Hüseyin Gülerce: Başörtüsü İslam'ın 5 şartından değil!
Gülerce, cemaatin bu konudaki tutumunda hiçbir değişiklik olmadığını, Rabbimizin başörtüsü hükmünün önemini ve değerini anlamaktan ne kadar uzak olduklarını "İslam’ın şartı 5, imanın şartı 6. Burada başörtüsü var mı, yok." sözleriyle ortaya koydu.
28-04-2009
Şükrü Hüseyinoğlu
İslam ve HayatZaman gazetesi yazarı Hüseyin Gülerce, Star gazetesinden Fadime Özkan'a, "Fethullahçılar" veya "Gülen cemaati" olarak nitelenen cemaatin çeşitli konulardaki yaklaşımlarını anlattı. Fadime Özkan tarafından "cemaatin önde gelenlerinden, Hocaefendi’nin ‘dostu’, Zaman gazetesi yazarı" şeklinde takdim edilen Gülerce, Fethullah Gülen'in Türkiye'ye dönme meselesi, cemaatin politikaya ve partilere bakışı, yurtdışındaki okullar gibi konulardaki soruları cevapladı.
Türkiye'de kimsenin şeriat istemediğini, kendilerinin de demokratik laiklikten yana olduklarını söyleyen Gülerce, demokrasi ve AB reformlarına katkı sunması halinde Baykal'ı bile desteklemeye hazır olduklarını söyledi.
28 Şubat sürecinde ve üstelik başörtüsü direnişinin en güçlü olduğu bir dönemde Fethulah Gülen'in dile getirdiği "Başörtüsü teferruattır" sözlerinin hatırlatılması üzerine ise, Gülerce, cemaatin bu konudaki tutumunda hiçbir değişiklik olmadığını, Rabbimizin başörtüsü hükmünün önemini ve değerini anlamaktan ne kadar uzak olduklarını "İslam’ın şartı 5, imanın şartı 6. Burada başörtüsü var mı, yok." sözleriyle ortaya koydu.
İşte Gülerce'nin "Fürüat ne demektir?" sorusuna verdiği cevap:
"Öncelikli değil demektir. İslam’ın şartı 5, imanın şartı 6. Burada başörtüsü var mı, yok. Asıl olan kelime-i şahadettir. Müminsiniz, günahlara dalıp çıktıktan sonra vefat etmeden önce tövbe etmiş olsa o kimse, kim diyebilir ki cennete gidemez diye. Sayın Gülen bu minval üzere konuşunca toplumdaki tansiyon düşüverdi. Hiç unutmuyorum: Nazlı Ilıcak gazetesinde Sayın Gülen’i tanımıyorum, bu sözü ilk defa duydum ve ilk defa kendimi İslam dairesinde hissettim” diye yazdı. Yani sayın gülen dinin kolaylaştırıcı, hoşgörülü sevgi dolu yüzünü hatırlatıyor, birileri ise onu tehlike olarak görüyor. Oysa tehlikeli insan kavga çıksın ister?"
Hüseyin Gülerce'nin, "İslam'ın 5 şartı" anlayışının bir Emevi uydurması olduğunu, Emevilerin İslam'ı hayattan uzaklaştırmaya dönük bir "dinde reform" operasyonundan ibaret olduğunu bilmemesi mümkün mü?
Etkili bir cemaatin bir anlamda sözcülük mevkiinde bulunan bir kişinin bu tarihî gerçeği bilmemesi söz konusu olamaz. Fakat Allah Rasulü'nün (a.s.) İslam'ın ölçü ve ilkelerine sadakat yolunda değil de, zalimlere meyl etmeyi dahi ebedi ziyan sebebi sayan Allah'ın aparı dinini, zalim de fasık da olsalar yöneticilere itaati şart kılan bir kimliksizliğe mahkûm etmeye çalışmış ve böylece "zulme ve sömürüye dayalı yönetimlere payanda kılınmış bir din" icadı peşinde koşmuş olan Emevilerin yolunda gitmenin kaçınılmaz sonu bu olsa gerek.
