"katillerin" Arama Sonuçları
Soykırımın 27. gününde katledilen Gazzeli mazlumların sayısı 9 bini geçti
Siyonist vahşi katillerin bütün insanlığın gözleri önünde ve tüm insani değerleri hiçe sayarak Gazze halkına yönelik gerçekleştirdikleri soykırım bugün (2 Kasım Perşembe) 27'nci gününde bütün şiddetiyle ve vahşetiyle devam ediyor. Siyonist katillerin saldırılarında şimdiye kadar şehit edilenlerin sayısının 9061'i bulduğu, bunlardan 3760 kişinin çocuk, 2326 kişinin ise kadın olduğu duyuruldu.
Siyonist vahşi katillerin bütün insanlığın gözleri önünde ve tüm insani değerleri hiçe sayarak Gazze halkına yönelik gerçekleştirdikleri soykırım bugün (2 Kasım Perşembe) 27'nci gününde bütün şiddetiyle ve vahşetiyle devam ediyor. Siyonist katillerin saldırılarında şimdiye kadar şehit edilenlerin sayısının 9061'i bulduğu, bunlardan 3760 kişinin çocuk, 2326 kişinin ise kadın olduğu duyuruldu.
Gazze'deki soykırımda 26. günde korkunç rakamlar
Siyonist vahşi katillerin bütün insanlığın gözleri önünde ve tüm insani değerleri hiçe sayarak Gazze halkına yönelik gerçekleştirdikleri soykırım bugün (1 Kasım Çarşamba) 26'ncı gününde bütün şiddetiyle ve vahşetiyle devam ediyor. Siyonist katillerin saldırılarında şimdiye kadar şehit edilenlerin sayısının 8796'yı bulduğu, bunlardan 3648 kişinin çocuk, 2290 kişinin ise kadın olduğu duyuruldu.
Siyonist vahşi katillerin bütün insanlığın gözleri önünde ve tüm insani değerleri hiçe sayarak Gazze halkına yönelik gerçekleştirdikleri soykırım bugün (1 Kasım Çarşamba) 26'ncı gününde bütün şiddetiyle ve vahşetiyle devam ediyor. Siyonist katillerin saldırılarında şimdiye kadar şehit edilenlerin sayısının 8796'yı bulduğu, bunlardan 3648 kişinin çocuk, 2290 kişinin ise kadın olduğu duyuruldu.
Siyonist işgalci katillerin Gazze'ye saldırılarında katledilen mazlumların sayısı 25'e yükseldi
Siyonist işgalci katillerin abluka altındaki Gazze'ye saldırılarında katledilen mazlumların sayısı 5'i çocuk 4'ü kadın olmak üzere 25'e yükseldi
Siyonist işgalci katillerin abluka altındaki Gazze'ye saldırılarında katledilen mazlumların sayısı 5'i çocuk 4'ü kadın olmak üzere 25'e yükseldi
Mavi Marmara'ya bu kez Yunan saldırısı ve Türkiye'nin utanç vesikası
Oysa 2010'da 10 vatandaşı uluslararası sularda siyonist alçaklarca hunharca katledilirken, Türkiye olayı izlemeyle yetindi ve sonrasında da siyonist işgalcilerle anlaşmalar yapıp, katillerin yargılanmasını engelledi, kısacası siyonist katilleri "ak"ladı. Şüphesiz ki Mavi Marmara olayı bir utanç vesikası olarak Türkiye'nin boynunda asılı kalacaktır.
Oysa 2010'da 10 vatandaşı uluslararası sularda siyonist alçaklarca hunharca katledilirken, Türkiye olayı izlemeyle yetindi ve sonrasında da siyonist işgalcilerle anlaşmalar yapıp, katillerin yargılanmasını engelledi, kısacası siyonist katilleri "ak"ladı. Şüphesiz ki Mavi Marmara olayı bir utanç vesikası olarak Türkiye'nin boynunda asılı kalacaktır.
Çoğu savaş uçağı pilotu 39 işgalci Rus askeri Suriye'de düşen uçakta öldü
6 Mart Salı günü N-26 model Rus askeri nakliye uçağı Hmeymîm askeri hava alanına inerken parçalandı. 33 yolcu ve 6 mürettebat, 39 işgalci askeri taşıyan uçağın içindekilerin tamamı olay esnasında öldü. Düşen uçakta ölen katillerin rütbelerinin şu şekilde olduğu öğrenildi: 1 tümgeneral, 3 albay, 6 binbaşı, 6 yüzbaşı, 5 üstteğmen.
