Başörtülü bir şekilde, “sınav giriş formunu” kayıt merkezlerine teslim etmek isteyen öğrenciler, yönetmenlik sebep gösterilerek geri çevriliyor. Başları açık şekilde web kamera ile fotoğraf çektirmeyen öğrencilerin başvuruları kabul edilmiyor.

Başörtülüler, sırf inançları doğrultusunda yaşamaya çalıştıklarından dolayı yüzde 99’u Müslüman olan ülkemizde yıllardır zenci muamelesi görüyorlar. Başörtülülerin, sosyal hayatta kullandıkları mekânlar “kamusal alan” bahanesiyle yüzlerine kapanırken, özgürlükleri kısıtlanıyor ve ikinci sınıf vatandaş muamelesine maruz kalmalarının önüne bir türlü geçilemiyor.

2010 Yükseköğretime Geçiş Sınavı’na (YGS), girmek isteyen başörtülü öğrenciler ise yıllardır devam eden bu yasakçı tavırdan nasibini alıyor. YGS kayıtlarının başlaması itibariyle Yükseköğretimin bütün lisans ve ön lisans (sınavsız geçiş dâhil) programlarına girmek veya yurtdışında öğrenim görmek isteyen öğrenciler, sırf başörtülü oldukları gerekçesiyle sınava başvuru bile yapamıyorlar.

KILAVUZDA ÖZELLİKLE “BAŞI AÇIK” FOTOĞRAF İSTENDİĞİ YAZILIYOR

Başörtülü bir şekilde sınava giriş formunu kayıt merkezlerine teslim etmek isteyen öğrenciler, yönetmenlik sebep gösterilerek geri çevriliyor. ÖSYM, tarafından öğrencilere formun fotoğraf kısmını kayıt merkezlerinde bulunan web camla çekilmesi şartı koşulurken, yönetmelikte başın açık olması gerektiğinin özellikle vurgulanması dikkat çekiyor. Web kamera ile başı açık fotoğraf çektirmeyen öğrencilerin başvurusu kabul edilmiyor.

ÖSYM tarafından yayınlanan kılavuzda yasakla ilgili şu ifadeler yer alıyor: “Başvuru merkezi görevlisi tarafından 2010-ÖSYS Aday Bilgi Formundaki bilgiler ile birlikte adayın web kamerayla alınacak fotoğrafı da elektronik ortama aktarılacaktır. Bu fotoğrafın, cepheden, başı açık, adayın kolaylıkla tanınmasını sağlayacak şekilde çekilmiş olması gerektiğinden, başvuru merkezine giderken adayların bu hususa dikkat etmeleri gerekmektedir. Sınav günü bu fotoğraftaki saç, bıyık, makyaj gibi tanınmada önemli rol oynayacak görünüm özelliklerinde bir değişiklik bulunmamalıdır.”

Belli bir kesimin yasaklarına özgürlükler gelirken, mütedeyyin insanların problemlerinin yıllardır devam etmesi ve çözülmemesi şaşkınlıkla karşılanıyor. Başörtülü öğrencilerin yasakla daha imtihana girmeden karşılaşması zulmün boyutlarını gözler önüne seriyor.

(Haber: Hüseyin Kulaoğlu / Vakit)