
"prensi" Arama Sonuçları

Batıyı kuşatan düşünce ve inanç sisteminin tahrif edilmiş olsa bile Hristiyanlıktan almadığını, Roma merkezli bir akidenin oluşturduğunu savunur. Kutub’a göre (ki bizde aynı kanaatteyiz) İslam, geleneksel ve modern bütün cahiliye düşüncelerini kökten reddeder. Oysa Batı dünyası modern cahiliyeyi tüm imkanları ile kuşanmış durumdadır ve Kutub hayata yön veren tüm prensiplerin oluşturduğu kaynağı Mekke cahiliyesi ile bir tutar.

Allah Rasûlü'nün hidayet çağrısını kabul etmek, şirk ve küfre ait olan işlevlerden (boş ve yararsız işlerden) yüz çevirmek ile mümkündür. “Boş ve yararsız şeylerden yüz çevirmek” iman edenlerin bir vasfı olduğu gibi, iman etmiş olmanın da bir gereğidir.

Veliaht Prens Hüseyin’in Kudüs yolundan geri çevrilmesi, odağında BAE’nin bulunduğu krizde yeni bir aşamaya işaret ediyor. Gözler şimdi, Ortadoğu’daki eski dengeleri yeniden kurma vaadini sürekli tekrarlayan yeni ABD yönetiminde. Ancak, Joe Biden ve ekibinin Ürdün’ü ne kadar “vazgeçilmez” gördüğü, bu noktada en önemli soru. Washington’dan gelen işaretlere bakılırsa, muhtemel cevap şu yönde: “İsrail’in güvenliği sağlandıktan sonra, ha Ürdün ha BAE, bizim için fark etmez.”

ALLAH korkulmaya daha layık değil midir prensibini unuttunuz. Dünyalık kaygılar, dünyalık kayıplar sizi o kadar çok korkuttu ki; bu yerin dibine batası korku, içinizdeki ALLAH korkusunu gölgeledi.

İslam dini; sabitelerini Allah’ın belirlediği bir dindir. Allah’ın dini olması hasebiyle, bu dinin hiçbir zaman değiştirilmesi mümkün olmayan ilke ve prensiplerini belirleme hakkı da Allah (c.c)’a aittir. Rabbimiz olan Allah (c.c.), İslam’ın değiştirilemez, bütün iman eden kimseler tarafından kabul edilmesi gereken, kişilere muhayyerlik hakkının verilmediği prensipleri Kur’an’ı Kerim’de bizlere bildirilmiştir.

Bu zamana kadar Suudi Arabistan'da yoga öğrenmek ve öğretmek kurallara aykırı sayılırken Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed Bin Selman'ın ülkede reformcu bir yol izlemesiyle kadınlar yoga yapmaya başladı.

İnandığımız ideallerimizi ve hedeflerimizi önce kendi evlerimizde uygulayacağız. Evlerimizi İslamlaştırmanın, yaşadığımız dünyayı İslamlaştırma yolunda atılmış en büyük adım olduğunu bileceğiz. Huzur arıyorsak, huzurun da, afiyetin de, bereketin de İslam’da olduğunu hiç unutmayacağız.

ABD'de Yahudi cemaat liderleriyle görüşen Veliaht Prens Selman'ın, konuşmaları basına sızdırıldı. Selman'ın, ABD'de Yahudi cemaat liderleriyle yaptığı görüşmede, Filistin halkının direniş mücadelesine laf atıp terör ve işgal devleti İsrail'i övdü.

Üç hafta süren ABD ziyaretini sonlandırarak Fransa'ya hareket eden Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın, ABD'deki son ziyaretini eski ABD başkanları baba-oğul Bush'lara yaptığı ortaya çıktı.

Star gazetesinden Fadime Özkan, İstanbul Şehir Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Ali Büyükkara ile Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed İbn Selman’ın “ülkemizde ılımlı İslam’a geçeceğiz” açıklamasını, mezhep görünümlü siyasetleri ve çatışmaları konuştu.

Gazze’de yaşanan gelişmeleri başından beri dikkatle izleyenlerin de fark ettiği gibi, söz konusu uzlaşma her ne kadar Mahmud Abbas’ın liderliği altında gerçekleşiyor görünse de, arka plandaki mimar Muhammed Dahlan. Fetih saflarından kovulduktan sonra BAE’ye yerleşen ve bölgesel siyasi-askeri operasyonlarını “BAE Veliaht Prensi Muhammed bin Zâyed’in başdanışmanı” sıfatıyla Abu Dabi’den yöneten Dahlan, İsrail’in de Gazze meselesinde kendisine çok güvendiği bir isim.