6 Mart Salı günü N-26 model Rus askeri nakliye uçağı Hmeymîm askeri hava alanına inerken parçalandı. 33 yolcu ve 6 mürettebat, 39 işgalci askeri taşıyan uçağın içindekilerin tamamı olay esnasında öldü. Düşen uçakta ölen katillerin rütbelerinin şu şekilde olduğu öğrenildi: 1 tümgeneral, 3 albay, 6 binbaşı, 6 yüzbaşı, 5 üstteğmen.
Zalimler için yaşasın cehennem
Tüm zalimlerin ve katillerin atası Kabil’dir. Ve bugünlerde yaşananlar da özelde Halep ve Suriye’de, genelde tüm İslam coğrafyasında sanki kaderleri imişcesine yaşananlar Kabil’in, firavunların ve nemrutların torunlarınca bu mazlum insanlara, bu Müslüman halklara hem de çoluk-çocuk, kadın-erkek, genç-yaşlı demeden ABD ve dostları, batılı ve doğulu kana doymayan vampirlerce yaşatılıyor.
Tüm zalimlerin ve katillerin atası Kabil’dir. Ve bugünlerde yaşananlar da özelde Halep ve Suriye’de, genelde tüm İslam coğrafyasında sanki kaderleri imişcesine yaşananlar Kabil’in, firavunların ve nemrutların torunlarınca bu mazlum insanlara, bu Müslüman halklara hem de çoluk-çocuk, kadın-erkek, genç-yaşlı demeden ABD ve dostları, batılı ve doğulu kana doymayan vampirlerce yaşatılıyor.
İşgalci katillerin ödediği tazminat Filistinlilerin olacak
İsrail'in Mavi Marmara'da hayatını kaybedenlerin yakınlarına ödenmesi için önceki gün Adalet Bakanlığı'nın hesabına 20 milyon dolar yatırdı. Mavi Marmara şehitlerinin yakınlarına verilecek olan bu para yine şehit ailelerinin kararı ile Filistin için kullanılacak.
İsrail'in Mavi Marmara'da hayatını kaybedenlerin yakınlarına ödenmesi için önceki gün Adalet Bakanlığı'nın hesabına 20 milyon dolar yatırdı. Mavi Marmara şehitlerinin yakınlarına verilecek olan bu para yine şehit ailelerinin kararı ile Filistin için kullanılacak.
Terör ya da algı operasyonları
Evet, IŞİD katillik yaptı, canilik yaptı, zalimlikte yaptı. Bunu yaparken de en çok Müslümanlara ve İslam’a zarar verdi. Bu bir gerçek… Peki ya Diyarbakır’da balkondan aşağı atılan, öldüğü halde yakılarak işkence edilen, üzerinde arabayla geçilerek ezilen Yasin Börü’nün katilleri için aynı ekranlar ne dediler. O katillerin bağlı olduğu ve hizmet ettiği PKK-YPG militanları için ne dediler? Özgürlük savaşçıları dediler. Kobani’yi özgürleştiren savaşçılar dediler. Kobani’yi YPG’ye kim bırakmıştı biliyor musunuz? Ben hatırlatayım. 2012 ortalarında saraylarını ve başkent Şam’ı korumak için Kuzey Suriye’den çekilmek zorunda kalan Baas rejimi bırakmıştı. Baas rejimi Kuzey Suriye’deki Kürtlere daha önce kimlik bile vermezken bunu yapmıştı. Algınızın nasıl yönetildiğinin farkında mısınız şimdi?
