İktibas'ın Mayıs sayısı okuyucuyla buluştu
İktibas Dergisi mayıs sayısı okuyucuyla buluştu. Atasoy Müftüoğlu, Mukaddes Özkan, Mehmed Durmuş, Hikmet Ertürk, Muystafa Atav, A. Burak Bircan, Mustafa Bozacıoğlu, Arif Kaya ve Cüneyt Taşoğlu bu sayının yazıları arasında.
10-05-2010
İktibas Dergisi mayıs sayısı okuyucuyla buluştu. Atasoy Müftüoğlu, Mukaddes Özkan, Mehmed Durmuş, Hikmet Ertürk, Muystafa Atav, A. Burak Bircan, Mustafa Bozacıoğlu, Arif Kaya ve Cüneyt Taşoğlu'nun yazılarıyla katkıda bulunduğu İktibas'ın takdim yazısında derginin gündemi şöyle özetleniyor:
"Değerli okuyucularımız! Yerkürede, yaratılış harikası olan kevnî diriliş ve baharın güzelliği bütün ihtişamı ile devam ediyor.
Baharın en güzel bölümü olan Mayıs ayı, yaratılışın olanca zînetlerini kuşanmış olarak gönüllerimizi ısıtıyor, geleceğe olan umutlarımızı yeşertiyor, ruhumuzu diriltiyor, ölü gibi yatan bedenlerimizi kımıldamaya sevk ediyor. Baharın, insanı alabildiğine itekleyen bu muazzam dinamizmi karşısında hala hantal olmak, ancak yaşayan ölü olmakla mümkündür. Bir gün böyle bir dirilişle hep birlikte gözlerimizi ba’s ü ba’del mevte açacağız, orada asıl muhteşem/halidî baharı yaşayacağız. Ama bilmeliyiz ki, o bahardan önce bu geçici, kısa ömürlü baharlarımızı daha anlamlı kılmalı, baharımızla güzümüz, yazımızla kışımız arasında bir tenasüb oluşturmalıyız. Bunun içinse hep birlikte, rıza-yı ilahîyi elde etmek için tam bir mü'min şuuruyla el ele, omuz omuza, gönül gönüle vererek yolumuza devam etmeli, işlerimizi ciddiye almalı, çevremize umut olmalıyız.
Hayat akmaya devam etmektedir. Akışın içinde ise herkes aradığını bulmaktadır. Türkiye'de siyasî ve sivil toplum, eskidiğine inanılan anayasayı sağlığına kavuşturmaya çalışmaktadır. Türkiye'de her yeni seçim, her yeni açılım programı, Müslümanlar açısından da, itikada ve amele yansıyan siyasî bilinç açısından bir test niteliğine bürünmekte gecikmiyor. Şimdi de, yeni anayasa çalışmaları çerçevesinde bir tartışma başlamış durumdadır. Bu tartışmaların çok da hayra alamet olduğunu söylemek mümkün değildir.
Müslümanlar olarak kendi ödevlerimizi bırakıp da, bize ait olmayan ödevler üzerinde fikir işçiliği (ictihad) yapmaya kalkışmamız ve bundan hayırlar ummamız hiç de hayırhah değildir. Bilmeliyiz ki, her bir beşerî kanun vaz’ı, Allah'ın vaz ettiklerinden birini hayattan kovmak adına atılmış bir düğüm gibidir. Allah'ın hükmünü ilga etmek için vaz edilen bir yasama, eski de olsa İslam dışı, yeni de olsa İslam dışı sayılmalı değil midir?
Bu arada dış dünyada da yıkımlar, savaşlar, katliamlar bütün hızıyla devam etmektedir. Irak’ta ve Afganistan’da devam eden katliamların yanı sıra, İslami coğrafyanın diğer bölümlerinde de bütün haince politikalar sürmektedir. Dünya sistemi, Müslümanlardan gelecek küçücük bile olsa bir müdahaleye, bir tavır koymaya, küçük bir harekete çok muhtaç…
Bu sayımızda Türkiye’deki değişim mücadelelerini yorumladık; değişime ayak direyen statükocuların çok fazla şanslarının olmadığı, onlar için yolun sonunun göründüğü tespitimizi açımladık. İkinci olarak da, Irak seçimlerini ve seçimden sonraki yeni Irak’ı ele aldık. Türkiye'nin değiştirici ağabey rolü ekseninde Irak’ın ABD ve batı paralelinde ‘istikrara’ kavuşturulacağına dair kanaatlerimizi dile getirdik.
Kavram olarak cimriliği işledik. Cimriliğin bir hastalık olduğunu, tedavisinin ise cömertlik olduğunu; cimri insanların kazandığı mallarının kölesi, cömertin ise efendisi olduğunun altını çizdik. Müslümanların asla cimri olamayacaklarını anlattık.
