Çocukları internetin zararlarından korumak için neler yapılmalı?
"Son yıllarda internet kullanımı bir gereklilikten çok alışkanlık haline geldi. İnterneti kullanma alışkanlığı özellikle temel eğitim çağında olan 8-9 yaşındaki çocuklarda fevkalade yanlış kullanılıyor. Özellikle alışkanlığın bağımlılık haline gelmesi, çocuğun sosyal yaşamdan kopmasına, gerçek yaşamda arkadaş bulamamasına neden oluyor. Anne-baba çocuğuna internet kullanımında rehberlik etmeli. Çocuk hangi alanlara giriyor ve hangi yaştan insanlarla arkadaşlık kuruyor, bilmeli. Sanal ortamda kurulan arkadaşlıklar çocukları gerçek yaşamdan koparıyor."
02-01-2013
İnternet Geliştirme Kurulu, geçen yıl, ailelerin gözetiminde 9-16 yaş aralığındaki çocukların katıldığı bir anket çalışması yaptı. Kurul Başkanı Serhat Özeren, dokuz yaşındaki bir çocuğun internetten 400 arkadaş edindiğini belirlediklerini söyledi. Sanal ortamın, kontrolsüzce gezinen küçük yaştaki çocuklar için birçok tehlike içerdiğini belirtti.
Türkiye’de internet abone sayısı artarken kullanıcıların yaşı düşüyor. Artık ilkokul ve ortaokul çağında da internet yaygın olarak kullanılıyor. Tedbir alınmadığı takdirde çocuk, sanal ortamda, sadece sokakta olabileceği sanılan birçok olumsuzlukla karşılaşıyor. İnternet Geliştirme Kurulu Başkanı Serhat Özeren, sosyal medyanın tehlikelerine işaret ederek aileleri uyanık olmaya çağırdı. 19 milyon 500 bin kullanıcıdan 1 milyon 400 bininin güvenli internet’e geçtiğine dikkat çekti. Çocukların yaşını büyük göstererek sanal arkadaş edindiklerini aktaran Özeren, 524 çocuk üzerinde yaptıkları anket sonuçlarını Zaman ile paylaştı. Özeren, dokuz yaşındaki bir çocuğun internette 400 arkadaşı olduğunun ortaya çıktığını söyledi ve “Bu yaştaki bir erkek çocuğun en fazla 20-30 arkadaşı olur. Çocukların tanımadıkları kişilerle arkadaşlık kurmaları doğru değil. Aileler dikkatli olmalı. Nasıl gece geç saatlerde tek başına sokağa çıkarmıyorlarsa, internetle de baş başa bırakılmamalılar.” dedi. Prof. Dr. Ercan Tatlıdil, internetin ihtiyaçtan çıkıp alışkanlık haline geldiğini ifade etti. Prof. Dr. Nesrin Dilbaz ise “Tanımadığımız birini evimize almayız. Fakat internet aracılığıyla başka insanları evimize kadar getirebiliyoruz.” dedi. Dilbaz, 18 yaşın altındaki çocukların riski anlayamadığını, internetteki bilgileri doğru zannettiğini belirtti.
Sosyal medyada 13 yaş ve üzerinde olanlar sitelere üye olabiliyor. Dünya genelindeki uygulama da bu yönde. Ancak herhangi bir şekilde kimlik denetimi yapılmadığı ve başvurular beyana tabi olduğu için de küçük çocuklar yaşlarını büyüterek sosyal paylaşım sitelerine üye olabiliyor. Uzmanlara göre sosyal medyada küçük yaştaki çocukların arkadaşlık kurması hırsızlık, dolandırıcılık ve çocuk kaçırma gibi sonuçlara yol açabiliyor. Teknolojideki gelişmeyle birlikte internet kullanımı da her geçen gün artıyor. 1 Ocak 2012 tarihinde 14 milyon 100 bin olan geniş bant internet abone sayısı geçen ay itibarıyla 19 milyon 500 binin üzerine çıktı. Çocukları internetin zararlı alışkanlıklarından korumak için başlatılan Güvenli İnternet Hizmeti’ne ise aileler yoğun ilgi gösterdi. Bir yıl içerisinde 1 milyon 400 bini abone olmak üzere güvenli internet kullanıcı sayısı 5 milyonu buldu. İlk ve ortaöğretim ile üniversitelerin yanı sıra kamu kuruluşlarında da bilinçli internet kullanımına ilişkin eğitim faaliyetleri düzenleneceğini aktaran İnternet Geliştirme Kurulu Başkanı Özeren, “Farkındalık oluşturmak gerekiyor. 40 yaş üstü ebeveynler ile çocukları arasında teknoloji konusunda ciddi bir fark var. Bunun için anne ve baba çocuğu takip edemiyor.” dedi.
