Cheney niye Orta Doğu’da?
Cheney'nin sürekli gündeme getirdiği konunun İran olduğu sır değil. Irak'ta biraz istikrar sağlamış olsa İran'a saldırmayı tartışmayı bile gereksiz gören Cheney'nin elini kolunu bağlayan şey ABD Ordusu'nun pek de iyiye gitmeyen durumu ve dünya piyasalarındaki dalgalanma.
24-03-2008
Süreyya Seyyahoğlu Washington'dan yazıyor
ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney Irak, Umman, Suudi Arabistan, Türkiye, Filistin ve İsrail'i kapsayan10 günlük bir Ortadoğu turuna çıktı. Cheney'nin Irak'a yaptığı programı dışındaki seyahatten sonra Afganistan'a da uğrayabileceği konuşuluyor. Ziyaretin anlamı üzerinde düşünmeden Cheney hakkında bir kaç not düşelim. İkamet adresinden, ofisine kadar kaldığı yerler ve günlük programı sürekli gizli tutulan Cheney, resmî olarak Başkan George Bush'tan sonra en yetkili isim. Asıl olarak icradan sorumlu olan Cheney'nin Senato Başkanı sıfatıyla yasama ile de sembolik ilişkisi var. Bizdeki başbakanlık makamına denk düşen Başkan Yardımcısını görevden almak ise, Başkan'ın bile yetkisi dahilinde değil. Ancak Yüce Divan benzeri bir azil süreci sonrasında Başkan Yardımcısı'nın görevine son verilebiliyor. Tüm siyasi gözlemciler, Cheney'nin ABD tarihinin en güçlü başkan yardımcısı olduğunda ittifak etmiş durumda. Özellikle silah şirketleri, enerji firmaları, güvenlik şirketleri gibi çevrelerle özel ilişkileri bulunan Cheney, uslanmaz Neo-con gündemi, arsız İsrail yandaşlığı ve tükenmez İran düşmanlığı ile tanınıyor. Neo-conlar'ın Beyaz Saray'daki asıl hamisi olan ve 1975 yılında başladığı Beyaz Saray özel müdürlüğü görevinden beri aktif siyasetin içinde. Cheney, ABD'de İran'a saldırmayı gündemde tutan isim olarak biliniyor. Gates-Rice ekibinin Cheney'nin hareket alanını daralttığı söylense de, Cheney'nin Bush üzerindeki etkisi oldukça fazla. Tüm bunların ışığında Cheney'nin son gezisine nasıl bakmak gerekir?
ASIL GÜNDEMİ NE?
Bu gezinin Ortadoğu kısmı bir yana ABD siyasti açısından Rice-Gates ekibine karşı zayıflayan, CIA'e yaptığı baskılara rağmen İran'ı temize çıkaran Ortak İstihbarat Raporu'nu engelleyemeyen, Pentagon'un Irak'ın işgalinin gerekçesinin yanlış olduğunu söyleyen raporunun sızmasına mani olamayan Cheney'nin erozyona uğrayan iktidarını tamir çabası. Bölgede yapacağı ziyaretlerle askerlerle ve liderlerle doğrudan muhatap olarak hem Rice'ın hem de Gates'in yaptıklarını kontrol altına almaya çalışacak, hem de süreci yönlendirmeye çalışacak. Bu açıdan Cheney ziyaretinin Irak, Filistin, Suudi Arabistan ve Türkiye ayaklarında hemen her konunun ele alınabileceğini hesaba katmak gerekir. Cheney'nin asıl gündemini bilmekse, Ortadoğu'ya dair gelecek 10 yılın nasıl şekillenebileceğini de anlamak olurdu. O yüzden bu konuda çeşitli spekülasyonlar yapılsa da, ortada net bir şey yok. Cheney'nin 2001 yılında bölgeye yaptığı ziyareti işgaller ve savaşlar takip etmişti. Bölge ülkelerindeki gergin bekleyiş biraz da bununla ilgili.
İRAN'A SALDIRI MI?
