Filistin’deki Müslüman Kardeşler Cemaatiyle İslamî Direniş Hareketi (Hamas), Batı Yaka’daki davet alanında güzel çalışmalarıyla tanınan, hareketin yayılmasına önemli katkılarda bulunan, bugünkü bereketli direniş ağacını diken ve boy verip semere vermesine katkı sağlayan, dinin sahih bir şekilde anlaşılıp yaşanması için gecelerini gündüzlerine katan, işgalcinin takip, baskı, tehdit, şantaj, sürgün ve tasfiyelerine aldırmadan hak yolda yürümeye devam eden liderlerini bir bir son yolculuğuna uğurluyor. Önce Hamas’ın Batı Yaka’daki en önemli liderlerinden Şeyh Dr. Adnan Mesvedde’yi ardından milletvekili, Filistin Âlimleri Birliği Başkanı büyük âlim Şeyh Hamid El-Beytavi’yi, ardından özgürlüğe kavuşan şehit komutan Zuheyr Lubade’yi son yolculuklarına uğurladı. Bunların üzüntüsü daha bitmeden bu kez Müslüman Kardeşler’in Batı Yaka’daki kurucusu ve Hamas’ın önde gelen liderlerinden Şeyh Fethi Amr (Ebu Hamza)’yı uğurladı. Bunlar ebedi aleme göç etti ama arkalarında, bir direniş çizgisi, direniş mektebi bıraktılar. Günlerce, aylarca ve yıllarca camilerde verdikleri derslerle direniş ruhuyla büyüyen bir nesil yetiştirdiler.

Takvasıyla tanınan lider

Şeyh Fethi Amr (62) arkasında beşi erkek, ikisi kız yedi çocuk bıraktı. Şeyh sabreden, ecrini Allah’tan bekleyen, darlıkta ve varlıkta omuzladıkları davayı ve hareketi limana selametle ulaştıran dava adamlarındandı. Şeyh Amr, Hamas içinde ilk davet ve eğitim nüvelerini ve aile terbiyesi için temeli atan ilk nesil kuruculardandı.

El-Halil şehrindeki davetçilerden ve Şeyh Amr'ın yakın dostlarından Şeyh Ahmed El-Kik Şeyh Fethi Amr ile ilgili değerlendirmelerini Filistin Enformasyon Merkeziyle paylaşarak şunları söyledi:

“Çok değerli bir komutanı, mücahidi ve davetçiyi kaybettiğimiz konusunda kuşku yok. 45 yıllık yol ve davet arkadaşımdı. 1967’de başlayan dostluğumuz, üniversite, ardından eğitim ve davet alanlarında hatta cezaevindeki birliktelikle sürdü. Ebu Hamza’ya Allah birçok alanda ihsan ve lütufta bulunmuştu. Dura’daki İslami Hayır Cemiyetini kurmak ilk bereketli çalışmasıydı. El-Halil’deki bütün dernek ve cemiyetlerin faaliyetlerinde parmağı vardı. Yine buradaki camileri yaşatma dernekleriyle zekât komisyonlarının kurulmasında da önemli katkıları vardır. Hayatı boyunca evlerde ve camilerde verdiği ders, hutbe ve vaazlarla halkı irşad etti, işgale karşı bilinçlendirdi ve teslim olmamalarını istedi. Bereketli ve dolu dolu geçen bir ömrün sonunda Rabbinin huzuruna; sıddîk ve şehitlerin arasına gitti. Onların arkadaşlığı gerçekten güzeldir.”

Şeyh ile ilgili ayrıntılı bilgiler vermeye devam eden El-Kik devamla şunları söyledi: “Ebu Hamza hiçbir zaman düşünce ve ilkelerden taviz vermez, korku nedir bilmezdi. Amman, El-Mefrak, Irbid, Maân ve Filistin’de cemaat ve davet çalışmalarını aralıksız sürdürdü. Yeryüzünde daveti sürdürme noktasında çok azimli ve kararlıydı.”

Mücadele arkadaşlarından Ebu Muhammed de Filistin Enformasyon Merkezi’ne Şeyh ile ilgili şu değerlendirmeyi yaptı: “Bu zatta takva açıkça kendini belli ediyordu. 1989 yılında tutuklandığında tutuklanması halinde kardeşlerden biriyle ilişkiyi sürdürmemi istedi. Kardeşin yanına gittiğimde, ona hareketin çalışmalarında kullanılmak üzere içinde 65 dinarın bulunduğu kapalı bir zarfı da teslim ettim. Şeyhin birçok anısı var. Aklıma bu geldi. İman ile kendini süsleyen bu zat cemaat çalışmalarında ve sosyal hayatında hep ahireti ve Rabbine ulaşmayı arzu ediyordu.”

