Çeçenler'den çağrı: Kardeşlerinizi zalimlere terk etmeyin
Şamil Basayev, Cevher Dudayev ve Ömer Hattab gibi efsanevi komutanlarla birlikte Ruslara karşı cihad eden ve yaralandığı için Türkiye’ye gelen Çeçen mücahid Ş.A.: “Kardeşlerinizi zalimlere terk etmeyin” dedi.
19-12-2009
“Allah ve Resulü’nün yanında olanlardan taraf olun” diyen Çeçen mücahid; “İmam Mansur’un, Gazi Muhammed’in, İmam Şamil’in, Baysangur’un, Şuayp Molla’nın, Hacı Murat’ın, Abrek’in, Dudayev’in, Mashadov’un, Basayev’in, Zelimhan’ın, Abdulhalimin’in, Hatttab’ın ve on binlerce şehidin ve mücahidlerin yanında yer alın. Çar Deli Petro’nun, General Meymalov’un, Çar Aleksandır’ın, Stalin’in, Lenin’in, Korkunç İvan’ın, Yeltsin’in, Alhanov’un ve Ramzan Kadirov’un yolunda yandaş olmayın” diye konuştu.
Çeçen cihadı, Şeyh Şamil’den günümüze kadar her zaman Anadolu halkının gündeminde oldu. Çünkü bir bakıma İstanbul’un ve Erzurum’un, bütün Anadolu’nun savunması Çeçenya’dan geçiyor. Eğer Çeçen kardeşlerimiz 200 yıldır onca nesle, onca acıya ve hüzne rağmen Rusları durduramasalardı Anadolu eminim çok daha zor günler yaşayacaktı. Ama onlar yüz binlerce şehide rağmen 200 yıl boyunca Rus istilasına ve zulümlerine karşı direndiler. Son 2 savaşta tam 5 Cumhurbaşkanları art arda şehid düştü. Bu dünya tarihinde şu ana kadar görülmüş bir acı değil. İşte bu cihadda, o şehid Cumhurbaşkanları ile birlikte cihada katılan ve sonra yaralandığı için Türkiye’ye iltica etmek zorunda kalan Ş.A. ile bütün bunları konuştuk. Güvenlik nedeniyle fotoğrafının çekilmesini istemeyen Ş.A. Kadirov’un zulümlerinden Vahhabi fitnesine kadar bütün detayları Vakit’e anlattı.
“DİRENİŞ GRAFİĞİNİN YÜKSELMESİ ÜZERİNE KADİROV PROPAGANDA SAVAŞI BAŞLATTI”
Rus işbirlikçisi Kadirov, Çeçen cihadına tarih boyunca büyük destek sağlayan Türkiye’nin ve Anadolu halkının ilgisini kesmek için birtakım politikalar geliştiriyor. Siz, Kadirov’un Türkiye’de son zamanlarda yaptırdığı propagandayı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Evet, maalesef böyle bir propaganda sürmektedir. Acı olan tarafı ise bunun yalan ve bazı İslâmi kimliği olan kişi ve gruplar üzerinden yapılıyor olmasıdır.
Bu propagandanın nedeni sizce nedir?
Aslında bu keskin propaganda savaşı, 2009’daki direniş grafiğinin yükselişi ve 2010’la alakalı haklı korkunun neticesinde ortaya çıkan paniğin göstergesidir. Şu anda Kadirov, bu işgali meşrulaştırma çabaları içerisindedir. İşgalci Rus lideri Putin için o çok iyi bir insan. Kadirov onu çok sever. Bir ara onun için; “Putin benim idolüm. Onu seviyorum. Ona saygı duyuyorum. Onun için canımı verebilirim. Ona hayatımı borçluyum” demişti. Böyle sözleri olan bir kişi, kendi halkının çıkarlarını nasıl koruyabilir?
“CESUR KALEMLER BİRER BİRER KATLEDİLDİ”
Kadirov son zamanlarda bazı kişileri gruplar halinde Çeçenistan’a çağırıyor…
Evet, fakat o gruplara kendi göstermek istediklerini, onların gözlerini boyayarak sunuyorlar. Bu gruptakiler sadece onların gösterdiği yerleri ziyaret etmekte, kendi başlarına dışarıya çıkarılmamaktadır. İstedikleri yere gitmeye ve istedikleri kişilerle görüşmeye izin verilmemektedir.