Cheney'nin sürekli gündeme getirdiği konunun İran olduğu sır değil. Irak'ta biraz istikrar sağlamış olsa İran'a saldırmayı tartışmayı bile gereksiz gören Cheney'nin elini kolunu bağlayan şey ABD Ordusu'nun pek de iyiye gitmeyen durumu ve dünya piyasalarındaki dalgalanma. Ayrıca şu an yönetimde olan Rice ve Gates de İran'a saldırı konusunda Cheney'nin muhalifleri. Bunun dışında Kasım'da yapılacak seçimle gelecek olan başkana bir savaş hediye etmek de ABD siyasetenin kolaylıkla hazmedebileceği bir şey değil. Kasım'da halen şansı olan cumhuriyetçi elitlerin Cheney sevdasına 4 yıllık iktidardan olmayı göze alabileceklerini düşünmek de pek ihtimal dahilinde değil. Ancak halen Cheney'nin Umman ve Suudi Arabistan'daki temaslarında asıl konunun İran olacağı, bu iki ülkeden İran'a muhtemel bir saldırıda lojistik destek vermelerini isteyeceği söyleniyor. Buna rağmen ABD Ordusu'nun bölgedeki konuşlanması İran'a saldırıya yönelik değil. Ancak Cheney İran'a saldırı konusunu sürekli gündeme tutarak aslında petrol için ve Irak için İran'a baskı kurmaya çalışıyor. Umman görüşmesi de bu kabilden. Umman'daki, dünya petrolünün yüzde 20'sinin geçtiği Hürmüz Boğazı üzerindeki kontrolü körfezden çıkacak petrolün bir kriz durumunda akışının devamı için hayatî önemde. CENTCOM'un müstafi Komutanı Oramiral William Fallon'un gitmesinin hemen ardından bölgeyi ziyaret eden Cheney'nin, bu ziyareti İran'a operasyona karşı olan Fallon yüzünden İran'a saldırının ilk adımı olarak görülmüştü. Bu da elbette ihtimal dahilinde ancak konunun şimdilik daha çok ilişkili olduğunu da gözardı etmemek gerekir.
PETROL FİYATLARININ AŞAĞI ÇEKİLMESİ
Suud Kralı ve Umman Sultanı ile özel ilişkileri de olan Cheney her iki ülkeye de toz kondurmuyor. Her ne kadar Cheney'nin Suudiler'den yükselen petrol fiyatlarının aşağı çekmek için fazladan petrol pompalamalarını isteyeceği iddia edilse de bu şimdilik pek mümkün görülmüyor. Daha önce pompalanan petrol miktarının artırılmasını isteyen ABD Enerji Bakanı'nın bu isteğine Suudiler pek kulak asmamıştı. Dünyada petrol fiyatlarının yükselmesi ile ABD şirketlerinin kâr ettiği, Çin, Hindistan gibi üretime dönük sanayilerinse hammadde girdilerinin artmasıyla rekabet edemez hale gelmeleri orta vadede ABD'nin işine geldiğinden, Cheney'nin bu konuda baskı yapması pek mümkün görünmüyor. (Çin'in Afrika hamlesi kendisine petrol fiyatlarını kontrol için alan açma çabasıydı. ABD ise buna AFRİCOM'u kurarak cevap vermişti.) Neticede yükselen petrol fiyatları ABD'de dar gelirli ve orta gelirli halk üzerinde enflasyonist baskı oluştursa, gelir dağılımı konusunda sorunlara yol açsa da Cheney için petrol şirketlerinin kazancı ABD'nin kazancı olarak görülüyor. O yüzden bu seçeneği de dışarıda tutmak gerekiyor.
