“Doğu Türkistan İçin Anadolu Seferi” organizasyonunun üçüncü durağı olan Erzurum’da Çin Devleti’nin uyguladığı soykırım ve asimilasyon politikası telin edildi. “Erzurum Sivil Toplum Platformu” tarafından desteklenen organizasyon ekibinin “Yakutiye Kent Meydanı’nda” düzenlediği resim sergisi ve imza kampanyasının akabinde saat 17:30’da basın açıklaması yapıldı. Zafer Ergat’ın sunumunu yaptığı programda “Çin! Ailemizi Serbest Bırak”, “Çin’in Doğu Türkistan’daki Acımasız İşkenceleri ve Soykırım!!!” ifadeleri yazılı,Çin zulmünden karelerle oluşturulan pankartlar açıldı, dövizler tutuldu. Program esnasında Tekbir ve Kelime-i Tevhid getiren topluluk tarafından; “ “Doğu Türkistan halkı yalnız değildir”, “Çin zulmüne hayır, Türkistan’a özgürlük”, “İnsanlık onuru Çin zulmünü yenecek”, “Diren Türkistan Erzurum Seninle”, “Toplama kampları kapatılsın” sloganları atıldı.

Platform adına basın açıklamasınıDoğu Türkistanlı “Mirza Ahmet İLYASOĞLU” yaptı. İlyasoğlu Doğu Türkistan’da son yıllarda yaşanan asimilasyona dünyanın yeterince tepki göstermediğini ve bu durumun Çin’in insan hakları ihlalini daha da artırmasına sebep olduğunu belirtti. Çin’in, toplama kamplarında insanlık dışı muameleye maruz kalan milyonlarca Doğu Türkistanlının dramını dünyaya yansıtacak medya kuruluşlarına izin vermediğini belirten İlyasoğlu, bundan dolayı, yaşanan dramın bilinenden çok daha büyük olduğunu belirtti. Özellikle toplama kamplarına alınan insanların dış dünyayla tüm irtibatlarının kesildiğini ve eğitim adı altında kapsamlı bir soykırım, asimilasyon yapıldığını belirtti.

Erzurum Sivil Toplum Platformu Başkanı Av. Mustafa GÜVENLİ’de söz alarak 21. Yüzyılda eşine zor rastlanır bir dram yaşandığını ve tüm İslam âleminin bu sorunu gündeme alması gerektiğini belirtti. Çin zulmünü kınadıklarını belirten Güvenli, Doğu Türkistan meselesini sahiplenip desteklemeye devam edeceklerini belirtti.

Çin kamplarında ailesi alıkonulan Doğu Türkistanlılar söz alarak maruz kaldıkları zulümlerden örnekler verdiler. Parçalanan aileleriyle tüm taleplerine rağmen görüştürülmediklerini, yıllardır aile ve akrabalarından haber alamadıklarını, Çin Devleti’nin bilhassa İslami ibadet ve sembolleri terör suçuyla özdeşleştirerek bölgede İslami kimliği yok etmeye çalıştığını belirttiler. Ayrıca Çin devletinin dünya kamuoyunu bilgilendirmekten kaçındığını ve Doğu Türkistan’ın sembolü olan camilerin, İslami eserlerin sistematik olarak yıkıldığını, ailelerin içine kadar girilip İslam’ı çağrıştıran en ufak belirtinin araştırılarak namaz, oruç gibi ibadetleri yapanların veya Kur’an okuyanların kamplara alınarak eğitim adı altında sistematik işkenceye maruz kaldıklarını beyan ettiler.

Topluluğa hitaben Prof. Dr. Mustafa AĞIRMAN, Doğu Türkistan meselesinin önemine ve Çin zulmüne karşı takınılması gereken tavra değindiği bir konuşma yaptı. Konuşmasında İslam Ümmeti’nin içine düştüğü acziyet görüntüsünü eleştiren Ağırman, özellikle son günlerde Afganistan bağlamında dünyada sergilenen gerçek dışı insan hakları havariliğinin

söz konusu gerçek bir zulümkârlık ve haksızlığın yaşandığı Doğu Türkistan dramı olunca sessizliğe dönüştüğünü belirtti.

Doğu Türkistan başta olmak üzere İslam ümmetinin tüm mazlumları için Muhammed Şevket GÖKŞAN hocanın yaptığı duaya el açıp iştirak eden topluluk, programın sona ermesiyle dağıldı.

(Kaynak: H.Söz Haber)