İktibas Dergisi 30. yılını tamamladı
1981 yılının Ocak ayında çıkmaya başlayan İktibas Dergisi Aralık sayısı ile 30 yılı ardında bırakıyor. Tavizsiz ve istikrarlı tevhidi mücadele çizgisini temsil eden İktibas Dergisi'nin bu sayısı "İç tehdit algısı değil, mücadele yöntemi değişiyor" manşeti ile çıktı.
11-12-2010
1981 yılının Ocak ayında çıkmaya başlayan İktibas Dergisi Aralık sayısı ile 30 yılı ardında bırakıyor. Tavizsiz ve istikrarlı tevhidi mücadele çizgisini temsil eden İktibas Dergisi'nin bu sayısı "İç tehdit algısı değil, mücadele yöntemi değişiyor" manşeti ile çıktı.
"Müslümanlar, yüce İslam davasını küçültmemeli, küçültecek her türlü tutum ve davranıştan kaçınmalıdırlar" denilen Selam ile yazısında Müslümanların, dünyanın bütün maddi değerleri ve ideolojileri boy ölçüşecek olsa, bir tek harfini bile tartamayacağı İslam davasını küçük düşürecek hiçbir ahlaki ve siyasî refleks göstermemesi gerektiğinin altı çiziliyor.
Dünyada olduğu gibi Türkiye'de de her an çok yeni şeyler olduğu, değişim fırtınasının önüne kattığı her şeyi etrafa savurduğu belirtilen aynı yazıda Türkiye'de sistemin kendini yenilemekte ve fazla kilolarını eritmekte olduğu ifade ediliyor. Bu cümleden olarak Yorum masasına ise hem ABD hem de Türkiye Milli Güvenlik Strateji Belgeleri yatırılıyor. Yorumda, yeni dönemin yeni vizyonu denebilecek yeni 'kırmızı kitap'ın konseptinin temelde değişmediği, değişen dünya koşullarına paralel olarak İslam'la mücadelede yeni taktikler geliştirildiği işleniyor.
Derginin en uzun soluklu ve kadirşinas yazarlarından Atasoy Müftüoğlu bu ayki değerlendirmesinde 'bir çıkmaza kapanmış' Müslümanların halini anlatıyor, içe dönük kritikler yapıyor. Cemaatlerdeki anlamsız kutsallaştırmalara dikkat çekiyor.
Bünyamin Zeran, 'bu ülke'ye dair değerlendirmesinde, Müslüman geçmişi olan bir toplumun 'makûs talihini' anlatıyor. Mustafa Atav, 'Durun kalabalıklar!' başlıklı, şiir tadında satırlarıyla Müslümanlara sorumluluklarını hatırlatıyor. Nurefşan Erden “hepiniz birer çobansınız” nebevî uyarısına kulak vererek, liberal rüzgârlardan etkilenmemek gerektiğine dikkat çekiyor.
Mustafa Bozacıoğlu, üzerimize lazım gelen ilk farzın akletmek olduğunu açıklarken, Hikmet Ertürk de kaza ve kader konusundaki yanılgıları, yanlış inanışları irdeliyor. Emine Erol, Allah'a verdiğimiz sözün, "la ilahe illallah" sözünün farkında olmamız gerektiğini vurguluyor. Mustafa Siel, Türkiye'deki İslamî uyanışın öznel sorunlarına değindiği yazısında önemli eleştiriler yöneltiyor. Mehmed Durmuş ise İslami siyasî bilincimizi geliştirirken, ahlaki ve içsel düşünümü ihmal etmememiz gerektiğini, İslamî bilincin, İslam'ın bir boyutuna yeterince eğilip de diğer boyutlarını ihmal etmeye gelmediğine dikkat çekiyor. Zeynep Türkkan da "Adalet" kavramına dikkat çektiği yazısında, bu kavramın ışığında üniversitelerin halini yorumluyor.
Dergide ayrıca sanat, mektuplara cevaplar ve alıntı yazılardan oluşan gündem bölümü de bulunuyor.