Evet, IŞİD katillik yaptı, canilik yaptı, zalimlikte yaptı. Bunu yaparken de en çok Müslümanlara ve İslam’a zarar verdi. Bu bir gerçek… Peki ya Diyarbakır’da balkondan aşağı atılan, öldüğü halde yakılarak işkence edilen, üzerinde arabayla geçilerek ezilen Yasin Börü’nün katilleri için aynı ekranlar ne dediler. O katillerin bağlı olduğu ve hizmet ettiği PKK-YPG militanları için ne dediler? Özgürlük savaşçıları dediler. Kobani’yi özgürleştiren savaşçılar dediler. Kobani’yi YPG’ye kim bırakmıştı biliyor musunuz? Ben hatırlatayım. 2012 ortalarında saraylarını ve başkent Şam’ı korumak için Kuzey Suriye’den çekilmek zorunda kalan Baas rejimi bırakmıştı. Baas rejimi Kuzey Suriye’deki Kürtlere daha önce kimlik bile vermezken bunu yapmıştı. Algınızın nasıl yönetildiğinin farkında mısınız şimdi?
İşgal ordusu bu sabah 8 kişilik aileyi katletti
Katillerin bugün sabahın erken saatlerinde Gazze bölgesinin güneyinde üç evin hedef alındığı saldırılarda da sekiz kişinin şehit olduğu, onlarca insanın da yaralandığı haber verildi.
Katillerin bugün sabahın erken saatlerinde Gazze bölgesinin güneyinde üç evin hedef alındığı saldırılarda da sekiz kişinin şehit olduğu, onlarca insanın da yaralandığı haber verildi.
İzmir'de 189 cinayetin 159'unda alkol var
İzmir'deki araştırma çarpıcı sonuçlar ortaya koydu. Kentte son iki yılda işlenen 189 cinayetin 159'unda katillerin alkollü olduğu belirlendi.
İzmir'deki araştırma çarpıcı sonuçlar ortaya koydu. Kentte son iki yılda işlenen 189 cinayetin 159'unda katillerin alkollü olduğu belirlendi.
Baas katillerinden anne karnındaki bebeklere de kurşun
Suriye'de beş hafta boyunca gönüllü olarak çalışmış bir doktorun anlattıklarına göre Esed ordusunun keskin nişancıları, 'sigarasına iddiaya girip' hamile kadınların karnındaki bebeği kim vuracak yarışması yapıyor.
Suriye'de beş hafta boyunca gönüllü olarak çalışmış bir doktorun anlattıklarına göre Esed ordusunun keskin nişancıları, 'sigarasına iddiaya girip' hamile kadınların karnındaki bebeği kim vuracak yarışması yapıyor.
"Büyük Felaket" 65. yılında
65 yıl önce 700 bin Filistinli, siyonist katillerin saldırılarından kaçmak için Suriye, Ürdün, Irak ve Mısır’a göç etti. Bugün sayıları 6 milyonu bulan Filistinli mülteciler aradan geçen 62 yıldan sonra hâlâ topraklarına dönemedi.
65 yıl önce 700 bin Filistinli, siyonist katillerin saldırılarından kaçmak için Suriye, Ürdün, Irak ve Mısır’a göç etti. Bugün sayıları 6 milyonu bulan Filistinli mülteciler aradan geçen 62 yıldan sonra hâlâ topraklarına dönemedi.
Çeçen gazilerin katilleri halen bulunamadı
İMKANDER, geçtiğimiz sene Zeytinburnu'nda öldürülen üç Çeçen gazilerin katillerinin bir an önce bulunmasını istiyor.
İMKANDER, geçtiğimiz sene Zeytinburnu'nda öldürülen üç Çeçen gazilerin katillerinin bir an önce bulunmasını istiyor.
Siyonist işgal rejiminden, 9 kardeşimizin katillerine ödül
Siyonist işgal rejimi, Mavi Marmara'daki katliama katılarak yaralanan askerlere "gazi" ünvanı verdi.
Siyonist işgal rejimi, Mavi Marmara'daki katliama katılarak yaralanan askerlere "gazi" ünvanı verdi.
Rus devlet terörü, Konsolosluk önünde protesto edildi
Geçtiğimiz hafta, İstanbul Zeytinburnu’nda sokak ortasında bir suikast sonucu katledilen üç Çeçen gazinin katillerinin bulunması çağrısıyla, Rusya İstanbul Konsolosluğu önünde bir protesto düzenlendi.
Geçtiğimiz hafta, İstanbul Zeytinburnu’nda sokak ortasında bir suikast sonucu katledilen üç Çeçen gazinin katillerinin bulunması çağrısıyla, Rusya İstanbul Konsolosluğu önünde bir protesto düzenlendi.
