"katliamdan" Arama Sonuçları
Âh Hama! Âh Halep! Âh İdlib!
Suriye’nin Hama şehri 1982 tarihinde baba Esed tarafından on binlerce Müslüman katliâmdan geçirilirken Âh Hama! Nidâları hepimizin içinin yandığının, Müslümanların çaresizliğinin bir göstergesi olarak yürekleri yakan bir ifade idi.
Suriye’nin Hama şehri 1982 tarihinde baba Esed tarafından on binlerce Müslüman katliâmdan geçirilirken Âh Hama! Nidâları hepimizin içinin yandığının, Müslümanların çaresizliğinin bir göstergesi olarak yürekleri yakan bir ifade idi.
Doğu Türkistan'da yeni katliam korkusu
Geçtiğimiz Çarşamba günü Sincan Uygur Özerk bölgesinde isyancı bir grup ile polis arasında çıkan çatışmada 27 kişi ölmüştü. Haber7'ye konuşan Doğu Türkistan Kültür ve Dayanışma Derneği basın sözcüsü Abdulkadir Tümtürk yeni bir katliamdan korktuklarını söyledi.
Geçtiğimiz Çarşamba günü Sincan Uygur Özerk bölgesinde isyancı bir grup ile polis arasında çıkan çatışmada 27 kişi ölmüştü. Haber7'ye konuşan Doğu Türkistan Kültür ve Dayanışma Derneği basın sözcüsü Abdulkadir Tümtürk yeni bir katliamdan korktuklarını söyledi.
İmkan-Der'den, İstanbul'daki muhacir Suriyelilere gıda yardımı
Suriye'deki katliamdan kaçarak Türkiye'ye sığınan Suriyelilerin içinde bulundukları durum içler acısı. İMKANDER ekipleri İstanbul Unkapanı'nda derme çatma pansiyon odalarında kalan yaklaşık 100 aileye gıda yardımı yaptı.
Suriye'deki katliamdan kaçarak Türkiye'ye sığınan Suriyelilerin içinde bulundukları durum içler acısı. İMKANDER ekipleri İstanbul Unkapanı'nda derme çatma pansiyon odalarında kalan yaklaşık 100 aileye gıda yardımı yaptı.
Arakanlı mültecilerin teknesi battı: 130 kayıp
Myanmar'daki katliamdan kaçan Müslümanları taşıyan teknenin batması sonucu 130 kişi kayıp durumda...
Myanmar'daki katliamdan kaçan Müslümanları taşıyan teknenin batması sonucu 130 kişi kayıp durumda...
Arakan'da 3 bin kişi ölüm yolculuğunda
Budistler Kurban Bayramı'nda Müslümanlara Arakan'ı zindan etti. Katliamların arttığı Arakan'dan kaçışlar çoğaldı. Çoluk çocuk genç yaşlı demeden katliamdan kaçıp ölüm yolculuğuna çıkanların sayısı şuan için 3 bin!
Budistler Kurban Bayramı'nda Müslümanlara Arakan'ı zindan etti. Katliamların arttığı Arakan'dan kaçışlar çoğaldı. Çoluk çocuk genç yaşlı demeden katliamdan kaçıp ölüm yolculuğuna çıkanların sayısı şuan için 3 bin!
Arakan’da katliamdan kaçış devam ediyor
Myanmar’ın Arakan bölgesinde Müslümanlara yönelik baskılar devam ederken Müslümanlar, Arakan–Bangladeş arasında bulunan Naf Nehri’ni geçerek Bangladeş’e sığınmaya çalışıyor. Günde ortalama 100 kişinin kaçak yollarla geçmeye çalıştığı Naf Nehri’nde ise ölüm kol geziyor. Nehrin sularında kaybolmadan karşıya geçmeyi başaranlar bu sefer de kamplarda ölüm kalım savaşı veriyorlar.
