Halid Meşal'den tarihî mesajlar
Filistin İslami Direniş Hareketi Hamas'ın Siyasi büro başkanı Halid Meşal, dün İran'ın başkenti Tahran'da tarihi bir konuşma yaptı.
17-12-2009
İmam Sadık Üniversitesi’ndeki öğrencilere konuşan Halid Meşal, Hamas’ın İran’a karşı duruşuna netlik kazandırdı, Şii ve Sünni Müslümanlar arasında çıkarılmak istenen fitne girişimlerine karşı vahdet çağrısında bulundu.
Meşal de Amerika'nın müslümanlar arasında tefrika çıkarmak için çalıştığına dikkat çekerek ortak düşmana karşı birleşme çağrısında bulundu.
İşte Halid Meşal'in Tahran’da İmam Sadık Üniversitesi'nde yaptığı ve üniversite öğrencilerinin "Birruh Biddem Nefdike Ya Gazze" "Heyhat Minnezzille" "Ya Meşal! Mukaveme, Mukaveme, Mücahede" sloganlarıyla kesilen konuşmasından çarpıcı bölümler:
İmam Humeyni, Filistin’e Önem Verdi
Filistin, Arap olsun ya da olmasın, Filistinli olsun ya da olmasın tüm Müslümanları ilgilendirmektedir. Bundan ötürü İran’da İmam Humeyni Rahimahullah Filistin’e ihtimam gösterdi. Ve İran, hala Filistin’e ihtimam göstermektedir. İran, hala Filistin’i desteklemektedir. Filistin topraklarındaki direnişi desteklemektedir.
Filistin, Hepimizin Boynuna Borçtur
Bu durumda Filistin toprakları, çok değerli topraklar olduğunu söylemeliyiz. Filistin, hepimizin boynuna borçtur. Filistin’in işgal altında olması demek, Müslümanların şu andaki durumunun iyi olmadığı anlamına gelmektedir. Filistin’in durumu, ümmetin halini göstermektedir. Tüm Müslümanlar Filistin’in işgalcilerden kurtarılması için birbiriyle yardımlaşmalı ve işbirliğine girmelidir.
100 Yıldır Direniyoruz
Filistinli kardeşleriniz, Filistin’in evlatları 100 yıldır direniyorlar, cihad ediyorlar, kurban veriyorlar. İngilizler geldi ve topraklarımızı işgal etti. Filistin halkı, İngiliz işgaline karşı mücadele etti. Hamas’ın askeri kanadına adını verdiğimiz Şeyh İzzeddin el Kassam’ın devrimi başladı. Bu Şeyh, Suriye’den Filistin’e geldi. Şeyh’in Suriye’den Filistin’e gelişi de Filistin’in, ümmetin tamamını yakından ilgilendirdiğinin delilidir.
İsrail’i Kim, Neden Kurdu?
Şeyh İzzeddin el Kassam’ın başlattığı devrim, İngiliz işgaline ve siyonist örgütlere karşıydı. Halkımız, 1948 yılında İngiltere ve diğer batılı devletlerin yardımıyla Siyonist rejim kurulana kadar direnişine devam etti. İsrail neden kuruldu? İsrailliler, bizim topraklarımıza “Filistin, bizimdir” diyerek geldiler. Fakat onlar yalan söylemekteler. Topraklar, Allah’ındır. Onu, kullarından dilediğine miras kılar.
Biz Filistinlilerin ve Arapların Filistin’deki tarihi çok uzundur. 6 bin yıllık geçmişi vardır. Sonra Allah, bu toprakları Arap ve İslam ümmetine emanet etti. Amerika, Fransa ve İngiltere, İsrail’i kurmakta neden arzulu oldular. İsrail’i kurarak, ümmetin kalbine diken ekmek istediler. Ümmetimizi parçalamak ve zayıflatmak için. İsrail’i, batının çıkarları için bölgedeki ileri bir üs olması için kurdular. İsrail’i İslam’a karşı savaşması için kurdular. Bush’ta da gördüğümüz gibi. Bush, Araplara ve Müslümanlara karşı yeni bir haçlı savaşı ilan etmişti. O halde İsrail’in Siyonist projesi, İslam ümmetinden intikam almak için ortaya çıkarılmıştır. Batı, bu bölgedeki çıkarlarına hizmet etmesi ve ümmetimizi zayıflatması için İsrail’i destekledi.
