"kendine" Arama Sonuçları
"Türk-İslam sentezi" nedir, İslami açıdan meşruiyeti var mıdır?
Ercümend Özkan: Türklük veya Arablık bir dünya görüşü ve yaşam biçimi değildir ki, İslâm gibi kendine mahsus bir dünya görüşü ve yaşam biçimi ile birleşmesi (sentezi) mümkün olsun veya söz konusu bulunsun. Bu, esas itibariyle mümkün değildir.
Ercümend Özkan: Türklük veya Arablık bir dünya görüşü ve yaşam biçimi değildir ki, İslâm gibi kendine mahsus bir dünya görüşü ve yaşam biçimi ile birleşmesi (sentezi) mümkün olsun veya söz konusu bulunsun. Bu, esas itibariyle mümkün değildir.
Eylemlerimizin temeli ve pratikteki sonuçları üzerine
Temelsiz ve devşirme değer yargılarıyla şekillenen düşünce dünyamız ve edimlerimiz ve en önemlisi bunların tetkikinin yapılmayıp Hakk’a uygunluğunun gözetilmemesi ile insanlık kendine en büyük zulmü yapıyor, irâdesini ve dolayısıyla onur ve haysiyetini kendi elleriyle sömürgeci zâlim uluslara çiğnetiyor ve böylece kendine yabancılaşıyor.
Temelsiz ve devşirme değer yargılarıyla şekillenen düşünce dünyamız ve edimlerimiz ve en önemlisi bunların tetkikinin yapılmayıp Hakk’a uygunluğunun gözetilmemesi ile insanlık kendine en büyük zulmü yapıyor, irâdesini ve dolayısıyla onur ve haysiyetini kendi elleriyle sömürgeci zâlim uluslara çiğnetiyor ve böylece kendine yabancılaşıyor.
Bir akidevi kavram: "Başöğretmen"
Bu noktada, Kâfirûn sûresinden mülhem olarak, “Herkesin ‘Başöğretmeni’ kendinedir” diyebiliriz. Hiçbir fert, toplum veya sistem, kendi “Başöğretmen”ini başkalarına dayatmamalıdır.
Bu noktada, Kâfirûn sûresinden mülhem olarak, “Herkesin ‘Başöğretmeni’ kendinedir” diyebiliriz. Hiçbir fert, toplum veya sistem, kendi “Başöğretmen”ini başkalarına dayatmamalıdır.
Okey'de taş çalmak caiz mi hocam?
Bizim toplumumuzda insanların dinlerine ait bilgileri Tv’lerden öğrenmeye başladığından beri Tv hocaları diye bir kavram girdi hayatımıza. Neredeyse her kanalın kendine özgü bir Hoca’sı vardı ve bu hocalar televizyon ekranlarından kendilerince din anlatmaya çalışıyorlardı. Elbette Hoca ile yayın yapılan kanalın siyasi bakışı arasında da bir uyum olması gerekiyordu, onun için her kanal kendisine yakın olan veya kendisinden yana olacak bir hoca bulmakta pekde zorlanmıyordu.
Bizim toplumumuzda insanların dinlerine ait bilgileri Tv’lerden öğrenmeye başladığından beri Tv hocaları diye bir kavram girdi hayatımıza. Neredeyse her kanalın kendine özgü bir Hoca’sı vardı ve bu hocalar televizyon ekranlarından kendilerince din anlatmaya çalışıyorlardı. Elbette Hoca ile yayın yapılan kanalın siyasi bakışı arasında da bir uyum olması gerekiyordu, onun için her kanal kendisine yakın olan veya kendisinden yana olacak bir hoca bulmakta pekde zorlanmıyordu.
Terk edilen ‘Savaş Anneleri’
Toplumsal olarak içimizde yaşayan Suriyeli mültecilerin bilmediğimiz yalnızlıkları, iyileştiremediğimiz veya iyileştirilmeye bekleyen hikâyeleri var. Dünya, çıkarı söz konusu olduğunda kendine göre kullandığı insan hakları safsatasını bu anneyle göz göze geldiğinde nereye koyacak? Savaşların, çatışmaların en büyük acısını yürekleri büyük kadınlar anneler taşıyor. Sanırım savaş annelerinin yalnızlığı hiçbir yalnızlığa benzemiyor, tıpkı 1992 Bosna Savaşı’nda benzer hikâyelere sahip annelerin ve kadınların yalnızlığı gibi.