Taliban, Bin Laden'in katillerini cehenneme yolladı
ABD, Afganistan'daki savaş boyunca bir gün içindeki en büyük kaybını yaşadı. Ölen askerler arasında, Usame Bin Ladin'in katledildiği operasyonda görev alan seçkin birliğin mensuplarının da olduğu kaydedildi.
ABD, Afganistan'daki savaş boyunca bir gün içindeki en büyük kaybını yaşadı. Ölen askerler arasında, Usame Bin Ladin'in katledildiği operasyonda görev alan seçkin birliğin mensuplarının da olduğu kaydedildi.
Suriyeli muhalifler: Esad Moğollar gibi saldırıyor
Suriyeli muhaliflerin İstanbul buluşmasında öğleden sonraki oturumda Suriyeli Kürtlerin temsilcileri isteklerini aktardı. Suriye'de günlerdir devam eden eylemler ve gelinen noktanın tartışıldığı konferansın öğleden sonraki ikinci bölümünde Suriyeli Kürtler söz aldı. Mücadelelerini anlatan Kürtler talaplerini de sıraladı. KÜRTLER TALEPLERİNİ SIRALADI İstanbul Grand Cevahir otelindeki konferansta konuşan Kürt liderlerden Rabban Ramazan, Suriye’nin farklı yerlerinde rejim karşıtı mücadele eden kardeşlerinin mücadelelerini desteklediklerini ve demokratik bir Suriye için mücadele ettiklerini söyledi. Rejimin ‘korkutma’ siyaseti uyguladığını ve muhalifleri bastırmak için komplo teorisi ürettiğini dile getiren Ramazan, “Suriye İçişleri Bakanlığı’nın el Muhaberat ile birlikte muhaliflere yönelik operasyon yapmasının durdurulmasını talep ediyoruz” ifadesini kullandı. Ramazan şunları söyledi: "Hapishanelerde binlerce insan suçsuz esir tutuluyor. Bugün de aynı siyaset uygulanıyor ve göstericiler öldürülüyor. Suriye’de hükümet rejimden bağımsız değildir. Halk yönetime katılmak istiyor; Kürtlere, Türkmenlere, Asurilere uygulanan ayrımcı politikaların sonlandırılmasını istiyor" Ramazan taleplerini ise şu şekilde sıraladı: “Talebimiz gösterilere izin verilmesidir, gösterilerde öldürülenler ‘şehit’ olarak kabul edilsin, askeri mahkemeler kaldırılsın, siyasi suçlarla ilgili dosyalar kapatılsın, grev, medya ve siyasi partilere izin verecek kanuni düzenlemeler yapılarak çok partili sisteme geçilsin, şu an yapılan tutuklamalar ile ilgili kamuoyu bilgilendirilsin, Anayasa’daki 8. madde ortadan kaldırılsın, böylece, Suriye devletinin Kürtler, Türkmenler ve Süryanilere farklı etnik ve dini ayrımcılığı da kalkacak. VAROL: REFORM YAPACAK GÜCÜN YOKSA GÖREVİ BIRAK Konferansta konuşan yazar Ahmer Varol ise Suriye’de adaletin uygulanması ve katillerin cezalandırılması gerektiğinin altını çizdi. Varol, “Yönetimden katillerin bulunmasını istiyoruz; ancak katillerin başında bizzat Beşar Esad’ın kardeşi bulunuyor. Esad kardeşine ceza verebilir mi" şeklinde konuştu. Varol gerçek anlamda reformun halkı ikna edecek şekilde yapılması gerektiğinin de altını çizdi. Suriye’nin Filistin siyasetine de dikkat çeken Varol, “Bu ülkenin, Filistin’e yardım ediyor diye halkına zulmetmesine izin veremeyiz,” ifadesini kullandı. Son olarak Varol bir takım menfaat hesaplarından dolayı Suriye yönetimi ile çıkar ilşkilerinin korunması gerektiğini savunan yaklaşımların kabul edilemez olduğunun altını çizdi ve Türkiye ile İran’ın politikasını yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini ekledi. MÜNİR: HAPİSANELERDE DOĞAN ÇOCUKLARIN SUÇU NE? Suriyeli bayan temsilci Azad Münir “Suriye rejimi kadın ve erkeklere zulüm açısından eşit davranıyor, Suriye’de kadına da erkeğe de aynı şekilde işkence ediliyor” dedi. Çocukların dahi işkencelere maruz kaldığını dile getiren Münir, yıllar geçmesine rağmen işkencelerin azalmadığının altını çizdi. Suriye’de kadınların büyük bedeller ödediğini dile getiren Münir; Suriye polisinin gözaltına almak istediği erkeği bulamadığı zaman hanımını