Müslümanların Önceliği Ne?
Şayet biz bu gerçekliğin farkına varırsak önceliğimizin “Filistin’i kurtarmak” olduğunu söyleyebiliriz. Filistin’i karış karış kurtaralım; Filistin’i aziz, kerim ve onurlu bir mücadeleyle, işgalden kurtararak bu ümmete yeniden kavuşturalım. Siyonistler de diledikleri yere gitsinler.
Önceliğimiz Neden Filistin?
Filistin’i kurtarırsak ümmetimiz de güçlü olur. Batının nüfuzundan kurtulmuş oluruz. Filistin’i kurtarırsak, Amerika ve batı, bize karşı kullanmış olduğu bu ileri karakolu olan Siyonist askeri üssünü kaybetmiş olur. O halde Filistin’in kurtarılması sadece bir toprak parçasının kurtarılması değildir.
Batıya Neden Karşıyız?
Bizim, batılı halklara karşı bir düşmanlığımız yok. Onlar batılı ya da Hıristiyan oldukları için düşman değiliz. Biz, batının komplolarına düşmanız. Batının, bölgemizdeki emellerine düşmanız. Bölgemize yaptıkları saldırılara düşmanız. Bize karşı Siyonistlerle ittifaka girmelerine düşmanız.
Batıyla Savaşımızın Sebebi Ne?
İslam ümmeti, medeniyetiyle tüm dünyaya açıktı. Fakat batı, Siyonistlere destekle ya da haçlı şiarlarıyla bize saldırırsa, bizim servetimizi gasp ederse , bizi sömürürse, mukaddesatımızı kirletirse biz de bizimle savaşana karşı savaşırız. Kim de barış yaparsa barış yaparız.
Batının Çıkarları Nerede?
Batının çıkarları, Siyonist projeye destek olmasında değildir. Batının çıkarları, Müslümanlarla olan ilişkilerinde saygılı olmasındadır. Ülkelerin birbirleriyle olan ilişkileri, karşılıklı saygı ve çıkar üzerine kurulmalıdır. Bize saygılı olursalar, biz de onlara saygı duyarız. Karşılıklı iyi ilişkiler üzerine ilişki kuracaksak buyursunlar. Karşılıklı çıkar üzerine ilişki kuracaksak, buyursunlar.
Fakat, topraklarımızı sömürmek isteyen sömürgeciye,”hayır..!” Servetlerimizi çalan hırsıza “hayır..!” Topraklarımıza saldırana “hayır..!” Bize karşı entrika çevirenlere hayır! Siyonist cenahı destekleyenlere “hayır..!”
İran’ın Nükleer Enerji Hakkı
Şimdi burada şunu sormak istiyorum; Batı, İsrail’in 400 başlıklı nükleer füzesini kabul ederken İran’ın nükleer enerji programına neden tahammül edemiyor? Bu, onların ikiyüzlülüğünün delilidir. Bu ayrıca, sömürgecilerin bize karşı savaşmak için ileri bir üs olarak kullandıkları İsrail’e karşı nasıl yaklaştığının da delilidir. Eğer dünya devletleri adilseler, İsrail’in nükleer silahlarına sustukları gibi, İran’da, Pakistan’da ve diğer Arap ülkelerindeki nükleer güce karşı da sussun. Ümmet olarak enerjinin her türlüsünden yararlanma hakkımız var.
Filistinliler, Her Şeylerini Fefa Etti
Değerli kardeşlerim, İsrail kurulduğu zaman, Filistin’de devrim tekrardan başladı. Daha önceden İngiliz işgaline karşı savaştığımız gibi 1948’den sonra da Siyonist projeye karşı savaştık. Direniş, devam etti. Filistin halkı, neyi var neyi yok her şeyini bu uğurda feda etti. Ve Ümmet de Filistin halkının işgale karşı sürdürdüğü bu direnişe ve devrimine destek vermeye devam etti.
Bizi, Zayıf Sandılar
Ve 1987’de birinci İntifada başladı. Sonra da 2000 yılında Aksa intifası başladı. İşte Filistin halkı budur! Devrimden devrime, İntifadan İntifadaya, direnişten direnişe..! Siyonistler ve arkasındaki güçler, sandılar ki Filistin halkının iradesi çok zayıf ve hemen teslim olacak. Sınırlı imkanlara rağmen Filistin halkı, 100 yıldır Siyonistlere ve arkasında güçlere karşı savaştı ve savaşmaya da devam ediyor.
