

“Gözyaşı Yolu”ndan Gazze’ye çıkan yol..
1835’de bir yerli kabilesine gönderdiği genelgede ABD Başkanı Andrew Jackson aynı anda hem ‘babacan’, hem de “tehditkâr” dil kullanıyordu. Jackson, yerlileri yurtlarından çıkarılmayı kabul etmeye ve barışçıl bir şekilde batıya taşınmaya çağırıyordu... Trump’ın Gazze’nin boşaltılmasına ilişkin açıklamalarıyla Jackson’ın 195 yıl önce Amerikan yerlilerine yönelik olarak sarfettiği sözler arasındaki benzerliği fark etmiş olmalısınız.
11-02-2025

İsrail’in Gazze’yi Filistinlilerden arındırma plânına ABD Başkanı Trump da iştirak ediyor. Trump, İsrail’in Gazze’yi boşalttıktan sonra ABD’ye devredeceğini, ABD’nin de Gazze’yi “Ortadoğu’nun Riviera’sı” yapacağını söylüyor. Filistin toprağı olan Gazze’yi satılık bir turizm mülkü olarak gören bu anlayışın dünyaya verdiği mesaj, “orman kanunları”na dönüştür.Trump Filistinlilerin özyurtlarını terk etmeleri halinde ‘mutlu’ olacaklarını bile söyleyebiliyor. Trump ilk döneminde Beyaz Saray’daki ofisinin duvarına ABD eski başkanlarından Andrew Jackson’ın bir portresini asmıştı. Trump, “Jacksoncu politikalar” izleyeceği mesajı vermişti. Jackson’ın “kara leke” olarak tarihe geçen icraatlarından birisiyse “Yüksek Mahkeme”nin aksi yöndeki kararlarına rağmen Amerikan yerlilerini yaşadıkları topraklardan sürüp çıkarmasıydı.Jakcson 1830’da Mississippi Nehri’nin doğusundaki Amerikan Yerlileri’ni yerlerinden eden “Sınır Dışı Etme Yasası”nı imzalamıştı. Beyaz Avrupalı yerleşimciler Yerliler’in pamuk ekimine elverişli topraklarına göz koymuşlar, Jackson da bunların isteğini hemen yerine getirmişti.Ünlü Fransız siyasî düşünür Alexis de Tocqueville, 1831’de yılının bir Aralık gününün buz gibi kış soğuğunda, kimsesiz ve yoksul yerlilerin kısmen donmuş Mississippi Nehri’ni geçişine bizzat tanıklık etmişti. Tocqueville tanık olduğu bu adaletsizliğe tiksinti duygularıyla karışık bir gözle bakakalmıştı. Beş Kızılderili kabilesinin oluşan grup evlerinden yaklaşık 1300 kilometre uzaklıktaki Oklahoma’ya zorla sürülüyordu. Tocqueville “Amerika’da Demokrasi” kitabında tanık olduğu uğursuz yolculuğu “telafi edilemez ölçüde büyük kötülükler” diye niteliyordu. Binlerce Yerlinin hastalıktan, soğuktan öldüğü bu uzun yol, “Gözyaşı Yolu” olarak anılıyor.1835’de bir yerli kabilesine gönderdiği genelgede ABD Başkanı Andrew Jackson aynı anda hem ‘babacan’, hem de “tehditkâr” dil kullanıyordu. Jackson, yerlileri yurtlarından çıkarılmayı kabul etmeye ve barışçıl bir şekilde batıya taşınmaya çağırıyordu. Jakcson, “Kontrol edilemeyen ve insan yasalarının ulaşamayacağı koşullar, uygar bir toplumun ortasında gelişmenizi imkansız kılıyor.. Elinizin altında tek bir çare var. O da batıya gitmek” diyordu. Jackson daha sonra sözlerini şu tehditkâr cümlelerle bitiriyordu: “Kadınlarınızın ve çocuklarınızın kaderi, halkınızın kaderi, en uzak nesle kadar, bu meseleye bağlıdır.”Trump’ın Gazze’nin boşaltılmasına ilişkin açıklamalarıyla Jackson’ın 195 yıl önce Amerikan yerlilerine yönelik olarak sarfettiği sözler arasındaki benzerliği fark etmiş olmalısınız.BM’ye ve kurumlarına adeta savaş açan Siyonist soykırımcıların pişkinliğine bakar mısınız? İsrail’in BM Büyükelçisi Danny Danon, Trump’ın “Gazze/Riviera” hâyâline atıf yaparak, “Gazze’deki insanların birçoğu, başka yerlere gitme ve yeni bir hayata başlama teklifi alsalar, birçoğunun bu seçeneği tercih edeceğini düşünüyorum” diye konuşmuş.Gazze’nin boşaltılmasının Filistinliler’in hayrına olacağını ileri süren Trump, Gazze’yi terk etmezlerse başlarına “neler” geleceğini ima ediyor. Bu imalar soykırıma devam etmesi için İsrail’i cesaretlendiriyor. Trump, Gazze’yi “Riviera” yapmak için “İsrail kılıcı”nı kullanıyor.Trump, BM tarafından Filistinli mültecilere yardım için kurulan ajansa(UNRWA) ABD’nin malî katkısına son verdi. Biden İsrail’in talebi üzerine ajansa malî yardımı Mart ayına kadar askıya almıştı. Trump, Biden’ın adımını daha da ilerleterek yardımı süresiz olarak durdurdu. Trump, İsrail aleyhine verdiği kararlar sebebiyle ABD’yi “BM İnsan Hakları Konseyi”nden de çekti.Öte yandan Trump, Netanyahu ile eski Savunma Bakanı Yoav Galant hakkında yakalama emri veren “Uluslararası Ceza Mahkemesi” üyelerine yaptırım öngören bir kararı imzaladı. Trump kararnamesinde ABD ve İsrail’in ‘savaş hukukuna sıkı sıkıya bağlı orduları olan demokrasiler’ olarak nitelemiş. Trump ABD’nin hesap verebilirlik ve uluslararası düzenin barışçıl şekilde geliştirilmesine olan bağlılığını sürdürdüğünü iddia ediyor. İnsanın aklına gelen ilk soruysa, “İsrail daha ne yaparsa cezayı hak eder” oluyor. Trump’ın bu soruya verecek bir cevabı yok.Henüz doğrulanmamış bazı haberlere göreyse ABD 11 bin kiloluk bombaları da İsrail’e vermeye hazırlanıyor imiş. ABD “bombaların anası” olarak nitelenen bu bombaları şimdiye kadar hiçbir ülkeye vermemişti. Amerikan halkını ilgilendirmeyen tüm bu kararlara gözünü kırpmadan imza atan Trump’ın Filistinliler’in hayrına olacak politikalar izlemesi mümkün mü?(Abdullah Muradoğlu / Yeni Şafak)
YORUMLAR
Henüz Yorum Yok !
İlginizi çekebilecek diğer haberler
Mehmed Durmuş’un sohbet programı 15 Şubat’ta İktibas’ta
Güncel Suriye ve Gazze dersleri
“Gözyaşı Yolu”ndan Gazze’ye çıkan yol..
Bir insanlık mektebi: Hamas
Gazze’deki hükümet soykırımın resmi bilançosunu açıkladı: 61 bin 709 maktul
Düşmana benzemezsen kazanırsın
Filistinliler Gazze’de neyi başardı?
Olpak: Türkiye'nin İsrail ile ticareti yeniden başlayabilir
Makaleler
Hava Durumu