-
Mamut Kılıç 22-12-2010 14:08
Bu gün dünyanın neresine bakarsanız bakın oluk oluk müslüman kanı akmaktadır öyle değil mi(afgan,ırak,pakistan,çeçen daha çok sıralanabilir)bunlarla dertlenmeyen bir müslüman düşünülebilir mi?E peki bunun önüne kim geçebilir,kim buna dur diyebilir?????Tabikide hilafet ancak dur diye bilir.Müslümanların kalkanı yok onun için kafirlerin her ateşi müslümanlara isabet etmektedir kafirler halkı müslüman olan beldeleri yağmalamak için birbirleriyle yarışmaktadır,bütün bunlara ancak hilafet dur diyebilir.Bunun dışındaki çözümleri düşünürsek gidelim cami yaptıralım,ya da işgal altındaki beldelere yardım götürelim bir iki lokma verip kendimizi tatmin edelim ya da oturalım kitap yazalım yada yurt açalım ya da yardım kuruluşları ya da dernekler kuralım vb. bunlar hilafeti getirmez.Nasıl gelecek,bunu ancak bir kitle yapabilir.Tek kişi yapacak değil ya Hz.Muhammed ve Sahabeleri düşünürsek onlar nasıl hilafeti kurmuşlardı hangi metodu izlemişlerdi.Bu yolu takip ederken lider gerekir,kişiler yanlış yapabilir,hata yapabilir onun için bu yolda ilerlerken liderliği yapacak olan şey Kur'an ve Sünnettir böylece kişilerin hatası kitleye maal edilmemiş olur.Bu yolda ilerlerken kafirlerin ajanları,medyaları,gazeteleri bu yolda ilerleyenlere iftira,yalanlama gibi engeller çıkarsalar bile kitle bunlardan zarar görmemiş olur çünkü kitlenin liderliğini Kur'an ve Sünnet yapmaktadır,Müslümanların liderliğini amaçları yapmış olur(Kur’an ve Sünnet)Ancak bu yol ile olur Başka yol ile olacağını söyleyenler lütfen yazabilirler mi? Vesselam
-
CELAL SANCAR 13-12-2010 11:56
Yayın hayatında kısa bir süre çalışma bahtiyarlığını yaşadığım İKTİBAS DERGİSİ'ni bizlere kazandıran Ercümend ağabeyi bu vesileyle rahmetle anıyor; diğer hizmeti geçenlere de kolaylıklar diliyorum.
-
hüseyin alan 11-12-2010 19:40
NİCE HAYIRLI GELECEKLERE (Bu yorum İktibas sitesinde ilgili bölüme yapılmış, oraya bir saat öncesinden gönderilmiştir) İslami camiada birçok rekor kırıldı sanırım böylece. Birçok konunun öncülüğünü yapma bahtiyarlığına kavuşan, sağlıklı düşünmeye, ümitleri beslemeye, ütopyaları canlı tutmaya ve insanımızı mevsimlerin getirdiği hastalıklardan koruma yollarını göstermeye hala devam eden “İKİTBAS” dergisinde, emeği geçen, terini akıtan ve yüreğini koyan tüm dostları tebrik ediyor, daha fazlasını yapabileceklerine olan güvenimi bildirmek istiyorum. Otuzlu yaşlar, gençlikten olgunluğa geçişin, bilgi, görgü ve birikimin “hikmet” e dönüştüğü yıllar olduğu kadar, geleceğin daha bir eminlikle kuşatılabileceği dönemlerin habercisidir de , aynı zamanda. Bir boşluk doldurmayı değil, bir “çığır” açmayı ve sürdürmeyi hedefleyen ve gerçekleştiren derginin otuz yıllık fikri mücadele geçmişi, bir sonraki aşamayı yahut eşiği gerçekleştirebilmenin güvencesinin de habercisidir. Kutlu olsun.
- İktibas’ın Eylül sayısı çıktı
- İktibas’ın yeni sayısı, “Küreselleşmenin Sonu mu?” manşeti ile çıktı
- İktibas Dergisi Haziran sayısı çıktı
- İktibas Dergisi Mayıs sayısı çıktı
- İktibas Dergisi'nin 472. sayısı çıktı
- Genç Birikim Dergisinin Kasım sayısı çıktı
- İktibas Dergisi Ekim sayısı çıktı
- İktibas'ın Eylül sayısı çıktı
Makaleler
Hava Durumu