
"kutsal" Arama Sonuçları

Asırlardır en hayati sorunlarını Mehdi ve Mesih gibi hayali varlıklara havale eden; her gün burnunun dibinde, onunla iç içe yaşadığı, kendisinin bütün kutsallarına savaş açmış düşmanını Deccal gibi uydurma isimlerle adeta buharlaştıran İslam ümmeti artık bu ölümcül uykudan uyanmalıdır.

Hutbelerin kalitesi; çiçeklerden, böceklerden, veremden, ormandan bahsetmekle ölçülmekte. Hatta bazen verginin faydalarından, kalkınmak için verginin kutsallığından bahsedilmektedir. Çünkü Diyanette, her şeyin Allah için yapılmasından önce, her şeyin devlet için yapılması önceliklidir.

Piyasa tanrısının tek çabası egosu yüksek, yalnızca kendi çıkarlarına tapan, kendi çıkarlarını korumak için tüm kutsallarını feda edebilecek bir nesil inşa etme gayretindedir. Zira bilmektedir ki eğer Kur’an’ın inşa etmeye çalıştığı müslüman nesil yetişecek olursa kendi düzeni alaşağı olacaktır.

Samimiyetle söylüyorum ki eğer bize ‘‘İslami kuruluşlar’’ diye lanse edilen yapıların yöneticileri kendilerini kutsallıktan azade kılıp aradan çekilebilmeyi göze alıp da bu halden kurtulmaya azcık da olsa gayret etseler, bu topraklarda yaşayan Müslüman kardeşler çok daha rahat bir istişare ile “Tevhidde vahdet, vahdette uhuvvet, uhuvvette devleti oluşturabilirler.”

İslam’ın değerleri ‘kutsal’ sözcüğüyle de ifade edilmez. İslam akidesi, hükümleri (ahkamı), haramı-helali, sevabı-günahı olan bir dindir. İslam’ın ‘kutsalları’na saldırının olmadığı bir tek an ve saldırıdan muaf bir tek ‘kutsal’ var mıdır? İlk saldırı, Allah’ın ilah ve rab sıfatınadır. Arzın dört bir yanı, Allah’ın yerine ikame edilen bin bir türlü rabler ve ilahlara doluyken, bu ‘görmedim-duymadım-bilmedim’ tiyatrosunu ustalıkla oynayanlar herkesi kandırabilirlerse de, Allah’ı kandıramazlar.

Hayvanlar, kendilerine sınır konulamaz, dokunulmaz “kutsal varlıklar” haline getirilince de, insanın hizmetinde olması gereken hayvanlar, önü alınmaz bir şekilde insanlar için tehlike haline gelmektedir. Kısacası, yaşanan bu tür sorunların temelinde, Rabbimizin belirlediği ve vahiyle bize bildirdiği varlık hiyerarşisine ittiba etmek yerine, o hiyerarşiyi alt üst etme tuğyanı yatmaktadır.

İsa (a.s)’ın getirdiği din tahrif edilirken İsa (a.s) da yanlış bir konuma oturtularak ilahlık atfedilmiştir. Hıristiyanların kutsal kitabı Kitab-ı Mukaddes’ten yola çıkarak Hristiyanlıkta ‘Oğul Tanrı İsa’ inancına mantıklı bir yorum aramak mümkün müdür?

Siyonist işgal askerleri, işgal altındaki Batı Şeria'nın El Halil kentindeki Harem-i İbrahim Camii'ne ayakkabılarla girerek ibadet edenleri camiden çıkarttı. Siyonist işgal askerleri, Yahudilerin en kutsal günü Yom Kippur (Kefaret Günü) gerekçesiyle işgal altındaki Batı Şeria'nın El Halil kentindeki Harem-i İbrahim Camii'ne girerek içeride ibadet eden Müslümanları zor kullanarak dışarı çıkardı.

Dünya genelinde Müslümanların kutsal şehri Kudüs'te ve Filistin'de uygulanan zulmü ve katliamı telin eden kitlelerin çeşitli çevrelerce antisemit olmakla itham edilmesi, antisemitizm kavramının bu çevrelerin zihnindeki anlamını açıkça ortaya koyuyor.