esir aldığını ve rehine olarak kullandığını belirtti. Birçok çocuğun hapishanelerde, yine bir o kadarının da ülkelerinin dışında doğduğunu hatırlatan Münir; “bu zulmü bu insanlara neden çektirdiler, niçin 13 yaşındayken ben vatanıma özlemlerimi yazdım ve niçin yazdıklarımdan dolayı Suriye’deki akrabalarım sorgulandı” sorularını yöneltti. Sorulması gereken çok sorular olduğunu dile getiren Münir, “ben konuşurken masun insanlar tanklar ile bombalanıyor, biz hiçbir şey yapamıyoruz. Bu tahammül edilemez bir şey. Ben hürriyetimi istiyorum ve vatanıma girme izni istiyorum,” dedi. MECİT: ESAD MOĞOLLAR GİBİ SALDIRDI Mecit kabileleri şeyhi Abdulrahim Mecit, Suriye’de farklı kabilelerin taleplerine Esad rejimini cevap vermeye çağırdıklarını; ancak Beşar Esad’ın ve Baas Partisi’nin taleplerine kulak asmadıklarını dile getirdi. Esad’ın taleplere katliamlar yaparak cevap verdiğini dile getiren Mecit, “Humus’ta Baas güçleri Moğollar gibi saldırdılar” dedi. Suriye yönetiminin gösterilerde ölen insanların bedenlerini ailelerine vermemek için toplu mezarlara gömeceklerini açıklayan Mecit; rejimin alenen halkını katlettiğini belirtti. Türkiye’ye seslenen Mecit, Baas rejimi üzerine baskı yapılmasını ve katliamlara son verilmesini için adım atılmasını istedi. Son olarak Mecit, “Peygamberimizin Hira Mağarası’nda dediği gibi ‘ biz ikimiz değiliz; üçüncümüz Allah’” diyerek sözlerini sonlandırdı. ABDURRAHMAN: ÖZGÜR SEÇİMLER İSTİYORUZ Antakya’da mülteci olarak bulunan Suriye İnsan Hakları Örgütünden Abdulhaviz Abdurrahman, Suriye’deki rejimin Cuma gününden beri yüzlerce kişiyi öldürdüğünü hatırlatarak, Baas güçlerinin tam anlamıyla katliam gerçekleştirdiğini sözlerine ekledi. Suriye’de yaralıların sayısının bini geçtiğini ifade eden Abdurrahman, Suriye’de yolsuzlukların da devam ettiğini ifade etti. Abdurrahman taleplerini şöyle sıraladı: Suriye’de halkın taleplerine karşılık verilerek Baas tekelinin sonlandırılması Siyasi ve fikir suçlularının serbest bırakılması Kürtlere siyasi hakların verilmesi Belediye ve özgür seçimler için düzenleme yapılması TÜRKMENLER: REJİMİN ADIMLARI OLUMLU AMA YETERSİZ Suriye Türkmen Topluluğu temsilcisi Tarık Cevizci, Suriye Türklerinin şiddete başvuranları kınadıklarını dile getirdi. Vatanı yıkmanın ihanet olduğunu belirten Cevizci, gösterilere güvenlik güçlerinin tutumunun yanlış olduğunu sözlerine ekledi. Cevizci, rejim tarafından alınan son adımların olumlu ancak yeterli olmadığını dile getirdi. SİİDE: SURİYE REJİMİ MEŞRUİYETİNİ KAYBETMEDİ Ortadoğu ve Afrika Araştırmaları Merkezinden Kürt araştırmacı Abdulbasık Siide “Suriye rejimi meşruiyetini kaybetmedi; zaten yoktu. Bu rejim askeri darbe ile yönetimi devraldı ve Baba Esad kendisi ile devrim yapanlara karşı devrim yaptı” dedi. Siide, “halk vatanında tam bir yabancılaşma içerisindedir” diyerek yöneticilerin kim olduğu noktasında halkın kafasında soru işaretleri olduğunu hatırlattı. “Suriye’de temel sorun baskı rejimidir, Suriye’de bir vatandaş havaalanına gittiğinde suçlu muamelesi görüyor,” diyen Siide, Baas ideolojisinin halktan tamamen koptuğunu sözlerine ekledi. Siide, Suriye ordusu içerisinde de mezhepsel bir sorun olduğunu hatırlattı ve rejimin güçlü kalabilmek için orduyu kullandığını sözlerine ekledi. Esad’a da seslenen Siide, “yönetemiyorum diyorsan görevi bırak” çağrısı yaptı. KİMLER KATILIYOR? Katılımcılar arasında Suriye İslam Alimleri Birliği Başkanı Şeyh Muhammed el Sabuni, Ahmet Ramazan, Müslüman Kardeşler Genel Sekreteri Muhammed Şıfki, Suriye İnsan Hakları Örgütü Başkanı Velid Saffur başta olmak üzere dünyanın birçok yerinden Suriyeli temsilciler katılıyor.