Myanmar’ın Arakan bölgesinde Müslümanlara yönelik baskılar devam ederken Müslümanlar, Arakan–Bangladeş arasında bulunan Naf Nehri’ni geçerek Bangladeş’e sığınmaya çalışıyor. Günde ortalama 100 kişinin kaçak yollarla geçmeye çalıştığı Naf Nehri’nde ise ölüm kol geziyor. Nehrin sularında kaybolmadan karşıya geçmeyi başaranlar bu sefer de kamplarda ölüm kalım savaşı veriyorlar.
Burmalı mültecilerin sayısı 700 bini aştı
Burma’da başta İslam dünyası olmak üzere tüm dünyanın sessiz izleyişi arasında gerçekleşen katliamdan kaçan Müslüman mültecilerin sayısı 700 bini aştı. Mültecilerin büyük kısmı yiyecek bulabilmek için dilenirken, tecavüze uğramamak için bir çok genç kız kendini denize atıyor
Burma’da başta İslam dünyası olmak üzere tüm dünyanın sessiz izleyişi arasında gerçekleşen katliamdan kaçan Müslüman mültecilerin sayısı 700 bini aştı. Mültecilerin büyük kısmı yiyecek bulabilmek için dilenirken, tecavüze uğramamak için bir çok genç kız kendini denize atıyor
85 bin yardıma muhtaç Suriyeli Ürdün'e sığındı
Suriyedeki katliamdan kaçan Suriyeli mülteciler ve yaralılar yardım bekliyor. Suriye’de yaşanan katliamlardan kaçabilen halk Türkiye, Lübnan ve Ürdün’e sığınıyor. Sadece Ürdün’e yaklaşık 85 bin Suriyeli sığınmış durumda. Bu sayının önümüzdeki günlerde daha da artması bekleniyor. Suriyeli mültecilerin sığındığı diğer bir ülke ise Lübnan. Yaralanan Suriyeliler kaçak yollarla Lübnan’a girerek burada tedavi olmaya çalışıyorlar. Şu an Lübnan’da acil tedavi edilmesi gereken yaklaşık 500 yaralı olduğu belirtiliyor.
Suriyedeki katliamdan kaçan Suriyeli mülteciler ve yaralılar yardım bekliyor. Suriye’de yaşanan katliamlardan kaçabilen halk Türkiye, Lübnan ve Ürdün’e sığınıyor. Sadece Ürdün’e yaklaşık 85 bin Suriyeli sığınmış durumda. Bu sayının önümüzdeki günlerde daha da artması bekleniyor. Suriyeli mültecilerin sığındığı diğer bir ülke ise Lübnan. Yaralanan Suriyeliler kaçak yollarla Lübnan’a girerek burada tedavi olmaya çalışıyorlar. Şu an Lübnan’da acil tedavi edilmesi gereken yaklaşık 500 yaralı olduğu belirtiliyor.
Humus katliamından yürek yakan görüntüler (VİDEO)
Burası Humus... Silah sesleri ve tekbirler birbirine karışırken, her yerden alievler ve feryatlar yükseliyor... İşte Humus'ta yaşanan katliamdan ilk görüntüler:
Burası Humus... Silah sesleri ve tekbirler birbirine karışırken, her yerden alievler ve feryatlar yükseliyor... İşte Humus'ta yaşanan katliamdan ilk görüntüler:
Suriye rejiminin alçakça cinayetleri sürüyor (Video)
İşte Baas rejiminin güçlerince sokak ortasında gerçekleştirilen katliamdan görüntüler:
İşte Baas rejiminin güçlerince sokak ortasında gerçekleştirilen katliamdan görüntüler:
Dersim katliamına katılan askerlerin ifadeleri kan donduruyor
