İdlib'in kuzeybatısındaki Keferarouk Kampı sorumlusu Amin Mercan, AA muhabirlerine yaptığı açıklamada, "Çadırlarımız sular altında kaldı. Yakacak, gıda ve çocuk elbisesi yardımlarını bekliyoruz." dedi.

 

 

❮❯

 

 

 

 

İdlib'de yaklaşık 500 çadır yoğun yağışın etkisinde, yerinden edilmiş siviller ise çaresiz kaldı

Mercan, bölgede oluşan su birikintisi sonucu kampa su dağıtımı tankerinin giremediğini söyledi.

Geceyi zor ve çileli geçirdiklerini ifade eden Mercan, "Yağmur sabaha kadar devam etseydi çadırda kalamazdık. Sağanak yağışlardan mağdur olan aileler diğer çadırlara dağıtıldı." diye konuştu. 

Çadırını su basan Haşfe Bekkur, "Üşüyoruz, çok soğuk. Hiçbir şeyimiz yok. Yağmur yağdığında çaresiz bir şekilde bekliyoruz." ifadelerini kullandı.

Zorlu kış aylarında türlü çile çektiğini ifade eden Bekkur, "Çadırları su bastı. Yakacak odun yok. Dışarıdan topladığımız plastikler ile ısınmaya çalışıyoruz." dedi.

Tek hayalinin biraz yakacak sahibi olup ısınmak olduğunu belirten Bekkur, "Her şeyi Allah’a havale ediyorum. Bir yıldır bu kampta yaşıyoruz. Yardımlar önceden geliyordu. Şimdi yok denecek kadar az." tespitini yaptı.

İdlib'de göç verilerine ilişkin çalışmalar yürüten Suriye Müdahale Koordinatörlüğü Müdürü Muhammed Hallaj da son 48 saat içindeki yağmurdan 174 çadırın kullanılmaz hale geldiğini, 318 çadırın kısmen zarar gördüğünü kaydetti.

İdlib'deki durum

Türkiye, Rusya ve İran arasında 4-5 Mayıs 2017'de gerçekleşen Astana toplantısında, İdlib ve komşu illerin (Lazkiye, Hama ve Halep vilayetleri) bazı bölgeleri, Humus ilinin kuzeyi, başkent Şam'daki Doğu Guta ile ülkenin güney bölgeleri (Dera ve Kuneytra vilayetleri) olmak üzere 4 "gerginliği azaltma bölgesi" oluşturuldu.

Ancak rejim ve İran destekli teröristler, Rusya'nın hava desteğiyle 4 bölgeden 3'ünü ele geçirip İdlib'e yöneldi. Türkiye, Eylül 2018'de Rusya ile ateşkesi güçlendirmek için Soçi'de ek mutabakata vardı.

Rusya ve rejim güçleri, Mayıs 2019'da tüm bölgeyi ele geçirmek için operasyonlara başladı ve İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi içinde çok sayıda büyük yerleşimi ele geçirdi.

Son olarak Türkiye ve Rusya arasında 5 Mart'ta Moskova'da yeni bir mutabakat sağlandı.

Rejim güçlerinin zaman zaman ihlal ettiği ateşkes büyük ölçüde korunuyor. 2017-2020 döneminde yaklaşık 2 milyon sivil, Rusya ve rejim güçlerinin saldırılarında Türkiye sınırına yakın bölgelere göç etmek zorunda kaldı.