Atasoy Müftüoğlu Bey, ahlakî felaketler başlığı altında, Müslümanlar olarak yaşadığımız ataleti, durağanlığı, batılı kavramlara teslim olmuşluğumuzu, kavramsal, düşünsel ve itikadi anlamda kuşatılmışlıklardan kurtulamayışımızı yazdı; Müslümanlar olarak misyonumuzu hatırlattı bir kere daha. A.Burak Bircan, Filistin konusundaki sorunlu yaklaşımları ve Filistin’li Müslümanların mücadelelerini anlattı. Filistin ve benzeri bütün sorunların gerçek çözümünün, Müslümanların elde edecekleri düşünsel ve siyasal netlikle elde edileceği tespitinde bulundu. Mehmed Durmuş Fussılet suresinin 26. ayetinden hareketle, Kur'an’ın değersizleştirilmesi girişimlerine dikkat çekti. Ayetin günümüz için ne ifade ettiğini anlattı. Mustafa Bozacıoğlu 1400 yıllık tarihe yolculuk yaparak, Bedir, Uhud ve Tebük gibi sınavlar üzerinden bugün bizi, kendimizi hesaba çekmemiz gerektiğini yazdı. Tebük savaşı olmuş bitmiş değildir, her gün yeni Tebük’lerle denenmekteyiz, acaba kaçımız bu sınavları geçebiliyoruz sorgulamasını yaptı. Hikmet Ertürk Bütün insanlığı; hususan kendimizden başlamak üzere yakın çevremizi, muhatap olduğumuz insanları ve bütün insanlığı İslam'a davet etmenin gereği ve önemini yazdı. Mukaddes Özkan, kâinattaki düzeni, yaratılıştaki uyumu ve İslam’ın bu yaratılış düzeni ile uyumluluğunu ve İslam'ın bu uyumluluğunun ancak hayatın içinde olursa bir anlam kazanacağını yazdı. Mustafa Atav, siyasî gelişmeleri dini perspektiften değerlendirmemiz gerektiğini vurguladı. Arif Kaya yine, uzun lafa hacet bırakmayan, zaten kendisi yeteri kadar olayları yorumlayan haberlerden anlamlı derlemeler yaptı. Cüneyt Taşoğlu Fransız devriminin materyalist batı düşüncesinin gelişimindeki rolüne değindi. Yusuf Karagözoğlu ise Batı’nın medeni vahşetini yazdı. Irak başta olmak üzere, Amerika’nın ve diğer batılı devletlerin Müslüman ülkelere demokrasi getirmek vaadi ile yaptığı medeni vahşeti anlattı.
Ali Durmuş ve Şeyma Durmuş, şu anda Amerika’da gündemde olan Zeyno Baran’ın kitabını özetleyen bir yazıyı tercüme ettiler. Sanat sayfamızda Elif İsmailoğlu’nun İstanbul ‘Özlem’lerini bulabilirsiniz. Mektuplar bölümünde KKTC’den Kemal Baş’ın İnfak, zekâtın miktarı, ihtiyaç fazlası; Kur'an’ın korunması gibi konular ve günümüzde İktibas dergisi olarak, tavsiye edeceğimiz bir meal ve tefsir çalışması olup olmadığına dair sorularını cevapladık. Kitap alıntıları ve gündem yazıları ile oldukça dolu bir sayı sunmaya çalıştık sizlere.
Değerli okuyucularımız! İktibas dergisi 30 yıldır alnının akıyla yayınını sürdürmenin haklı gururunu yaşamaktadır. Fakat otuz yıldır derginin bu ilk sayfasında sizlere her zaman, ödenmeyen abone ücretlerini hatırlatma gereği duya geldik. İktibas dergisi, siz okuyucuların ödediği ücretlerle, dostlarının destekleriyle bu yayınını sürdürdü, Allah izin verdiği sürece sürdürmeye de devam edecektir. Fakat Mayıs ayı olmasına rağmen hala ücretini ödemeyen okurlarımızın, bu vurdumduymazlığı izah etmeleri mümkün değildir. Hem bu borçların ödenmesini, hem de İktibas’ı çevrenize tanıtmanızı, okunmasını sağlamanızı bekliyoruz.
Haziran sayımızda buluşuncaya kadar esen kalın."
İrtibat Tel: 0312.435 37 60
- İktibas’ın Eylül sayısı çıktı
- İktibas’ın yeni sayısı, “Küreselleşmenin Sonu mu?” manşeti ile çıktı
- İktibas Dergisi Haziran sayısı çıktı
- İktibas Dergisi Mayıs sayısı çıktı
- İktibas Dergisi'nin 472. sayısı çıktı
- Genç Birikim Dergisinin Kasım sayısı çıktı
- İktibas Dergisi Ekim sayısı çıktı
- İktibas'ın Eylül sayısı çıktı
Makaleler
Hava Durumu