İlk hilal, ilk Ramazan...
"Hepimiz hilalden bir görüntü yakalayabilmek için bir dakika kadar göğe baktık ama bir şey göremedik. Sonra daha önce sanki hiç görmemişim gibi, rengârenk olan gökyüzünün arasında hilal öylece belirdi ve gözlerimden yaş geldi."
18-09-2008
Miladi 2003 yılında Müslüman olan Amerikalı Noureldin'in ilk Ramazan heyecanı... Birlikte okuyalım:
Benim ilk Ramazanım 2003 senesindeydi. O yılın kurban bayramında Müslüman olmuştum ve başka bir bayram görebilmenin heyecanını yaşıyordum. Ramazana girerken kampüsteki arkadaşlardan öğrendiğim birçok şey vardı ama hâlâ bir ay boyunca tümden oruç tutabilir miyim diye kaygılıydım.
Bundan dolayı Ramazana doğru olan yaz aylarında "deneme oruçları" tutmayı denedim. Uzun günler boyunca aç ve susuz kalmayı başarmıştım ama Ramazanda da bu şekilde olup olmayacağını merak ediyordum. Oruç tuttuğum o günlerin bana çok faydalarının olduğunu düşünüyorum ama oruç korkumu tamamen giderememiştim.
İlk hilal
Birinin hilali gördüğü zaman Ramazanın başladığını duymuştum. Birçok insan hilali görmek için yerel camilere doluştu ve ilk gece teravih namazı kıldılar. Gökte yoğun bir sis olduğu için hilali göremeyeceğiz diye çok korktuk. Ramazandan birkaç ay önce Los Angeles ve civarında büyük yangınlar olmuştu. Baktığınız her yerdeki araba ve evler isle kaplıydı ve gökyüzünde ürkütücü bir kapalılık yıldızları ve güneşi kapatıyordu.
Korkarım ilk Ramazanım başkalarının gözlemleriyle başlayacaktı. Bu kesinlikle geçerli olmasına rağmen, hilali görebilmenin heyecanını yaşayıp ona göre ibadete koşmak istiyordum.
Muhakkak ki Allah her şeyden daha güçlüydü. İs ve yangınlardan dolayı oluşan o ürkütücü gökyüzüne rağmen, birisi hilali görmüştü. Hilali kendi gözleriyle görmek isteyen herkes camiden dışarı koştu ve ben de onlarla koştum. Hepimiz hilalden bir görüntü yakalayabilmek için bir dakika kadar göğe baktık ama bir şey göremedik. Sonra daha önce sanki hiç görmemişim gibi, rengârenk olan gökyüzünün arasında hilal öylece belirdi ve gözlerimden yaş geldi.
Hilalle gelen gözyaşları
Belki de yukarıda belirtilen dışarıdaki şartlardan dolayı, ama aslında ağlayış sebebim sadece hilale bakma hissi değildi, daha doğrusu ayın Rabbi ile ilişkimin tam olarak anlaşılmasıydı. O güne kadar hiçbir şekilde aya böyle bakmamıştım desem herhalde mübalağa etmiş olmam. Ramazan ayının geri kalan kısmı o güne kadar ve ondan sonra ummadığım kadar mübarekti.
Etrafımda oruç tutan insanların bulunması Ramazanı daha da kolaylaştırdı ve kısa güz günleri oruç vakitlerinin daha da zor olduğu zamanlara nazaran insanı rahatlatıyordu. Tüm ibadetler arasında oruç, iftar ve sahur arasındaki vakit sebebiyle en zorudur. Ama en fazla Allah'a yalvarılan zamandır.
Ramazan, dua edenlere şu üç şekilden biriyle cevap verildiği bir zamandır: istediğinizin veya daha iyisinin size verilmesiyle, felaketi defetmesiyle veya mükâfatın ahirete bırakılmasıyla. Allah, ilahi emir ve yasaklarına uyanlara ecirlerini versin ve O'nun bizden istediklerini bir yük olarak görmememizi sağlasın; onlar bizim için sabırda gizlenmiş nimetlerdir.
(Kaynak: Timeturk)
- Ûlu’l-Emr Olmanın Şartı ‘Bizden’ Olmasıdır
- Büyük Felaket (Nekbe) İngilizlerin Kudüs'e girişi ile başladı
- Tarih Gazze'yi Yazacak!
- Soykırım saldırılarında katledilen Gazzelilerin sayısı 34 bini geçti
- Hamas’tan uluslararası topluma, “ABD’nin iradesini aşın” çağrısı
- İsrail’in sonu göründü mü?
- Mehdi Kudüs'e indi mi?
- Hamas: Siyonist zihniyet tamamen vahşi ve canavar bir zihniyet
Makaleler
Hava Durumu