya cehaletten ya da tekebbürden kaynaklanır ki, her iki halde de tevhide aykırıdır.

İmran’ın karısı bize şunları öğretiyor; birincisi, alemlere üstün kılınan bir ailenin temsil ettiği izzet ve şeref bayrağını ilerilere taşımak. Yani davayı yere düşürmemek için evladını Allah’a adamak/kurban etmek. İkincisi, İmran’ın karısının aileden ve atalarından devraldığı iman, sadakat, teslimiyet ve kulluk bilinci. Üçüncü şık belki çok daha önemli, çünkü çocuğunuzu teslim edeceğiniz kişi veya kurum Zekeriyya (as) gibi güvenilir olması.
Makaleler
Hava Durumu