Bu kişilerin gidişlerini organize edenlerin, Türkiye’deki Kadirov ve Putin’in kötü imajını silmek için büyük paralar aldığını düşünüyorum.Cesur kalemler yok mu?
Vardı. Bu oyunu oynamak istemeyen cesur yürek kalemler çıktığında onlar susturulmuştur.
Kadirov aleyhine söz söyleyen, insan hakları ihlallerinden bahseden herkes Kadirov’un adamları tarafından öldürülmüştür. Maalesef bunların örnekleri çoktur. Örneğin insan hakları örgütü üyesi Natalya Esteminova, “Nesilleri Koruyalım” adlı sivil örgütün lideri Zarema Saydulayeva ve eşi Alik Cabrailov kaçırılıp öldürüldü.
Peki, Çeçenistan cihadını yakinen şahit olan ve içinde olan birisi olarak mücadelede gelinen son süreci değerlendirebilir misiniz?
Bildiğiniz üzere Kafkasya son 400 yıldır hep işgale karşı verilen direniş hareketlerine sahne oldu. Son olarak Allah’ın yardımı ve Cavher Dudayev’in dâhice liderliği ile büyük bir zaferi kazanmıştık. Bu yenilginin acısını unutamayan Rusya ikinci kez topraklarımızı işgale giriştiğinde bizler çok çetin ve uzun sürecek bir savaşın içinde olduğumuzu anlamıştık. Çünkü Ruslar bütün silahlarını kullanıyor her türlü zorbalığı yapıyorlardı. Bütün bunlar bizim direnişimizi kırmamıştı. Ruslar bütün askeri gücüne rağmen direnişi bitiremeyince kendileri ile işbirliği yapacak ihanet üzere kurulacak bir sistem oluşturarak direnişi bölme girişimlerinde bulundular. Allah’a şükür bu da boşa çıktı. Aslan Mashadov’u, Abdulhalim Sadullayev’i ve efsane komutanımız Şamil’i şehid edebilmek için ordular yürüttüler. İhanet çemberleri kurdular. Bu kardeşlerimizin şehadeti ile her şeyin biteceğini zannedenler yine yanıldıklarını fazla geçmeden anladılar. Sizlerinde takip ettiği gibi Dokko liderliğinde ki, mücahidlerimiz emin adımlarla zafere yürümektedir.
“RUS İŞBİRLİKÇİSİ KADİROV BÜYÜK BİR KORUMA ORDUSU İLE GEZİYOR”
Halk?
Gençlerimiz ve halkımız her zaman olduğu gibi direnişimizin yanındadır. Tek eksiğimiz yaşanan olayları dünya kamuoyuna aktarmadaki ambargoyu kıramamamızdır. Haberlerimiz dış dünyaya gecikmeli olarak yansımaktadır. Bu da onların bütün imkânları ile gerçekleştirdikleri propaganda savaşında bizi geriye düşürmektedir.
Dağlardan haber alabiliyor musunuz? Ne durumda mücahidler?
Evet, şu an dediğim gibi sadece dağlardan değil, her yerden haberler almaktayız. Doğrusu aldığımız haberler bizim zafere olan inancımızı arttırmaktadır. Yapılan operasyonların Allah’ın izni ile bu sene tesirleri beklediğimizden çok fazla olmuştur. “Dağlarda çok az sayıda direnişçi kaldı. Onları da yok edeceğiz” yalanına kendileri de inanmayan işgalci Rusya ve işbirlikçisi Kadirov gerçekleri gizlemek istese de inşallah asla başaramayacaklar.
Direniş karşısında Kadirov ne yapıyor?
