28 Eylül’de Diyarbakır’ın Lice ilçesi Şenlik köyünde askeri mühimmatın patlaması sonucu hayatını kaybeden 14 yaşındaki Ceylan Önkol’un annesi Saliha Önkol jandarmanın, “Devletten para koparmak istiyorlar” sözünün yüreğini bir defa daha yaraladığını söyledi. Mazlumder’in düzenlediği İnsan Hakları Gecesi’ne davet edilen Saliha Önkol ve Ceylan’ın ağabeyi Rıfat Önkol, Vakit’e özel açıklamalarda bulundu.

BUNUN PARASAL KARŞILIĞI OLUR MU?
Ceylan’ın ölümü ile ilgili Jandarmanın hazırladığı fezlekede, Önkol ailesinin “teröristlerle ilişkili olduğu” ve Ceylan’ın ölümü için “devletten tazminat almak istedikleri” iddiasını Ankara’da öğrenen Saliha Önkol, “Kızımın cesedinin parçalarını ellerimle topladım. Bunun nasıl bir duygu olduğunu anlayabiliyor musunuz? Bunun parasal karşılığı olabilir mi? Tek isteğim gerçeğin ortaya çıkarılmasıdır” dedi.

CEYLAN 18 KEZ KUR’AN’I HATMETMİŞTİ
Kızına Ceylan isminin, çok sevdiği anneannesi tarafından verildiğini dile getiren anne Saliha Önkol, “Gazetelerde çıkan fotoğraf 4-5 yıl öncesine ait. Ceylan 7. sınıfa gidiyordu. O gün de öğleyin okula gidecekti. Her sezon takdir, teşekkür belgesiyle gelirdi. Daha ilkokuldayken Kur’an-ı Kerim’i öğrenmişti. 18 kez Kur’an’ı hatmetmişti. Namaz kılmaya da başlamıştı. O kadar hevesliydi ki, okulda bile namaz kılmak için okul çantasında örtüsünü de götürürdü” diye konuştu. Çantasından Ceylan’ın yaptığı bir elişi örgüyü çıkaran anne Önkol, kızının yokluğunda ondan kalan hatıralarla acısını dindirdiğini söyledi.

PATLAMAYI ARAŞTIRMA YERİNE ÇAMUR ATMAKLA UĞRAŞTILAR
Ceylan’ın ağabeyi Rıfat Önkol da, Jandarma fezlekesinde iddia edilen “Önkol ailesinin teröristlerle ilişkili olduğu” iddiasının olayın hemen ardından Abalı karakolunda verdikleri ifadede de kendilerine sorulduğunu dile getirdi. Rıfat Önkol, “İfademizi alırken bize ‘Azize Önkol’ diye birini sordular, teröristmiş. ‘Sizin akrabanız mı?’ dediler. Oysa onlar da biliyor ki bizimle bir ilgisi yok, sadece soyadı benzerliği. Olay olur olmaz, patlamanın nedenini araştıracaklarına böyle şeyler bulmaya çalıştılar. İstedikleri kadar arasın, bizim ailemizde böyle sağ-sol davasına karışmış, teröre bulaşmış hiç kimse yoktur. Biz dindar bir aileyiz” dedi.

9 YILDIR NEDEN PATLAMADI?
Olayla ilgili Genelkurmay Başkanlığı’nın açıklamasını hiçbir şekilde kabul etmediklerini vurgulayan Rıfat Önkol, “Patlamanın olduğu yer, evimize 200 metre mesafede. Sürekli gidip geldiğimiz bir yer. 2000 yılından beri buradayız. Eğer önceden orada bir patlayıcı olsaydı 9 yıldır çoktan bu patlama olurdu” ifadelerini kullandı. Patlamanın şeklinin de uzak mesafeden atılan roket benzeri bir patlayıcının yol açtığını gösterdiğini kaydeden Rıfat Önkol, “Ceylan’ın elindeki ‘dara’nın iki ucunda da hiçbir patlama izi yok. Sadece ortasına isabet etmiş. Dal kesme ve benzeri işlerde kullandığımız bu aleti elde taşırken keskin yeri yaralamaya neden olmasın diye dışa gelecek şekilde taşınır ve sapı tam karın hizasına gelir. Mermi de tam sapının ortasına isabet etmiş. Ceylan’ın tam arkasındaki ağaçların gövdesinde de merminin etkisiyle siyahlık oluşmuş, dallar kırılmış. Onun dışında etrafta bir patlama izi yok. Bu da patlamanın yakındaki Tapantepe Tugayı yönünden gelip Ceylan’a isabet ettiğini ve arkasındaki ağaçlara tesir ettiğini gösteriyor” şeklinde konuştu.

SAVCI GELMEDİ, “DELİLLERİ NİYE GETİRMEDİNİZ” DEDİ
Tüm bunları Abalı karakolunda savcıya anlattıklarını kaydeden Rıfat Önkol, “Savcı sadece bizim tabut içinde getirdiğimiz ceset parçalarına ve ‘dara’ya bakarak patlamanın ‘dara’ ile bir patlayıcıyla vurulduğu iddiasında bulundu. Ben ‘Arkasındaki ağaçların dalları kırılmış; kanlar o tarafa sıçramış’ dedim. Bana, ‘O zaman o dalları niye getirmedin’ diye kızarak tehditvari çıkıştı. Kendisi olay yerine geleceğine bize ‘Niye delilleri getirmediniz’ dedi. Bizim tek istediğimiz olayın aydınlatılmasıdır. Başka Ceylanlar ölmesin diye bunu aydınlatsınlar. Eğer gerçekler çıkarsa bizim için Ceylan sanki yeniden doğmuş gibi olacak. Bizim Allah’a inancımız tamdır, adaletin mutlaka yerini bulacağına inanıyorum” dedi.

(İslam ve Hayat / Vakit)