Esed güçleri 65 mazlumu daha katletti
Suriye'de Esed güçlerinin ağır silahlarla düzenlediği saldırılarda 7'si çocuk, 4'ü kadın 65 kişinin katledildiği bildirildi.
08-04-2014
Suriye İnsan Hakları Örgütünden yapılan açıklamada, Esed güçlerinin kara ve havadan düzenlediği saldırılar sonucu, başkent Şam'ın kırsalında 25, Hama'da 10, İdlib'de 9, Dera'da 8, Lazkiye'de 5, Halep'te 4, Kuneytra'da 3 ve Humus'ta 1 olmak üzere 65 kişinin katledildiği belirtildi.
Suriye Yerel Koordinasyon Komitesinden (LCC) yapılan açıklamada da Esed güçlerine bağlı savaş uçaklarının Halep'te direnişçilerin kontrolünde olan Anadan beldesine düzenlediği saldırılarda, çok sayıda kişinin yaralandığı, birçok yerleşim yerinde büyük hasar meydana geldiği kaydedildi.
Esed güçlerine ait helikopterlerin Halep'te direnişçilerin denetiminde olan bölgelere "varil bombasıyla" saldırı düzenlediği bildirilen açıklamada, kentte birçok bölgede Esed güçleri ile İslami Cepheye bağlı birlikler arasında çatışmaların yaşandığı ve Esed güçlerinin eski Halep bölgesinde büyük zayiat verdiği ileri belirtildi.
Açıklamada ayrıca, başkent Şam'ın Duma, Dareya, Cobar, Berze bölgesinin rejim güçlerinin yoğun havan topu ve roket saldırılarına maruz kaldığı ve çok sayıda evin hasar gördüğü ifade edildi.
Lazkiye'de Türkmen Dağı bölgesinde, rejim güçleriyle direnişçiler arasında şiddetli çatışmaların yaşandığı belirtilen açıklamada, direnişçilerin, Lazkiye'nin Keseb kasabası dahil olmak üzere birçok bölgenin kontrolünü elinde bulundurduğu aktarıldı.
(Haksöz Haber)
-
huzeyfe 09-04-2014 10:13
Yerel ve Küresel Çapta Suriyeli İslami Grupları Karalama Kampanyası Uzun süredir Suriye mücahitleriyle ilgili yapılan dezenformasyon (yanıltıcı bilgi ve yalan haberlerle gerçeği çarpıtma) çabalarının ana teması, Suriyeli İslami grupların insanlık dışı savaş suçları işleyen birer terörist, cani, tarihin labirentlerinde kalmış birer harici tekfirci olduklarına dairdir. Neredeyse yarım asırdır Suriye halkına kan kusturan baba oğul Esed’in liderliğindeki zalim tağut Baas rejiminin on binlerce insanı katletmesini, hapishanelerde çürütmesini, tecavüz ve işkencelerini, yüzbinlerce insanın Suriye dışına kaçmak zorunda olmasını bu güne değin hiç gündeme getirmeyen bu şer odakları; istisna kabilinden bazı durumların ortaya çıkan görüntüleri üzerinden İslami grupları şeytanlaştırmaya ve dolayısıyla eli kanlı alçak Baas diktatörlüğünü ve destekçilerini meşrulaştırmaya çalışmaktadır. Şu çok açık bir gerçektir ki, bu güne kadar İslami gruplara isnat edilen savaş suçları, rejimin asker ve çetelerinin işlediği suçlar yanında devede kulak kalmaktadır. Üstelik şimdiye kadar mücahitlerin herhangi bir tecavüz, çocuk ve kadınların katledilmesi, insanlara işkence etmesi, suçsuz sivilleri katletmesi gibi savaş suçu işlediğine dair hiçbir ciddi iddia söz konusu değildir. Orada cihad meydanında bulunan mücahitlerin röportajları da bunu ispatlar niteliktedir. Örneğin geçtiğimiz gün yayınlanan bir mücahidin cihadın temel esasları röportajı adeta cihad meydanını yansıtmaktadır. (1) Ama gel gör ki Esed ve işbirlikçileri Suriye’de olup biteni hep batının bir komplosu olarak görüp Suriye’nin başına gelenleri Esed rejimini hazmedemeyen tekfirci guruplara ya da fitneciler dedikleri lobilerin oyununa bağladılar. Kimi zamanda Suriye’deki karışıklığın