2 Şubat 1982'de Hafız Esad liderliğindeki Suriye yönetimi, Müslüman Kardeşler'in çoğunlukta bulunduğu Hama şehrine tanklar ve uçaklarla saldırarak, bir katliam gerçekleştirmişti. .

Suriye Hükümeti ölenlerin sayısı hakkında resmi bir açıklama yapmasa da 40 bin kişinin hayatını kaybettiği bu katliamda en az 20 bin insanın izine ise ulaşılamadı.

ÖNCE UÇAKLAR BOMBALADI
 
Suriye ordusuna mensup piyadelerin ve tankların dar sokaklara rahatça girebilmesi için önce eski şehir merkezi havadan bombalandı, binalar tanklar tarafından yıkıldı. Eski şehir neredeyse tamamen yok edildi. Bazı iddialara göre Suriye ordusu yıkılmış binaların içinde saklananları öldürmek veya ortaya çıkarmak için zehirli gaz kullandı. Şehirdeki direnişin devam etmesi üzerine şehir büyük toplarla çevrilerek üç hafta boyunca dövüldü. 

Sonra, askeri ve sivil güvenlik personeli Müslüman Kardeşler'in kalan son üyelerini ve sempatizanlarını bulmak için şehre dağıldı. Yakalanan şüpheliler işkence ve onu takip eden toplu idamlarla yüzyüze kaldı.

HAMA ESAD’IN BAHANESİYDİ!

Rejimin Hama'ya bir komplo hazırladığı katliamdan iki yıl öncesinden itibaren izlediği tutumla ve başvurduğu uygulamalarla belli oluyordu. Katliamdan iki yıl önceden diktatör Esad, adamlarını insanları tahrik etmeleri için şehre göndermişti. Bu kişiler insanların inançlarına saldırarak, toplumu tahrik ederek bir katliamın zeminini, alt yapısını hazırladılar.

Esad yönetimi Hama'da bu tahrikleri yaparken bir yandan da askeri tedbirleri artırmayı, bölge ahalisini güvenlik yönünden sıkı bir denetime almayı da ihmal etmedi. Şehir tamamen Örfi İdare (Sıkıyönetim) kontrolüne alındı. Askeri ve sivil istihbarat için karargahlar kuruldu. Kısacası bir yandan halk devlete isyan etmesi için her yönden tahrik edildi, diğer yandan da isyan edenlerin anında ortadan kaldırılması için her türlü tedbir alındı. Hafız Esad'in kardeşi ve suç ortağı Rıfat Esad olaylardan iki ay önce Örfi İdare komutanlığına getirildi.

Aynı zamanda ağabeyinin halefi olmak, ondan sonra yerine geçmek isteyen Rıfat Esad, Hama’da insanlık dışı bir vahşet gerçekleştirdi. Esad rejiminin uygulamalarına karşı gösterilen tepki, bir örgüt isyanı değildi. Çünkü bu ayaklanmanın içinde şehirde yaşayan Hristiyanlar da yer alıyordu.

Rıfat Esad katliamdan sonra "38 bin insanı öldürdüklerini" açıkladı.

Dünya Bülteni