Tasarının kabul edilmesi için 15 üyeden 9'unun destek vermesi ve daimi üyeler ABD, Çin, Rusya, Fransa ve İngiltere'den herhangi birisinin veto yetkisini kullanmaması gerekiyordu. ABD'den dün yapılan açıklamada tasarıya destek verilmeyeceği bildirilmişti. İngiltere de tasarıya destek vermeyeceğini duyurmuştu.

Karar tasarısında, 12 ay içinde kalıcı bir barışa ulaşılması ve İsrail ile Filistin'in demokratik ülkeler olarak yan yana barış içinde yaşamalarının temini isteniyordu. Tasarıda, barış anlaşmasının ardından İsrail'in Haziran 1967'den sonra işgal ettiği topraklardan 2017 sonuna kadar çekilmesi ve bu çekilme ile başkenti Doğu Kudüs olacak Filistin devletinin kurulmasını üçüncü bir tarafın denetlemesi kabul ediliyordu. Gazze'ye ablukanın kaldırılmasının da talep edildiği tasarıda sınır kapıları açılarak Gazze'ye insanların ve eşyaların giriş çıkışlarının normale dönmesi isteniyordu. Tasarıda çözüm bulunması istenen diğer konular arasında İsrail hapishanelerindeki Filistinli tutuklular ve su sorunu da yer alıyordu. 

Filistin'in resmi televizyonuna konuşan Assaf, "Uluslararası toplum bir kere daha doğruluk, gerçekçilik ile hakkın ve uluslararası kanunun yanında olma sınavında başarısız oldu" değerlendirmesinde bulundu.

"Filistin karar tasarısının BMGK'da kabul edilmemesi, ABD ve İsrail'in BM'ye üye ülkelere uyguladığı baskı ve şantajdan kaynaklandı" ifadesini kullanan Assaf, şöyle konuştu:

"ABD, İsrail terörünün yanında olduğunu ispatladı. ABD, güvenilirliğini kaybediyor. Karizması dünya önünde sarsıldı. Biz başarısız olmadık. Filistin davasını uluslararası toplumun önüne koyarak zafer elde ettik."

Filistin'in karşılık vermekte gecikmeyeceğini dile getiren Assaf, halkın ilerleyen saatlerde Filistin yönetimi tarafından alınacak önemli kararları göreceğini ifade etti.

Filistin Başmüzakerecisi Saib Ureykat da yaptığı yazılı açıklamada, Filistin yönetiminin, atılacak adımları görüşmek üzere bugün toplanacağını aktardı.

BMGK'nin Filistin karar tasarısının kabul edilmemesini de değerlendiren Ureykat, "Biz, güçlü bir şekilde inanıyoruz ki, uluslararası anlaşmalar ve örgütler de dahil olmak üzere diplomasi, Filistin halkının hakkıdır. Elimizde, ileride açıklayacağımız derhal karşılık verecek adımlar var" yorumunu yaptı.

Ureykat, karar tasarısının uluslararası kanunlara tamamen uygun olduğunu ve BM tarafından onaylanan birçok kararı da desteklediğini kaydetti.

BMGK üyelerinin çoğunun karar tasarısı lehine oy kullandığını hatırlatan Ureykat, "Bazı ülkeler karar tasarısı lehine oy kullanmayarak, uluslararası kanunları şiddetli bir şekilde ihlal etmesine rağmen hala İsrail işgalinin cezadan kurtulmasını garanti altına almaya çalışıyor" değerlendirmesinde bulundu.

Uluslararası toplumu sorumluluklarını üstlenmeye çağıran Ureykat, İsrail'in sistematik bir şekilde uluslararası kanunu ve BM kararlarını ihlal ettiğini bildirdi.

Ureykat, "İsrail'e kanun üstü devlet gibi davranmaya son verilmelidir. Kalıcı ve adil bir barışın gerçekleştirilmesi için, İsrail'in cezadan kurtarılması kültürü bitirilmelidir" ifadesini kullandı.

Bugün BM Güvenlik Konseyi'nde yapılan oylamada 8 ülke lehte oy kullanırken, ABD ve Avustralya tasarıya ret oyu vermiş, İngiltere, Litvanya, Nijerya, Güney Kore ve Ruanda çekimser kalmıştı. Fransa, Ürdün, Şili, Arjantin, Çad, Lüksemburg, Çin ve Rusya ise evet oyu kullanmıştı. Tasarının kabulü için gerekli 9 oy sağlanamamıştı.

(Dünya Bülteni-Timetürk)