Başkan Özeren, ana amacın 9-16 yaş grubunda olan çocukların internet üzerindeki sosyal paylaşım sitelerini kullanma alışkanlıklarının ortaya çıkarılması olduğunu belirtti. Araştırma 9-16 yaş arası 524 çocukla hanelerde yüz yüze gerçekleştirildi. Araştırmaya katılan çocukların o an yanlarındaki velilerinden izin alındı. Sorular sorulurken veli ve çocuğun aynı mekânda fakat birbirlerinden uzakta bulunmasına dikkat edildi. Araştırmanın saha çalışmasında kullanılan soru formunda, filtre sorular dahil toplam 38 soru soruldu. Bu 38 sorunun 25’i çocuğa, 13’ü ise yanında bulunan velisine soruldu. Çocukların yüzde 38,4’ü “her gün bir kere”, yüzde’30’u “her gün bir kereden fazla” ve yüzde 23’ü ise “haftada bir kereden fazla” interneti kullanmakta. Çocukların yüzde 84’ü şimdiki arkadaşlarıyla iletişim kurmak için, yüzde 32’si sosyal paylaşım sitesinde neler olduğunu görmek için, yüzde 31’i eski arkadaşlarını bulmak için, yüzde 28’i ise arkadaşlarının ve diğer kişilerin neler yaptığını öğrenmek için sosyal paylaşım sitesini kullandığını belirtti.,
‘Çocuk için internet gereklilik değil bağımlılık’
Ege Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ercan Tatlıdil: Son yıllarda internet kullanımı bir gereklilikten çok alışkanlık haline geldi. İnterneti kullanma alışkanlığı özellikle temel eğitim çağında olan 8-9 yaşındaki çocuklarda fevkalade yanlış kullanılıyor. Özellikle alışkanlığın bağımlılık haline gelmesi, çocuğun sosyal yaşamdan kopmasına, gerçek yaşamda arkadaş bulamamasına neden oluyor. Anne-baba çocuğuna internet kullanımında rehberlik etmeli. Çocuk hangi alanlara giriyor ve hangi yaştan insanlarla arkadaşlık kuruyor, bilmeli. Sanal ortamda kurulan arkadaşlıklar çocukları gerçek yaşamdan koparıyor.
Üsküdar Üniversitesi Öğretim Üyesi Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Nesrin Dilbaz: Çocuklarımızı tanımadığımız kişilerin evine göndermeyiz. Hiç tanımadığımız birini arkadaşı da olsa evimize almayız. Fakat internet aracılığıyla çocuğumuzu dünyanın başka köşesine gönderiyoruz ya da başka insanları evimize kadar getirebiliyoruz. Çocuklar açık bir tehlikede. 18 yaş altındaki çocuk, riski anlayamıyor. İnternetteki bilgilerin doğru olduğunu zannediyor. Kimlik, cinsiyet belli değil.
Aileler nasıl önlem almalı?
Anne-baba çocuğun internet kullanımını kontrol altında tutmalı.
Çocuğun hangi siteleri ziyaret ettiği takip edilmeli.
İnternet kullanımı için zaman sınırlaması olmalı.
Çocuğun rahat takibi için bilgisayar, oturma odasında bulunmalı.
Sosyal paylaşım sitelerine giren çocukların kimlerle arkadaşlık kurduğu bilinmeli.
Yabancılarla arkadaşlık kurmanın tehlikeleri anlatılmalı.
(Kaynak: Zaman)
- Medyanın gücü mü, gücün medyası mı?
- Radyo Denge'de Şeyh Said kıyamı konuşuldu (VİDEO)
- Siz cep telefonunuzu bırakınca ne yapıyorsunuz?
- Sosyal medya şirketleri, İslam karşıtlığı şikayetlerine duyarsız
- Kur'an Nesli Tv'de "Ramazan Sohbetleri" başlıyor
- ABD’nin özgür(!) medyasında Filistin haberleri yasak
- ''Ebeveynler dijital okuryazarlık seviyesine sahip olmalı''
- Değişim Tv'de "Adil Şahitlik Görevimiz ve Sorumluluklarımız" başlıklı program
Makaleler
Hava Durumu