Suriyeli muhaliflerin İstanbul buluşmasında öğleden sonraki oturumda Suriyeli Kürtlerin temsilcileri isteklerini aktardı. Suriye'de günlerdir devam eden eylemler ve gelinen noktanın tartışıldığı konferansın öğleden sonraki ikinci bölümünde Suriyeli Kürtler söz aldı. Mücadelelerini anlatan Kürtler talaplerini de sıraladı. KÜRTLER TALEPLERİNİ SIRALADI İstanbul Grand Cevahir otelindeki konferansta konuşan Kürt liderlerden Rabban Ramazan, Suriye’nin farklı yerlerinde rejim karşıtı mücadele eden kardeşlerinin mücadelelerini desteklediklerini ve demokratik bir Suriye için mücadele ettiklerini söyledi. Rejimin ‘korkutma’ siyaseti uyguladığını ve muhalifleri bastırmak için komplo teorisi ürettiğini dile getiren Ramazan, “Suriye İçişleri Bakanlığı’nın el Muhaberat ile birlikte muhaliflere yönelik operasyon yapmasının durdurulmasını talep ediyoruz” ifadesini kullandı. Ramazan şunları söyledi: "Hapishanelerde binlerce insan suçsuz esir tutuluyor. Bugün de aynı siyaset uygulanıyor ve göstericiler öldürülüyor. Suriye’de hükümet rejimden bağımsız değildir. Halk yönetime katılmak istiyor; Kürtlere, Türkmenlere, Asurilere uygulanan ayrımcı politikaların sonlandırılmasını istiyor" Ramazan taleplerini ise şu şekilde sıraladı: “Talebimiz gösterilere izin verilmesidir, gösterilerde öldürülenler ‘şehit’ olarak kabul edilsin, askeri mahkemeler kaldırılsın, siyasi suçlarla ilgili dosyalar kapatılsın, grev, medya ve siyasi partilere izin verecek kanuni düzenlemeler yapılarak çok partili sisteme geçilsin, şu an yapılan tutuklamalar ile ilgili kamuoyu bilgilendirilsin, Anayasa’daki 8. madde ortadan kaldırılsın, böylece, Suriye devletinin Kürtler, Türkmenler ve Süryanilere farklı etnik ve dini ayrımcılığı da kalkacak. VAROL: REFORM YAPACAK GÜCÜN YOKSA GÖREVİ BIRAK Konferansta konuşan yazar Ahmer Varol ise Suriye’de adaletin uygulanması ve katillerin cezalandırılması gerektiğinin altını çizdi. Varol, “Yönetimden katillerin bulunmasını istiyoruz; ancak katillerin başında bizzat Beşar Esad’ın kardeşi bulunuyor. Esad kardeşine ceza verebilir mi" şeklinde konuştu. Varol gerçek anlamda reformun halkı ikna edecek şekilde yapılması gerektiğinin de altını çizdi. Suriye’nin Filistin siyasetine de dikkat çeken Varol, “Bu ülkenin, Filistin’e yardım ediyor diye halkına zulmetmesine izin veremeyiz,” ifadesini kullandı. Son olarak Varol bir takım menfaat hesaplarından dolayı Suriye yönetimi ile çıkar ilşkilerinin korunması gerektiğini savunan yaklaşımların kabul edilemez olduğunun altını çizdi ve Türkiye ile İran’ın politikasını yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini ekledi. MÜNİR: HAPİSANELERDE DOĞAN ÇOCUKLARIN SUÇU NE? Suriyeli bayan temsilci Azad Münir “Suriye rejimi kadın ve erkeklere zulüm açısından eşit davranıyor, Suriye’de kadına da erkeğe de aynı şekilde işkence ediliyor” dedi. Çocukların dahi işkencelere maruz kaldığını dile getiren Münir, yıllar geçmesine rağmen işkencelerin azalmadığının