Uluslararası kuruluşların Filistin'e gönderdiği yardımların büyük çoğunluğunun İsrail'e gittiği ve hatta bu yardımların İsrail'in işgalini sağlamlaştırdığı öne sürüldü.

İsrailli iktisatçı Shir Hever geçtiğimiz günlerde büyük dikkat uyandıracak bir çalışma yayınladı. Hever, Filistin işgalinin asıl bedelini ödemesi gerekenin İsrail olduğunu ancak Filistin’e yapılan uluslararası yardımların bunu engellediğini öne sürüyor. Ancak Hever bununla yetinmeyip daha akla ziyan bir gerçeği daha ortaya seriyor : Filistin’e yapılan uluslararası yardımların yüzde 78’i İsrail'e gidiyor.

Mevzuubahis rakamlar ise dudak uçuklatıcı. Dünyada dış yardıma en çok muhtaç olan Filistinlilere her yıl 2 milyar dolardan fazla bağış yapılıyor. Yani Hever’e göre İsrail işgalinin yol açtığı zararın üçte birlik kısmını bağışçı ülkeler karşılıyor denebilir.

Daha önce yapılan başka araştırmalarda da İsrail’in vurgunculuğu tespit edilmişti.

"İSRAİL, FİLİSTİNLİLERİN 3.4 MİLYAR DOLARINI YAĞMALIYOR"

Dünya Bankası’nın 2013’te yaptığı bir tahmine göre Filistinlilerin her yıl 3.4 milyar dolar değerindeki kaynağı İsrail tarafından yağmalanıyor.

İsrail, Filistin tarafı ve haliyle bölgenin kalanıyla barışmayı da reddetmek suretiyle Washington’dan her yıl aldığı 3 milyar dolarlık askeri yardımdan da vazgeçmek istemiyor.

İŞGAL TOPRAKLARI SİLAHLARI TEST AMAÇLI KULLANILIYOR

İsrail ayrıca işgal ettiği toprakları, silahlarını ve gözetleme teknolojilerini test etmek için bir laboratuvar olarak kullanıp ondan sonra yurt dışına ihraç ediyor. İsrail, askeri ve siber sanayii ihracatından her yıl milyarlarca dolar kâr ediyor.

Geçen hafta yayınlanan başka bir araştırmada da İsrail’in dünyanın en güçlü sekizinci ülkesi olduğu neticesine varılmıştı.

Peki İsrail bu pastanın kaymağını nasıl yiyor?

Hever’e göre problem İsrail’in kendini zorla aracı olarak takdim etmesi. Yani Filistinlilere ulaşmak için İsrail’le muhatap olmak zorunlu. Bu da İsrail’in istismarlarına ve hırsızlıklarına imkan tanıyor.

İsrail toplumunun hatırı sayılır bir kısmı ceplerini işgal sayesinde dolduruyor. Komiktir ki çoğunlukla Filistinlilere atfen söylenen “dış yardıma en çok muhtaç” sözünü aslında İsraillilere yakıştırmak daha uygun.

Diğer çalışmalar da İsrail'in Filistin için yapılan yardımlardan fayda sağladığını ortaya koyuyor.

Örneğin İsrail merkezli Çimento şirketi Nesher'in, İsrail'in Gazze'ye yönelik sık sık düzenlediği saldırılar sonrasında yenileme çalışmalarında kullanılmak üzere yapılan yardımların yüzde 85'ini kontrol ettiği belirtiliyor.

Peki ne yapılabilir? Uluslararası hukuk uzmanı Richard Falk’a göre İsrail’in, yapılan yardımların yerine ulaştığını takip ve garanti edecek bir sistemin eksikliğini avantaja çevirdiğine dikkat çekiyor.

"YAPILAN YARDIMLAR İSRAİL İŞGALİNİ SAĞLAMLAŞTIRDI"

Esasında son 20 yıldır uluslararası toplum yaptığı yardımlarla İsrail’in Filistinliler üzerindeki tahakkümünü daha da sağlamlaştırmış oldu.

Avrupa ve ABD bir yandan İsrail’i, Filistin işgalini bitirmesi için güya sıkıştırırken bir yandan da yaptıkları cazip mali yardımlarla işgali iyice perçinliyorlar.

Hever’in çalışmasına göre İsrail, Filistin’e yapılan yardımlara Filistinlilerden daha bağımlı hale geldi.

(Kaynak:Haberiyat)