Ülkemiz, son yıllarda “Bonzai”nin başı çektiği uyuşturucu bataklığında çırpınırken dün “AIDS vakalarının ciddi bir artış gösterdiği” haberi dikkatleri bir anda bu yöne çevirdi. 2013 yılında resmi kayıtlara yansıyan HIV virüsü taşıyan yeni hasta sayısı “bin 400” olurken bu rakam bir yıl içerisinde “bin 967”ye çıktı. Bu “ölümcül”  ve bulaşıcı virisün dünyanın aksine ülkemizde artması akıllara; sosyal yapının bozulması, aile bağlarının “gevşemesi”, zinanın suç olmaktan çıkartılmasını ve özellikle LGBTİ yani sapkın anlayışın yaygınlaşmasını getirdi.

Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hayati Demiraslan, “1 Aralık Dünya AIDS Günü” dolayısıyla düzenlenen etkinlikte, tıp fakültesi öğrencilerini “HIV” enfeksiyonu ve bu virüsün yol açtığı AIDS hastalığı konusunda bilgilendirildi. Doç. Dr. Hayati Demiraslan, burada yaptığı konuşmada, “Yeni HIV’li hasta sayısı dünyada giderek azalırken Türkiye’de artmaktadır. 2013’te bin 400 olan yeni HIV’li hasta sayısı, 2014’te bin 967’ye ulaşmıştır” dedi. /08

İnsan yaratılışına aykırı olan ve Allah (C.C.) tarafından şiddetle haram kılınan cinsel sapkınlıkların ve zinanın serbest bırakıldığı ülkemizde bu sapkınlıklardan bulaşan hastalıklar gün geçtikçe yayılıyor. Yıllardır dernekleşen ve başta Avrupa Birliği olmak üzere belirli çevrelerden destek gören eşcinsel-homoseksüel eğilimler ve zina, mikrop (HIV virüsü) olarak insanımızın başına yağıyor…

ERÜ Tıp Fakültesince “1 Aralık Dünya AIDS Günü” dolayısıyla düzenlenen etkinlikte, tıp fakültesinin “HIV” enfeksiyonu ve bu virüsün yol açtığı AIDS hastalığı konusunda yaptığı tespitler tehlikenin boyutlarını ortaya koydu. Dünyada azalış gösteren HİV virüsü ülkemizde ise her geçen gün artıp insanımızı ve aileleri tehdit ediyor.

MİKROP GÜN GEÇTİKÇE YAYILIYOR

Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hayati Demiraslan, HIV virüsü taşıyan hasta sayısı dünyada azalırken, Türkiye’de artış gösterdiğini bildirdi. HIV virüsünün bağışıklık sistemini yıkan bir hastalık olduğunu vurgulayan Demiraslan, “ Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre dünyada 37 milyon HIV virüsü taşıyan AIDS hastası bulunduğunu, dünyada her yıl 1,2 milyon kişinin bu yüzden ölüyor. Dünyada çoğunluğu Afrika’da olmak üzere 37 milyon HIV enfekte kişi yaşamaktadır. Dünyada azalış gösteren HİV virüsü Türkiye’de artarak 2013’te bin 400 olan yeni HIV’li hasta sayısı, 2014’te bin 967’ye ulaşmıştır” dedi.

CİNSELLİK VE SAPKIN YOLLARLA BULAŞIYOR

HİV virüsünün bulaşma nedeni zina ve sapkın ilişkiler. Sağlık Bakanlığı da bu virüsün cinsel ilişkiyle geçtiğini teyit ediyor. Sağlık Bakanlığı verilerine göre ülkemizde en sık HIV enfeksiyonu bulaşma yolu cinsel ilişki olduğu ifade ediliyor. El sıkışma, sarılma gibi aktivitelerle bulaşma imkânın olmadığını belirten Bakanlık, yaş dağılımına bakıldığında ise genç ve erişkinler daha fazla HİV virüsü bulaştığını ifade ediyor. Virüs ayrıca toplumu yok etmeye yönelik başka pislik olan damar içinden uyuşturucu kullanımından da kaynaklanıyor.

SİNSİ MİKROP 2 İLA 10 YIL ARASINDA ORTAYA ÇIKIYOR

HIV virüsünün bağışıklık sistemini yıkan bir hastalık olduğunu vurgulayan Demiraslan, şunları söyledi: “Bağışıklık sisteminin yıkılmasıyla vücudun bazı fırsatçı enfeksiyonlar ve kanserlere karşı koyabilme yeteneği azalır. HIV enfeksiyonuna yakalanan kişilerde başlangıçta herhangi bir şikayet görülmeyebilir. Şikayetsiz geçen süre virüsün tipine, hastalandırma gücüne ve bağışıklık sisteminin gücüne göre 2 ila 10 yıl kadar sürebilir. Bu arada virüs ile bağışıklık sistemimizin savaşı devam eder. Bağışıklık sistemi zayıflamaya başlayınca hastalar enfeksiyonlar veya kanserler ile doktora başvururlar. Bazen istemeden kilo kaybetme, uzun süredir devam eden ateş veya ishal ile hekime başvurular görülür.” Demiraslan, evlilik dışı ilişkilerden uzak durulmasının virüsün yayılmasında önleyici olacağını söylüyor.

Milli Gazete