
"kurun" Arama Sonuçları

“Günaha düşmek” insan olmamızın bir sonucudur. Her insan her yerde, her zaman ve her an günaha düşebilir. Ancak “günahta yüzmek, günahla yaşamak, günahın içinde debelenmek, günahın içinde sevinç çığlıkları eşliğinde ıslık ve alkış çalmak, günah çukurunda sakız çiğnemek veya mutluluk pozlarını vermek, günah denizinde yüzmek, hiçbir şey olmamış gibi davranmak” Müslümanlara ait bir ahval değildir.

AKP hükümeti, bir taraftan "naslara göre hareket ettikleri" gibi akıllara ziyan bir söylemle kapitalist düzenin bir aktörü olduğu ve 19 yıldır rantiyeye dayalı üç kağıt ekonomisi uygulamasını devam ettirdiğini perdelemeye çalışırken, diğer taraftan yeni adımlarıyla da açık şekilde nasların "Allah ve Rasulü ile savaşmak" olarak tavsif ettiği faize sığınmaktan kaçınmıyor.

Rabbimizi, Rasulünü, Kitabını, Âhireti (ve kapsamındaki Hesap Gününü) doğru anlayıp doğru tanımak da, öncelikle onlarla ilgili tarihsel süreçte ve bugün insanlar tarafından birer ümniyye (kuruntu), zan ve vehim ürünü olarak ortaya atılmış olan, geleneksel, modern ve post-modern tüm çeşitleriyle yanlış/bâtıl yaklaşım ve tanımları (üretilmiş, uydurulmuş isim ve sıfatları) tekzip etmek ve bu tekzip hafriyatıyla ortaya çıkan temiz, berrak zeminde, inzal edilmiş isim ve sıfatlar ile bu iman esaslarını kavrama cehdine yönelmek…

“Kendisine âyetlerimiz okunduğu zaman sanki onları hiç duymamış, sanki kulaklarında sağırlık varmış gibi istikbar ederek yüz çevirir. İşte o kimseyi elim bir azabla müjdele!” (Lokman: 7)

Türkiye Cumhuriyeti devletine karşı girişilen darbe, Müslümanlar olarak karşı durduğumuz birtakım değerleri meşru hale getirmemelidir. Bugüne kadar batıl dediğimiz şeyler bugün hak olmuş olamaz. Bugüne kadarki bütün iddialarımız bir anda çürümüş değildir. İslam davası, askeri darbelere kadar bir ‘şekil’, askeri darbelerden sonra başka bir ‘şekil’ alamaz. Müslümanlar olarak nazarımızda küfür, tuğyan ve hıyanetten başka bir değeri olmayan bir örgütün rejime yönelik bir kalkışması, bizleri sağcılaştırmamalıdır. Rejimin temel değerlerini yücelten söylemler çukuruna yuvarlanmaktan kendimizi korumak zorundayız. Bizim tek davamız İslam’dır. Bu, bütün nebilerin kutlu yoludur. Tek kutlu yol da işte bu yoldur.

Sözlü davet ve hükümleri açıklama yoluyla halkın İslâm'a geçişinin sağlanmasından daha kolay bir yol yoktur. Yani ilk bakışta en kolay görünen yol budur. Ne var ki bu düşünce sadece bir kuruntudur. Çünkü İslâm'ın her defasında başvura geldiği yavaş ve süreli davet yolu olmadan halk yığınlarının cahiliyeden ve tağutların boyunduruğundan İslâmî bir hayata geçişi asla mümkün değildir.

Heniye, Kudüs'ün işgalden kurtarılması ve esirlerin özgürleştirilmesi için Arap ülkelerinde Kudüs Ordusu'nun kurul

Dün (17 Tmmuz Pazar) Ankara-İncek'te bulunan piknik alanında İktibas ailesi bir araya geldi. Türkiye'nin dört bir yanından okurun ve pek çok İktibas yazarının katıldığı Piknik verimli ve güzel geçti.
Makaleler
Hava Durumu