Toplumsal olarak içimizde yaşayan Suriyeli mültecilerin bilmediğimiz yalnızlıkları, iyileştiremediğimiz veya iyileştirilmeye bekleyen hikâyeleri var. Dünya, çıkarı söz konusu olduğunda kendine göre kullandığı insan hakları safsatasını bu anneyle göz göze geldiğinde nereye koyacak? Savaşların, çatışmaların en büyük acısını yürekleri büyük kadınlar anneler taşıyor. Sanırım savaş annelerinin yalnızlığı hiçbir yalnızlığa benzemiyor, tıpkı 1992 Bosna Savaşı’nda benzer hikâyelere sahip annelerin ve kadınların yalnızlığı gibi.
Türkiye’deki Uygurlar gelecekleri için endişeli
Çin’den kaçarak Türkiye’ye sığınan ve burada kendine yeni bir hata kurmaya çalışan bazı Uygur Türkleri oturma izni alamadıkları için endişeli olduklarını söylüyor. Uygur Türkleri başka ülkelere gidebilmek için ihtiyaç duydukları Çin pasaportlarını da yenileyemiyor.
Çin’den kaçarak Türkiye’ye sığınan ve burada kendine yeni bir hata kurmaya çalışan bazı Uygur Türkleri oturma izni alamadıkları için endişeli olduklarını söylüyor. Uygur Türkleri başka ülkelere gidebilmek için ihtiyaç duydukları Çin pasaportlarını da yenileyemiyor.
Cahili sisitemlerde can ve namus emniyeti yoktur
Toplumsal bir varlık olan insan, oluşturduğu topluma sahip olduğu inançları, değer yargıları ve kültürü ile yön verir ve bu unsurlarla yaşam tarzını belirler. Her toplumun kendine özgü yaşam şekli, örfü, kültürü vardır. Bu toplumlar kendi aralarında çeşitli isimler alabilir lakin İslam nazarında toplumların iki ismi vardır: Cahiliye toplumu ve İslam toplumu.
Toplumsal bir varlık olan insan, oluşturduğu topluma sahip olduğu inançları, değer yargıları ve kültürü ile yön verir ve bu unsurlarla yaşam tarzını belirler. Her toplumun kendine özgü yaşam şekli, örfü, kültürü vardır. Bu toplumlar kendi aralarında çeşitli isimler alabilir lakin İslam nazarında toplumların iki ismi vardır: Cahiliye toplumu ve İslam toplumu.
Kudüs direnişinin sembol ismi Cüneydi kendine uygulanan işkenceyi anlattı
Kudüs direnişinin sembol ismi Cüneydi, İsrail askerleri tarafından kendisine uygulanan işkenceyi avukatına anlattı.
Kudüs direnişinin sembol ismi Cüneydi, İsrail askerleri tarafından kendisine uygulanan işkenceyi avukatına anlattı.
Yargıtay üyesi Yaman: Kemalizm resmi devlet dinidir
Yargıtay üyesi Abdullah Yaman: Öteden beri Kemalizm’in bir ideoloji olduğu söylenir ama esasında kendine özgü ritüel, ayin ve törenleri olan bir dindir, tespitinde bulunsak yanlış tanımlamış olmayız, herhalde… Hemde hiçbir dine nasip olmayan “resmi devlet dini” olma ayrıcalığını da bünyesinde barındırarak…
Yargıtay üyesi Abdullah Yaman: Öteden beri Kemalizm’in bir ideoloji olduğu söylenir ama esasında kendine özgü ritüel, ayin ve törenleri olan bir dindir, tespitinde bulunsak yanlış tanımlamış olmayız, herhalde… Hemde hiçbir dine nasip olmayan “resmi devlet dini” olma ayrıcalığını da bünyesinde barındırarak…
Ali Bulaç örneği üzerinden bir dönemin muhasebesi
1980’lerin Ali Bulaç’ı, benim gibi köyden şehre inmiş, şehrin ışıltılı caddelerinde köyle kent arasında kendisine bir ‘yer’ aramakta olan ve Nurculuk, Ülkücülük, Milli Görüş ve muhtelif tarikatların her birinin kendine has cazibesi ortasında bir karar verme durumunda bulunan Anadolu çocukları için adeta bir ‘ada’ gibiydi.