Bu sene içerisinde yapılan operasyonlar ile işgal güçlerinin tüm dayanağı olan işbirlikçi yönetime karşı büyük başarılar sağlandı. Korkuya kapılan Kadirov uzun bir süre kimse ile görüşemedi. Kendisini kale gibi sığınaklara hapsetti. Bugün dahi Kadirov bir yerden bir yeregiderken 100’den fazla araçla hareket ediyor. Kendine adeta koruma ordusu kurdu. Bu korku içerisindeki Kadirov, bütün direnişçilerin bitirildiğini ilan ediyor. Sizce de bu büyük çelişki değil mi? Direnişçi yok diyeceksiniz ama koruma ordusu ile dolaşacaksınız…
“MÜCAHİDLERİN MORALLERİ ÇOK YÜKSEK”
Mücahidlerin moral durumları nasıl?
Kardeşlerimizin moral ve maneviyatları çok yüksek. Allah’ın zaferi bizlere vereceğine imanları tamdır. Bugün dağlarda baba oğul mücadele veren yiğitlerimiz var. Bugün babaları şehid olduğunda 6-7 yaşlarında olup da şu an 16-17 yaşlarında bu yolda ilerleyen gençlerimiz var. Tüm engellemelere baskı ve zulüm ve aldatmalara rağmen gençlerimizin ve halkımızın cihadımıza desteği büyüktür. Bizler güzel günlerin yakın olduğunu düşünüyoruz.
Siz cihad süresince neler yaptınız? Hangi cephelerde bulundunuz? Kimlerle beraberdiniz?
Allah’a ne kadar şükretsem azdır. Allah bana bu onurlu mücadelede yer almayı lütfetti. Ve yine şükürler olsun ki o güzel yiğit komutan ve liderlerle beraber olmayı nasip etti. Görevim gereği ben komutan ve liderlerimizin yanında yer aldım. Şehid komutanımız Dudayev ile kısmen de olsa beraber olabildim. Ama genelde Şamil Basayev, Komutan Hattab ve Aslan Mashadov ile defalarca buluşmamız ve görüşmelerimiz oldu.
“CİHADI KARALAMAK İÇİN VAHHABİ FİTNESİNİ ORTAYA ÇIKARDILAR”
Ömer Hattab’ın Vahhabi olduğunu söyleyerek mücahidleri bölmek istiyorlardı..
Evet, fakat Hattab, annesi Türk, babası Arap olan bir mücahiddi. Kendisi Hanbeli mezhebinden olmasına rağmen, bizim aramızda bir yanlış anlaşılma olmaması için Şafi mezhebine göre hareket ediyordu. Kadirov sülalesi böyle bir fitne çıkardılar.
Bugün dahi inanan insanlara, namaz kılan ve işgale karşı direnenlere; ‘Bunlar Vahhabiler’ diyorlar. Çeçen halkı Müslümandır ve onları kandırmak için Vahhabilerin kendi kız kardeşleri ile birlikte olduklarını ve kıyamete yakın son savaşta Vahhabilerin arkasına saklandıkları taşların dahi onları haber vereceklerini söyleyerek iğrenç bir propaganda yaptılar.
Artık bu yalanlara kimse inanmıyor. Ama münafıklar bugün yine bütün imkânlarını kullanarak yalanlarını haykırıyorlar.
“ÖMER HATTAB ŞEHİD DÜŞTÜĞÜNDE BÜTÜN MÜCAHİDLER AĞLADI”
Ömer Hattab nasıl biriydi?
O bu toprakları çok sevmişti. Burada şehid olmayı çok istiyordu. Her operasyonuna oruçla katılıyor. “Şehid olursam Allah’ın huzuruna oruçlu ve kan kırmızısı ile çıkmayı istiyorum” diyordu. O şehid olduğunda, her acıya zorluğa karşı direnen, sabreden, ağlamayı bilmeyen bizleri ağlatmıştı.
Dünyanın birçok yerinde sürgünde yaşayan Çeçen var. Kadirov da bunları sürekli geri çağırıyor. Sizi çağırırsa gider misiniz?
