
"tl" Arama Sonuçları

Bugün Filistin’de siyonist işgal rejiminin varlığı söz konusu ise, işgal 1948’den bugüne varlığını daha da genişletiyor ve İslam coğrafyasının merkezi bir bölgesi olan Filistin’de sürekli olarak hunharca katliamlar gerçekleştirebiliyor, 500 güne yaklaşan bir süredir de Gazze’de açık bir soykırım gerçekleştirebiliyorsa, tüm bunların temelinde, İngiliz emperyalizmi tarafından İslam coğrafyası için bir asır önce biçilmiş olan ulus, ulusal sınırlar ve ulus-devlet formatı yatmaktadır.

Cuma sohbeti: Tağutların Çizdiği Dairede Kontrollü İslamcılık! I Şükrü Hüseyinoğlu I Kur'an Nesli İlim Merkezi

Filistin'e Yürüyüş Platformu "Limanlar Siyonist Şirketlere Kapatılsın, Kanlı Ticaret Sonlandırılsın" eylemi... Ambarlı Limanı önü.

Büyük Şeytan ABD'nin Adana başkonsolosluğu önünde dün yaptığı basın açıklaması sırasında kolluk kuvvetleri tarafından hukuksuz bir şekilde gözaltına alınan Fevziye Şenoğlu özgürlüğüne kavuştu.

Katil İsrail savaş uçaklarının okulu üç füze ile vurduğu saldırıda en az 19 kişinin hayatını kaybettiği, 100 kişinin de yaralandığı bildirildi.

Avrupa'da neşet eden ulus-devlet anlayışı, zamanla dünyanın geri kalanına yayılmış, teker teker bütün toplumlar bu yola bile isteye girmişlerdir. Çünkü uluslararası düzende bir devlet olarak kabul edilebilmek için başta BM'nin onayından geçmek, bunun için de ön şart olarak, bir ulusa dayanmak, laiklik ve demokrasiyi kabul etmek, insan hakları, eşitlik, uluslararası hukukun üstünlüğünü kabul etmek gibi ‘amentü’ye katılmak gerekmektedir. Yola çıkan veya çıkmayı düşünen her toplumun önderleri ya bunun farkında olarak işe başlamakta ya da bir şekilde kendilerine öğretilmektedir.

ABD’nin himayesi altındaki siyonist işgal rejiminin, Gazze’deki Müslüman halka yönelik yıkıcı saldırıları artarken, ağır abluka ve tüm sınır kapılarının kapatılması Filistinlileri benzeri görülmemiş bir insani felakete ve açlığın pençesine sürüklüyor. Barbarların saldırılarında şehid olanların sayısı ise 900’e yükseldi.

Hep sorarım neden bir İslam beldesinde ramazan ayı gelince fiyatlar hep tavan yapar? Merhametin ve adaletin kaynağı olan bir din Ramazan’da nerede? İslam’ın ticaret ahlakı, tüketim ahlakı oruçlu iken olmayacaksa ne zaman olacak? Neden? Neden? Neden? Çünkü içimizde İslam’ın üflediği ruh değil, kokuşmuş kapitalizmin daha çok kazanma ruhu hüküm sürüyor. Hiç kusura bakmayın sokakta ve alışverişte gördüğümüz manzara bu.

Siyonazi çetesi ve efendisi çağın Firavunu ABD'nin Gazze'ye yönelik ortak saldırılarında şehit sayısı yüzlerle ifade edilirken, acil yardım ekipleri ağır bombardıman nedeniyle müdahalede büyük zorluklar yaşıyor. Ambulanslar acil çağrılara yetişemezken, enkaz altında kalan sivillere ulaşılamıyor.

Taha Suresi’nin 14. ayeti, insanlığa sunulmuş ilahi bir reçetedir. Bu reçeteye uymak, insanı hem dünyada hem de ahirette mutlu eder. Tevhidin nurunda, namazın huzurunda, kulluğun sorumluluğunda bir hayat yaşamak, insanı Allah’a yaklaştırır, ona cenneti kazandırır.

Doğu Türkistan’da Müslümanlar için Ramazan, ibadet ve manevi huzurdan çok, yasaklar ve baskılarla anılan bir dönem haline geldi. Çin yönetimi tarafından yıllardır uygulanan kısıtlamalar nedeniyle bölgede yaşayan Müslümanlar, dini vecibelerini yerine getiremez hale geldi. Oruç, teravih namazı ve diğer ibadetler tamamen yasaklanırken, bölge halkı dini kimlikleri nedeniyle çeşitli baskılara maruz kalıyor.

Önce bu ayet-i kerimeyi okuyun, sonra Sabır (yalanda) Meşhur adlı kişinin aşağıdaki görseldeki yazdığını okuyun, son olarak da yazdıklarına dayanak kıldığı fotoğrafa dikkatlice bakın. Kitab-ı Kerim'in ne muhteşem bir hayat rehberi olduğunu bir kere daha müşahede etmiş olacaksınız.

Gazze cihadı bütün dünyayı silkeledi. Herkes, alması gereken mesajla yüz yüze getirildi. Müslümanlar olarak Hamas’ın kendileriyle savaşmayan insanlara saldırmama, Allah'ın ve Rasûlünün belirlediği hududu çiğnememe ilkesine sadık kalmaları son derece takdire şayan bir savaş ahlakıdır.

Ramazan'a hazırlık yapıyor muyuz, sorusu çerçevesinde kısa bir değini ve nasihatleşme...

Bugün Müslümanlık iddiasındaki fert ve topluluklarda yaygın şekilde gözlemlenen sorunlardan biri de, yukarıdaki değinilerimizden de anlaşılacağı gibi ulus-devletlerden bağımsızlaşmayı başaramayan iliştirilmiş (embedded) yaklaşımların varlığıdır.

1835’de bir yerli kabilesine gönderdiği genelgede ABD Başkanı Andrew Jackson aynı anda hem ‘babacan’, hem de “tehditkâr” dil kullanıyordu. Jackson, yerlileri yurtlarından çıkarılmayı kabul etmeye ve barışçıl bir şekilde batıya taşınmaya çağırıyordu... Trump’ın Gazze’nin boşaltılmasına ilişkin açıklamalarıyla Jackson’ın 195 yıl önce Amerikan yerlilerine yönelik olarak sarfettiği sözler arasındaki benzerliği fark etmiş olmalısınız.
Makaleler
Hava Durumu