1980’lerin Ali Bulaç’ı, benim gibi köyden şehre inmiş, şehrin ışıltılı caddelerinde köyle kent arasında kendisine bir ‘yer’ aramakta olan ve Nurculuk, Ülkücülük, Milli Görüş ve muhtelif tarikatların her birinin kendine has cazibesi ortasında bir karar verme durumunda bulunan Anadolu çocukları için adeta bir ‘ada’ gibiydi.
Sistem dönüşürken, Müslümanlar nasıl vaziyet alıyor?
Meselemizin düğümlendiği nokta tam da burasıdır. Sistemin kendine dair chek-up’ı, birtakım insanları heyecanlandırmakta, bunun İslam yönünde bir değişimin belirtileri olduğu zehabına kapılmaktadırlar. Hakla batıl da tam olarak burada karıştırılmaktadır. Halbuki İslam’ı inançlardan bir inanç, dinlerden bir din (religion) olarak konumlandırmış olan Sistemin tam bir genetik değişikliğe giderek, İslam’ı tek Din, yegane hakikat, geçerli olan tek yaşam biçimi / dünya düzeni olarak intihap ve ilan ettiğini sanmak büyük bir aldanıştır.
Meselemizin düğümlendiği nokta tam da burasıdır. Sistemin kendine dair chek-up’ı, birtakım insanları heyecanlandırmakta, bunun İslam yönünde bir değişimin belirtileri olduğu zehabına kapılmaktadırlar. Hakla batıl da tam olarak burada karıştırılmaktadır. Halbuki İslam’ı inançlardan bir inanç, dinlerden bir din (religion) olarak konumlandırmış olan Sistemin tam bir genetik değişikliğe giderek, İslam’ı tek Din, yegane hakikat, geçerli olan tek yaşam biçimi / dünya düzeni olarak intihap ve ilan ettiğini sanmak büyük bir aldanıştır.
Darbeci Sisi'nin kendine has namazı (!) (VİDEO)
Mısır'da devlet erkanıyla birlikte camide namaz kılan katil Sisi, kıraattan sonra rükuya eğilmeden secdeye gitti.
Mısır'da devlet erkanıyla birlikte camide namaz kılan katil Sisi, kıraattan sonra rükuya eğilmeden secdeye gitti.
Çocuk eğitimi âdetlerle değil, ayetlerle olmalı
Hatice Kübra Tongar: Âdetlerimiz ayetlere ters mi, değil mi bilebilmek için, öncelikle ayetleri bilmemiz gerekiyor. Oysa bizler “bilim şunu dedi”, “o pedagog bunu önerdi” kabulüyle yol almaya çalışırız çoğu zaman. Hâlbuki bilim kendini yenileyen bir sistemdir. Yıllar içinde kabulleri, gerçekleri değişir. Bundan 10 yıl öncenin “muhakkak”ları, bugünün “belki”lerine ve yarının “yanlış”larına dönüşebilir. Bu bağlamda her anne-babanın kendine ulaşan bilgiyi test edebilecek bir zihin sistematiğine gelmesi gerekir. Bu da Kur’an-ı Kerim’dir. Zira Kur’an, kıyamete kadar özünü koruyabilecek, manaları değişmeyecek tek kaynaktır. Ayrıca basit bir aleti bile onu yapanın kılavuzuna bakarak kullanırken; insanı okumak için, onu yaratanın cümlelerine sığınmaktan daha doğal ne olabilir ki?