Gülerce'nin bu açıklamalarından, Fethulahçılar cemaatinin 28 Şubat sürecinden itibaren niçin kendi okullarında bile başörtüsünü yasaklamakta bir beis görmediğini bir kere daha anlamış oluyoruz.
O dönemde muhabir olarak çalıştığım Selam gazetesinde "İçimizdeki Gürüzler" başlıklı bir habere imza atmıştım ve söz konusu cemaatin dersanesinde "Ya başörtünü çıkarsın ya da işinden olursun" tehdidine maruz bırakılan ve başörtüsünü tercih ettiği için işinden uzaklaştırılan bir öğretmen kardeşimizin gözyaşlarına tanık olmuştum.
Zalimleri memnun etmek adına Allah'ın dinini böylece eğip büken, âlemlerin Rabbi'nin değil zalimlerin buyruklarını önceleyen ve bu uğurda, İslam'ın ölçülerine sadakatten vazgeçmeme kararlılığı gösterenleri ağlatanlar Allah'ın huzuruna hangi yüzle çıkacaklardır?
Gülerce'nin söz konusu röportajdaki yaklaşımlarından bazıları da şöyle:
"Sayın Gülen, Humeyni’ye benzetilmesine şiddetle itiraz ediyor. İran’daki İslami anlayışla Anadolu’daki anlayış bir değil, orada din adamları yönetimin içinde. Fakat ağzınızla kuş tutsanız, Türkiye’de dine düşman insanlar var fakat dürüst davranmıyorlar. Kur’an’a karşıyız diye yürüyüş yapmıyorlar, şeriat istemeyiz diyorlar. İyi de Türkiye’de şeriat isteriz diyen mi var? Cami avlusunda şeriat isteriz hilafet isteriz diyenler Ergenekoncu çıktı. Provakosyon var yani. Sayın Gülen 1994’te dedi ki “Türkiye’de ve dünyada demokrasiden dönüş yok", 15 sene önce. Demokratik laiklikten, hukukun üstünlüğünden insan haklarından özgürlüklerden yana bir hareketin manevi büyüğü, diyalog ve uzlaşma yoluyla buluşmak istiyoruz diyen bir insanın laiklik karşıtlığıyla karşılanmasını anlamam mümkün mü?"
"Sayın Gülen “Ben bütün partilere eşit uzaklıkta değil eşit yakınlıktayım” dedi. Şu anda da bir kesim ısrarla demokratikleşmenin önündeki engeller kaldırılsın, AB reformları yapılsın, diyor bir kesim de CHP başta olmak üzere buna karşı çıkıyor. Zaman, Samanyolu demokratikleşme istiyor. İktidar partisi de demokratikleşme AB reformlar anayasa değişikliği için uğraşıyor. Bunu başka parti yapsaydı onu da desteklerdik. CHP yapsın onu destekleyelim."
"Bu suçlama 98’den 2008’e kadar hem de çok ağır şekilde “devleti ele geçirmek için çete kurma” iddiasıyla yapıldı ve dava beraatla sonuçlandı. Ayıp değil mi yargısız infazlardan şikâyet eden Baykal yargıya kararına rağmen yargısız infaz yapıyor, üstelik kendisi de hukukçu. İnsanlar makul buluyorlarsa bu hizmetleri, metodu üslubu ki bu üslupta kavga yok hoşgörü var - bu hareketin genişlemesi Türkiye’nin o kadar yararına ki. Allah korusun tersi olsa, radikal insanlar genişleseydi ben de Baykal ile birlikte bu tehlikenin karşısında dikilirdim. E, bunlar mülayim insanlar. Ne yapıyorlar? Okul!"
İşte "cemaatin önde gelenlerinden, Hocaefendi’nin ‘dostu’, Zaman gazetesi yazarı" Hüseyin Gülerce'nin çeşitli konulardaki yorumları. Hâlâ "hizmet" deyip bu mantığın peşinden koşan Müslümanlara ithaf olunur.