Biz ve Siz, Zafer Kazanacağız
Direnen Filistin halkı, zafer kazanacaktır inşallah. Filistin halkına ambargo uyguladılar. Fakat bu halk, silah üretmeye başladı. Direniş araçlarını geliştirdi. Allah’ın izniyle bu halk zafer kazanacaktır. Biz ve sizler, ümmetin düşmanlarına karşı zafer kazanacağız.
Filistin Davası, Sizin de Davanızdır
Sizlere tekrardan, Filistin davasının sizlerin de davası olduğunu hatırlatmak istiyorum. Filistin davası, tüm Arapların, Filistinlilerin ve Müslümanların davasıdır. Siyonistler, bizim düşmanımızdır. İsrail, herkesin düşmanıdır.
Amerika, Şiiler ve Sünniler Arasında Tefrika Çıkarmak İstiyor
Yine sizlere, az önce sloganlarınızda da ifade ettiğiniz gibi Müslümanlar arasındaki vahdeti hatırlatmak istiyorum. Amerika ve İsrail, bizi bölmek istiyor. Araplar ve Arap olmayanlar, Şiiler ve Sünniler arasında tefrika çıkarmak istiyorlar. Biz bunlara karşı “hayır..!” diyoruz.
Biz, Bir Tek Ümmetiz
Evet, İslam ümmeti içerisinde çok sayıda mezhep var. Aramızda Arap olanlar ve olmayanlar var. Fakat biz, bir tek ümmetiz. Bir tek ümmet olarak hareket etmemiz ve tüm gücümüzü ortak düşmana karşı birleştirmemiz gerekiyor. Özellikle de İsrail’e karşı… Kim, İsrail’in yanında olursa, biz onun karşısında olacağız. İşte bizim duruşumuz budur. Kendi aramızda ihtilafa düşmemiz caiz değildir.
Düşmana Karşı Birleşelim
Ben, İran’dan doğu ve batıdaki ümmetimizin tüm mezheplerine, akımlarına seslenmek istiyorum. Bazı meselelerde farklı düşünsek de düşmanımıza karşı mücadelede aynı safta yer almalıyız. Birbirimize karşı merhametli olmalıyız. “Muhammed Allah'ın elçisidir. Beraberinde bulunanlar da kâfirlere karşı çetin, kendi aralarında merhametlidirler” (Fetih/29)
Birbirimizle Savaşmaya Karşıyız
Bu ayeti hayatımızda uygulamak istiyoruz. Bölgedeki Müslüman ve Arap ülkelerinin birbirleriyle çekişmemesini, çatışmamasını, savaşmamasını, birbirlerine saldırmamasını istiyoruz. Aramızdaki ilişkiyi, kardeşliği, çıkarları korumak istiyoruz. Bütün İslam ve Arap ülkelerinde istikrar ve güvenlik istiyoruz. Her ülkenin de kendi içerisinde herhangi bir parçalanma olmadan vahdetini korumasını istiyoruz. İşte biz böyle vahdetimizi korursak Siyonistlerle mücadelemizde de güçlüler oluruz.
-Ey Müslümanlar Birleşin! Birleşin (slogan)
-Lailaha illallah İsrail Allah’ın düşmanıdır (slogan)
Müslüman’ın Kardeşiyle Çatışması Makul mu?
O halde değerli kardeşlerim, bugün bizler bilinçli olmalıyız. Önceliklerimizin farkına varmamız gerekiyor. Müslüman’ın kardeşiyle çatışmaya girmesini bir öncelik olarak görmesi makul mudur? Müslümanların önceliği, kardeşine karşı hoşgörülü olmak, şefkatli ve merhametli olmak, kardeşiyle yardımlaşmak, kardeşinin çıkarını gözetmek olmalıdır.
Savaşımız, Düşmana Karşı
Savaşımız ve direnişimiz ise düşmanlarımıza karşı olmalıdır. Topraklarımızı işgal edene karşı olmalıdır. Kutsallarımızı kirletenlere karşı olmalıdır. Kadınlarımızı ve erkeklerimizi öldürenlere karşı olmalıdır. Biz, bu düşüncenin farkına vararak birleşirsek işte o zaman zafer kazanacağız.