Filistin İslami Direniş Hareketi Hamas’ın Sözcüsü Sami Ebu Zuhri, siyonist rejim ile Gazze Şeridi’nde ateşkesin yerel saatle bu gece 02.00’de başladığını bildirdi. Siyonist alçaklar, teşkesin son saatine kadar Gazze’yi bombalamaya devam etti. Hamas Sözcüsü Abdullatif el-Kanu da, “İşgal, Filistin direnişinin saldırılarının önünde duramadı ve kaçtı. İstediğini elde edemedi. Direniş, halkımızın ve kutsal yerlerin koruyucusu olmaya devam edecek.”

Ramazan, mübârekliğini Kur’ân ayı oluşundan alır. Demek ki, o mübârek ay bereketini/kutsallığını bizzat zamandan değil, o zamanda inmeye başlayan Kur’ân’dan almıştır. Şu halde aynı Kur’ân bizim hayatımıza inerse, ömrümüze nasıl bereket katacağını varın hesap edin!

Din, siyaset, birey algısının dinin aleyhine olarak dönüşüme uğraması; sınırları belirlenmiş toprak parçası üzerinde yaşayan “milletin/ulusun” kolektif bir yaşam ve değerler üzerinden kutsallaştırılması, milliyetçiliğin seküler bir din olarak belirmesine sebep olmuştur.

Öte yandan Yahudilik ve Hıristiyanlık dışındaki bazı dinlerin kutsal kitaplarında da beşâir mahiyetinde açıklamalar bulunmaktadır. Kur’an-ı Kerîm’deki “eskilerin kitapları” (Şuarâ 26/196) ifadesiyle bu kitapların kastedildiği düşünülebilir. Meselâ Zerdüşt dininin kutsal kitabı Zend-Avesta’da, “Saoşyant” (âlemlere rahmet) isimli bir kurtarıcının geleceği ve onun bütün insanlara rehberlik yapıp onları ıslah edeceği, putları kıracağı haber verilmiştir

Devlet, Allah’ın indirdiği hükümlerle hükmetmese de olur. Ama, aman ha, kimse Kitabımın yazıldığı sayfaları kitaptan yırtmasın. Yırtanlara engel olun. Mushaf’a saygısızlık yaptırmayın. Ancak, o Kitabı önemsemeyin, mehcur bırakın, sanki Kitapsızmışsınız gibi yaşayın. Okullarınız başka kitapları baştacı etsin, Devletin Anayasa adlı başka kutsal kitabı olsun, onu tatbik etsin. Ekonomide “para” adlı başka kitabınız olsun... Böyle mi diyor Rabbimiz?

Yüce Allah Mekke’yi dünyanın en kutsal şehri kılmıştır. Mekke şehrinin yer aldığı bölge her şeyden önce “mukaddes, saygınlığı korunan ve içinde kan dökmekten sakınılan yer” anlamına gelen Harem adıyla anılmaktadır. Suriye ile Yemen arasında uzanan kervan yolunun ortasında bulunan Mekke, kuzeyde Filistin, Suriye ve Irak; güneyde Yemen ve Habeşistan gibi bölgeler arasında yer alması sebebiyle tarihte büyük bir önem kazanmış ve küçümsenemeyecek bir ticarî şöhrete sahip olmuştur. Müslümanların kıblesi olan Kâbe’nin ve zemzem suyunun burada bulunması, Hz. Peygamber’in burada doğup büyümüş olması, ilk vahyin buradaki Hira/Nur dağında gelmeye başlaması ve Hz. Peygamber’in Hz. Ebû Bekir’le birlikte hicret ederken sığınmış oldukları Sevr mağarasının Mekke civarında bulunması bu şehrin önemini ve kutsiyetini arttırıcı unsurlardır.

Tamam, Kemalizm bir ideoloji, bir din; elbette teorisi olacak, pratiği olacak, ritüelleri, kutsalları/dokunulmazları olacak… Keza o da kendi din ve ideolojisini tahkim etmek, korumak ve hatta yaymak için yol ve yöntemler, metod ve teknikler uygulayacak, sınırlar çizecek, yasaklar koyacak, ödüller ihdas edecek vs…

Erdoğan: "Üç dinin kutsalı olan, ilk kıblemiz Kudüs'ü Şerifin, dünya Müslümanlarının kırmızı çizgisi olduğunu bir kez daha tekrarlamak istiyorum."

Mısır, koronavirüs salgınıyla mücadele kapsamında Müslümanların kutsal ayı Ramazan boyunca açık yerlerde toplanmaları yasaklayacak.
Makaleler
Hava Durumu