"Kara Vagon-38 Dersim Sürgünleri" adlı belgeselde o dönemde Dersim harekatına katılan askerler konuştu. İki askerin anlattıkları insanın kanını donduracak cinsten... Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 1937-1938 yılında Dersim'de meydana gelen olaylar için "katliam" ifadesini kullanmasından sonra o günlere ait belgeler de gün yüzüne çıkmaya başladı. Buna benzer bir açıklamayı daha önce de İhsan Sabri Çağlayangil yapmıştı, mağaralara kaçan insanlar dışarı çıkarmak için zehirli gaz bombalarını atıklarını söylüyordu. O dönem Dersim harekatında yer alan emekli generallerden Muhsin Batur ise "Anılar ve Görüşler" adlı kitabında katliamı doğrularcasına "okuyucularımdan özür diliyor ve yaşantımın bu bölümünü anlatmaktan kaçınıyorum" diyecekti. Son olarak "Kara Vagon-38 Dersim Sürgünleri" adlı belgeselde o dönemde Dersim harekatına katılan askerler konuştu. İki askerin anlattıkları insanın kanını donduracak cinsten. HAREKATA KATILAN İKİ ASKER KONUŞTU Ve şimdi Dersim'de isyanın var olup olmadığı, katliam yaşandı mı tartışmalarının odağında yönetmen Özgür Fındık "Kara Vagon-38 Dersim Sürgünleri" adlı belgeselle karşımıza çıkıyor. 5 Mayıs'ta Bilgi Üniversitesi'nde galası yapılacak olan belgeselde Dersim katliamında sürgüne gidenler, gittikleri yerlerden acı ve gözyaşlarıyla "yaşanılanları" ve "sürgünleri" anlatıyor. Belgeselin en önemli yanı ise o dönemde Dersim'deki harekata katılmış orduda görevli iki askerin anlatımı. Askerlerden birinin adı Haydar Dede. Belgesele konuşan Hayder Dede anlatıyor: "Bir alay komutanımız geldi, Konya'dan. Dedi ki; 'Arkadaşlar, vatandaşlar dünyada dört hain vardır' dedi. 'Biliyor musunuz?' Biz nereden bilelim dört haini. 'bak' dedi. 'Biri fani (veya vali), biri kurt, biri domuz, biri de Kürt' dedi. Bu dördünü de aynı anda söyledi.""Adamları vurduk, vurdular. Şimdi şöyle kol kola taktılar. Şöyle kol kola taktılar beş yüz, alt yüz kişiyi ağır makineli tüfeklerle şöyle öldürdüler. Harçik ırmağına koydular, ırmak kıpkırmızı aktı. Yanız bir kadın kendisini suya attı, kaçtı kurtuldu." Yine Haydar Dede adlı asker anlatıyor: "Bomba atıp içeri girdiler. Yetmiş üç kişiyi içerden çıkardılar, yedisi erkekmiş. Gerisi kadın ve çocuk." Belgesele konuşan askerler birisi de Eskeri Akyol. Dersim olaylarının yaşandığı dönem 2. Tabur 9. Bölük'te askerlik yapan 101 yaşındaki Eskeri Akyol, yaşanılanları vahşet olarak nitelendiriyor begeselde... 74 yıl sonra konuşan Akyol, Dersim'e Diyarbakır'dan 7 gün 7 gece yürüyerek gittiklerini söylüyor: "Gittikten sonra bizi Ali Boğazı'na verdiler. Gittiğimizde askerler evleri yakıyordu. Ulaştıkları tüm evleri yakıyorlardı..." Katliamdan kurtulabilenlerin mağaralara saklandıklarını, kimisinin ise Munzur nehrini aşarak İngilizlere ve Ruslara sığındıklarını anlatıyor Akyol... "ÜZERLERİNE GAZYAĞI DÖKÜP YAKIYORLARDI" Mağaralara girmekten korkuyorlarmış askerler, ama "girin" talimatı üzerine askerler mağaraları ateşe veriyor; bu kısmı Akyol şu sözlerle anlatıyor: "Bombaları atmak zorundaydık mağaralara. Sonra gidip baktığımızda öyle çoğu yaşlı benim gibi. Getirip üst üste yığıyordu askerler ve üzerlerine gazyağı döküp ateşliyorlardı... Öyle canlı canlı..." Eskeri Akyol anlatıyor yine: "Çok öldürüldüler! Askerlerden de, ahaliden de çok insan öldürüldü. Yukarı Kutu deresinde ceset kokusundan durulamıyordu. İnsanları öldürüp atmşlardı.