bir devrim değil aksine Suriye dışından gelen “teröristlerle” yürütülen bir savaş olduğunu iddia edip durdular. Yazının girişinde bahsettiğimiz kişi ve taraflar, ortaya çıkan gerilim ve çatışmaların kimin eseri olduğu konusunda ciddi bir yanılgı içinde görünmektedirler. Adeta bu yangının faturasını Baas/Esed diktatörlüğüne karşı meşru kıyam hakkını kullanan Suriye halkına ve bu halkın yardımına koşan cihadi gruplara kesmektedirler. Ancak kamoyuna sormak lazım laik Baas ideolojisine sahip Esed diktatörlüğü ile bu diktatörlüğü koşulsuz ve şartsız destekleyen Rusya, İran ve çetelerinin hiç mi suçu yok? Üstelik yarım asırdır canı yanan, binlerce insanını kaybeden, can ve namus güvenliği olmayan bir halkın ne yapması bekleniyordu? Ümmetin maslahatı dediğimiz Şii-Sünni çatışması çıkmasın diye canlarının ve namuslarının tarumar edilmesi mi lazım? Mazlumların zindanlara doldurulmasına, gasp edilen İslami ve insani hakların yok sayılmasına ebediyen göz yummaları mı gerekiyor? Milyonlarca mazlum mustazaf Müslümanın ümmetin maslahatı için kendini feda etmesi, bu zillete boyun eğmesi mi gerekiyordu? Bu mazlum halkın yardımına koşan farklı İslami hareket cephelerini ABD uşaklığıyla, tekfirci ve fitneci olmakla itham edip yaftalamak hakikatleri gizlemez. Ortada açık seçik işlenen cürümler, vahşetler ve katliamlar var, o yüzden sermayesi buz olanların söylemleri iftira atmaktan öteye geçmeyecektir. Bu ülkenin sözde İslamcı aydınları, yazarları ve elinde medya bulunduran sözde İslami medya Esed destekçisi olan Rusya, Çin, İran, PYD ve Hizbulesed’ın işgal ve katliamları konusunda şimdiye kadar herhangi bir anlamlı cümle kurduğunu gören var mı? Bunların Suriye halkını işgal ve katletme yetkisi nereden kaynaklanıyor, bunu meşru ve makul sayan görüşün kaynağı nedir? Bunlar Suriye halkını yeniden köleliğe mahkûm etme savaşı veriyor ama Allah zalimleri asla üstün kılmayacak ve onlardan razı olmayacaktır. Herkes aklını başına alsın. Esed yandaşları, Türkiye’deki sözde İslami yazılı ve görsel medya sahipleri ve satılık devşirme kalemşörler yarın kıyamet gününde Beşar’ın yanında haşr olacaklar, namusları kirletilen kadınlar, cesetleri paramparça edilen ve gözleri oyulan masum çocuklar, kadınlar ve yaşlılar da onlardan hesap soracaktır. ALLAH buyurur: ‘biz hakkı batılın yüzüne öyle bir çarparız ki batılın yüzü darmadağın olur.’ Suriyede cihad eden kardeşlerim! Kalplerimiz sizlere karşı sevgiyle doludur, sizlere yardım etmesi ve dünyada ayaklarınızı sabit kılması için Allah’a dua ediyoruz. Allahu Teala’dan bu cihadı mübarek kılmasını, hayırlı kılmasını ve belalara iftiralara karşı güçlendirmesini diliyorum. ALLAH subhanehu ve teala hakka yardım ve fetih nasip etsin. Dünyadaki tüm mücahit mümin dava erlerine katından bir nusret nasip etsin. AMİN SALİH EL KURDİ Dipnotlar: 1-http://www.tahkikat.net/haber/bir-mucahidin-gozunden-suriye-cihadinin-temel-esaslari
- Ûlu’l-Emr Olmanın Şartı ‘Bizden’ Olmasıdır
- Büyük Felaket (Nekbe) İngilizlerin Kudüs'e girişi ile başladı
- Tarih Gazze'yi Yazacak!
- Soykırım saldırılarında katledilen Gazzelilerin sayısı 34 bini geçti
- Hamas’tan uluslararası topluma, “ABD’nin iradesini aşın” çağrısı
- İsrail’in sonu göründü mü?
- Mehdi Kudüs'e indi mi?
- Hamas: Siyonist zihniyet tamamen vahşi ve canavar bir zihniyet
Makaleler
Hava Durumu