altını çizdi. Suriye’de kadınların büyük bedeller ödediğini dile getiren Münir; Suriye polisinin gözaltına almak istediği erkeği bulamadığı zaman hanımını esir aldığını ve rehine olarak kullandığını belirtti. Birçok çocuğun hapishanelerde, yine bir o kadarının da ülkelerinin dışında doğduğunu hatırlatan Münir; “bu zulmü bu insanlara neden çektirdiler, niçin 13 yaşındayken ben vatanıma özlemlerimi yazdım ve niçin yazdıklarımdan dolayı Suriye’deki akrabalarım sorgulandı” sorularını yöneltti. Sorulması gereken çok sorular olduğunu dile getiren Münir, “ben konuşurken masun insanlar tanklar ile bombalanıyor, biz hiçbir şey yapamıyoruz. Bu tahammül edilemez bir şey. Ben hürriyetimi istiyorum ve vatanıma girme izni istiyorum,” dedi. MECİT: ESAD MOĞOLLAR GİBİ SALDIRDI Mecit kabileleri şeyhi Abdulrahim Mecit, Suriye’de farklı kabilelerin taleplerine Esad rejimini cevap vermeye çağırdıklarını; ancak Beşar Esad’ın ve Baas Partisi’nin taleplerine kulak asmadıklarını dile getirdi. Esad’ın taleplere katliamlar yaparak cevap verdiğini dile getiren Mecit, “Humus’ta Baas güçleri Moğollar gibi saldırdılar” dedi. Suriye yönetiminin gösterilerde ölen insanların bedenlerini ailelerine vermemek için toplu mezarlara gömeceklerini açıklayan Mecit; rejimin alenen halkını katlettiğini belirtti. Türkiye’ye seslenen Mecit, Baas rejimi üzerine baskı yapılmasını ve katliamlara son verilmesini için adım atılmasını istedi. Son olarak Mecit, “Peygamberimizin Hira Mağarası’nda dediği gibi ‘ biz ikimiz değiliz; üçüncümüz Allah’” diyerek sözlerini sonlandırdı. ABDURRAHMAN: ÖZGÜR SEÇİMLER İSTİYORUZ Antakya’da mülteci olarak bulunan Suriye İnsan Hakları Örgütünden Abdulhaviz Abdurrahman, Suriye’deki rejimin Cuma gününden beri yüzlerce kişiyi öldürdüğünü hatırlatarak, Baas güçlerinin tam anlamıyla katliam gerçekleştirdiğini sözlerine ekledi. Suriye’de yaralıların sayısının bini geçtiğini ifade eden Abdurrahman, Suriye’de yolsuzlukların da devam ettiğini ifade etti. Abdurrahman taleplerini şöyle sıraladı: Suriye’de halkın taleplerine karşılık verilerek Baas tekelinin sonlandırılması Siyasi ve fikir suçlularının serbest bırakılması Kürtlere siyasi hakların verilmesi Belediye ve özgür seçimler için düzenleme yapılması TÜRKMENLER: REJİMİN ADIMLARI OLUMLU AMA YETERSİZ Suriye Türkmen Topluluğu temsilcisi Tarık Cevizci, Suriye Türklerinin şiddete başvuranları kınadıklarını dile getirdi. Vatanı yıkmanın ihanet olduğunu belirten Cevizci, gösterilere güvenlik güçlerinin tutumunun yanlış olduğunu sözlerine ekledi. Cevizci, rejim tarafından alınan son adımların olumlu ancak yeterli olmadığını dile getirdi. SİİDE: SURİYE REJİMİ MEŞRUİYETİNİ KAYBETMEDİ Ortadoğu ve Afrika Araştırmaları Merkezinden Kürt araştırmacı Abdulbasık Siide “Suriye rejimi meşruiyetini kaybetmedi; zaten yoktu. Bu rejim askeri darbe ile yönetimi devraldı ve Baba Esad kendisi ile devrim yapanlara karşı devrim yaptı” dedi. Siide, “halk vatanında tam