28 Haziran Cuma günü gerçekleşen program ilgiyle takip edildi. Akşam namazının cemaat ile kılınmasının ardından kürsüde yerini alan Gogo sözlerine "Bize İslamı sevdirerek bir arada toplayan vahyin öğrencisi yapan, vahiyle ilişkisini kesmiş insanlardan farklı olarak bizleri burada buluşturan Rabbe hamd olsun", diyerek başladı.

Sadır'ın kabaca göğüs arası olduğunu ve Kur'an da sürekli karşımıza çıktığını belirtti. Göğüslerde olanı Rabbimizin şüphesiz ki bildiğini yapılan yada yapılacak olan herhangi bir hayrı yada şerri muhakkak ki yaradıcımızın bildiğini ancak insanoğlu unutkan olduğundan bu tür unutkanlıklara meyilli olduğunu belirtti. Bu sürekli vurgulanan tekrarın bir hikmetinin olduğunu fakat bu hikmeti insanoğlunun göğüslerinden şeytanın vesvesesiyle bertaraf edildiğini ancak Allah'a hakkıyla iman edenlerin bu vesveselerden muhakkak ki uzak olduğunu söyledi. Rabbimizin göğüslerde olanı şüphesiz ki bildiği şuurunun yitirildiğini ve günümüzde bu durumun ne yazık ki oldukça yaygın bir boyuta ulaştığını vurgulayarak sözlerini sürdürdü.

Toplumumuzda kitlelerin en büyük sorununun var olan Allah'a iman etmek yerine, haşa kendi zihninde kendi yaşam değerleri ve kriterlerine göre şekillendirip oluşturduğu, kendi yaptığı her eyleme ruhsat veren yapmadığına ise kusur bulmayan olarak tanımladığı Allah tasavvuruna iman ettiği ve bu bağlamda var olan Allah'ın göğüslerde olanı bilip bilmeme gibi bir probleminin kalmadığına benim göğsüm/kalbim temiz aldanmalarının olduğunu dile getirdi, aslında etrafımızda benim göğsüm/kalbim temiz lafının sürekli tekrarlanmasının bir itiraf olduğunu yani göğsüm/kalbim temiz fakat dinim eksik, göğsüm/kalbim temiz fakat ibadetim eksik, göğsüm/kalbim temiz fakat inancım eksik, namazım eksik, orucum eksik vs. vs. denebilecek bir kendini ifşa etme durumu olduğunu söyleyerek sözlerine devam etti.

Karşılıklı soru-cevap kısmından sonra, yatsı namazınında cemaat ile kılınmasının ardından program son buldu.

(Haber: Küre Medya/Olcay DURGUN)