İktibas Dergisinin yeni sayısı, Ekim ayının gündemine damga vuran 'başörtüsü ve özgürlükler' tartışmalarına atıfla “Müslüman kadının tesettürü mü, demokratların perçemi mi?” manşeti ile çıktı. 

Derginin Sunuş yazısında Anayasa referandumundan sonra yaşanan yoğun tartışmaların merkezine oturan 'türban sorunu'nun aslında rejimin kendi iç sorunu olduğu belirtiliyor. Yapılan yorumda “İslam'ı hayattan kovup, tamamen işe yaramaz hale gelmesi için izbe bir ardiyeye hapseden bir Rejim, İslam'ın bastırılamaz bütün değerleriyle olduğu gibi, tesettür müessesesi ile de başa çıkmanın hesabını tabi ki yapmak zorundadır. Müslümanların sorunu ise, bu ve benzeri bütün oyunları boşa çıkartmaktır” görüşü vurgulanıyor. 

“Dün anayasa, bugün başörtüsü, yarın bir başka İslamî şiar; sonuçta her zaman İslamî bir ilke gündemde olacaktır” denilen yazıda 'türban'ın adeta laik-demokratik İslam'ın Truva atı gibi kullanıldığı; kendini İslam'la tanımlayan bir toplumun bilinç düzeyinin dönüştürülmesinin hedeflendiği belirtiliyor. 

Derginin, ülke ve dünya gündeminin değerlendirildiği, Yorum bölümünde ise 'Sistem içi güç mücadelesinin değişik bir uzantısı olarak bedelli askerlik' konusu ele alınıyor. Yorum'da, 'Bedelli askerlik tartışmalarının' Türkiye'deki rejimin militarist cumhuriyetten demokratik cumhuriyete doğru evrilmesinin bir parçası ve devamı olduğunun altı çiziliyor. 

Düşünce yazıları bölümünün ilk sırasında yine değerli düşünür-yazar Atasoy Müftüoğlu'nun değerlendirmeleri bulunuyor. Müftüoğlu yeni yazısında, dünyevi diktatörler gibi bir de manevi diktatörlerden ve diktatörlükten bahsedilebileceğini, günümüz İslam ümmeti toplumlarında cemaat liderlerinin manevi diktatörlükler kurduklarını söylüyor ve bunun aşılması gerektiğine dikkatleri çekiyor. 

Derginin diğer yazarlarından Bünyamin Zeran “Batı dışı bir modernleşmenin mümkün olmadığını” belirterek, Müslümanların modernleşme yerine 'salih insanlar' olmayı hedeflemesi gerektiğini vurguluyor. Erdal Bayraktar, İslami kesimdeki fasit değişimi anlattığı yazısında Statüko'nun yeni muhafızlığı rolüne soyunan eski 'muhalifleri' hatırlatıyor. Hikmet Ertürk, izzet ve şerefin Allah katında aranması gerektiğini ifade ederken, Hüseyin Aykan yazısında 'kurban' konusunu, Cüneyt Taşoğlu ise faizin 'görünmeyen yüzü'nü yorumluyor. 

Tesettür konusuna eğilen yazarlardan Mukaddes Özkan, Laikliğin Müslümanlar için referans haline getirilmesi girişimlerini eleştirirken Mustafa Bozacıoğlu sadece başörtüsünün değil, bir bütün olarak tesettürün savunulması gerektiğini söylüyor. Abdi Keçeli de aynı konuya temas ettiği yazısında, önce zihniyetlerin düzeltilmesi gerektiğinin altını çiziyor. Derginin önemli yazarlarından Mehmed Durmuş da tesettür konusunu farklı bir açıdan değerlendiriyor. Durmuş, İslamî örtü kavramının türbanlaştırılmasının, İslam'ın siyasallıktan arındırılması projesinin bir parçası olduğunu ifade ediyor.