Öylesine felaket görülmemiştir. Askerler Allah'ın merine karşı geliyorlardı ha..." Askeri Akyol, röportajı yapan muhabirin "Tahminen kaç kişi öldürdünüz?" sorusuna, "Valla ne bileyim işte koşturarak ateş ediyorduk... Kalkıp yalan mı söyleyeyim. Askerdik 'ateş' dediklerinde mecburduk ateş etmeye..." sözleriyle cevaplıyor. Akyol yutkunarak, gözyaşlarını akıtarak anlatıyor vahşeti... Zamanla öldürmelerin son bulduğunu ve sürgünlerin başladığını söylüyor. Kaynak: Milliyet
"Kara Vagon-38 Dersim Sürgünleri" adlı belgeselde o dönemde Dersim harekatına katılan askerler konuştu. İki askerin anlattıkları insanın kanını donduracak cinsten... Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 1937-1938 yılında Dersim'de meydana gelen olaylar için "katliam" ifadesini kullanmasından sonra o günlere ait belgeler de gün yüzüne çıkmaya başladı. Buna benzer bir açıklamayı daha önce de İhsan Sabri Çağlayangil yapmıştı, mağaralara kaçan insanlar dışarı çıkarmak için zehirli gaz bombalarını atıklarını söylüyordu. O dönem Dersim harekatında yer alan emekli generallerden Muhsin Batur ise "Anılar ve Görüşler" adlı kitabında katliamı doğrularcasına "okuyucularımdan özür diliyor ve yaşantımın bu bölümünü anlatmaktan kaçınıyorum" diyecekti. Son olarak "Kara Vagon-38 Dersim Sürgünleri" adlı belgeselde o dönemde Dersim harekatına katılan askerler konuştu. İki askerin anlattıkları insanın kanını donduracak cinsten. HAREKATA KATILAN İKİ ASKER KONUŞTU Ve şimdi Dersim'de isyanın var olup olmadığı, katliam yaşandı mı tartışmalarının odağında yönetmen Özgür Fındık "Kara Vagon-38 Dersim Sürgünleri" adlı belgeselle karşımıza çıkıyor. 5 Mayıs'ta Bilgi Üniversitesi'nde galası yapılacak olan belgeselde Dersim katliamında sürgüne gidenler, gittikleri yerlerden acı ve gözyaşlarıyla "yaşanılanları" ve "sürgünleri" anlatıyor. Belgeselin en önemli yanı ise o dönemde Dersim'deki harekata katılmış orduda görevli iki askerin anlatımı. Askerlerden birinin adı Haydar Dede. Belgesele konuşan Hayder Dede anlatıyor: "Bir alay komutanımız geldi, Konya'dan. Dedi ki; 'Arkadaşlar, vatandaşlar dünyada dört hain vardır' dedi. 'Biliyor musunuz?' Biz nereden bilelim dört haini. 'bak' dedi. 'Biri fani (veya vali), biri kurt, biri domuz, biri de Kürt' dedi. Bu dördünü de aynı anda söyledi.""Adamları vurduk, vurdular. Şimdi şöyle kol kola taktılar. Şöyle kol kola taktılar beş yüz, alt yüz kişiyi ağır makineli tüfeklerle şöyle öldürdüler. Harçik ırmağına koydular, ırmak kıpkırmızı aktı. Yanız bir kadın kendisini suya attı, kaçtı kurtuldu." Yine Haydar Dede adlı asker anlatıyor: "Bomba atıp içeri girdiler. Yetmiş üç kişiyi içerden çıkardılar, yedisi erkekmiş. Gerisi kadın ve çocuk." Belgesele konuşan askerler birisi de Eskeri Akyol. Dersim olaylarının yaşandığı dönem 2. Tabur 9. Bölük'te askerlik yapan 101 yaşındaki Eskeri Akyol, yaşanılanları vahşet olarak nitelendiriyor begeselde... 