İslam ve Hayat

Müslümanların hakları ve özgürlükleriyle ilgili kritik davalarda Danıştay, halkın talepleri aleyhine kararlar almaya devam ediyor. "Başörtülü öğretmeni kötü örnek" gösteren kurumun kararları aslında hukuk tarihine kötü örnekler olarak geçiyor. Bu haksızlıklar silsilesinin son halkası Danıştay 8. Dairesi'nin YÖK'ün kararının yürütmesini oy birliğiyle durdurması oldu. Genç Siviller'in "Darbeci Baro" pankartının da haksız olmadığı anlaşıldı. Çünkü YÖK'ün üniversiteye girişte katsayı puanı uygulamasının kaldırılmasına ilişkin  kararının iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle dava açan İstanbul Barosu Başkanlığı idi. Dairenin kararında, milli eğitim sisteminin yönlendirmeye ilişkin kuralları ile 2547 sayılı Yasanın 45. maddesinde yer alan kurallar yürürlükte ve uygulanıyor iken, bu kuralların uygulanmasını bertaraf edecek şekilde alınan dava konusu kararın, eğitim sisteminin örgütleniş biçimindeki bütünlüğü bozacak nitelik taşıdığı ve uygulamada karşılaşılan sorunların giderilmesi amacının dışına çıkıldığının görüldüğü vurgulandı.

Bu vurgu, adaletsizliği eşitlikmiş gibi sunan ve asıl bütünlüğü bozanın bu tür ayrımcılıklar olduğunu gizlemeye çalışan bir vurgudur ama akıl ve vicdan sahibi hiç kimse bu yalanlara inanmaz. Üstelik daha önce verdiği bir kararla "katsayı belirleme ve sınav sistemini değiştirme kararı YÖK'tedir" diyen Danıştay'ın, 28 Şubat artığı kadroların azınlığa düşmesinden sonra YÖK'ün düzelttiği hatayı geri getirmesinin arkasındaki niyet apaçık ortadayken kimse inanmaz.