Filistinliler Gazze’de neyi başardı?

Filistinliler Siyonistleri ilk defa kendi başlarına Gazze’de durdurdu. On beş ay direndiler ve yeni yerleşimlere alan açılmasına izin vermediler. Bunun ABD’yi durdurmak anlamına geldiği de çok açıktır.

31-01-2025


Gazze’de ateşkes anlaşması imzalandıktan sonra İsrail, Batı Şeria’da sıradan insanları hedef almaya devam etti. Bu, elbette şaşırtıcı bir durum değil. Çünkü İngiltere ve ABD’nin Doğu Akdeniz’deki kolonisi olarak işlev gören İsrail, yerleşimci yayılmacılığı üzerine kurulu stratejik hedefleri için bu saldırıları zorunlu görüyor. Daha Gazze’de soykırım devam ederken Batı Şeria’da terör faaliyetlerini organize eden yerleşimci örgütleri Gazze üzerine planlar yapmaya başlamışlardı. TRT World “Kutsal İşgal” belgeseli Batı Şeria’daki bu yerleşimci örgütleri yakından tanımak açısından oldukça değerli bir çalışmaydı. Hedeflerine ulaşacakları inancıyla Gazze’yi nasıl kolonize edecekleri üzerine kendi aralarında konuşuyorlardı. Ateşkes Anlaşması imzalandıktan sonra, başkanlık koltuğuna oturan Trump da yerleşimcilerin planlarından etkilenmiş olmalı ki Gazze’nin sahillerine yapılabilecek evlerin güzelliğinden bahsetti. Bu, Batı Şeria’daki yerleşimcilerin kolonizasyon hedeflerinden kimlerin haberdar olduğuna dair oldukça önemli bir ipucudur. Fakat bu sefer hedeflerine ulaşamadılar ve Gazzeliler harabeye dönmüş olsa da kendilerine ait olan son mekânlarına dönmeyi başardılar. Özellikle Batı Şeria’daki yerleşimcilerin daha fazla hayal kırıklığı yaşadığı anlaşılıyor.
 
Yerleşimcilerin hayal kırıklığının Türkiye’de tam olarak anlaşılacağını zannetmiyorum. Filistinliler mi kazandı yoksa İsrail mi şeklindeki sorulara cevap niteliği taşıyan söz ve davranışlar Türkiye’de yeni bir kamplaşma örneği olarak görülebilir. İsrail Gazze’yi dümdüz etti, binlerce insan öldü ve Gazze harabeye döndü; bunun neresi zafer diyenlerin Filistinlilerin yüzündeki sevinci anlaması çok da mümkün gözükmüyor. Çoğu kimse bu fikre meyyaldir. Hatta Batı sistemi tıkır tıkır işliyor diyerek Gazze’de ne olduğu sorusuyla ilgilenmeye gerek duymayanlar da epeyce bir yekûn teşkil ediyor. Fakat özellikle muhafazakâr dindar grupların Gazzelilerin İsrail karşısında zafer kazanamayacağı inancı üzerinde çok daha fazla durmak gerekiyor. Ne yazık ki bu türden ayrışmalar hadiselerin merkezine kendini koyma alışkanlığından da besleniyor. Bu, Gazze olayları için de geçerlidir. En temel kavramlar dahi bilinmediği için hem naif hem de self-oryantalist yaklaşımlar belirleyici oluyor.
 
Bir devletin kolonizasyon hedeflerine ulaşması için yerleşimciler en önemli unsurlardan biridir. İsrail daha önce Gazze’yi yerleşimciler vasıtasıyla kemirmeye başlamıştı. Yerleşimciler bugünkü ifade ile devlet dışı aktörlerdir. Devlet dışı aktörler oldukları için hukuk ile sınırlı değillerdir. Bu gruba giren insanların Türkiye’de hiçbir şekilde tanınmadığını söyleyebilirim. Kalbi Filistinlilerle birlikte atanlar dahi bu kavramı kullanmaktan imtina ediyor. Yerleşimcilere hırsız demek gerektiğini söyleyenler, yerleşimcilik kavramının anlamı yumuşattığını iddia ediyor. Elbette kavram tartışmasına girecek değilim fakat bu çevrelerin kolonyal yayılmacılıkta yerleşimciliğin çok özel yerini bilmeleri gerekir. Yerleşimciler devletin hedeflerine devlet dışı aktör olarak öncülük eden hem bireysel hem de örgütlü insanlardır. Bunların statüsünü bugünkü hukuka ait kavramlarla eşleştirmemiz gerekir. Hırsızlık yaptıkları aşikâr fakat yerleşimcileri hırsızlık ile sınırlandırmak son derece yanlıştır. İstila ve işgal kavramları da yerleşimcileri bir bütün olarak ifade etmez. Haganah, yerleşimcileri korumak için kurulmuş bir örgüttü. Aynı şekilde yerleşimci yayılmacılığın başarısı için finans kuruluşları ve sivil toplum örgütleri de faaliyet yürütüyordu. Eğer bir sistem olarak görülmezse yıkıntılara doğru kararlılıkla yürüyen Gazzelilerin yüzüne yansıyan kaybetmeme duygusunun ne anlama geldiğini anlamak mümkün değildir. Bu kararlılığı sistem içinde yer alan muhalif grupların temsil etmesi imkânsızdı.
 
Trump başkanlık koltuğuna oturduktan sonra yeni bir kolonyal yayılmacılık dönemini çağrıştıran sözler sarf etti. Onun sözlerinin jeopolitik rekabet açısından önemini tartışmak elbette çok önemli fakat bunun karşılığı kolonyal yayılmacılıktır. Bu türden yayılmacı politikaların 19. yüzyılda kaldığı sanılıyordu. Hâlbuki bu politika Siyonistler tarafından Filistin topraklarında sürdürülüyordu. Filistinliler Siyonistleri ilk defa kendi başlarına Gazze’de durdurdu. On beş ay direndiler ve yeni yerleşimlere alan açılmasına izin vermediler. Bunun ABD’yi durdurmak anlamına geldiği de çok açıktır.
 
Hadiseleri bir sistem içinde değerlendirdiğimizde Filistinlilerin neyi başardığını daha iyi takdir edebiliriz.
 
Çünkü bu yeni bir fikirdir.
 
(Selçuk Türkyılmaz / Yeni Şafak)

Etiketler : #Filistinliler   #Gazze’de   #neyi   #başardı?   
YORUMLAR
Henüz Yorum Yok !
İlginizi çekebilecek diğer haberler

Makaleler

Hava Durumu


VAN