Başörtüsü yasağına tepki açıklaması
Sakarya Adalet Girişimi Başörtüsü Platformu, 381. hafta açıklamasında başörtüsünün tüm öğrenciler ve kamu çalışanları için serbest olması gerektiğini vurguladı
23-12-2012
Sakarya Adalet Girişimi Başörtüsü Platformu adına İlim ve Hikmet Vakfı tarafından yapılan 381. hafta basın açıklamasında “2012 yılı sona ererken, “Kamusal alan” yalanı dışında hiçbir yasal ve mantıklı gerekçesi bulunmayan başörtüsü zulmü, yaklaşık yüzyıldır bu topraklarda sürdürülmeye devam ediyor. Bugün, hukuksal zemin üzerinde herhangi bir çözüm üretilmeksizin, sadece üniversitelerde fiili olarak, İHL’lerde ise topal bir yönetmelik ile hal yoluna gidilmesi karşısında, bu kısmi çözüm ile yetinmemizi isteyenlere soruyoruz; Hiçbir hukuki dayanağı olmadığı halde, 45 yıldır sürdürülen başka hangi yasak vardır? Çıkardığınız kıyafet yönetmeliği ile, imam hatipte okuyan kızlara sunduğunuz başörtüsü özgürlüğünü, diğer okullara hangi gerekçe ile çok görüyorsunuz. Başörtüsü emri, yalnızca İHL öğrencileri için mi indirildi?” denildi.
Kamu çalışanlarına da serbestlik!
İlim ve Hikmet Vakfı tarafından yapılan açıklamada başörtüsüne her alanda özgürlük çağrısı yinelenirken “Öğrencilerin yararlandığı kıyafet serbestisi, öğretmenlerden niçin esirgenmektedir? Kadın öğretmenlere dayatılan baş açıklığı mecburiyetinin yanında, Erkek öğretmenlere dayatılan takım elbise kravat zorunluluğu gibi mazide kalması gereken ilkel bir dayatmayı daha ne kadar sürdüreceksiniz? Hukuk ve ahlak bakımından hiçbir yasal dayanağı olmayan “Başörtüsü Yasağı” istisnasız olarak kaldırılmalı, darbe mahsulü olan bu zulüm uygulamalarına derhal son verilmelidir. Zaman; artık başörtüsüne her yerde özgürlük zamanıdır. İnsanların en temel haklarının yasalarla, yönetmeliklerle kısıtlanmaya çalışılması, karşısında sessiz kalmayacağız.” denildi.
SAKARYA ADALET GİRİŞİMİ
BAŞÖRTÜSÜ PLATFORMU 381. BASIN AÇIKLAMASI:
2012 yılı sona ererken, “Kamusal alan” yalanı dışında hiçbir yasal ve mantıklı gerekçesi bulunmayan başörtüsü zulmü, yaklaşık yüzyıldır bu topraklarda sürdürülmeye devam ediyor.
Bugün, hukuksal zemin üzerinde herhangi bir çözüm üretilmeksizin, sadece üniversitelerde fiili olarak , İHL.lerde ise topal bir yönetmelik ile hal yoluna gidilmesi karşısında, bu kısmi çözüm ile yetinmemizi isteyenlere soruyoruz; Hiçbir hukuki dayanağı olmadığı halde, 45 yıldır sürdürülen başka hangi yasak vardır?
Çıkardığınız kıyafet yönetmeliği ile, imam hatipte okuyan kızlara sunduğunuz başörtüsü özgürlüğünü, diğer okullara hangi gerekçe ile çok görüyorsunuz. Başörtüsü emri, yalnızca İHLler için mi indirildi? Reel Politik mazeretlerin arkasına sığınanlar, bu mesnetsiz mazeretleri ile halkımızı uyutmaya daha ne kadar devam edeceklerdir.
Kıyafet yönetmeliğinin 3.maddesinde okul öncesi,ilkokul,ortaokul ve liselerde kılık kıyafet serbesttir hükmü bulunmaktadır.Aynı 3.maddenin 2.fıkrasında ise “velilerin en az yüzde altmışının muvafakati” olmak koşuluyla okul kıyafeti, yani formaların tercih edilebileceği belirtilmektedir.Yani asıl olan serbestiyettir., forma ise tercih edilirse uygulanacaktır. Kılık kıyafette serbestlik esas ise, arzu eden öğrencilerin dini inançlarına uygun bir şekilde giyinmeleri kimi niçin rahatsız edecektir.
Diğer taraftan; Öğrencilerin yararlandığı kıyafet serbestisi, Öğretmenlerden niçin esirgenmektedir. Kadın öğretmenlere dayatılan baş açıklığı mecburiyetinin yanında, Erkek öğretmenlere dayatılan takım elbise kravat zorunluluğu gibi mazide kalması gereken ilkel bir dayatmayı daha ne kadar sürdüreceksiniz?
Hukuk ve ahlak bakımından hiçbir yasal dayanağı olmayan “Başörtüsü Yasağı” istisnasız olarak kaldırılmalı, darbe mahsulü olan bu zulüm uygulamalarına derhal son verilmelidir. Zaman; artık başörtüsüne her yerde özgürlük zamanıdır.
İnsanların en temel haklarının yasalarla, yönetmeliklerle kısıtlanmaya çalışılması,karşısında sessiz kalmayacağız. Sadece, kadın öğretmenler değil,Erkek öğretmenler de bu serbestiden tam olarak yararlanıncaya , sadece İHL ler değil, tüm öğrenciler özgürleşinceye, ve kamusal alan yalanı yok oluncaya kadar mücadelemize devam edeceğiz.
(Kaynak: Ufkumuz)
-
kadrican mendi 26-12-2012 13:08
eylem, herhalde sehven "tepki" olarak nitelendirilmiş. tepki; yatıp yatıp herkesle birlikte "dostlar alışverişte görsün kabilinden" telaşlananlara verilebilecek bir sıfat olsa gerek. sakarya'da yapılan 381 haftadır devam eden bir teslim olmamama durumudur. biraz insaf ve adalet...
- Bir 10 Kasım Mağduriyeti: Dr. Mehmet Arslan Tutuklandı
- İktibas’ın yeni sayısı Bangladeş gündemi ile çıktı
- Diken ve Karanfil
- Hayrola Mahmud Abbas
- Bir milyon yahudi, işgal altındaki toprakları terketti
- Ya Eyyühel Müzzemmil
- Son Seyahatimizden Yansımalar
- Husi: Gazze'ye destek için vurulan gemi sayısı 177'ye çıktı
Makaleler
Hava Durumu