Boykot kampanyaları, Hüseyin Çelik'e dert oldu!
Siyonist işgal rejiminin Gazze'de uyguladığı soykırımla birlikte daha da etkili hale gelen boykot kampanyaları, Hüseyin Çelik'e dert oldu! Genelge yayınlayan Bakan Çelik, okul yöneticilerinden, uluslararası şirketlere yönelik boykot kampanyalarına karşı önlem almalarını istedi.
02-03-2009
İslam ve Hayat
Siyonist işgal rejiminin Gazze'de uyguladığı soykırımla birlikte daha da etkili hale gelen boykot kampanyaları, Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'e dert oldu! Konuyla ilgili bir genelge yayınlayan Bakan Çelik, okul yöneticilerinden, uluslararası şirketlere yönelik boykot kampanyalarına karşı önlem almalarını istedi.
Genelgede şu ifadelere yer verildi:
"Dünyada global ekonomik krizin yaşandığı ve birçok ülkenin bu krizden olumsuz etkilendiği, ülkemizin etkilenmemesi için çeşitli önlemlerin alındığı bilinmektedir. Ülkemizin uluslararası alanda ekonomik gücünü arttırmak ve yatırımcı güvenini sağlamak için yılardır verdiği mücadele sonucunda gelinen nokta memnuniyet verici olup bu kapsamda çalışmalar devam etmektedir. Bu süreçte uluslararası firmalar ülkemizde doğrudan yatırımda bulunarak; yaptıkları ihracat, sağladıkları istihdam, ve ödedikleri vergilerle ülkemiz ekonomisine ve insanına büyük katkılar sağlamaktadır.
Gazze’de yaşananlar herkesi büyük üzüntüye sevketmiş ve kalıcı barışın sağlanması için ülkemiz tüm kurum ve kuruluşları ile bir bütün olarak gerekeni yapmış ve yapmaya devam etmektedir. Global ekonomik krizden etkilenmemek ve Gazze’deki barış sürecini olumsuz etkilememek için, okullarımızda yukarıda belirtilen olumsuz girişimlerin olmaması için gerekli tedbirlerin alınmasını rica ederim.”
Konuyla ilgili bugün medyada yer alan haberde şu ayrıntılara yer verildi:
Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik imzasıyla tüm okullara, yıl başında gönderilen ilk genelgede, Türkiye’deki bütün öğrencilerin Gazze’deki İsrail saldırıları sonucu hayatlarını kaybeden öğrenciler, çocuklar ve sivil insanlar anısına bir dakika saygı duruşunda bulunmaları istenmişti.
İkinci daha da ilginç; 13 Şubat 2009 tarihinde yine Bakan Çelik’in imzasıyla tüm okullara gönderilen genelgede, bu kez “İsrail mallarının boykot edilmemesi” çağrısında bulunuldu. Çelik, genelgede okul müdürlerinden de bu tip olası boykotların önüne geçilmesi için gerekli tedbirleri almalarını istedi.
Üç paragraftan oluşan genelge şöyle:
“İsrail’in “Gazze’ye yönelik saldırılarını finanse ettiği iddiasıyla” Türkiye’de bulunan birçok uluslararası şirkete ve ürünlerine yönelik boykot çağrıları yapıldığı, çeşitli kurumların bu yönde girişimleri olduğu, bu faaliyetlerde okullarımızın ve öğrencilerimizin de kullanılabileceği duyumları alınmaktadır.
Dünyada global ekonomik krizin yaşandığı ve birçok ülkenin bu krizden olumsuz etkilendiği, ülkemizin etkilenmemesi için çeşitli önlemlerin alındığı bilinmektedir. Ülkemizin uluslararası alanda ekonomik gücünü arttırmak ve yatırımcı güvenini sağlamak için yılardır verdiği mücadele sonucunda gelinen nokta memnuniyet verici olup bu kapsamda çalışmalar devam etmektedir. Bu süreçte uluslararası firmalar ülkemizde doğrudan yatırımda bulunarak; yaptıkları ihracat, sağladıkları istihdam, ve ödedikleri vergilerle ülkemiz ekonomisine ve insanına büyük katkılar sağlamaktadır.
Gazze’de yaşananlar herkesi büyük üzüntüye sevketmiş ve kalıcı barışın sağlanması için ülkemiz tüm kurum ve kuruluşları ile bir bütün olarak gerekeni yapmış ve yapmaya devam etmektedir. Global ekonomik krizden etkilenmemek ve Gazze’deki barış sürecini olumsuz etkilememek için, okullarımızda yukarıda belirtilen olumsuz girişimlerin olmaması için gerekli tedbirlerin alınmasını rica ederim.”