Hatice Kübra Tongar: Âdetlerimiz ayetlere ters mi, değil mi bilebilmek için, öncelikle ayetleri bilmemiz gerekiyor. Oysa bizler “bilim şunu dedi”, “o pedagog bunu önerdi” kabulüyle yol almaya çalışırız çoğu zaman. Hâlbuki bilim kendini yenileyen bir sistemdir. Yıllar içinde kabulleri, gerçekleri değişir. Bundan 10 yıl öncenin “muhakkak”ları, bugünün “belki”lerine ve yarının “yanlış”larına dönüşebilir. Bu bağlamda her anne-babanın kendine ulaşan bilgiyi test edebilecek bir zihin sistematiğine gelmesi gerekir. Bu da Kur’an-ı Kerim’dir. Zira Kur’an, kıyamete kadar özünü koruyabilecek, manaları değişmeyecek tek kaynaktır. Ayrıca basit bir aleti bile onu yapanın kılavuzuna bakarak kullanırken; insanı okumak için, onu yaratanın cümlelerine sığınmaktan daha doğal ne olabilir ki?
Bir güzel mü'minin ardından...
Bu ayrım ne kadar doğru sizin takdirinize bırakıyorum ama sadece İslami kimliğiyle değil insani erdemleriyle, ahlakıyla, cömertliğiyle ve cesaretiyle de gerçekten örnek bir şahsiyetti. Ailesine ve çevresindekilere karşı oldukça mütevazi ve kol kanat geren tavırlarıyla bilinen, yeri geldiğinde de hiç tanımadığı kişiler için hayatını ortaya koyabilmiş bir ağabeyimizdi. Kendine has üslubu ve güleryüzüyle algıları küllenmiş insanlara sorular sorar ve sorgulama yetilerini harekete geçirirdi.
Bu ayrım ne kadar doğru sizin takdirinize bırakıyorum ama sadece İslami kimliğiyle değil insani erdemleriyle, ahlakıyla, cömertliğiyle ve cesaretiyle de gerçekten örnek bir şahsiyetti. Ailesine ve çevresindekilere karşı oldukça mütevazi ve kol kanat geren tavırlarıyla bilinen, yeri geldiğinde de hiç tanımadığı kişiler için hayatını ortaya koyabilmiş bir ağabeyimizdi. Kendine has üslubu ve güleryüzüyle algıları küllenmiş insanlara sorular sorar ve sorgulama yetilerini harekete geçirirdi.
Taksim Dayanışması: Taksim bizim Kâbe'miz
Taksim Dayanışması platformu, 1 Mayıs'la ilgili olarak Taksim yerine başka bir yerin gösterilmesiyle ilgili olarak "Hac ibadetinin başka bir yerde yapılmasını istemek gibi" şeklinde tanımlama yapmış. Her dinin bir kıblesi olduğu gibi modern beşeri dinler de kendilerine böyle kıbleler üretiyor işte. Tıpkı Kemalizm'in Anıtkabir'i gibi. Ne diyelim: Herkesin kıblesi kendine!
Taksim Dayanışması platformu, 1 Mayıs'la ilgili olarak Taksim yerine başka bir yerin gösterilmesiyle ilgili olarak "Hac ibadetinin başka bir yerde yapılmasını istemek gibi" şeklinde tanımlama yapmış. Her dinin bir kıblesi olduğu gibi modern beşeri dinler de kendilerine böyle kıbleler üretiyor işte. Tıpkı Kemalizm'in Anıtkabir'i gibi. Ne diyelim: Herkesin kıblesi kendine!
Tesettür düşmanı Cezayir rejiminden skandal açıklama
Cezayir Din İşleri Bakanı Ebu Abdullah Gulamullah "Gerçek örtü ahlak örtüsüdür. Her mesleğin kendine has elbisesi vardır. Kadınların buna saygı duyması gerek" dedi.
Cezayir Din İşleri Bakanı Ebu Abdullah Gulamullah "Gerçek örtü ahlak örtüsüdür. Her mesleğin kendine has elbisesi vardır. Kadınların buna saygı duyması gerek" dedi.