IRAK'TA NE OLACAK
Cheney'nin bir başka gündem maddesi ise Irak konusu. Irak'ın bir an evvel dünya piyasalarına petrol pompalamaya başlaması Cheney'nin birinci önceliği. Bu yüzden Fallon'a karşı ABD'nin Irak'taki birliklerinin komutanı Orgeneral David Patreus'a tam destek veren Cheney, bu ülkedeki istikrarsızlığın bir an evvel durmasını, enerji hatlarının da işler hale getirilmesini isteyecek. Bunun için Irak'taki tüm taraflarla konuşan Cheney'nin gerekirse tehdit dilini de rahatlıkla kullandığı biliniyor. Ayrıca Irak'ta merkezi yönetim ve ABD aleyhine, Bölgesel Kürt Yönetimi'nin ısrar ettiği petrol yasası konusunda adım atılması için bastırılacak. Cheney'nin Türkiye ayağından da bu konuyu gündeme getirmesi, Türkiye'nin PKK'dan çok bölgesel yönetimle işbirliği içinde enerji işlerine yoğunlaşılmasını isteyeceği bildiriliyor. Zira artık PKK da Cheney gibi meseleye enerji açısından bakan isimler için taşınması pahalı bir yük haline geldi. Ayrıca Ortadoğu'dan özellikle Avrupa'ya enerji hammadde akışının sağlanması ABD için güvenlik meselesi. Çin ve Hindistan'ı dizginlemek için enerji fiyatlarının yükselmesine göz yuman ABD karşısında Rusya devini bulunca zor durumda akalmıştı. Enerji kaynaklarının çeşitlendirilmesi bu açıdan Rusya'nın gücünün kontrol altına alınması çabasının parçası.
ZİO-CON GÜNDEMİ İSRAİL
Cheney'nin sepetindeki bir başka konu ise Filistin meselesi. Annapolis zirvesi ise Filistin konuda inisiyatif almaya çalışan, bunun için Suriye'yi de masaya çağıran Condoleezza Rice'a Washington'da iş yaptırmayan Cheney'nin bu konuda Rice'ı engellemeye çalıştığı biliniyor. Suriye'nin izole edilmesi konusunda Suud Kral'ını sıkıştıracak olan Cheney, Kral'dan bu ay sonunda Suriye'de düzenlenecek olan Arap birliği zirvesine katılmamasını isteyecek. Rice'ın İsraillileri ve siyonistleri de eleştirmesi üzerine, siyonist kesim üzerindeki etkisini kullanan Cheney, Rice'a zorluk çıkarılmasını el altından desteklemişti. Beyaz Saray'da Başkan Bush üzerinde kimin daha etkili olacağı konusunda yıllar önce başlayan kavgada Cheney gözükaralığı ve izin almaktan çok insiyatif alarak başına buyruk iş yapmasıyla tanınıyor. Ayrıca neo-conluktan siyonistliğe geçiş yaparak artık Zio-con olarak adlandırılmaya başlayan Cheney, İsrail'in saldırgan politikalarına destek vererek muhtemel müzakere sürecinde İsrail'in elini güçlendirmeye çalışacak. Cheney'nin bu konuyu Suud Kralı'na da götüreceği, özellikle Mekke görüşmesi ile Hamas-El Fetih arasında barış görüşmeleri yaptıran Kral'a sadece Fetih'e yardım yapılması konusunda telkinde bulunacağı bildiriliyor. İsrail'in Hamas'ı yalnızlaştırma politikası çerçevesinde Kral'dan Hamas'a dönük legal ya da illegal para akışının durdurulmasını isteyecek, para yardımının Abbas Hükümeti'ne akmasını talep edecek. Kısaca Bush Yönetimi'nin artık son demlerinde realistlerin biraz ABD'yi rahatlatacak biraz da yeni yönetime daha az ya da daha kolay idare edilebilir bir dünya bırakma çabalarına karşı, Cheney'nin kendi gündemini yeniden hakim kılmaya çalışmasıyla karşı karşıya kalacağız.
(Kaynak: Dünya Bülteni)
- Ûlu’l-Emr Olmanın Şartı ‘Bizden’ Olmasıdır
- Büyük Felaket (Nekbe) İngilizlerin Kudüs'e girişi ile başladı
- Tarih Gazze'yi Yazacak!
- Soykırım saldırılarında katledilen Gazzelilerin sayısı 34 bini geçti
- Hamas’tan uluslararası topluma, “ABD’nin iradesini aşın” çağrısı
- İsrail’in sonu göründü mü?
- Mehdi Kudüs'e indi mi?
- Hamas: Siyonist zihniyet tamamen vahşi ve canavar bir zihniyet
Makaleler
Hava Durumu