1988 yılının Mart ayında Halepçe’de insanlık tarihine kara bir leke düştü. Irak’ta Saddam Hüseyin döneminde Halepçe bölgesine kimyasal silahlar atıldı. Atılan kimyasal silahlar neticesinde resmi rakamlara göre 5 bin Müslüman Kürt hayatını kaybederken, bir o kadar da sivil zehirli gazların zararlı etkilerine maruz kaldı. Bugün 22. yıldönümü sebebiyle katliam sivil toplum kuruluşları tarafından sert bir şekilde kınandı.

Halepçe katliamı, tarih yaprakları Mart 1988'i gösterdiğinde, Saddam Hüseyin'in talimatıyla, zehirli gaz bombalarını taşıyan MiG-23 savaş uçaklarının ürpertici ve de ürkütücü sesleriyle başladı. Bombalar tarihin en büyük katliamlardan birini gerçekleştirme yolunda Halepçe’nin kalbini parçalarken, her taraf her yaştan çoluk, çocuk, bebek, ihtiyar, genç, kadın, özürlü demeden insan cesetleriyle doldu. Kentin sokaklarında gezen zehirli gazlar, insanları öldürüyordu. Gerçekleştirilen katliamın üzerinden 22 yıl geçmesine rağmen Halepçe katliamının izleri hâlâ yok olmadı.

MAZLUMDER HALEPÇE KATLİAMINI KINADI
Mazlumder Van Şubesi, Halepçe katliamının yıldönümü sebebiyle basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasını okuyan Mazlumder Van Şubesi Başkan Yardımcısı Av. Mehmet Nasih Aydın, 1988 yılının Mart ayında, Kuzey Irak’ın Halepçe kentinde insanlık tarihine kara bir leke olarak geçen Halepçe katliamının gerçekleştiğini söyledi. Bu katliamın 22. yıldönümünü nefretle kınadıklarını belirten Aydın; “Tüm dünyanın gözleri önünde Kürtlere karşı girişilen bir soykırım vahşeti yaşanırken, başta ABD olmak üzere dünyanın güç merkezleri buna seyirci kalarak adeta izin vermiştir” dedi. “Hayvanlar üzerinde dahi kullanılması yasak olan kimyasal silahlar Nagazaki ve Hiroşima’dan sonra en yaygın biçimiyle ilk kez 1988 yılının Mart ayında Kürtler üzerinde denendi” diyen Av. Aydın; “kendilerini demokrasi ve insan hakları savunucusu olarak gören batılı ülkelerin, dönemin faşist Irak devletine sattıkları Hardal, Tabun ve Sarin gibi her türlü canlıyı yok edici kimyasal gazlarla iki gün boyunca Halepçe civarı bombalanmış, çoğu çocuk, kadın ve yaşlı olmak üzere 5 binin üzerinde Kürt katledilmiş, 15 binden fazla insan da ömür boyu çeşitli hastalıkları taşıyacak şekilde yaralanmıştır” diye konuştu.

KÜRTLER GÜNLERCE AÇ SUSUZ KALDI
Katliamın ardından canını kurtarabilen yüz binlerce Kürt’ün, Türkiye ve İran sınırına yığıldığını ve günlerce sınırda aç ve susuz bekletildikten sonra içeri alındığını, sonrasında ise mülteci statüsünde konumlandırıldığını hatırlatan Av. Mehmet Nasih Aydın, bir kez daha Kürt halkının binlerce yıllık toprağından, yerinden ve yurdundan göç ettirildiğini söyledi. Aydın; “Bu katliam, insanlık ailesinin vicdanında gerekli ve yeterli tepkiyle karşılığını bulamamış, sergilenen bu çifte standartçı yaklaşım ve samimiyetsiz duruşla; zalimler karşısında en çok desteğe ihtiyaçları olduğu bir zamanda, mazlum Kürt halkı yüzüstü bırakılmıştır. Bu gün dahi Kürtler üzerinde uluslararası kirli senaryolar üretilmektedir” şeklinde konuştu. Aydın, başta Müslümanlar olmak üzere duyarlı ve vicdan sahibi her insanın bu katliam karşısında seslerini yükseltmesi ve ne olursa olsun zalimlerin karşısında durup, mazlumların yanında yer alması gerektiğini belirterek, katliamı nefretle lanetlediklerini ifade etti. Öte yandan dün Beyazıt’ta düzenlenen gösterilerde, Halepçe katliamı protesto edildi.

(Hüseyin Kulaoğlu / Vakit)