Venhar'da çocukların dünyasına dair hikayeler
1 Şubat tarihinde Venhar Cumartesi sohbetlerinde, çocukları ve onların dünyasına ait onlarca hikayeyi kendine has üslubu ile anlatan Turgut Arı vardı... İşte o hikayelerden bir kaç tanesi...
1 Şubat tarihinde Venhar Cumartesi sohbetlerinde, çocukları ve onların dünyasına ait onlarca hikayeyi kendine has üslubu ile anlatan Turgut Arı vardı... İşte o hikayelerden bir kaç tanesi...
"Kur'an'ı doğru anlamak, Rabbimizi tanımaktan geçer"
Venhar Cumartesi sohbetlerinin bu haftaki konuşmacısı Şaban Özderya idi. Özderya, kendine has üslubu ile "Kur'an'ın Nasıl Okunması Gerektiği" üzerine konuştu.
Venhar Cumartesi sohbetlerinin bu haftaki konuşmacısı Şaban Özderya idi. Özderya, kendine has üslubu ile "Kur'an'ın Nasıl Okunması Gerektiği" üzerine konuştu.
Mahrem olan her şey kamusallaştırılırken...
Kamusal alana çıktıkça özgür bireyler olacaktık! Ne cemaat ne parti ne örgüt ne siyasal otorite bizi kendine râm edemeyecekti. Tüm geleneksel bağlardan sıyrılıp dinin de, modernliğin de, tüm özgürlüklerin de temsil edildiği bir konuma yükselecektik. Terketmiştik nasılsa mutlak olanı kendi içimizde; kamusal alanda içimize hapsettiğimiz, evin duvarına astığımız kelam-ı kadim gibi… Her şey göreceliydi, göreceli bir gerçeklik içinde bize de bir alan açılsın istiyorduk…
Kamusal alana çıktıkça özgür bireyler olacaktık! Ne cemaat ne parti ne örgüt ne siyasal otorite bizi kendine râm edemeyecekti. Tüm geleneksel bağlardan sıyrılıp dinin de, modernliğin de, tüm özgürlüklerin de temsil edildiği bir konuma yükselecektik. Terketmiştik nasılsa mutlak olanı kendi içimizde; kamusal alanda içimize hapsettiğimiz, evin duvarına astığımız kelam-ı kadim gibi… Her şey göreceliydi, göreceli bir gerçeklik içinde bize de bir alan açılsın istiyorduk…
İran'dan nefret edelim tamam da... Sonra?
Ümmet bilincimiz, yıllarca dilimize doladığımız kelimelerin sınavını veriyor. Dimağlarımız her zamankinden daha fazla işgal altında. Romantik rüyalar eşliğinde, tek taraflı bir muharebenin muhatapları oluyoruz. ‘Gardaş’ız derken, düşman buluyoruz kendimizi. Sinir uçlarımızla oynayanlar, büyük bir iştah ile ğayb olan duyarlılıklarımızı seyrediyorlar. Kitle iletişim araçları, dezenformasyon saçarak bizleri ‘ümmet’ten ‘kitle’ye dönüştürüyor. Bu zihnî hercümerç içerisinde, mezhepsel reflekslerimiz kendine alan açmaya başladı.
Ümmet bilincimiz, yıllarca dilimize doladığımız kelimelerin sınavını veriyor. Dimağlarımız her zamankinden daha fazla işgal altında. Romantik rüyalar eşliğinde, tek taraflı bir muharebenin muhatapları oluyoruz. ‘Gardaş’ız derken, düşman buluyoruz kendimizi. Sinir uçlarımızla oynayanlar, büyük bir iştah ile ğayb olan duyarlılıklarımızı seyrediyorlar. Kitle iletişim araçları, dezenformasyon saçarak bizleri ‘ümmet’ten ‘kitle’ye dönüştürüyor. Bu zihnî hercümerç içerisinde, mezhepsel reflekslerimiz kendine alan açmaya başladı.
Makaleler
Hava Durumu