Sorunları çözmek için sürekli bir çaba içindeydi

Şeyhin dizleri dibinde İslam terbiyesiyle büyüttüğü, nikâhlarını kıydığı, dersleriyle direniş ruhlarını güçlendirdiği, ilimlerini artırdığı, sıkıntılarına derman olduğu onlarca kişinin onun cenazesine katılması yadırganmamalı. Çünkü onlar hocalarını, liderlerini, eğitimcilerini, zindan arkadaşlarını, hayattaki umut kaynaklarını taşıyorlardı.

Cenazesine katılan Filistinli genç Yusuf El-Halil Filistin Enformasyon Merkezine Şeyh ile ilgili şu anılarını anlattı: “Çocukluğumdan beri camiye bağlıydım. Babam beni, şeyhimiz Ebu Hamza’nın hutbe verdiği El-Mücahid Camiindeki El-Envar Yaz Kampına yazdırdı. Bir süre sonra hocayı ve hocanın etrafındaki bir grup insanı çok sevdim. Liseyi bitirip üniversiteye girince işgalciler tarafından tutuklandım. Tevafuk bu ya, 2007 yılında tutuklandığımda hocamla aynı zindana düştüm. 2011 yılında Abbas güçleri tarafından tutuklandığımda da yine hocamla aynı yere düştüm. Sorgu merkezinde birlikte idik. O benim cezaevi arkadaşımdı. O günler bir bir gözlerimin önüne geliyor. İşte terbiye aldığım camide onun cenazesine katılıyorum.”

Şeyh Fethi Amr toplum içinde ıslah görevini sürdürür, insanların arasını İslam Şeriatına göre bulur ve sorunlarını giderirdi.

İnsanlar arasında bilinen Şer’i Tahkim Komitelerine katılır, gece gündüz insanları hakka döndürmek, aralarını bulmak, yıllar süren küskünlükleri ve sorunları çözmek, hakkını korkudan arayamayanlara yardımcı olmak için çalışırdı.

Bu, her yıl yeni perdelerin aralanmasıyla aydınlığı ve saflığı ortaya çıkan Müslüman Kardeşler medresesidir. Bazen burada takvanın; bazen cesaret, sabır, isar ve mütevaziliğin tavan yaptığını görürsün. Hareketin kurucusu şehit Şeyh Ahmed Yasin berrak aklıyla hakkın önünde duran engelleri bir bir kaldırıp göçtükten sonra, ardından gelenler de izini takip ederek ömürlerini ilim, terbiye ve davette geçirdiler. Hepsi de arkalarında sürekli meyve veren bir mektep bırakarak gittiler.

Müslüman Kardeşler mektebi bir liderini daha uğurladı

Filistin’deki Müslüman Kardeşler Cemaati ve bu cemaatin yansıması olan İslamî Direniş Hareketi (Hamas)’ın kurucuları arasında yer alan ve hareketin El-Halil şehrindeki önemli liderlerinden olan Şeyh Fethi Abdulaziz Amr (63) 8 Haziran 2012 tarihinde Dura şehrinde geçirdiği kalp krizi soncu Hakkın rahmetine kavuştu.

Hamas lideri Amr’ın yakın akrabaları ve hastane kaynakları, Dura’daki evi önünde yere yığılan Şeyh’in El-Halil’e getirildiğini, ancak şeyhin daha yolda iken hayata gözlerini yumduğunu belirttiler.

Şeyh Amr bölgedeki önemli İslam liderlerindendi. Aşiretler arasında önemli bir konumu da vardı. Filistin’de kurulan Müslüman Kardeşler Cemaatinin ilk kurucuları arasında yer aldı. Siyonist işgal yönetiminin 1992 yılında Merc Ez-Zuhur’a sürgün ettiği Filistinli liderler arasındaydı. El-Halil’deki Evkaf Müdürlüğünde çalışan Şeyh Amr, daha sonra Dura’daki Evkaf’a bağlı kütüphaneler bölümüne başkan olarak atanmıştı.

Şeyh Amr defalarca hem işgal askerleri hem de Abbas güçleri tarafından tutuklanmıştı.

El-Halil şehrinde kılınan cenaze namazına katılan insanı seli, Filistin halkının şeyhe olan teveccühünü gösteriyordu.

Allah ecrini versin, çabalarını kabul etsin ve cennetle mükâfatlandırsın.

(Kaynak: FİEM)