-
kemal yıldırım 09-12-2013 20:34
evet fethullah bey eğer başörtüsünü bir bayanın takzu şumaması günah ama başörtüsüne inanmıyorum dersen dinden çıkarsın dese herşey anlaşılacak. mevzu şu ortaya muallak bi ifade atıyor...sonra millet şaşıp kalıyor.Teferruattır demesi bence saçma. şu açıdan baksanız anlarsınız saçma olduğunu. E imanın islamın şartlarında yok diyor Hüseyin gülerce ya sen bide cemaatin abisi olcen ozaman şunu bil; imanın şartlarından biri kitaplara iman değil mi evet. e peki biz kitaba iman derken kuranı kerime inanıcaz diğer kutsal kitaplarada ama onların hukmu Kuranı kerimle birlikte kalktı.Biz incile zebura tevrata inanıyoruz ama o kitapların hukumlerini değil kuranı kerimin hukumleriyle amel ediyoruz.buraya kadar tamam. peki kuranı kerimde muhkem ayetler var.hepsine inanmak zorundamıyız.Evet.Kitaplara iman derken biz bırakın kuranı kerimin bi ayetine bi harfine bile yanlış inanmıyorum diyemeyiz.dersek iman halkasından çıkarız.Teferruattırda diyemeyiz. Zira kitaba iman deyince baştan sonra her hukmune inanmamız lazım ciddiye almak lazım.Başörtüsü teferruattan ibarettir diyemeyiz.Zira o kuranı kerimin örtünme ile ilgili hukmu.O hukum ayetlerde açıkca belirtilmiş.İnanmıyorum dersen küfre girer imanından olursun.Teferruattır dersen 2.plana atarsn hafife alırsın buda insanın imanını çok ama çok zayıflatır.zira Ayete teferruat demek , ayet kitabın hukmu olduğundan kitaplara imanıda hafife almak olur. Hacaefendi ortamı yumusatacam diye o dönemlerde ne yapacağını bilmeyip şaşırıyor.Teferruatı furuata çeviriyor sonra. Hüseyin gülerce imanın şartlarında başörtüsü var. Kitaplara imanın kuranı kerime imanın içinde bir cüz.Yani kitap deyince ben kuranı kerime inanıyorum ama başörtüsüne inanmıyorum diyebilirmisin? Bence bunlar bilmiyolar veya kasıtlılılar...
-
vatandaş 06-09-2013 13:44
Kardeş teferruat nedir?Bilir misin? Bana bir açıklarmısın?Kelime manasını bilmeden yorum yapmayın...Teferruat:Bir bütünün önemce ikinci derecede olan ögelerinden her birine denir.Yani önemsiz demek değildir.Yani olmazada olur demek hiç hiç değildir.Kelimeleri yanlış yanlış algılayıp yanlış yanlış yorumluyorsunuz.Vebale giriyorsunuz.