-
Mustafa 02-03-2009 14:37
Hüseyin Çelik kimden yana.. niye rahatsız oluyor botkottan
-
HUSEYIN SASMAZ 02-03-2009 13:56
Ey Kafirler ve Onların Müslüman Görünümlü Yerli Uşakları Kurduğunuz Tuzakların Meyvesini Göremeyeceksiniz, Allah’ın izniyle! 25-26 Şubat 2009 tarihlerinde sömürgeci kafir ABD Başkanı Obama'nın Ortadoğu Özel Temsilcisi George Mitchell Türkiye'ye geldi . Bu ziyaret, ABD'nin Ankara Büyükelçisi James Jeffrey'in açıklamasına göre hem Irak'ta faydalı bir rol, hem de Suriye, (İsrail), Lübnan'da öncü bir rol oynayan Türkiye'yi desteklemek ve Ortadoğu Barışı konusunda koordinasyonu sağlamak amacını taşıyordu. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Dışişleri Bakanı Ali Babacan ve Başbakan Erdoğan ile görüşmelerde bulunup, bu tiksindirici şahsiyetlere Obama döneminde icra edecekleri rollerini kavratarak, gasıp yahudi varlığına geçmek üzere Türkiye'den ayrıldı. Yapılan görüşmelerde George Mitchell, ABD Başkanı Obama ve Dışişleri Bakanı Hillary Clinton'ın Türkiye'nin kapsamlı barışa ve Orta Doğu'da iki devletli bir çözüme bağlılığını takdir ettikleri şeklindeki mesajı iletirken, Cumhurbaşkanı Gül de Obama'nın ABD Başkanı seçilmesiyle dünyada bir umut ortamının oluştuğunu, bunun iyi değerlendirilmesi gerektiğini, bu çerçevede Türkiye'nin üzerine düşen çabayı göstermeye hazır olduğunu belirtti. Dışişleri Bakanı Babacan ise; ABD'nin, Irak'tan askerî varlığını çekerken, Türkiye'den olabilecek taleplerini her an görüşmeye hazır olduklarını belirterek, "Bu konudaki desteğimizi, yardımımızı açıkçası vermek isteriz." ifadesini kullandı. Asıl yüzleri kâfir sömürgeci ABD'ye dönük olan bu Müslüman görünümlü hain yöneticiler eliyle uygulanması planlanan ve kamuoyuna yansıdığı kadarıyla bile mide bulandıran "Ortadoğu Barışı" adı altındaki kalleş planlar asla meyvesini vermeyecektir, Allah'ın izniyle. Obama'nın gelişi, koltukları sallanan uşak yöneticilerin son umudu olabilir ve bu nedenle kendilerini unutup, efendilerini ayakta tutmak için haris bir şekilde çırpınabilirler. وَقَالُوا مَنْ أَشَدُّ مِنَّا قُوَّةً أَوَلَمْ يَرَوْا أَنَّ اللَّهَ الَّذِي خَلَقَهُمْ هُوَ أَشَدُّ مِنْهُمْ قُوَّةً Dediler ki: Bizden çok daha kuvvetli kim vardır? Görmediler mi ki kendilerini yaratan Allah, kendilerinden çok daha kuvvetlidir! [el-Fussilet 15] Ancak İslam Ümmeti'nin yeşeren umudu, yaklaşmakta olan İkinci Raşidi Hilafet Devleti'nin kuruluşudur ki; aleyhine tezgâhlanan tüm şerir planları yok edecek, Müslüman Türkiye halkını yerel seçim atmosferi ile uyutmaya çalışan koltuk müptelası hainlerin sonunu getirecek, İslami Ümmeti layık olduğu izzetine kavuşturacak olan Hilafet Devleti, Allah [Subhânehu ve Te'alâ]'nın kesin vaadi ve Rasul [SallAllahu Aleyhi ve Sellem]'in müjdesidir.
- Batıl Uyutur, Îslam Diriltir!..
- İslami bir eğitim...
- Beynimizin neden her gün okumaya ihtiyacı var?
- Nasıl bir eğitim sistemi: Nasıl bir insan?
- Rus uçakları yine yerleşim yerini vurdu
- Kapitalizme karşı insan onuru ve hayatını savunmalıyız
- İslami mücadele yöntemi ictihadi midir?
- Müslümanlara Hacc ve Umre konusunda bir öneri
Makaleler
Hava Durumu