Yeryüzündeki her şey adalet üzere planlanmıştır. Hayatın adalet üzere devam etmesi ancak Allah'ın koyduğu prensiplerin tatbikiyle mümkündür. Fıtrata uygun davranmak, Rabbin koyduğu ölçüyü korumak hayattaki adalet meşalesini tutuşturur. Beşer aklının, beşeri ideolojilerin hayata müdahil olduğu zamanlarda adaletten söz etmek mümkün olmaz.

Şimdi iktidarın tüm vasıtaları, yönetimdeki kısa süresinde pervazsız bir savunma bakanı olarak ün yapmış; genç, deneyimsiz ve risk almayı seven bir adamın elinde.

Kalemder - Kurtuluş Kur'ani Prensiplerle Mümkündür - Ahmed KALKAN 12 Ağustos 2016

Kitlesel siyasî iradenin genel tavrı ile hiçbir ilişkisi bulunmayan, tabanda karşılığı marjinal boyutlarda seyreden Resmî İdeoloji’nin yönetim kadrosu; devlet kademelerinde belirli makamları işgal edebilmek bir yana, resmî ve meşrû olarak yazınsal, düşünsel ve toplumu yönlendirici diğer katmanlardaki varlık koşulunu dahi ” Resmî İdeoloji’nin Genel Prensiplerine Sadakat ” olarak benimsediğinden, temsilî muhalefetin kukla unsurları hariç tüm eğitimli sınıf, tahsil ve kabiliyetlerinin derecesi ne olursa olsun kendilerini ve sadakatlerini(!) tasdik edebilmek ve iktidar pastasından gerek makam gerekse ödenek bağlamında paylarını alabilmek adına resmî ideoloji güzellemeleri yapmaya mecbur kalmıştır.

Venhar Cumartesi Seminerlerinin geçtiğimiz haftaki konuşmacısı İstanbul'dan Ahmet Babur idi. 'AİHM Kararları Çerçevesinde Avrupa Hukuku ve İslam' başlıklı oturumda konuşan Babur, özellikle AİHM'de görülen davaların, Güneydoğudaki kürtler ve özellikle de kadın ve cinsiyet hakları üzerinden Müslümanların zihinsel kodlarını nasıl değiştirdiğini ve İslam'ın prensiplerinin nasıl iğdiş edildiğini anlattı.Müslümanların davranışlarında birtakım değişikliklerin topluma yavaş yavaş sinsice AİHM tarafından nasıl benimsetildiğini Ahmet Babur'un aşağıdaki sunumundan dinleyebilirsiniz.

İlkav'da "Cemaatleşme sorumluluğu" ile ilgili konuşan Ahmed Kalkan: Güzel insan olmamız ve mesajımızın güzel olması için, insanları başka şeye, tartışmalı teferrruata değil; sadece Allah’a, Allah'ın mutlak doğrularına, yani hakka dâvet etmemiz ve bunu herhangi bir hizip adına değil, “müslüman” isim ve sıfatımızla, İslâm’ın hizipler üstü temel prensipleri adına yapmamız gerekmektedir: “(İnsanları) Allah’a çağıran, sâlih amel işleyen ve ‘ben müslümanlardanım’ diyenden daha güzel sözlü kim vardır.” (41/Fussılet, 33). Müslüman dâvâ adamı, âyetlerdeki bütüncül çağrıya rağmen; parçacı, hizipçi, cemaatlerinin yorumunu öne çıkaran bir yaklaşım sergileyerek kınanacak bir tavra düşebiliyor: “Onlardan dinlerini parçalayanlar ve kendileri de bölük bölük olanlar vardır. (Bunlardan) her fırka, kendi yanındakiyle sevinmektedir.” (30/Rûm, 32).

Mısır'da İhvan yıllardır pasif bir direniş sergileyip merkeze şehid olmayı alırken son olaylarda “nasıl cezalandırıldıysanız, öyle cezalandırınız” prensibini kabul etmeye başladı.
Makaleler
Hava Durumu