Peygamber Efendimiz(sav) çok sevdiği Mekke’den müşriklerin baskıları sonrasında ayrılırken, “Doğrusu Mekke sana bir gün geri geleceğiz” diyordu. Bizler de gözü yaşlı olarak çıkarıldığımız vatanımıza bir gün geri döneceğiz. Ama bu asla Kadirov’un çağırması ile olmayacaktır. Bana söyler misiniz kim vatanını özlemez? Kim doğduğu, sevdiği uğruna kan ve gözyaşı döktüğü topraklardan uzak durmak ister? Bugün dünyanın her tarafında mülteci muamelesi görüyoruz. Sığınacağımız dost toprakların sayısı oldukça az.Dönenlere ne oluyor?
“Evlerinize dönün. Size kimse bir şey yapmayacak” çağrısına uyan mülteci konumundaki bir aile, eve dönüşlerinden kısa bir süre sonra Kadirov’un haydutlarınca kadınlar ve kundaktaki bebekler dâhil olmak üzere katledildiler. Ben güç yetirir ve tekrardan savaşacak sağlığa kavuşursam hemen Çeçenistan’a geri döneceğim ve mücahidlerin yanında yer alacağım. Asla Kadirov’un yanında olmam.
“ANADOLU HALKI KARDEŞLERİNİ ZALİMLERE TERK ETMESİN”
Son olarak Anadolu halkına neler söylemek istersiniz?
Bizler kardeşiz ve hep öyle kalacağız. Peygamber Efendimiz (sav) bir mümin kardeşini yardımsız bırakmaz. O’nu zalimin eline terk etmez. İşgalci Rusya ve onlardan daha aşağı olan satılmışların yanında yer almayın. Hiç olmazsa kalplerinizde onlara buğz edin ve dualarınızda müminlerin ve mücahidlerin yanında olun. Ve Kadirov’un oynadığı oyuna gelen Müslümanlar!.. Tövbe edin. Bir kez daha düşünün. Kimin yanındasınız? Allah’ın dinine ve Müslümanlara savaş açan, onlara hakaret eden bir ağızdan sizin lehinize çıkacak bir iltifattan yüce Allah’a sığının.
Taraf olun. Allah ve Resulü’nün yanında olanlardan taraf olun. İmam Mansur’un, Gazi Muhammed’in, İmam Şamil’in, Baysangur’un, Şuayp Molla’nın, Hacı Murat’ın, Abrek’in, Dudayev’in, Mashadov’un, Basayev’in, Zelimhan’ın, Abdulhalimin’in, Hatttab’ın, Hayrullah’ın… ve on binlerce şehidin, mücahidlerin ve Dokko Umarov’un yanında yer alın. Çar Deli Petro’nun, General Meymalov’un, Çar Aleksandır’ın, Stalin’in, Lenin’in, Korkunç İvan’ın, General Grekov’un, General prens Vorontsov’un, General Troşev’in, Yeltsin’in ve Putin’in yanında yer almayın. Battal Hüseyin’in, Ahmed Kadirov’un, Alhanov’un, Ramzan Kadirov’un, Yamadayev kardeşlerin, Muhammed Tagirov’un, Yunusbek Yevkurov’un ve Emredin Edilgiriev’in yolunda yandaş olmayın.
Çeçen mücahid, Çeçen cihadının efsanevi isimlerinden Şamil Basayev’i ise şöyle anlattı; “O, işgalcilerin kalplerine korku salmıştı fakat beraberindeki mücahidlere ve halkına karşı çok sevecen ve şakacı idi. Rusya onun için ordular yürütürken o dağlarda bazen tek başına kimseye haber etmeden bir bölgeden başka bölgeye mücahidleri ziyaret etmeye giderdi.”
(Röportaj: Mustafa R. Özgür / Vakit)
- Batıl Uyutur, Îslam Diriltir!..
- İslami bir eğitim...
- Beynimizin neden her gün okumaya ihtiyacı var?
- Nasıl bir eğitim sistemi: Nasıl bir insan?
- Rus uçakları yine yerleşim yerini vurdu
- Kapitalizme karşı insan onuru ve hayatını savunmalıyız
- İslami mücadele yöntemi ictihadi midir?
- Müslümanlara Hacc ve Umre konusunda bir öneri
Makaleler
Hava Durumu