bir yabancılaşma içerisindedir” diyerek yöneticilerin kim olduğu noktasında halkın kafasında soru işaretleri olduğunu hatırlattı. “Suriye’de temel sorun baskı rejimidir, Suriye’de bir vatandaş havaalanına gittiğinde suçlu muamelesi görüyor,” diyen Siide, Baas ideolojisinin halktan tamamen koptuğunu sözlerine ekledi. Siide, Suriye ordusu içerisinde de mezhepsel bir sorun olduğunu hatırlattı ve rejimin güçlü kalabilmek için orduyu kullandığını sözlerine ekledi. Esad’a da seslenen Siide, “yönetemiyorum diyorsan görevi bırak” çağrısı yaptı. KİMLER KATILIYOR? Katılımcılar arasında Suriye İslam Alimleri Birliği Başkanı Şeyh Muhammed el Sabuni, Ahmet Ramazan, Müslüman Kardeşler Genel Sekreteri Muhammed Şıfki, Suriye İnsan Hakları Örgütü Başkanı Velid Saffur başta olmak üzere dünyanın birçok yerinden Suriyeli temsilciler katılıyor.
Libya'ya yönelik emperyalist saldırılar protesto edildi
Dün Fatih Saraçhane Parkı'nda toplanan Özgür-Der mensupları, Batılı güçlerin Libya'ya müdahale etmesinin meşru olmadığını ifade ettiler. Protesto eyleminde "Libya Halkının Yanında; Diktatörlüğün de Emperyalizmin de Karşısındayız!" yazılı bir pankart açan Özgür-Der mensupları, Afganistan ve Irak halklarının katillerinin Libya halkına dost olamayacağını belirttiler.
Dün Fatih Saraçhane Parkı'nda toplanan Özgür-Der mensupları, Batılı güçlerin Libya'ya müdahale etmesinin meşru olmadığını ifade ettiler. Protesto eyleminde "Libya Halkının Yanında; Diktatörlüğün de Emperyalizmin de Karşısındayız!" yazılı bir pankart açan Özgür-Der mensupları, Afganistan ve Irak halklarının katillerinin Libya halkına dost olamayacağını belirttiler.
Askeri mahkeme, Canan'ın katillerini bulamadı!
Van Hacıbekir Kışlası yakınında ailesiyle piknikten dönerken başına isabet eden kurşunla hayatını kaybeden 16 yaşındaki Canan Saldık'ı vuranlar 'suçsuz' bulundu.
Van Hacıbekir Kışlası yakınında ailesiyle piknikten dönerken başına isabet eden kurşunla hayatını kaybeden 16 yaşındaki Canan Saldık'ı vuranlar 'suçsuz' bulundu.
Filistin'de ne oluyor?
Gazze polisi, katillerin ve canilerin ortalıkta ellerine kollarını sallayarak dolaşmasına, yeni bombalama eylemleri için tehditte bulunan işbirlikçi grubun ortalığı ateşe vermesine müsaade edecek değildi... Hadiselerin "Gazze'de yine iç savaş!", "Korkulan oldu, Filistin'de iç savaş" türünden başlıklarla verilmesi uluslar arası emperyalizmin çıkarlarına hizmet eden uluslar arası kartelin çirkin tuzağına düşmekten başka ne anlama gelebilir?
Gazze polisi, katillerin ve canilerin ortalıkta ellerine kollarını sallayarak dolaşmasına, yeni bombalama eylemleri için tehditte bulunan işbirlikçi grubun ortalığı ateşe vermesine müsaade edecek değildi... Hadiselerin "Gazze'de yine iç savaş!", "Korkulan oldu, Filistin'de iç savaş" türünden başlıklarla verilmesi uluslar arası emperyalizmin çıkarlarına hizmet eden uluslar arası kartelin çirkin tuzağına düşmekten başka ne anlama gelebilir?
Makaleler
Hava Durumu