Eynesil Furkan-Der'de Şehid Seyyid Kutub konuşuldu

Şehadetinin 47.yılı münasebetiyle, yazar Hamza Er'in katılımıyla Eynesil Furkan-Der'de "Seyyid Kutub'u Anlamak" konulu bir program yapıldı..

30-08-2013


Eynesil Furkan-Der'de Şehid Seyyid Kutub Konuşuldu..

Şehadetinin 47.yılı münasebetiyle,Gazeteci-Yazar Hamza Er'in katılımıyla Eynesil Furkan-Der'de "Seyyid Kutub'u Anlamak" konulu bir program yapıldı..

Program Halil Görele hocanın selamlama konuşmasıyla başladı.Ali Öksüz hocanın mealiyle beraber Buruç Suresi'ni okumasından sonra Halil Hoca İhvan liderlerinden Muhammed El Bilteci'nin geçen günlerde Şehid olan kızı Esma'ya yazdığı mektubu okudu..

Seyyid Kutub konulu sinevizyon ve üstadın yazdığı ahi ente hurrun (kardeşim sen özgürsün) adlı şiirin ezgi şeklinde dinletisinden sonra sunumunu yapmak üzere Hamza Er kürsüye davet edildi

.

Hamza Er konuşmasına, "Allah yolunda öldürülenlere ölü demeyin onlar diridirler" ayetinin bir yansıması olarak Seyyid Kutub'ub fikirlerinin ölümsüzlüğüne dikkat çekerek başladı. Şehidin fikirlerinden 47 yıl sonra bile dünyanın her bölgesinde konuşuluyor olmasının, eserleriyle binlerce insanın hidayetine vesile olmasının O'nun diri olduğunun göstergesidir diyen Er, Seyyid Kutub denilince akla gelmesi gereken fikir ve düşünceleri maddeler halinde sıraladı.

İlk olarak, inandığı değelere hayatını feda etme pahasına sadakat göstermesinin, azimeti tercih etmesinin önemine dikkat çeken Er, Söz ve amelin bütünleştiği bir dava adamı olarak Şehidin şahitlik yönüne vurgu yaptı. Hamza Er, hayatında ve son anında bile ümmete Hakkın şahitliğinin nasıl üstlenilebileceğini göstermiş ve ölümünü de şehidlikle taçlandırmış üstad Kutub'un Eynesil'de konuşuluyor olmasının memnuniyetini dile getirdi.

İkinci olarak, Şehidin ümmetin yeniden ayağa kalkmasının Kur'an'la mümkün olduğu tesbitinin önemine işaret eden Er, Seyyid Kutub, "Kur'an'dan uzaklaşmış, kopmuş ve bu sebeple yenilmişlik hali içinde bulunan Müslümanlara çıkışın, kalkışın yeniden Kur'an'a dönüşle mümkün olabileceğini hatırlatmıştır. Akidesini, amellerini, önceliklerini, hedef ve yöntem tercihlerini Resulün vefatından yüzyıllar sonra üretilmiş olan fikirlerden değil, ashabın ilk ve temel eğitim kaynağı olan Kur'an'dan belirleyecek olan bir neslin önemine yönelik vurgular yapmıştır." dedi. 

Hamza Er, "Seyyid Kutub teferruatlar arasına sıkıştırılmış, insanın ömründe bir veya iki kez karşılaşacağı hususların asıllaştırılmasıyla bulandırılmış islam anlayışını Rabbani hedeflerle yeniden buluşturmuş olan Seyyid Kutub, Müslümanların çevresine, dünyaya söyleyecek sözlerinin olması gerektiğini, Tevhid akidesinin red ve inşa özelliğini taşıdığını, bugün barışık yaşanan tüm hayat görüşlerinin hevaya, zanna dayandığından cahiliye olarak değerlendirilip reddedilmesinin zorunluluğunu ve örnek bir Kur'an neslinin inşasının Rabbani, Nebevi bir proje olduğunu çağın Müslümanlarına hatırlatmıştır." hatırlatmasını yaptıktan sonra Şehidin en önemli projesi olan "Örnek Kur'an Neslinin" özelliklerini aktardı.

Kutub'un Resulullah(s)'ın yetiştirdiği sahabe neslini örnek göstererek bu nesli yetiştiren araç ve değerleri tespit ettiğine değinen Hamza Er, kalkışın da yeniden bu araç ve değerlerle mümkün olabileceğini ifade etti. Seyyid Kutub'un yılanlardan bir yılan, şerlerden bir şer seçme anlayışını yıkarak, Kur'an kalkışlı bir ıslah projesini savunması O'nu Müslüman düşünürler arasında ayrı bir yere oturtmuştur diyen Er bu neslin 3 özelliğini şöyle sıraladı: Beslenilecek tek kaynak Kur'an'dır, Kur'an bilgilenmek ve haz almak için değil anlamak ve yaşamak için okunmalıdır, Bu okuma ve anlamanın bir sonucu olarak içerisinde bulunulan tüm cahili tavır ve davranışlar sorgulamaya tabi tutularak terk edilmelidir.

Hamza Er konuşmasını şu ifadelerle özetledi:

"Komünizm tehlikesi ile korkutulan Müslümanlar kapitalist Batıya yaslanmış, onun ürettiği demokrasi, liberalizm, laiklik, ulusalcılık gibi değerlerle barışık yaşanabileceği anlayışına sahip olmuşlardı. Özellikle Türkiye’de Müslüman tanımı sağcı, devletçi, kavmiyetçi kirli kavramlarıyla izah edilir olmuştu. Böyle bir süreçte, kaynağı Allah’ın hükmüne, vahye dayanmayan, O’nun izin vermediği konular­da düşünce, değer, yasa, kanun, sistem koyma hak­kını kendinde gören tüm sistem ve görüşlerin cahiliye sistemi olarak tanımlanarak “La” diyerek reddedilmesinin zorunlu olduğu kolay bir tespit ve tercih değildi."

"Seyyid Kutub, Kur'an'dan beslenen neslin önemine işaret etmiştir. Toplumsal dönüşümün yol haritasının da Rabbimiz tarafından belirtildiğini Rabbani yöntem tanımıyla yapmıştır. Vahye dayanmayan düşüncenin cahili olduğunu reddedilmesinin zorunluluğu olduğunu söylemiştir. Medeni olmayı ilahi olan değerlerle bütünleşmekle eş tutmuştur. Hedef ve yöntem konusunda sapma yaşamadan bir hayatı inşa etmemizin zorunluluğunu belirterek, mücadelemizin, Nuh(s) gibi bir gemi dolduramadan sonuçlanabileceği gibi, Hz. Muhammed(s)'in fetihlerine benzer kazanımlara da ulaşabileceğinin unutulmaması gerektiğini hatırlatmıştır. Yani asıl olan istikamettir, Rabbani ilkelere sadakattir, sonuç Allah'a aittir."


Sunumun ardından katılımcıların kendi aralarındaki özel çay sohbetiyle geceye son verildi.


(Küre Medya) 

Etiketler : #Eynesil   #FurkanDer'de   #Şehid   #Seyyid   #Kutub   #konuşuldu   
YORUMLAR
Henüz Yorum Yok !
İlginizi çekebilecek diğer haberler

Makaleler

Hava Durumu


VAN