-
ekrem gündogru 06-07-2013 12:04
bir kac sarki türkü ve siirle türkce olimpiyatlari denmis siz olimpiyatin önce manasini ögrenin sizin yaptiginizin dinle imanla alakasi yok
-
feridun 19-08-2009 16:04
Bir gün bu cemaatın kıymetini anlayacaksınız...umarım çok geç olmaz...Siz bu cemaattaki bayan kardeşlerimize baktığınızda ne görüyorsunuz...Başlarını rabbimizin rızasına uygun bir şekilde kapatıyorlar mı,kapatmıyorlar mı?..sonra bu islam dünyasındaki bu birbirini çekememek ne...Birlik ve beraberlik içinde olmak varken niye birbirimizin yoluna taş koyuyoruz...Herkes doğru bildiği yoldan devam etsin...Herkes Rabbimize ve efendimize elinden geldiğince hizmet etsin...Takdir Allah'a kalsın...Bu cemaat üyeleri eğer rıza-i ilahi hilafına ters şeyler yapsa idiler bu kadar çok sevene ve takdir edene sahip olabilirmiydi...Yurt dışında açılan okullar,oraya muhacir sevabına nail olmak için gözü kapalı öğretmenlik yapmak için gidenler...Heryıl gözlerimizden yaşlar boşanarak izlediğimiz türkçe olimpiyatları...(MERAK EDİYORUM HİÇ TÜRKÇE OLİMPİYATLARINI İZLEDİNİZ Mİ,YOKSA ÇIKANCA BAŞKA KANALLARA ZAPPİNG Mİ YAPTINIZ)...Yurt içinde açılmış sayamacağımız çoklukta okullar,üniversiteler...En yüksek kalitede eğitim hizmeti...İşadamlarına afrika ve asya kıtasını açan Tuskon...Ergenekon cephesine ve medyasına direnen ve gittikçe onlara karşı güç kazanan gazete,dergi ve televizyonlar...Tüm bunları gözardı edip,bu konuda bel altından vurmak,samimi bir mü'mine yakışır mı...Hiç mi kul hakkından korkmuyorsunuz...Hüseyin Gülerce'yi az çok hepimiz tanırız,Allah'ın rızası hilafına ağzından birşey çıktığına şahit oldunuz mu?...Onun bir kısmı iktibas edilmiş sözlerinden bir kısmı alınarak koskoca bir cemaata vurmak doğrumudur...Herkes bildiği tarz ve yöntemle Allah için hizmet etmeye çalışsın...sonuçta gidilen yol bir değil mi...Siz A yolundan gidin,biz B yolundan...Ama sonunda hep hayalini kurduğumuz şeyler aynı değil mi...Bazen içimiz kan ağlayarak,kararlar alırız...üzülürüz,ama hudeybi'yi hatırlar ve üzüntümüzü içimize atarız...bazen sabretmek bazı şeylere katlanmak zorundayız...Ama idealimiz var,rıza-ilahi ve efendimizin sünnetine uygun bir hayata sahip olmak...Bazen kaybettiğinizi sandığınızda kazanırsınız...En son olarak Allah dostu olması kuvvetle muhtemel kişiler hakkında konuşurken dikkatli olmak lazım diye düşünüyorum...Birbirizi üzmeyelim ve dua edelim,inşaallah...Allah yar ve yardımcımız olsun...
-
vahdet 07-08-2009 05:53
slm. islamın ve imanın şartlarında sayın gülencenin anne ve babasını bir araya gelmeleri için nikahlı olmaları gerekli dir esası ve şartı da yok siz yoksa nikahı tferruat gören bir birleşmenbin evladımısınıs bda bu müsümanlara teferruat ahkamı kesiyonuz. A llah rızası için bu şiekil düşünenlere canlı yayında bi denk gelemedim okadar soracak şeyim varkı . teferuatçı nikahın evladları dua ile
-
vahdet 07-08-2009 05:49
slm. çok güzel islamın şartlarında faizde yok,zineaedemessinde yok.içki de içemesin yok. anne baya asi olmayında yok. adam öldüremesinde daha sayım mı gülenceler bunlar hep furu umu teferruat peki siz neyin davasını yapıyosunuz ve bu insanlara neyi verecek siniz elinizde bir şey kaldımı bu cevap kuranı ve sünneti anlamamanın bariz örneğiidir şunu dumek çok mu zor arkadaş baş örtüsü ve diğer meseleler islamın emridir ama acizliğimden .korkaklığımdan dolayı yapamıyorum çokmu zor Allahı nasıl kandıracaksınız.... selam
- Müslümanlar Olarak Bir “Bayburt Dâvâmız” Olmalı
- Mallar ve canlarla imtihan
- "Türk-İslam sentezi" nedir, İslami açıdan meşruiyeti var mıdır?
- Kur'an'la Hükmetmeyip Onu Mehcur Bırakanların, Onun Yırtılmasını Kınama Hakkı Var mı?
- Kurumsallaşmakla imtihanımız
- Feminizm bir sonuçtur
- Müslüman, Sistemin İçinde mi Olmalı, Dışında mı?
- Selamun Aleykum Arapça, Günaydın Türkçe mi?
Makaleler
Hava Durumu