Perşembe günü Kardeşlereli Derneği davetlisi olarak Edremit Kardeşlereli Derneğine gelen Demet Tezcan ve Nehir Aydın, davetlileri İHH’nın çalışmaları ve Mavi Marmara direnişi hakkında bilgilendirdi. Hanımların ilgi gösterdiği seminerde faydalı paylaşımlar oldu.

İHH’nın dünya çapında çalışmalarının olduğunu ifade eden Demet Tezcan, yapılan yardımlar konusunda geniş bilgiler verdi. Mavi Marmara gemisine de değinen Tezcan, sözlerine şöyle devam etti:

“Bu çalışma tüm dünyanın dikkatini oraya döndürmeye yönelik bir çalışmaydı. Bütün dünyanın tek yürek olduğu bir çalışmaydı bu. Ama Rabbimin taktir ettiği gibi bir neticeyle karşılaştık. Mevlam dileseydi o gemi oraya sağ salimde girebilirdi.Ama hesapların üstünde hesabı olan Rabbim böyle murad etti. O saldırı anında da çok ilginç şeyler yaşandı, bir ilk yardımında ne kadar önemli olduğunu orda gördük. Metanetin, cesaretin, Filistinli kadınları o acılarını nasıl yuttuklarını, gözyaşlarını nasıl tuttuklarını, nasıl o işgalci askerler karşısında dimdik durabildiklerini, nasıl silahtan korkmadıklarını, ensesin dayanmış silahlara hiç aldırış etmediklerini, her şeyden de öte, o işgalci askerlerin ne kadar da korkak olduklarını gördük orda. Her türlü silahla saldırdılar. Aynı anda ses bombası, aynı anda göz yaşartıcı bombalar, aynı anda Zodyak bodlarla saldırıyorlar, aşağıdan yukarıdan helikopterlerle saldırıyorlardı. Yani Mavi Marmara Filistine Gazzeye gidemedi ama,seher vaktinde çıkarma yapan askerler Gazzeyi alıp bize getirmişlerdi, içinde yaşanan tüm katliam ve zulümle birlikte.

O Mavi Marmara o seher vaktinde, Filistin'in kentlerinden bir kentti. Gazze hakli yıllar yılı ne yaşamışsa o bir buçukluk saatlik zaman diliminde 600 yüz insan yaşayarak gördük olayları. İnsanın başına bomba yağmak ne demekmiş, ortalığın bir mezbahaya çevrilmesi, insanların kan revan içinde kalması ne demekmiş bütün gemi halkı olarak gördük. Her taraf kan gölü. Orada hem Uhud yaşandı hem Bedir yaşandı, bunu gördük. Yaralıya gelen doktora yaralı diyor ki: Ben iyiyim sen diğer kardeşime bak, öbür yaralı hemşireye ben şehit miyim diye soruyor. Hayatında hiç bu kadar kanı, hiç bu kadar yaralıyı görmemiş kadınlar, koştura koştura hemşirelere doktorlara, hayatı boyunca hiç tanımadığı cihazları yetiştiriyor. Gemiden hemen sonra da konuştuk, hemşirelerin en çok hayret ettiği şey, karşıma çıkan ilk kişiye diyorum ki, koş bana şu cihazı getir, ikinci kez söylemiyorum ve cihaz önümde oluyor. Tek kaygımız vardı orada, bana ne olur kaygısı değil, benim yanımdaki kardeşime ne olur kaygısıydı.”

Duygu yüklü bir atmosferde geçen konuşma,hanımlar tarafından ilgiyle dinlendi ve duygulu anlar doruk noktasına çıktı.Bütün davetlilerin samimice etkilendiği ve herkesin "Bu alanlarda biz ne yapabiliriz" noktasına geldiği seminerde, Demet hanım davetlilere tavsiyeler de bulunarak konuşmasını bitirdi.