Eylül sayısında gündemine Referandum tartışmaları bağlamında, siyasal sistemin İslam ile arasındaki çatışmayı konu alan İktibas Dergisi ‘İdeolojik Savaş’ı Iskalamanın Vahim Sonuçları’ manşeti ile çıktı.

Türkiye gündemini dolduran Referandum tartışmalarının ana eksenini oluşturduğu Derginin Sunuş yazısında bu tartışmalar içerisinde müslümanların yaşadığı sıkıntı değerlendirilerek “yüzde yüz tevhidî bir ümmet oluşturmanın ve her türlü ideolojik rüzgârlara karşı sabırla, metanetle karşı durabilmenin, şartlar ne olursa olsun İslamî duruşunu bozmamanın, reel veya zımnî pazarlıklar karşısında sarsıntı geçirmemenin çok kolay olmadığı bir kere daha görüldü” ifadeleri yer aldı. Bunun sebebi olarak Müslümanların ilkeli bakış sorunu ve eksikliği olduğu kaydedilen yazıda ‘bundan ötürü sevinç değil üzüntü duyulduğu’ da ifade ediliyor.

‘Laik Türkiye Cumhuriyeti’nin anayasasındaki bazı kritik maddelerin, değişim sürecinin tamamlanması amacıyla, toplumun tercihi soruluyor değerlendirmesi yapılan Yorum’da Jakoben Cumhuriyetten, Demokratik Cumhuriyete doğru evrilmekte olan sistemin kendi iç mücadelesinde, bazı İslami çevrelerin neden kendilerini taraf olmak zorunda hissettiklerinin üzerinde duruluyor.

 

Yüksek Askeri Şura’nın vesayetçi sistemin en önemli kurumlarından biri olduğu da belirtilen Yorum’da, YAŞ’ın ‘Türkiye’deki siyasal sistemin niteliğiyle bağlantılı bir işleve sahip’ olduğu TSK’nın sistem içinde sahip olduğu gücü görebilmek için Genelkurmay Başkanı’nın YAŞ toplantılarında oturduğu yere bakmanın yeterli olacağı vurgulanıyor.

 

Kavram bölümünde Sistem-içi mücadele ile İslami mücadele karşılaştırması yapılan İktibas Dergisi’nin düşünce yazıları bölümünde yine ilk sırada Atasoy Müftüoğlu’nun yazısı bulunuyor. Müftüoğlu’nun geçen sayıda başlayan ‘Ahlaki Kaygıları Olmayan Dünya’  yazısı ikinci bölümü ile bu sayıda da devam ediyor.

 

Dergide bulunan diğer yazılarda ise; Hikmet Ertürk, Referandum bağlamında Müslümanların siyasî bilinçlerini ve duruşlarını değerlendirirken, Ahmed Kalkan Referandum ile Hılfu’l-fudûl kıyaslamasının batıl ve ciddiyetsiz olduğunu vuruluyor. Mehmed Durmuş, Referandumla kıyaslanan Hudeybiye antlaşmasını ele alırken Mustafa Bozacıoğlu, Kapitalist düşüncenin ‘ihtiyaçların sonsuzluğu’ algısından Müslümanların etkilenmesinin tehlikesine dikkat çekiyor. Mustafa Atav, Ercümend Özkan’ın İslamî parti kurma girişimi örnekliğinde ortaya çıkan sistem bilinci ile Referandumda ‘evet’e davet edenlerin bilinçleri arasında karşılaştırmalı bir analiz yapıyor. Abdi Keçeli Referanduma adeta ilahlarına sahip çıkar gibi anlam yükleyenleri eleştirirken Bünyamin Zeran da geniş çaplı bir Modernizm eleştirisinde bulunuyor.