Meğer küresel ısınma büyük baş hayvanlar yüzündenmiş. Uçaklar, gemiler, arabalar, petrol rafinerileri, evlerdeki buzdolapları vd. büyük baş hayvanların yanında bir hiçmiş. İklim değişikliğine sebebiyet veren karbondioksit değil, büyükbaş hayvanların çıkardığı metan gazıymış.

Bu iddialar bize Samiri’nin, yaptığı büyükbaş hayvan heykelini Musa’ya, “bu senin tanrındır!” diye kabul ettirmeye çalışması gibi bir ahmaklık ve hezeyan olarak göründü.

Kur’an’ın hani fesatçılarla ilgili bir uyarısı var ya! Kur’an anlaşılır mıydı, anlaşılmaz mıydı tartışmaları yapan insanlar şayet lütfederler de, Kur’an’ın ezeli ve ebedi bir uyarısını tam yeri ve zamanında anlama imkanını kaçırmamak için Kur’an terimlerine eğilirlerse, işte fırsat.

Kur’an kafir-münafık karışımı bir insan tipini tavsif ederken, bu bir kısım insanlara “yeryüzünde fesat çıkarmayın!” dendiğinde, bu suçlamayı asla kabul etmeyeceklerini bildirmektedir. Fesat çıkardıklarını kabul etmek şöyle dursun, tam tersine, “biz ıslah edicileriz” demektedirler. Allah Teala ise kesin bir dille tekrar ediyor: “Dikkat edin! Onar gerçekten fesatçı/bozguncudurlar ama bunun şuurunda değildirler!” (Bakara suresi, 11-12).

İşte Kur’an bugünkü küresel ifsadı böyle açıklıyor. Kafa karışıklığına gerek yok. Saraylara kul olmuş sözde bilim adamları aksini iddia etseler de, dünyayı bugünkü uygarlığın icat ettiği teknoloji merkezli yaşam biçimi ifsat etmektedir. Büyük baş veya küçük baş hayvanlar doğanın bir üyesi ve doğal dengenin olmazsa olmaz elemanlarıdırlar.

İnsan eliyle karada ve denizde fesat/çürüme belirdiğini bildiren Kur’an, dünyayı, atmosferi, iklimi kirleten aç gözlü insanı ihbar ediyor. Fakat dünyayı, tabiatı, atmosferi, iklimi çürüten insan şuursuz/beyinsiz/sefih bir şekilde uçaklara, otomobillere vb. asla toz kondurmuyor, bula bula büyük baş hayvanları buluyor suçlu olarak.

Hayvanların büyük baş, küçük baş diye tasnifini anladık da, acaba insanlardaki başların hepsi aynı ayar mıdır? İnsan başlarını ne gibi bir tasnife tabi tutmak gerekir?

(Venhar Haber)