74 yıl sonra konuşan Akyol, Dersim'e Diyarbakır'dan 7 gün 7 gece yürüyerek gittiklerini söylüyor: "Gittikten sonra bizi Ali Boğazı'na verdiler. Gittiğimizde askerler evleri yakıyordu. Ulaştıkları tüm evleri yakıyorlardı..." Katliamdan kurtulabilenlerin mağaralara saklandıklarını, kimisinin ise Munzur nehrini aşarak İngilizlere ve Ruslara sığındıklarını anlatıyor Akyol... "ÜZERLERİNE GAZYAĞI DÖKÜP YAKIYORLARDI" Mağaralara girmekten korkuyorlarmış askerler, ama "girin" talimatı üzerine askerler mağaraları ateşe veriyor; bu kısmı Akyol şu sözlerle anlatıyor: "Bombaları atmak zorundaydık mağaralara. Sonra gidip baktığımızda öyle çoğu yaşlı benim gibi. Getirip üst üste yığıyordu askerler ve üzerlerine gazyağı döküp ateşliyorlardı... Öyle canlı canlı..." Eskeri Akyol anlatıyor yine: "Çok öldürüldüler! Askerlerden de, ahaliden de çok insan öldürüldü. Yukarı Kutu deresinde ceset kokusundan durulamıyordu. İnsanları öldürüp atmşlardı.Öylesine felaket görülmemiştir. Askerler Allah'ın merine karşı geliyorlardı ha..." Askeri Akyol, röportajı yapan muhabirin "Tahminen kaç kişi öldürdünüz?" sorusuna, "Valla ne bileyim işte koşturarak ateş ediyorduk... Kalkıp yalan mı söyleyeyim. Askerdik 'ateş' dediklerinde mecburduk ateş etmeye..." sözleriyle cevaplıyor. Akyol yutkunarak, gözyaşlarını akıtarak anlatıyor vahşeti... Zamanla öldürmelerin son bulduğunu ve sürgünlerin başladığını söylüyor. Kaynak: Milliyet
Adım adım 5 Temmuz Uygur katliamı
Uygur katliamının birinci yıldönümü dolayısıyla, o vahşi cinayetleri unutmamak için katliamdan hemen sonra Haksöz Haber sitesi yazarı İbrahim Sediyani'nin Uygur liderlerle konuşarak kaleme aldığı "Adım Adım Uygur Katliamı" adlı makalesini yeniden sizlerle paylaşıyoruz. Makalede, Urumçi'de yaşanan katliam adım adım, gün gün ve hatta saat saat nasıl geliştiği aktarılıyor.
Uygur katliamının birinci yıldönümü dolayısıyla, o vahşi cinayetleri unutmamak için katliamdan hemen sonra Haksöz Haber sitesi yazarı İbrahim Sediyani'nin Uygur liderlerle konuşarak kaleme aldığı "Adım Adım Uygur Katliamı" adlı makalesini yeniden sizlerle paylaşıyoruz. Makalede, Urumçi'de yaşanan katliam adım adım, gün gün ve hatta saat saat nasıl geliştiği aktarılıyor.
Başbağlar'ın yarası 15 yıldır sarılmadı
Başbağlar katliamının üzerinden tam 15 yıl geçti. 5 Temmuz 1993 tarihinde Erzincan’ın Kemaliye ilçesine bağlı Başbağlar köyüne bir katil sürüsü, akşam namazı sırasında baskın yaparak, 33 kişiyi hunharca katletti. Üzerinden 15 yıl geçen katliamdan geriye yetim çocuklar, dul kadınlar, gözyaşı ve ağıtlar kaldı.
Başbağlar katliamının üzerinden tam 15 yıl geçti. 5 Temmuz 1993 tarihinde Erzincan’ın Kemaliye ilçesine bağlı Başbağlar köyüne bir katil sürüsü, akşam namazı sırasında baskın yaparak, 33 kişiyi hunharca katletti. Üzerinden 15 yıl geçen katliamdan geriye yetim çocuklar, dul kadınlar, gözyaşı ve ağıtlar kaldı.
Makaleler
Hava Durumu