İran, Neden Filistin’in Yanında?
Ey İran’daki değerli kardeşlerim! İran’daki bazılarının Filistin’le alakası olmayabilir.
-Birruh Biddem Nefdik ya Gazze (Slogan)
Ey değerli kardeşlerim. Muhammed (s.a) dedi ki: “Müslümanların sorunlarıyla ilgilenmeden sabahlayan bir kişi Müslümanlardan değildir.”
Tüm Müslümanlar, kardeşlerinin sorunlarına ihtimam göstermelidir. Bundan ötürü İran’ın Filistin’in yanında olması, Filistin’e ihtimam göstermesi gayet tabiidir. Ve yine İran’ın İsrail’in karşısında olması da tabiidir. Tüm Arap ve İslam ülkeleri de Filistin’in yanında İsrail’in karşısında olmalıdır. Tabi olmayan ise Arap ve İslam ülkelerinin İsrail’in yanında olmasıdır. Tabii olmayan işte budur.
İran’ın Duruşunu Takdir Ediyoruz
İran’ın lideri de Cumhurbaşkanı da Hükümeti de Meclisi de halkı da Filistin halkının, Gazze halkının, direnişin ve Hamas’ın yanında durdu. Allah sizden razı olsun. Bu önemli duruşu biz takdir ediyoruz.
İran’ın Desteği, Bizim İçin Şereftir
Araplardan bazıları bize “İran, sizi destekliyor” diyerek suçluyor. İran’ın bizi desteklemesi, bizim için şereftir. Diğer İslam ve Arap ülkelerinin bize destek vermesi de şereftir.
Ayıp Olan Amerika’dan Yardım Almaktır
Fakat, ayıp olan husus, bazılarının Amerika’dan ve bu ümmetin düşmanlarından yardım alması, İsrail’le işbirliği yapmasıdır. Ayıp olan husus budur. Müslümanların birbirleriyle yardımlaşması ayıp değildir. Tam aksine birbirleriyle yardımlaşmaları Müslümanlara vaciptir.
Siyonistleri, Filistin’den Çıkaracağız
Size buradan şunu söylemek istiyorum: Siz, Filistin’i desteklerken.. Filistin topraklarındaki direnişi desteklerken, siz zafer kazanacak bir projeyi desteklemiş oluyorsunuz.
Çünkü Filistin’deki direniş, zafer kazanacaktır. Bu Siyonistleri, topraklarımızdan çıkaracaktır. Onları Gazze’den çıkardık. Onları Batı Şeria’dan da çıkaracağız. Onları, Filistin topraklarının tamamından da çıkaracağız inşallah.
- Ya Meşal! Direniş Direniş..! Cihad Cihad..!. (slogan)
Kudüs’ün İran’da Ayrı Bir Yeri Var
Kudüs’e gelince… Kudüs, bizi, sizi ve hepimizi yakından ilgilendirmektedir. Ben, Kudüs’ün İran’da ayrı bir yerinin olduğunu biliyorum. Kudüs, İran’daki tüm Müslümanların kalbindedir. Kudüs, ümmetin kalbindedir. Kudüs, hepimizi ilgilendirmektedir. Kudüs, bizim cevherimizdir.
Aksa’da Hep Beraber Namaz Kılacağız
Mescid-i Aksa’nın bizde yüce bir yeri vardır. Her Müslüman, Mescid-i Aksa’da namaz kılmayı temenni eder. İnşaalah, Mescid-i Aksa’yı işgalden kurtardıktan sonra hep birlikte namaz kılacağız. Geçmişte, haçlılar Kudüs’ü ve Mescid-i Aksa’yı yaklaşık 90 yıl işgal altında tuttu. Fakat sonunda Kudüs işgalden kurtuldu. İnşaallah yine kurtulacak.
Bugün fanatik Yahudi örgütler, Mescid-i Aksa’yı yıkmak için çalışıyor. Siyonist liderler de fanatik Yahudi örgütleri, Mescid-i Aksa’yı kirletmeleri ve dini ayinler yapmaları için teşvik ediyor. Halil İbrahim Camisinde olduğu gibi Mescid-i Aksa’yı da ikiye bölerek Aksa’nın yıkılışına ortam hazırlamak istiyorlar.
