Hasan Avrupa’da yaşayan bir Müslüman’dır. Hans isimli Hıristiyan bir arkadaşı vardır. Onun da Müslüman olmasını ister. Bak Hans ben seni çok seviyorum, senin de İslam’a girip kurtulmanı istiyorum der. Hans der ki, Hasan sizde namaz var ben kılamam. Hasan, önemli değil ben de kılmıyorum der. Hans, sizde oruç var ben tutamam. Hasan, önemli değil ben de tutmuyorum. Hans, siz de içki yasak ben içiyorum. Hasan, önemli değil bak ben de içiyorum. Hans, siz de faiz yasak ama ben faiz alıyorum. Hasan, önemli değil benim paralarda faizde. Hans, sizde kumar yasak ben oynuyorum. Hasan, önemli değil ben de piyango oynuyorum der. Bunun üzerine Hans der ki, e Hasan kardeşim ben o zaman zaten Müslüman’ım. Ben namaz kılmıyorum sen de kılmıyorsun. Ben içki içiyorum sen de içiyorsun. Ben faiz yiyorum sen de yiyorsun. Ben kumar oynuyorum sen de oynuyorsun. Yok ki birbirimizden bir farkımız…

Maalesef adımızın Hasan olduğu, yaşantımızın Hans gibi olduğu bir ahir zamanda yaşıyoruz. Başımızdaki başörtümüzün, yüzümüzdeki sakalımızın, camide kıldığımız namazımızın, okuduğumuz Kur’an’ımızın, salâvat getirdiğimiz Peygamberimizin (s.a.s) hayatımıza, siyasetimize, ticaretimize, ekonomimize, aile hayatımıza, çocuk eğitimimize, ahlakımıza zerrece etki etmediği bir dönemde imtihan oluyoruz…

Müslüman olmamıza rağmen ekonomide, faiz meselesinde bir Hıristiyan gibi düşünüp, modern dünyada ticaretin faiz olmadan dönmeyeceğine inanıyorsak, faizsiz bir dünya olacağına dair inancımızı kaybetmişsek, Kur’an’a göre değil piyasa şartlarına, borsalara göre konumlanıyorsak, Hans bizim neyimizi örnek alsın…

Hacısıyla, hocasıyla, esnafıyla, memuruyla faizin dibine batmışsak. Topraklarımız bankalarla, ceplerimiz kredi kartlarıyla, yüreklerimiz, dünya sevgisiyle işgal edilmişse, umreye bile kredi ile gidiyorsak, oğlumuzu bile faizle evlendiriyorsak, Milli Piyango çekilişini bile başörtülü mankenlere yaptırıp, kumarın haram olduğunu öğreten kurumlara bile Toto ve Loto’yu sponsor yapıyorsak, Hans bizim neyimizi örnek alsın…

Namaz kılmamıza rağmen, siyasette bir Batılıdan farklı düşünmüyorsak. Reel politiğe bir Hıristiyan’dan daha çok riayet ediyorsak. Namazımız bürokrasimize etki etmiyorsa, ihaleye fesat karıştırmamıza engel olmuyorsa, rüşvet yemekten, torpilden, iltimastan, alıkoymuyorsa, kul hakkına girmemize mani olmuyorsa, Hans bizim neyimizi örnek alsın…

Sakallı olmamıza rağmen, dindar olmadığı için kınadığımız, beynamaz dediğimiz adamla aynı diziyi izliyorsak, çocuklarımızı aynı şekilde yetiştiriyorsak, düğünümüzü aynı şekilde yapıyorsak, aile yaşantımız kınadığımız insanlardan farksızsa, Hans bizim neyimizi örnek alsın…

Binlerce ayet ve hadisi ezbere bilmemize rağmen, etrafımızda olup bitenleri bir Yahudi ilim adamından daha fazla tevil ediyorsak, güçlü olanları uyarmaktan, iyiliği emredip, kötülükten men etmekten çekiniyorsak, kazanımlarımızı, dünyalıklarımızı kaybetmekten kokuyorsak, bu bizdendir diyerek hataların ve yanlışların üstünü örtüyor, fetva üretme yarışına giriyorsak, Hans bizim neyimizi örnek alsın…

Maalesef dindar olduğumuzu iddia edenler olarak yaptığımız hatalar ve yanlışlar yüzünden dinden ve dindarlardan adeta nefret eden koca bir kitle oluşturduk. Şimdi derlenip toparlanma, inandığımız değerleri hayata hâkim kılıp örnek olma zamanıdır…