Merkezi Mardin’in Midyat ilçesinde bulunan; düşünce, kültür ve eğitim alanında faaliyet gösteren Selahhaddin Eyyubi Düşünce Derneği (SED-DER) tarafından "Halepçe Katliamını Anma Programı” düzenlendi.

SED-DER Genel Başkanı Rıdvan ACAR yaptığı açılış konuşmasında, Halepçe Katliamına yönelik dünya kamuoyundaki tepkisizliğe ve duyarsızlığa vurgu yaptı. Bunun dışında, derneklerinin program için kendilerine bir salon tahsis etmek amacıyla resmi makamlara yaptığı başvuruların, programın konusundan dolayı geri çevrildiğini ve bu programı bir hayır kurumundan temin edilen taziye çadırında yapmak zorunda kaldıklarını ifade eden ACAR; “bu çadır Türkiye’nin utancıdır, bu utanca sebep olanlar utansın, işte Türkiye’nin demokrasisi bu çadırın altında yatmaktadır” diyerek tepkisini dile getirdi.
Sonrasında dernek üyelerinin Halepçe Katliamı ile ilgili okudukları şiirler sırasında dinleyiciler duygulu anlar yaşadı.

Konuşmacılardan Mizgîn Dergisi Yazarı ve TOPLUM-DER Genel Sekreteri Abdulbaki YETİK, Halepçe Katliamı’nın öncesi, katliam anı ve sonrası hakkında bilgi vererek konuşmasına şöyle devam etti: “Bu soykırımı yapan zalimlerin tabiatını ve amaçlarını bildiğimizden dolayı yapılanları anlamakta zorluk çekmiyoruz. Ancak katliamdan sonra insani hassasiyetinden dolayı insanlık ailesinden, inancı ve itikadı gereği de dünya Müslümanlarından tepki gelmemesine şaşırdık. Bu bir utançtır.  Zulme karşı susmak zulme boyun eğmektir, zulme teslim olmaktır. Hatta zulme ortak olmak demektir.  Müslüman zulme değil, Rabb’ine teslim olandır.  Katliamın 20. yıldönümündeyiz. Değil 20 yıl, 1000 yıl geçse de Halepçe’yi unutmayacağız, unutturmayacağız.“
Konuşma sonrasında SED-DER  Tiyatro Grubu tarafından Halepçe Katliamını canlandıran bir tiyatro gösterimi yapıldı.

Katılımcılardan MAZLUM-DER eski Genel Başkan Yardımcısı Av. Şeyhmus ÜLEK ise genel olarak; uluslararası sözleşmelerde yer alan soykırım suçu, insanlığa karşı işlenen suçlar paralelinde Halepçe Katliamını değerlendirdi. Soykırım suçları karşısında varolan uluslararası yargı mekanizmalarının geçmişi ve bugünü hakkında bilgi verdi. Halepçe katliamından bir hafta sonra toplanan İslam Konferansı Örgütü(İKÖ)’nün dünyanın farklı bölgelerinde ırkından ve inancından dolayı zulme maruz kalan halkların durumunu değerlendirerek, zalimleri kınayan mesajlar verdiklerini, ancak Halepçe Katliamı’na ilişkin tek bir sözün bile edilmediğini, bir kınamanın dahi yapılmadığını ifade etti.

Yoğun katılımın olduğu ve duygulu anların yaşandığı program; özelde bölgemizde ve halkımız üzerinde, genelde tüm dünya halkları üzerinde bir daha bu tür katliamların yaşanmaması dilekleriyle sona erdi.