Ümmet Birleşirse Aksa’yı Kurtarırız
Kudüs’ün Yahudileştirildiğini, Mescid-i Aksa’ya yapılan saldırıları gören her Müslüman’ın kanı kaynamalıdır. Şayet ümmet birleşir, cihad ve direniş projesini benimserse, Mescid-i Aksa’yı ve Kudüs’ü kurtarırız.
Kudüs, Dilenmekle Değil, Direnişle Özgürleşecek!
O halde hepimizin mesajı, Filistin’in özgürleştirilmesi olmalıdır. Kudüs’ün ümmete yeniden kavuşturulması ve Mescid-i Aksa’nın temizlenmesidir. Bütün bunlar dilenmekle gerçekleşmeyecek. Düşmanlarımıza umut bağlamakla da olmayacak. Müzakerelerle de olmayacak. Bütün bunlar cihad ve direnişle gerçekleşecek. Direnişin ve cihadın yanında siyaset de olabilir. Fakat direniş esastır.
İhtilafları Bırakıp, Düşmana Karşı Birleşmeliyiz
Bu durum, Filistinlilerin, Arapların ve ümmetin saflarını birleştirmesini gerektiriyor. İnşallah Arap ve İslam ümmeti bazı noktalarda ihtilafa düşse de düşmana karşı birleşmeli, yakınlaşmalı, ihtilafları bir kenara bırakmalı, birbirine karşı iyi niyetle yaklaşmalıdır. Bizim bakışımız budur.
İran’a Karşı Vefalıyız
Hamas’taki, Batı Şeria’daki Gazze’deki ve Filistin’deki kardeşleriniz, İran’ın desteğini takdir etmektedir. Siz, “Onları destekliyorsunuz ama onlar sizin hakkınızda konuşmuyorlar bile” diyenlere bakmayın.
Filistin halkı, asil bir halktır. Yanında duranları ve destekleyenleri asla unutmaz. Vefalı adamlar, vefalı olmaları gerekenlere karşı vefalıdırlar. Biz, İran’a karşı vefalıyız. Biz, tüm ümmetimize karşı vefalıyız. Arap ve İslam ülkelerinden kim yanımızda durduysa ona karşı vefalıyız. Yardımını ve desteğini bizlerden esirgemeyen bu yüce ümmete karşı vefalıyız. Kim Filistin’i desteklerse bu, onun için şereftir. Kim de Filistin’i terk ederse, bu onun için ayıptır.
-Zillet bizden uzaktır (Slogan)
Gevşemeyin, hüzünlenmeyin. Eğer (gerçekten) iman etmiş kimseler iseniz üstün olan sizlersiniz. Eğer siz (Uhud'da) bir acıya uğradınızsa, (Bedir'de de düşmanınız olan) o kavim de benzer bir acıya uğramıştır. O günleri biz insanlar arasında döndürür dururuz (Ali İmran/139-140)
Müslüman, azizdir, asildir. Asla zillete düşmez.
Filistin Davasına Destek Olmaya Devam Edin
Bir kez daha kendim ve kardeşlerim adına, bu köklü üniversitede sizleri ziyaret etmekten ve sizlerle buluşmaktan ötürü mutlu olduğumu ifade etmek istiyorum.
Allah’tan ilminizde, eğitiminizde, hayatınızda sizleri başarılı kılmasını temenni ediyorum. Sizleri, İran’a, İslam’a ve Müslümanlara hizmet eden liderler, alimler, müfekkirler kılmasını diliyorum.
Her zaman olduğunuz gibi yine Filistin’in aziz ve hür olması için, Filistin’in dayanağı olmaya devam etmenizi istiyorum.
Allah sizden razı olsun.
Vesselamu Aleykum ve Rahmetullah
(Kaynak: İsra Haber)
- Ûlu’l-Emr Olmanın Şartı ‘Bizden’ Olmasıdır
- Büyük Felaket (Nekbe) İngilizlerin Kudüs'e girişi ile başladı
- Tarih Gazze'yi Yazacak!
- Soykırım saldırılarında katledilen Gazzelilerin sayısı 34 bini geçti
- Hamas’tan uluslararası topluma, “ABD’nin iradesini aşın” çağrısı
- İsrail’in sonu göründü mü?
- Mehdi Kudüs'e indi mi?
- Hamas: Siyonist zihniyet tamamen vahşi ve canavar bir zihniyet
Makaleler
Hava Durumu